Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı.
Bakanlık açıklamasına göre Adnan Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınmalarının nedeni “terör örgütleriyle iltisak-irtibatlı olmaları, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunması.”
Bakanlık, görevden almanın “geçici bir tedbir” olduğunu da belirtiyor.
Suç işleyen belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmaları kanunlarımıza göre mümkün.
Ancak bu uygulamaya kanunun izin veriyor olması, Pazartesi sabahki görevden alma uygulamalarının hukuki ve meşru olduğu anlamına gelmiyor.
Birincisi, söz konusu kişiler hakkında, iddia edilen suçlar ile ilgili olarak verilmiş bir mahkeme kararı yok.
Önemli bir hukuk kuralını bir kez daha hatırlamanın zamanı yani: “Aksine mahkeme kararı yoksa, herkes masumdur.”
İdare, kendisini mahkeme yerine koyup suç tayin edemez ve buna dayanarak seçilmiş bir yöneticiyi görevden alamaz.
≈
Seçilmiş yönetici, göreve geldiği usulle görevinden alınır. Halk seçer, beğenmez ise öbür seçimde görevden alır.
Seçilmiş yönetici, suç işleyebilir. Bu suç nedeniyle görevini yapamayacak duruma da gelebilir.
Bu durumda seçilmiş yöneticinin yerine gelecek kişinin, aynı seçim sürecinden geçmiş olması gerekir.
Bizde usul belediye başkanı görevden alınırsa, yerine belediye meclisinin bir yenisini seçmesidir.
Yeni başkanın meşruiyeti bundan kaynaklanır. Seçilmiş bir organın, seçilmiş bir üyesi olarak belediye başkanı olur.
Nitekim Recep Tayyip Erdoğan, mahkûm olup, belediye başkanlığını yürütemez hale geldiğinde yerine İstanbul BB Meclisi, Ali Müfit Gürtuna’yı seçmişti. Gürtuna, İBB Meclisi’nin seçilmiş bir üyesiydi.
Bunun dışındaki her uygulama meşruiyet sorunu doğurur, meşru ve hukuki değildir.
Bakanlık açıklamasında bu uygulamanın “geçici” olduğunu söylüyor.
Bunun kanundaki süresi 15 gündür.
Söz konusu illerin BB Meclisleri toplanıp, yeni başkanları bu süre içinde seçmezler ise Meclisleri fesh olur, yeniden halk oyuna gidilir.
İdare kararıyla suç yaratıp, seçilmiş yöneticiyi görevden almak, “darbe” fiilinden başka bir şeye karşılık gelmez.