Çocukluğumuzun Western çizgi romanlarında çok tekrarlanan bir “Kızılderili numarası” vardı. Şimdiki çizgi romanlarda da bu tür oyunlar var mı, bilmiyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da belli ki gençliğinde bu çizgi romanları okumuş.
Sözünü ettiğim Kızılderili numarası, zor duruma düşmüş bir insanın karşısındakilerin dikkatini başka yere çekmek için yaptığı numaradır.
Bizde bu numara “maymuna bak oyunu” diye de bilinir.
Ahali maymun ile uğraşırken, siz de içinde bulunduğunuz zor durumdan kurtulmanın yollarını ararsınız.
Erdoğan’ın şu ara bulduğu maymun, Yeni Zelanda’da iki camide insanları katleden faşist terörist.
Yeni Zelanda Başbakanı “o teröristin adını ağzıma alamam” derken, bizimki her konuşmasında onun iddialarına yanıt veriyor.
Konuşmalarında doğrudan bu faşisti de muhatap alıyor.
Allah’tan adama Yeni Zelanda’da gazete filan vermiyorlarmış. Eğer Erdoğan’ın bu sözlerini okuyabiliyor olsaydı eminim çok mutlu olurdu.
Dün de yazdım: Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, sıradan bir faşist teröristi kendisine muhatap almaz.
Bu teröristin hezeyanlarını ciddiye alıp, bir başka ülkenin vatandaşlarını da işin içine katarak konuşmaz.
Ama bizim Cumhurbaşkanı için önemli olan bir tek şey var: İktidarını korumak.
Yerel seçimleri, bir genel seçime dönüştürmesinin nedeni bu.
İki – üç belediyeyi kaybetmeyeceğim diye ülkenin bir yarısını terörist partilere oy veren insanlar durumuna düşürmekte bile tereddüt etmedi.
Şimdi de Türkiye’nin uluslararası itibarını ve ciddiyetini masaya sürmüş bulunuyor.
Ülkemizde “Haçlı seferleri” palavrasına kapılıp, oy verme tercihini değiştirecek kaç kişi çıkar, bilemiyorum.
Geçen gün Yeni Zelanda’ya adalet dersi vermeye çalışıyordu.
Yeni Zelanda teröristin hak ettiği ölüm cezasını vermezse, cezasını kendisi kesecekmiş!
Ne yapacak? Kiralık katil tutup Yeni Zelanda’ya yollamayı mı düşünüyor?
Hayır elbette böyle bir düşüncesi yok.
Önemli olan şu anda meydanlarda atıp – tutacak bir şeyler bulmuş olması.
Milletin tenceresinde kaynatacak kemik bile yok, pazarda geçen sene 100 liraya dolan file, bu sene 130 liraya doluyor.
Sandık başına gidecek insanların zihinlerinden bunları silmek lazım.
Onun için “maymuna bak” oyunu oynuyor.
Ahali maymuna mı bakacak, evdeki boş tencereye mi? 10 gün sonra hep birlikte göreceğiz.
***
Bak, burası çok önemli Berat Bey
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, tüyler ürperten gerçeği açıkladı:
THY batıyor diye Twitter’dan mesaj atan şahıs hücre evinde yakalandı!
Şaka yapmıyorum, gerçekten böyle dedi.
Buyurun birlikte okuyalım:
“Geçenlerde mesaj atmışlar, ‘THY batıyor’ diye. ‘Şunu bir araştırın bakalım’ dedim. Hemen emniyet ve siber güvenlik savcılarımızla irtibata geçtik, kaynağını araştırdık. Bir baktık ki enteresan, bir hücre evinde ya Adana ya Mersin, birisi göz altına alındı. Bir baktık yurtiçi, yurtdışı ilişkileri var. Sonuç: İşin komik tarafı, bu mesajı attıktan 3 gün sonra batacak dedikleri THY tarihi karlılıkla dünyaya manşet oldu.”
“Hücre evinde” neler ele geçirildi, insan şöyle bir masanın üzerine dizip, televizyonlara çıkarmaz mı?
Bakan Albayrak, belli ki hayalci bir çocukluk döneminden geçmiş. Her mesajın ardında bir uluslararası komplo arıyor.
İster misiniz şimdi de bu yazıdan böyle bir sonuç çıkarsın. Sonuç olarak benim de yurt içinde, yurt dışında sayısız bağlantılarım var!
Tabii aslında böyle bağlantıları olmayan birisini bulmak zor ama Bakan’ın bu konuyu hayalinde canlandırdığı düşüncesinin bende uyanmasına sebep olan şey, dehşetengiz hücre evinin hangi şehirde olduğunu kendisinin bile hatırlamamış olması.
“Ya Adana, ya Mersin” diyor. Bak, burası çok önemli Berat Bey, Adana mı, Mersin mi?
Not: THY, 2018 operasyonu için Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne verdiği geçici beyannamede 2018 yılı ticari bilanço zararı 8 milyar 115 milyon lira olarak görünüyor. Ancak Uluslararası Finansal Raporlama Sistemi UFRS’ye göre de THY karlı bir kuruluş.
***
1 yıl önce, 1 yıl sonra
Sağlık Bakanı ve AKP’nin Sarıyer adayının katılımıyla Sarıyer Çayırbaşı’ndaki Hamidiye Etfal Hastanesi için önceki gün bir açılış töreni yapıldı.
Nutuklar atıldı, hastanenin ne kadar muazzam olduğu anlatıldı, ve Sarıyer’in bütün bunları, AKP adayına borçlu olduğu vurgulandı.
Hastane iyi midir, kötü müdür, ben anlamam. Hastanede dünya kadar hekim ve sağlık personeli çalışıyor, dilerim ki başarılı olsunlar, hastaneye gelmek zorunda kalan çocukları sağlıklarına kavuştursunlar.
Ancak şunu söylemeliyim: Bu hastane aslında geçen sene açıldı.
Geçen sene de törenler yapıldı, nutuklar atıldı.
Zaten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da açılışta yaptığı konuşmada bunu söylüyor:
“Hastanemizi mevcut haliyle 1 yıl önce açtık.”
İyi de seçim propagandası için icat ettiğiniz bu sahte açılış için harcanan para nereden geliyor? Vatandaşın vergilerine yazık, günah değil mi? Size imam hatiplerde Hz. Ömer’i filan anlatan hiç olmadı mı?