25 Eylül 2021

Bak bir varmış bir yokmuş eski günlerde!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kürt sorununu çözeceğini açıklamasının ardından Erdoğan “Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur… Türkiye’de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik” deyince geçmişte söylediklerini hatırladım.

Recep Tayyip Erdoğan’ın “tutarlılık” konusunda titizlenmesiyle tanınan bir politikacı olmadığını biliyoruz.

O gün canı nasıl davranmak istiyorsa öyle davranıyor.

“Daha önce şöyleydi, şimdi böyle yaparsak tuhaf olur” diye bir düşünce aklının kıyısından geçmiyor.

Onun için belli başlı meselelerde zaman içinde neler söylediğini hatırlamak, eğlenceli bir şey.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kürt sorununu çözeceğini açıklamasının ardından “Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur… Türkiye’de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik” deyince geçmişte söylediklerini hatırladım.

Daha önce de böyle bir derleme yapmıştım, bir kez daha hatırlayıp, gülelim diye düşündüm.

İşte Erdoğan’ın Kürt Sorunu Sergüzeşti!

İnanmazsan sorun olmaz

Tarih: 22 Aralık 2002. Yer: Moskova

O zamanki sıfatı sadece “AKP’nin siyasi yasaklı lideri” olan Recep Tayyip Erdoğan’a, bir Türk şirketinin Moskova’daki şantiyesinde bir işçi “Kürt sorununu çözün, bu acılar artık yaşanmasın” deyince şu yanıtı veriyor:

“Sorun var diye inanmayacaksın. Yok diye inanacaksın. Sorun var diye inanırsan sorun olur. Sorun yok dersen, sorun ortadan kalkar. Biz böyle bir sorun yok diyoruz.”

 

Sorun hepimizin sorunu

Tarih: 12 Ağustos 2005. Yer: Diyarbakır

Erdoğan bu tarihte artık Başbakan sıfatını taşıyor ve halka şöyle hitap ediyor: “Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur. Anayasal düzen dâhilinde her sorunu daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlık hukuku, daha çok refahla çözeceğiz.”

 

Sorundan açılıma geçiş

Tarih: 21 Şubat 2009. Yer: Diyarbakır

“Buna ister Kürt sorunu deyin, ister Güneydoğu sorunu deyin, ister Doğu sorunu deyin, isterse son olarak yine adlandırdığımız Kürt açılımı diyelim. Ne dersek diyelim bunun üzerinde bir çalışmayı başlattık.”

 

Milliyetçilik yok

Tarih: 1 Haziran 2011. Yer: Diyarbakır

“Benim için ne Türk milliyetçiliği var, ne Kürt milliyetçiliği var. Hepsi benim kardeşimdir, canımdır. Bizim farkımız bu. Ama bunlar ne diyor, soruyorum, benim Kürt kardeşimin hangi sorununu çözdüler soruyorum sizlere. Ret politikalarını da, inkârı da, asimilasyon politikalarını da bilirim.”

 

Emine Hanım’ın gözyaşları

Tarih: 16 Kasım 2013. Yer: Diyarbakır

Erdoğan’ın yanında bu kez Mesut Barzani, Şiwan Perver ve İbrahim Tatlıses de var.

Bir TC Başbakanı ilk kez Kürdistan sözcüğünü bu mitingde telaffuz etti. Barzani’yi tanıtırken kullandığı “Kürdistan” sözcüğü TRT tarafından da sansür edilmişti. O gezide Ahmet Kaya’yı da anmadan geçmedi. Kürtçe türküler söylenirken öyle duygusal bir hava oldu ki Emine Erdoğan ile Bülent Arınç gözyaşlarına hâkim olamadılar. Erdoğan’ın o mitingdeki konuşmasından bir pasaj: “Yüz yıl önce bu topraklarda adeta cetvelle sınırlar çizildi ama bizim muhabbetimize sınırlar çizemezler. Bizim ortak tarihimize ve geleceğimize sınır çizemezler. Nasıl ki Türk’ü, Kürt’ten ayıramazlarsa, Kürt’ü de Türk’ten ayıramazlar. Bir annenin çocuğuyla anadilinde konuşamıyor olmasından büyük azap ne olabilir? Şivan Perver’in kasetlerinin nasıl gizli gizli dinlendiğini ben de bilirim. Faili meçhullerin, işkencelerin, sürgünlerin ne büyük acı olduğunu bilirim. Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun kucaklaştığını, birlikte yeni Türkiye olduklarını göreceğiz.”

 

Bahçeli’ye coğrafya dersi

Tarih:19 Kasım 2013 Yer: AKP Grup Toplantısı.

Erdoğan, Kürdistan denmesini eleştiren Devlet Bahçeli’ye yükleniyor:

“Meclis tutanaklarına bakarlarsa, orada ‘Kürdistan’ kelimesini görecekler.”

 

Şahsı Kürtlerin oyunu istiyor

Tarih: 26 Temmuz 2014. Yer: Diyarbakır

“Diyarbakır kendisine ihanet eden HDP’ye sandıkta gereken dersi verecektir. CHP, MHP ve HDP’ye verilecek oy eski Türkiye’ye gidecektir. Şahsıma vereceğiniz her oy çözüm sürecine katkı olacaktır.”

 

Ne Kürt sorunu?

Tarih: 2 Mayıs 2015. Yer: Balıkesir

“Şimdi varsa yoksa bakıyorsun Kürt sorunu. Kardeşim ne Kürt sorunu ya. Artık böyle bir şey yok. Neyin eksik senin?”

 

Temelli’ye coğrafya dersi

Tarih: 24 Şubat 2019. Yer: Kayseri

Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin “Kürdistan'da kazanacağız” açıklamasını eleştiriyor:

“Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Peki bu Bay Kemal bu açıklamayı yapanlarla nasıl oluyor da beraber gidiyor? Bu İYİ Parti nasıl oluyor da bu ülkeyi bölmek isteyenlerle beraber yürüyor?”

 

Başa dönüş: Sorun yok

Tarih: 23 Eylül 2021. Yer: New York

“Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur… Türkiye’de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik.”

 

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye konusunda kafalar karışık

Siyasi İslamcılar, Esad’ın devrilmesiyle ortaya çıkan durumu “devrim” olarak niteliyorlar. Öte yandan kendilerini “komünist” ya da “sosyalist” diye tanımlayanların da kafaları biraz karışık. İnsan hakları, özel olarak kadınların hakları, işçilerin, çalışanların haklarını bekleyen gelecek ne olacak?

Kralın bütçesi keyfine göre

Türkiye bir demokrasi değil de bir Orta Çağ krallığı olsaydı, kral ya da padişah parayı keyfine göre toplar ve harcardı, kimse de bunun hesabını soramazdı. Yoksa Türkiye bir Orta Çağ krallığı mıdır?

Aslında Erdoğan “Esed’den hâlâ umutluydu!”

Suriye konusunda ikinci kez bir istihbarat fiyaskosu yaşadık. En önemli güvenlik tehdidinin Suriye’den geleceğini düşünen bir yönetim, rejimin ve muhaliflerin güç dengesini ve planlarını uygulama kabiliyetlerini öngörebilmeliydi. Gördük ki Türkiye’yi yönetenler de haberleri televizyondan izliyor!

"
"