Yaklaşık bir ay önce, Orta Doğu'da güvenlik konuları ile ilgilenenlerin dikkatle izlediği bir video görüntüsü Yemen'deki Husi isyancılar tarafından paylaşıldı.
Görüntülerde komando giysileri giymiş, kurşun geçirmez yelek takmış bir grup militan; Kızıldeniz'de bir gemiye profesyonelce inen ve hemen kalkan bir helikopterden atlıyorlar.
Husiler, 21 Kasım'da Kızıldeniz'de bir gemiyi kaçıran savaşçılarının görüntülerini yayımladı.
Daha sonra otomatik tüfekler ile adeta bir Hollywood aksiyon filmi gibi yavaş, sakin ve birbirlerini koruyarak ilerleyip dümeni ele geçiriyor ve mürettebatı rehin alıyorlar.
Operasyonun ustalığı, İran'ın bölgesel düzene müdahale etme gücünü göstermekte.
Benzer birçok daha teşebbüsün yanı sıra, Husiler düzenli olarak bölgeden geçen gemilere füze ile saldırmaktalar.
Saldırılar başlangıçta İsrail ile bağlantılı kişiler ve şirketlerin sahip olduğu gemileri hedef alıyorlardı. Daha sonra İsrail limanlarına giden gemiler de hedef listesine dahil oldu.
Bu hafta ise militanların lideri Abdel-Malek al-Houthi Amerikan savaş gemilerini bile hedef alabileceklerini belirtti.
Somalili korsanların güç bela, küçük tekneler ile gemilere çıktığı dönem bitiyor, yepyeni tehditlerin oluştuğu bir denizcilik dünyasında yaşıyoruz.
Bunun önemi ise saldırıların bulunduğu bölge.
Uluslararası deniz üzeri ticaret küresel ticaretin yüzde 90'ını oluşturuyor. Küresel ticaret rotaları büyük mesafelerden oluşsa da işleyişi, dünyada birkaç kritik noktaya dayanıyor.
İstanbul ve Çanakkale boğazlarının da dahil olduğu bu ticaret ağının bir diğer kritik noktası ise dünya ticaretinin yüzde 12'sinin geçtiği Kızıldeniz. Yılda bu rotayı kullanan 17 bin gemi Süveyş Kanalı'ndan geçmekte. Bu gemilerin taşıdığı malların toplam değeri 1 trilyon dolar olarak ölçülüyor.
2021 yılında bir tane geminin karaya çıkmasından dolayı kanal tıkadığında, küresel bir tedarik zinciri krizi çıkmıştı.
Bazı hesaplara göre günde 10 milyar dolarlık kargo kanalda takılmıştı. Şimdi benzer bir maddi etki görebiliriz.
Şu ana kadarki saldırılar dünyanın en büyük gemicilik şirketlerinin kullandıkları rotalardan Kızıldeniz'i çıkarmalarına yol açtı. CMA CGM Grup, Hapag-Lloyd, Maersk ve MSC gemilerini Afrika'nın güneyinden dolandırıyor. Bu da gemilerin rotalarına en az 10 gün eklemekte.
Petrol devi BP Kızıldeniz üzerinden bütün kargo geçişlerine ara verdi.
Asya ve Akdeniz arasındaki deniz üstü lojistik fiyatları şimdiden yüzde 20 ile yüzde 50 arasında artmış bulunmakta.
Ve kriz büyümeye devam ediyor.
Gemilere olan saldırılar petrol fiyatlarında artışa neden oldu.
Avrupa Rus gaz tedariğini minimize ettiğinden beri Orta Doğu'dan ithal ettiği sıvılaştırılmış doğal gaz oranını ciddi oranda arttırdı. Bu kargoların çoğu da Kızıldeniz rotasını kullanmakta idi.
Kısacası bu rota dünya ekonomisi için büyük önemde. Petrol ve sıvılaştırılmış gaz kadar, elektronik, giyim, gıda ve başka ürünler de bu rota üzerinde taşınmakta.
Rotanın korunması amacıyla, Amerika önderliğinde çeşitli ülkeler, saldırılar ile mücadele için bölgeye daha çok savaş gemisi yolluyorlar.
Fakat sadece savunma amaçlı donanmaların sürdürebilir bir şekilde bu tehdit ile mücadele etmesi zor.
Husilerin füze saldırıları 10-20 bin dolarlık bir maliyete sahip. Karşı füzeler ile bunları vurmak ise milyonlarca dolarlık bir karşılığa yol açıyor.
Bu sebeple Amerika direk olarak Yemen'de Husilere saldırmayı tercih edebilir. Bu da bizi daha da kızışan bir bölgesel krize taşıyabilir.
Kriz şimdiden küresel ürün fiyatlarını negatif etkilemekte. Enflasyonda artışa yol açacağı neredeyse garanti. Bölgedeki savaş geriliminin daha da tırmanmasına yol açabilir.
Kimse 2024'ün sessiz bir yıl olmasını beklemiyor.
Çin-Tayvan dinamikleri geçici olarak unutulmuş olsa da ve Ukrayna Savaşı küresel çatışmalarda ikinci sıraya düşse de 2024'e dünyanın birçok köşesinde artan gerilimle yol alıyoruz. Sadece geçtiğimiz haftalarda beklenmedik bir şekilde Venezuela ve Guyana arasında çatışma riski doğdu. Afrika'da birçok ülke darbe geçirdi ve başka ülkelerde çatışmalar sürmekte.
Ana gündem olan İsrail-Gazze Savaşı yavaşlamadan devam etmekte.
Küresel gerginlikler dorukta ve dünya ticaret hatları bu kadar kırılgan iken, önümüzdeki yıl en çok izlememiz gereken kriz, diğer tüm krizlerin etkilerini artırabilecek ve hızlandırabilecek Kızıldeniz Krizi olabilir.
Mehmet Önal Kimdir?
Mehmet Önal İstanbul'da doğdu. Hukuk lisans ve yüksek lisans tahsilinden sonra İngiliz Parlamentosu ve Atlantik Konseyi'nde çalıştı. İzleyen dönemde enerji sektöründe çalışmaya başladı. Ticari görevlerden sonra enerji dönüşümü ve iklim değişikliği kamu politikaları üzerine uzmanlaştı.
Avrupa Birliğini'nin teknik iklim değişikliği danışman organı olan Sıfır Emisyon Platformu'nda ve İngiltere'de Karbon Yakalama ve Depolama Derneği'nde görev aldı. İklim değişikliği temalarında Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Asya'da birçok devletin yürüttüğü çalışmalara katıldı.
Profesyonel olarak kamu politikaları ve siyasi gelecekler üzerine senaryo çalışmalarında yer alıyor, büyük toplumsal gelişmeler, sosyolojik değişimler, insanlık için varoluşsal tehdit oluşturan etkenler ve küresel jeopolitik konular üzerine kafa yoruyor. Enerji sektörü profesyoneli olarak Londra ve İstanbul'da yaşıyor.
|