"Yunanlılar kendilerini İtalyan zanneden Türklerdir" sözü Yunanistan AB'ye girmeden önce batılı bir düşünür tarafından söylenmiş. Bence bu çarpıcı deyim hem doğrusu hem de yanlışı olan, bağlama bağlı, istisnası çok olan bir genellemedir. Öte yandan mizahi değeri yüksektir. Tabii ki Türkler için de "kendilerini Yunanlı zanneden Araplar", ya da İtalyanlar için "kendilerini Fransız zanneden Yunanlılar" demek yanlıştır ama kültürel benzeşmeleri ön plana çıkaran bir ifade biçimi olduğu için teşbihte hata olmaz prensibi uygulanabilir. Ben yine de Yunanlıların bu lafa oldukça bozulduklarını düşünüyorum.
Bizi ayıran sadece Ege Denizidir
Geçen hafta sevgili kuzenim İzzet Öz'le Atina'ya gittik ve beş gün süper vakit geçirdik. Yunanistan'a giden tüm Türkler ve Türkiye'ye gelen tüm Yunanlılar gibi iki milletin büyük ölçüde kesişen kültürleri üzerine gözlem ve muhabbet yaptık. Bu arada sırf sosyal antropoloji araştırması uğruna musakka, dolmades, kokoretsi, tarama, fava, meze, levreki, stavritis ve karpuzi götürdük ve uzo içtik. Dolmadakia yalantzi'ye pek dokunmadık.
Ağır Atina trafiğinde vakit satıp egzoz dumanı soluduk. Trafikte çizgilere riayet etmeyenleri, birbirine yol vermeyip önünü kesenleri izledik. Kendimizi lunaparktaki çarpışan arabalarda gidiyormuş gibi hissettik.
Televizyonda ikinci sınıf Meksika dizilerinden beter bir dizinin bir kısmını izledik. Şık ve güzel orta yaşlı kadınlar birbirine kumpas kuruyor, yalan söylüyor, başkalarını kapı arkasından gizlice dinliyor, bağıra bağıra ağlıyor ve birbirinden intikam alıyordu. Çiftler romantik müzik eşliğinde birbirine bakıp iç çekiyorlardı.
Stamatopoulos tavernasında zeibekiko, tsifteteli ve rembetiko dinledik. Hesabı ödemek için bağıra bağıra yarışan ve ellerindeki tesbihleri sallayarak el kol işaretleri yapan bıyıklı arkadaşları gözlemledik. Büyük siyah gözleriyle etrafı süzen, bol makyajlı, boyalı sarı saçlı ve dolgun vücutlu hanımlarla kesiştik.
Kısacası hiç vatan hasreti çekmedik.
İzzet Öz
İzzet Öz Productions
İlişikte kuzenim İzzet'in çektiği Stamatopoulos tavernasının kışlık salonunun ve içerdeki süper resimlerin kısa bir videosu var. Klipin sonundaki ihtiyarın kısa mesajını dinleyin.
Stamapoulos Taverna
Türk-Yunan dostluğu
Tavernada tesadüfen orada yemek yiyen bir düzine kravatlı ve janti giyinimli Türkle tanıştık. Sonradan Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığı temsilcileri olduğunu öğrendiğimiz beyler ünlü televizyoncu ve müzik adamı kuzenim İzzet Öz'ü tanıdılar, beni de tanıdıklarını iddia ettiler ve bizi masalarına davet ettiler. Türk-Yunan dostluğunu geliştirmek için müzakereler yapmaya gelmiş olan değerli arkadaşlarla kısa zamanda her iki ülkeyi de kurtardık. Kuzenim İzzet iş birliğine müzikle başlamayı önerdi. Ben de diplomaside sorunların çözümünde kolaydan zora doğru gitmenin tavsiye edilen bir yöntem olduğunu ekledim.
Bence Türkiye ile Yunanistan arasındaki siyasi sorunlar çözülemeyecek ve aşılamayacak boyutlarda değildir. Uzun yıllardan beri her iki tarafın siyasetçileri sorunların üzerine iç politika amaçlarıyla körükle gitmişlerdir. Zor olan her iki taraftaki ırkçılığa varan düşünce yapılarına sahip ve sürtüşmekten nemalanan aşırı milliyetçilerin etrafından dolanmaktır.
Atina'daki Jeff Beck konseri
Geçenlerde kaybettiğimiz gitar virtüözü Jeff Beck dirilip Atina'ya mı geldi demeyin. İzzet'le Atina'nın limanı Pire'de gittiğimiz süper konser onun müziklerini çalan gitarcı Michael Lee Firkins, basçı Stuart Hamm ve davulcu Chad Wackerman tarafından verildi ve çok beğenildi.
Konserden önce Firkins'le bir süre lafladık ve müzik anılarımızı paylaştık. Bize Athens Live salonundaki en ön ve orta masayı verdiler ve saygıda kusur etmediler.
Kim en çalışkan? Kim en tembel? Kim en yozlaşmış? Kim en namuslu?
Geçenlerde ünlü Pew araştırma şirketi sekiz OECD ülkesinde katılanların kendileri ve diğer milletler hakkındaki algılarını ölçmek için bir anket yaptı. Onlara hangi milletleri en çalışkan, en tembel, en yozlaşmış ve en namuslu olarak gördükleri soruldu.
İlginçtir ki en çalışkan Avrupa milleti hangisidir sorusuna Yunanlılar hariç ankete katılan tüm ülkeler Almanya cevabını vermiş. Yani Yunanlılar Avrupa'da en çalışkan milletin kendileri olduğunu düşünüyorlar.
Yunanlılar öte yandan en yozlaşmış ve yolsuzluğun en çok olduğu millet olarak kendilerini göstermişler. Polonyalılar da kendilerinin en yoz millet olduğunu düşünüyorlar.
Almanlar en çalışkan ve en namuslu millet olarak görülmüş, en tembel milletin Yunanlılar, en yozlaşmış milletin de İtalyanlar olduğu iddia edilmiş.
Rock müziğinin birleştirdiği nesiller ve milletler
Otelden havalimanına kendisine George diyen limuzin şirketi sahibi Yorgo'nun kullandığı Mercedes ile gittik. Bizden çok daha genç olan Yorgo ile sıkı bir en iyi rock grubu ve en iyi gitarcı muhabbeti yaptık. Led Zeppelin ve Pink Floyd'da uzlaştık. Yorgo'nun seçtiği en iyi gitarcı nispeten az tanınan İrlandalı Rory Gallagher'di.
Bundan 50 yıl önce, yani o doğmadan dokuz yıl önce Gallagher'in Santa Barbara'daki konserine gittiğimi, en sevdiğim parçasının "Bad Penny" olduğunu, ayrıca Pink Floyd'un Los Angeles'te Wish You Were Here'i ilk kez çaldığı konsere gittiğimi söyleyince Yorgo'nun gözleri parladı ve önümde saygıyla eğildi. Stevie Ray Vaughan'ın ne kadar büyük bir kayıp olduğu konusunda uzlaştık.
İzzet de Roger Waters'a tüm Pink Floyd ve Waters albümlerini nasıl imzalattığını ve izlediği konserleri anlattığı, sonra da radyozetzet'te nasıl kendi radyosunu kurabileceğini paylaştığı zaman artık kanka olmuştuk. O sırada telefonum çaldı. Yorgo ilk iki notayı duyduktan sonra "ZZ Top, La Grange" diye seslendi ve bu kez o benim gözüme girdi.
İyi müzik iki ayrı devrin ve milletin insanını yarım saat içinde birleştirmişti. Bundan sonra bir savaş çıksa ve karşı cephelerde mevzi alsak birbirimize çok zor ateş ederdik.
Atatürk'e hayatında hiç pişman olduğu bir şeyin olup olmadığını sormuşlar. O da mealen "hayatımın çoğu çeşitli cephelerde geçti ve bir komutan olarak görevimin gerektirdiğini en iyi bildiğim şekilde yaptım. Pişman olduğum hiçbir şey yoktur. Ancak üzüldüğüm birkaç konu vardır. Bunların başında da Selanik'te beraber büyüdüğümüz emir kulu Yunanlı gençlere büyük telefat verdirtmektir" demiş.
Yunan müziğinden seçmeler
Daphne Patakia: Aman Doktor / Agapo mia pantremeni
Daphne Patakia prestijli ödüller kazanan Djam filminin güzel yıldızıdır. Filmde amcasının teknesine bir yedek parça almak için İstanbul'a gelir ve başına müzikle karışık sayısız olay gelir.
Bizde "Süt içtim dilim yandı" şeklinde söylenen şarkının Yunanca adı "Evli bir kadını seviyorum". O kadın kendi karısı ama çapkın koca yine de oynayan harem kızlarını hayal ediyor.
Evli bir kadını seviyorum
Güzel, iyi giyimli
Güzel, iyi giyimli
Ev hanımı gibi
Bana sahip çıkıyor ve benimle gurur duyuyor
Ve beni asla azarlamıyor
O havalı ve ondan hoşlanıyorum
O sessiz ve benimle ilgileniyor
Benim için elmaslarla süslenmiş saraylar inşa edecek
Harem kızları gelsin diye bize buzuki çalacak
Stavros Pazarentsis ve Mariana Ppamakariou: San Pas Sta Ksena
Bizdeki "Ada Sahillerinde Bekliyorum"un Yunancası'nı umarım seversiniz. Stavros'un klarneti beni benden aldı.
Gözlerim, gözlerim, gözlerim,
Gözlerim, gözlerim
Gözlerim görmedi kendi gözlerin gibi
O tatlı gözler
Sihirbazlara soracağım
Ah, eğer beni içtenlikle seviyorlarsa
Onları unutma
Gözlerim, gözlerim, gözlerim, gözlerimin gözleri
Sana hayran olan gözler,
Onları paramparça ettin
Yurtdışına gidersen beni de al
Ah, beni de al, şirket için
Yurtdışına gidersen beni de al
Ah, beni de al, şirket için
Konstantinos Argiros: Athina Mou
Konstantinos Argiros son zamanların en popüler Yunanlı sanatçılarından biridir. İlişikteki klipte sevgilisini her gece Atina'nın sokaklarında aradığından söz eder. Sizi bilmem ama klipteki güzel müşteri kadının sonradan dans edeceği benim içime doğdu.
Filopappou'ya doğru dar sokaklarda bir yerde kayboldum
Şehrin acele etmemeyi başardığı yer
Merkezde cumartesi gecesi ölüm turu başladı
Vücudumu delen bir rüzgar
Trençkotumdan daha fazla ıslandım
Ama umutsuzca seni Atina'mda arıyorum
Balkonlarda yasemin ve akşam çiçekleri
Akortsuz bir laterna, Tsitsanis'i zar zor yakalar
Her gece çok uzun yıllar ve yeterli değil
Biri bunun benim rutinim haline geldiğini söyleyebilir
Ama umutsuzca seni Atina'mda arıyorum
Gecenin içinde kurt, uluyan yalnızlık
Ve yağmur asla doluya dönüşmeden tatlı tatlı yağıyor
Senden uzak kalalı aylar oldu
Ve penceremdeki oyuncak bebek sarardı
Ama umutsuzca seni Atina'mda arıyorum
Loubardiaris'in çanları kederli bir şekilde çalıyor
Sanki bugün onu da kaybettiğimizi söylercesine
Ay yuvasına geri döndü ve hayretler içinde kaldım
Yastık elleri ile bir bankta
Aklım giyotinime bağlı
Ama umutsuzca seni Atina'mda arıyorum
Gecenin içinde kurt, uluyan yalnızlık
Ve yağmur asla doluya dönüşmeden tatlı tatlı yağıyor
Vasilis Karras: Agapao ta Lathos Atoma
Geçen yıl 70 yaşında kaybettiğimiz Vasilis Karras benim en sevdiğim Yunanlı şarkıcılardan biridir. İlişikteki şarkıda tek kusurunun yanlış kadını sevmek olduğunu, kendisini yaralı ülkesi Yunanistan gibi hissettiğini söylüyor.
Asla yalan söylemem
Hatalı olduğumda itiraf ediyorum
Borçlu değilim, borçlu değilim
Ve eğer bana ihtiyacın olursa, yardım ederim
Bu kadar çok öne çıkmama izin ver
Tek bir kusurum var
Yanlış insanları sevmek
Ve kalbim acıyor
Yaralı Yunanistan'ım gibi
Tek bir kusurum var
Yanlış insanları sevmek
Ve kalbim acıyor
Yaralı Yunanistan'ım gibi
İlişkilerde dürüstüm
Her zaman iyi niyetle
Beyefendi ama aynı zamanda bir
Yasalara saygılı vatandaş
Bu kadar çok öne çıkmama izin ver
Tek bir kusurum var
Yanlış insanları sevmek
Ve kalbim acıyor
Yaralı Yunanistan'ım gibi
Tek bir kusurum var
Yanlış insanları sevmek
Vasili Karras ve Pantelis Pantelides: Aynı kadından bahsediyoruz
Karras bu kez aynı kadına aşık Pantelides'le beraber "Aynı Kadından Bahsediyoruz" şarkısını söylüyor. Pantelides'i de genç yaşta bir araba kazasında kaybettik. Bence aynı kadına aşık iki rakibin kavga etmeyip birlikte şarkı söylemeleri uygar bir davranıştır.
Kraliçeye şefkat verdim, ona sahiptim,
Yeryüzünde ne isterse, eksik olan her şeyi sağladım,
Aptallığın dik alası, ama onu da beğenmedi bayan.
Aynı kişi hakkında konuşuyoruz, birlikte içiyoruz ve şarkı söylüyoruz
Aynı kişi hakkında konuşuyoruz aynı acı hakkında geç saatlere kadar ayakta kalıyoruz
Aynı kişi hakkında konuşuyoruz, birlikte içiyoruz ve şarkı söylüyoruz
Aynı kişi hakkında konuşuyoruz, o zulme uğruyor ve biz gülüyoruz
Onu sevdim
Sana her zaman arkasını döndü, senin de acı çektiğini biliyorum
Konuştuğumuz, birlikte içtiğimiz ve şarkı söylediğimiz aynı kişi hakkında
Aynı kişi hakkında konuşuyoruz, aynı acı hakkında geç saatlere kadar ayakta kalıyoruz
Konuştuğumuz, birlikte içtiğimiz ve şarkı söylediğimiz aynı kişi hakkında
Konuştuğumuz aynı kişi hakkında, o zulme uğradı ve biz gülüyoruz
Konstantinos Argiros: Potpuri ve Dans, Yılbaşı gecesi 2017
Klasik bir Yunan tavernasındaki yılbaşı kutlamasını takdimimdir. Kıskançlık kötü bir huydur.
Klekeria Katsula, Haris Alexiou, Areti Ketime, Dilek Koç: Konser 2012
Sizin için seçtiğim en güzel konser kaydını en sona bıraktım. 2012'den kalma bu konser 1,5 saat sürüyor ve Klekeria Katsula'nın ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu kanıtlıyor. Sonradan daha fazla ün kazanan mavi gözlü genç Areti Ketime de parlıyor. Yetenekli Dilek Koç'u ve Haris Alexiou'yu zaten tanıdığınızı varsayıyorum. Osman Ağa'yı bir de onlardan dinleyin.