09 Şubat 2025
Bugün yazıya bir fikir jimnastiği ile başlamak istiyorum. Diyelim ki ülkemizin en köklü ticari, endüstriyel ve bilişim kuruluşlarını içeren Varlık Fonumuz çok başarılı oldu ve geçen yıl sadece oradan elde ettiğimiz gelir kişi başına 40 bin doları geçti. Yani bu parayı halka dağıtırsak dört kişilik bir ailenin eline hiç çalışmadan yılda 160 bin dolar geçecek, bu da ayda 13 bin dolardan fazla eder ve bugünün kuruyla 481 bin TL yapar. Sizi bilmem ama ben paramı hemen isterim.
Böyle bir şey kesinlikle mümkün olamaz diyenlere bizimkini değil, Norveç Varlık Fonu'nu göstermek isterim. Norveçliler 35 yıl önce yarattıkları ve üzerine titredikleri bu fondan 2024 yılında 222 milyar dolar gelir elde ettiler. Bu rakamı çoluk çocuk dahil 5,5 milyonluk nüfusuna bölersek 40 bin dolardan fazla yapar.
Ancak Norveç hükümeti her yıl bu paranın çok küçük bir bölümünü kullanır, Varlık Fonunu her yıl büyütür ve gelecek nesillerin refahını garanti altına almak için biriktirir.
Bu da gelecekte fonun ve Norveç vatandaşlarına düşen olası payın geometrik biçimde büyüyeceği anlamına gelir. Yani bir ailenin bugünkü farazi Varlık Fonu geliri ayda 13 bin dolarsa 10-15 yıl sonra bu rakam 100 bin dolardan fazla olabilir. Norveç'te yıllık enflasyon oranı yüzde 2,2'dir.
Tabii ki pastayı yemek için aşırı kabarıp şişmiş ve kıskançlık uyandıran pastanın biraz kesilip halka dağıtılması gerekir. Ne kadarının kesileceği ve ne kadarının saklanacağı ülkede belki de en çok tartışılan konulardan biridir.
Günümüzün Norveçlileri bildiğimiz bazı ülkelerin aksine altın yumurtlayan kazlarını kesip öldürmeyecek kadar akıllıdırlar. Ancak geleceğin mirasyedi Norveçlileri ya da öngörülemez Trump gibi dış faktörler konularında aynı garantiyi veremem.
Bence eski iş adamı, yeni emperyalist ve boğazına düşkün Trump okyanus ötesinden pastanın kokusunu almış ve iştahı kabarmıştır. Norveç Grönland'dan fazla uzak değildir ve topal ördek Trump'ın görev süresinin bitmesine daha dört yıl bulunmaktadır.
İkinci Dünya Savaşında işgalci Almanlara karşı en iyi örgütlenmiş ve başarılı direnişçilerin Norveçliler, işgalci Sovyetlere karşı en başarılı milletin Finlandiyalılar olduğunu hatırlatmak isterim. O sakin İskandinavları fazla kızdırmaya gelmez.
Grönland'daki penguenlere ve kardan adamlara da ulusal savunma için gerekli talimatlar verilmiştir.
Dünya ekonomisinde dengeler sürekli değişirken bazı ülkeler uzun vadeli vizyonları sayesinde sürdürülebilir bir ekonomik büyüme yakalayabiliyor. İşte bu konuda en başarılı örneklerden biri Norveç Varlık Fonu'dur (Government Pension Fund Global, GPFG). Bu fon yalnızca bir devlet yatırım fonu olmanın ötesinde dünyadaki en büyük ve en başarılı varlık fonlarından biridir.
Norveç Varlık Fonu 1990'da petrol gelirlerini etkin biçimde yönetmek amacıyla kuruldu. Norveç hükümeti bu fon sayesinde doğal kaynaklarından elde edilen geliri akıllıca değerlendirerek gelecekteki nesillere kalıcı bir refah mirası bırakmayı hedefledi. Bugün fonun değeri 1,7 trilyon doların üzerinde olup dünya çapında 70'ten fazla ülkede borsa yatırımlarına, tahvillere ve gayrimenkule sahiptir, ayrıca 9.000 farklı şirketin hissedarıdır.
Fonun başarısının ardında yatan en önemli unsurlar şeffaflık, sürdürülebilirlik ve profesyonel yönetim ilkeleridir. Yatırımlar sadece finansal getiri açısından değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkileri göz önünde bulundurularak yapılır. Şirketlerin etik değerlere, sürdürülebilir politikalara ve insan haklarına verdiği önem fonun yatırım kararlarını doğrudan etkiler.
Norveç Varlık Fonu ülke ekonomisi için güçlü bir güvence mekanizması sunar. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı devlet bütçesini destekleyerek Norveç’in ekonomik istikrarını sürdürülebilir kılar. Üstelik fon yalnızca bugünkü nesiller için değil, gelecek nesiller için de bir güvence fonu olarak işlev görür.
Öte yandan fonun büyük bir kısmı Norveç dışındaki şirketlere yatırıldığı için ülkenin ekonomik büyümesi yalnızca yerel kaynaklara bağımlı olmaktan çıkar ve küresel ekonomide aktif bir rol oynar. Kısacası 5,5 milyonluk küçük Norveç'in kocaman bir ekonomik ayak izi vardır.
Norveç Varlık Fonu diğer varlık fonları için örnek alınması gereken bir rol modeldir. Doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerin nasıl doğru yönetilmesi gerektiğini gösteren en iyi örneklerden biri olarak kabul edilen fon kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli istikrarı ve büyümeyi hedefleyerek olağanüstü bir başarıya imza atmıştır.
19. yüzyılın sonlarında genç bir yazar olan Knut Hamsun, Kristiania (bugünkü Oslo) sokaklarında açlık ve sefalet içinde dolaşıyor, elinde kalan son kuruşlarıyla hayatını sürdürmeye çalışıyordu. Kaleme aldığıAçlık(1890) romanında Norveç’in o dönemki ekonomik çalkantılarını, bireysel mücadelenin zorluklarını ve yokluk içinde bir sanatçının hayatta kalma savaşını ustalıkla anlatıyordu. Hamsun'un açlığı sadece fiziksel değil, aynı zamanda bir milletin kültürel ve ekonomik olarak yükselme arzusunun bir metaforuydu.
Kitabı genç yaşta okurken çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Bir insan sırtındaki paltosunun düğmelerini satmaya çalışacak kadar çaresiz kalabilir miydi?
Bugün aynı Norveç kişi başına düşen milli geliri 100.000 doları aşan, dünyanın en zengin ve refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biridir. Bir zamanlar kıtlıkla boğuşan bu kuzey ülkesinin nasıl olup dünyanın en büyük varlık fonlarından birini yöneten ekonomik istikrarın sembolü haline geldiği bir başarı hikayesidir.
19. yüzyılın sonlarında Norveç Avrupa'nın en yoksul ülkelerinden biriydi. Tarıma dayalı bir ekonomi, sert iklim koşulları ve büyük ölçüde balıkçılığa bağımlı bir geçim kaynağıyla Norveçliler hayatlarını sürdürebilmek için göç etmek zorunda kalıyordu. Nitekim Hamsun’un gençlik yıllarında Amerika’ya göç eden Norveçlilerin sayısı ülke nüfusuna oranla oldukça yüksekti.
Ancak Norveç sanayi devrimini kaçırmadı. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında su gücüne dayalı enerji üretimi, tersane sanayisi ve balıkçılık sektörüne yapılan yatırımlar sayesinde ekonomik büyüme başladı. Eğitim reformları ve altyapı projeleriyle birlikte Norveç kendisini yoksulluktan çıkaracak uzun vadeli bir kalkınma planını hayata geçirdi.
Norveç’in kaderini değiştiren en büyük olaylardan biri 1969 yılında yaşandı. Kuzey Denizi’nde Ekofisk petrol sahasının keşfi ülkenin ekonomik tarihinde bir dönüm noktası oldu. Ancak Norveç birçok petrol zengini ülkenin aksine bu doğal kaynağı dikkatli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmayı seçti.
Devletin doğal kaynakların kontrolünü özel şirketlere devretmeyip kendisinin bunu planlı bir şekilde yönetmesi bence Norveç'in başarı hikayesinin temel kaynaklarından biridir. Devlet petrolün çıkarımı ve dağıtımı için kullandığı özel şirketlerden yüzde 75 oranında vergi almaktadır.
Devlet petrol gelirini harcamak yerine Norveç Varlık Fonu’nu (GPFG) kurarak gelecek nesillerin refahını garanti altına aldı. Oysa Hollanda adı ondan kaynaklanan Hollanda hastalığı'na kapıldı ve benzer koşullarda elde ettiği parayı kısa zamanda harcadı. Günümüzde Norveç Varlık Fonu 1,7 trilyon doları aşan büyüklüğüyle dünyanın en büyük yatırım fonlarından biri haline gelmiştir.
Norveç hükümeti petrol gelirlerini dikkatli bir şekilde yönetti ve ekonomisini yalnızca petrole bağımlı olmayan bir yapıya dönüştürdü. Teknoloji, yeşil enerji, denizcilik, balıkçılık ve eğitim gibi sektörlere yapılan yatırımlarla Norveç sadece doğal kaynaklardan kazanç sağlayan değil, bilgi ekonomisine dayalı bir süper güç haline geldi.
Bugün Norveç dünyanın en gelişmiş refah devletlerinden biri olarak gösterilir. Sağlık hizmetleri, eğitim, işsizlik yardımları ve emeklilik sistemleri devlet tarafından finanse edilir ve Norveç halkı dünyanın en yüksek yaşam standartlarından birine sahiptir.
Eşitlikçi bir gelir dağılımı, güçlü sendikalar ve sosyal güvenlik politikaları sayesinde Norveç sadece ekonomik büyüklüğüyle değil insanlarının yaşam kalitesiyle de öne çıkar. Ülkedeki düşük yoksulluk oranı ve yüksek insani gelişmişlik endeksi bu başarı hikayesinin temel göstergeleridir.
Norveç dünyada gelir eşitsizliğinin en düşük olduğu ülkelerden biridir. Yüksek vergi oranları ve yeniden dağıtım politikaları sayesinde toplumdaki refah adil bir biçimde paylaşılır.
Norveç eğitime büyük yatırımlar yapar ve ücretsiz yüksek öğrenim imkanı sunar. Bu durum nitelikli bir iş gücü yaratır ve inovasyonu teşvik eder.
Devlet bir kitap yayınlayan her vatandaşın 1000 kitabını satın alıp ülkedeki kütüphanelere dağıtmakla yükümlüdür.
Öte yandan refah devletinin finansmanı yüksek vergi oranlarıyla sağlanır. Gelir vergisi, KDV ve diğerleri vatandaşın gelirinin önemli bir kısmını alır. Bu durum bazıları için motivasyon kaybına neden olabilir.
Geniş sosyal yardımlar da bazı bireylerin onlara bağımlı hale gelmesine neden olup çalışma motivasyonunu azaltabilir.
Norveç ekonomisi petrol ve doğal gaz gelirlerine büyük ölçüde bağımlıdır. Bu durum enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların ülke ekonomisini olumsuz etkileme riskini doğurur. Fosil yakıtlara olan bağımlılık çevre sorunlarına da yol açabilir.
Norveç'in refah devleti ortak değerlere ve kolektif bir toplum yapısına dayanır. Bu durum bireysel özgürlüklerin kısıtlandığına dair bir algıya ve farklı kültürlerin entegrasyonunda zorluklara yol açabilir.
Dünya genelinde yolsuzluk ülkelerin ekonomik, siyasi ve toplumsal gelişiminde önemli bir engel olarak görülür. Transparency International’ın Yolsuzluk Algı Endeksi (CPI) gibi göstergelerde Norveç düşük yolsuzluk seviyesiyle dikkat çeken ülkelerden biridir.
Bunun nedeni de Norveç'in şeffaf yönetim anlayışına, güçlü demokratik kurumlarına, bağımsız bir yargı sistemine, medya özgürlüğüne, düşük bürokratik engellere ve kapsayıcı bir refah sistemine sahip olmasıdır. 2023 Yolsuzluk Algı Endeksi'nde Norveç 180 ülke arasında dördüncü sıradadır. Norveç'in üzerindeki ülkeler de diğer İskandinav ülkeleridir.
Dünyada en fazla yolsuzluk yapılan ülkeler Rusya, Brezilya ve Nijerya'dır.
Buna rağmen Norveç tamamen yolsuzluktan arınmış değildir. Petrol fonları yönetiminde, siyasi bağışlarda ve belediyelerde küçük ölçekli yolsuzluklar zaman zaman gündeme gelir.
Bir zamanlar Kristiania’nın soğuk kaldırımlarında açlıktan titreyen yazar Knut Hamsun Norveç’in bugünkü zenginliğini hayal bile edemezdi. Açlık romanı bireysel bir sefalet hikayesiydi ama aynı zamanda Norveç’in o dönemdeki ekonomik koşullarını da yansıtıyordu. Bugün ise Norveç kültürel ve ekonomik açıdan dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Bu başarı hikayesi yalnızca doğal kaynaklarla değil vizyoner yönetim, sürdürülebilir politikalar, şeffaflık ve halkına yatırım yapan bir devlet anlayışıyla mümkün oldu. Açlık yıllarından milyarderliğe uzanan bu yolculuk tüm dünyaya doğru planlama ve uzun vadeli vizyonun bir ülkeyi nasıl dönüştürebileceğini gösterir.
Norveç’in hikayesi sadece ekonomik büyüme değil, aynı zamanda insan odaklı kalkınmanın ve refahın da mümkün olduğunu kanıtlayan bir örnek olarak tarih sahnesinde yerini alır.
Norveçliler günde ortalama beş saat çalışırlar, bu da dünyanın en düşük kişi başına çalışma saatlerinden biridir. Vatandaşlar yüksek vergi öderler, ama tüm sağlık ve eğitim hizmetleri ücretsizdir.
Norveçlilerin çoğu ateisttir. Gösterişten ve marka giymekten kaçınırlar.
Kendisiyle dalga geçenlerin oranı bence Türkiye'de oldukça az, Norveç'te ve Amerika'da daha fazladır. Hatıra eşyası satan bir dükkanda içinde sadece boş sayfaların olduğu bir "Norveç Bilim Kitabı" gördüğümü hatırlıyorum.
Çoğu Norveçli fazla konuşmaz ve içedönüktür. Bir içedönük Norveçli ile dışadönük Norveçli arasında ne fark vardır? İçedönük Norveçli konuşurken kendi ayakkabılarına, dışadönük Norveçli senin ayakkabılarına bakar.
Bir Norveç denizaltısını nasıl batırırsın? Bir tüple denize dalarsın ve denizaltının kapısını çalarsın.
Norveç'te dâhilere ne denir? Turist.
Norveçli Ole ile İsveçli Sven balık avlamak için Kanada'ya gitmişler ve sadece üç balık tutup dönmüşler. Sven hesaplamış, "balığın tanesi bize bin Euro’ya geldi" demiş. Ole de "o zaman iyi ki daha fazla balık tutamadık" diye cevap vermiş.
Norveç Adalet Bakanı Emilie Mehl'i takdimimdir. Genç bakan üç yıl önce 28 yaşındayken İtalya'da tatil yaparken çektirdiği bu resmi sosyal medya sayfasına koydu ve ülkesinde çok büyük bir skandal patladı. Nedeni de bir rol modeli olması gereken siyasetçinin sörf tahtası üzerinde can yeleği takmamasıydı.
Aşağıda link'ini sunduğum Güldür Güldür Show dertsiz Norveçlilerle ve dert bağımlısı bizlerle güzel dalga geçiyor.
Mehmet Ali Çiçekdağ kimdir?Prof. Dr. Mehmet Ali Çiçekdağ İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. İki yıl Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesinde asistanlık yaptıktan sonra burslu olarak ABD'ye gitti. California Üniversitesi'nin Santa Barbara kampüsünde siyaset bilimi dalında yüksek lisans ve doktora yaptı. 40 yıldan fazla ABD'de kalan Çiçekdağ çeşitli üniversitelerde Amerikan politikası, uluslararası ilişkiler ve mukayeseli devletler dersleri verdi. Çiçekdağ'ın ikinci uzmanlık alanı Yabancı Dil Eğitimi ve Dilbilimidir. Monterey Institute of International Studies'ten eğitim dalında ikinci bir M.A. aldı. Defense Language Institute'te Akademik Eğitim ve Geliştirme bölümünün başkanlığını ve Türkçe Bölümünün başkanlığını yaptı. 1980'lerde Boğaziçi Üniversitesinde Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde tam zamanlı öğretim üyeliği yapmış olan Çiçekdağ, bugünlerde aynı bölümde yarı zamanlı olarak Amerikan Politikası dersleri veriyor. T24'te siyaset ve müzik yazıları yazmayı seviyor. |
Daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek. Yeni dünyaları, kültürleri, fikirleri ve yaşam biçimlerini keşfetmek. Rasyonel, bilge ve olumlu bir takım üyesi olmak…
Altyapı üstyapıyı belirler. İnternet'te gerçeklik denetlemeye son. Devlet çözüm değil problemdir. Tavuklar tilkilere emanet. Düzen değişir, düzülen değişmez…
Eski tüfek devrimci, mütevazı, filozof, halk kahramanı, Robin Hood, kanaatkar, malsız mülksüz, korumasız, saraysız, ateist…
© Tüm hakları saklıdır.