28 Temmuz 2024
Geçen gece Elvis'i gördüm. Üstat umduğumun aksine bana bozuk atıyor ve "benim hakkımda yazdığın yazıda en baba parçam Blue Suede Shoes'u nasıl atlarsın? Oysa ben onu Carl Perkins'ten araklayana kadar neler çektim" diye homurdanıyordu.
Tabii ki ünlü sanatçıyı 1977'de genç yaşta kaybettiğimizden sonra onu sokakta, markette ya da rüyasında gören tek kişi ben değildim. Onu her yıl çeşitli yerlerde gördüğünü iddia eden yüz binlerce işsiz güçsüz fan var. Bir ABD dergisinin kapağında Elvis'ten hamile kaldığını iddia eden bir kadının resmini gördüğümü hatırlıyorum.
Bence Las Vegas gibi yerlerde görülen düzinelerce Elvis taklitçisi de Kral'ın öldükten bu kadar zaman sonra hala ne kadar delice sevildiğinin ve onun bir kültürel ikon olduğunun bir göstergesidir. Her yıl binlerce Elvis taklitçisinin ve fan'larının katıldığı ulusal kongreler Amerikan kültür dünyasının bir parçası olmuştur.
İki hafta önceki Elvis yazımdan sonra aldığım geribildirim beni oldukça şaşırttı ve sevindirdi. Ülkemizde bu kadar çok ve tutkulu Elvis fan'ının olduğunun farkında değildim. Bu yaştan sonra teenage'ler gibi birbirimize şarkı listeleri göndermemiz oldukça eğlenceliydi. Avusturya Lisesi ve Mülkiye'den sınıf arkadaşım sevgili İlhan Öztok'un gönderdiği 19 parçalık listenin 8'i benim sizler için seçtiğim 10 parça ile örtüştü.
Elvis kısa sayılabilecek kariyeri boyunca 1684 konser ve 6000’den fazla canlı performans verdi. Bu hala başka hiçbir sanatçı tarafından aşılamayan bir rekordur. Dünya çapında 2,5 milyardan fazla plak sattı ve başka bir rekora imza attı. Bu nedenlerden ötürü Elvis Presley müziğin kralıdır.
Bence Elvis'in sadece saçı bile bugünün çoğu şarkıcısından fazla yeteneklidir. İlk izleyeceğiniz klipte Elvis 21 yaşındaydı ve kahverengi saçlarını daha çarpıcı ve asi bir görünüm yaratmak için siyaha boyamaya başlamamıştı. Onun yukarıya taranmış Pompadour stili saçı imajının bir özelliği haline geldi ve dünya çapında trendleri belirledi.
Elvis'in kabarık ve simsiyah saçları onun kişiliğinin önemli bir parçası ve kültürel bir ikon olarak şöhretine katkıda bulundu. Siyah saçları mavi gözleriyle yarattığı çarpıcı karşıtlık onun rock 'n roll ve film kariyerinde ön plana çıkmasına yardımcı oldu.
Elvis saç stili için 1950'lerin Greaser (yağcı) kültüründen ilham aldı. Elvis'in saç modeli gençlik isyanının ve rock'çu tavrının bir sembolü haline geldi. Kansas City'de gittiğim bir Elvis müzesinde onun saçından bir tutamın baş köşede sergilendiğini hatırlıyorum.
Blue Suede Shoes (Mavi Süet Ayakkabılar) 1955 yılında Carl Perkins tarafından yazıldı ve kaydedildi. Zamanın blues, country ve pop unsurlarını içeren ilk rockabilly parçalarından biri olarak kabul edilir. Perkins’in versiyonu aylarca listelerde en üst sıralarda kaldı ve bir milyon kadar plak sattı. Ancak Elvis Blue Suede Shoes’u kendine özge süper stilinde söyleyip plak yapınca Carl Perkins onun gölgesinde kaldı, daha doğru bir deyim onu bir silindir gibi ezip geçtiğidir.
Carl Perkins bir mülakatta Elvis’in her şeye sahip olduğunu söyledi. “O çok yakışıklıydı, sahnede hareketleriyle herkesi büyülüyordu, son derecede yetenekliydi ve onu iyi pazarlayan bir menajeri vardı. Çoğumuz gibi Mr. Ed’e (TV’deki eşek) benzemiyordu. Bütün kızlar ona hayrandı. Elvis bekardı, oysa benim üç çocuğum vardı” diye konuştu.
İlişikteki klipte Elvis sadece 21 yaşında ve Paramount stüdyosundaki demo kaydıyla patronlara kendisini beğendirmeye çalışıyor. Orada ben olsaydım bu olağanüstü yetenek şarkısını bitirmeden üstüne atlayıp kontratı imzalatırdım.
Mavi Süet Ayakkabılar Eh, para için bir, |
Don’t Be Cruel’u (Zalim Olma) 1956’da Otis Blackwell yazdı ve Elvis plağa okudu. Blackwell zamanın en popüler yeni şarkıcısının onun eserini kaydetmesine çok sevinmiş, onun adını ortak besteci olarak yazdırmıştı. Şarkıyı yalnızca 25 dolara satan Blackwell herhalde sonradan kafasını duvarlara vurmuştur.
Üç kuruşa satılan şarkı uzun süre liste başlarında kaldı ve altı milyondan fazla plak sattı. Rolling Stone Don’t Be Cruel’a Tüm Zamanların En İyi 500 Şarkısı listesinde 197 numarayı verdi.
Zalim Olma Biliyorsun beni evde |
Can’t Help Falling in Love, Elvis Presley’in 1961’de dördüncü stüdyo albümü Blue Hawaii için kaydettiği bir baladdır. Melodi 1784 yılında bestelenen popüler bir Fransız aşk şarkısı olan Plaisir d’amour’a dayanır. ABD ve İngiltere’de milyonlar satıp platin sertifika alan şarkı başta İngiliz reggae grubu UB40 olmak üzere birçok başka sanatçı tarafından da seslendirildi.
2020 yılında yapılan bir ankete göre şarkı, düğünlerindeki ilk dansın şarkısı olarak çiftler için en popüler tercihtir.
Aşık olmaktan kendimi alamıyorum Bilge adamlar diyor ki |
All Shook Up 1957’de yine Otis Blackwell tarafından yazıldı ve Elvis tarafından kaydedildi. Şarkı uzun süre listelerde zirvede kaldı ve plak satışları çifte platin statüsü kazandı. Rolling Stone’un Tüm Zamanların En İyi 500 Şarkısı listesinde 352. sırada yer aldı.
Şarkının kökeni konusunda iki rivayet mevcut. Biri plak şirketinin sahibinin bir şişe Pepsi’yi sallayıp Blackwell’e bunun hakkında bir şarkı yazmasını önermesi, diğeri de Elvis’in korkunç bir rüya görüp sarsılmış bir şekilde uyanması.
Tamamen sarsıldım Peki, bendeki sorun ne? |
Return to Sender 1962’de Elvis’in Girls! Girls! Girls! filmi için Winfield Scott ve Otis Blackwell tarafından yazıldı. Şarkı sevdiği kızın onu reddetmesinden yakınan bir sevdalıyı anlatır. Yazarlar bir plak şirketine gönderdikleri bir demonun üstünde “Gönderene iade! Böyle bir kişi yok! Böyle bir bölge yok!” yazılı şekilde geri gelmesinden ilham aldılar.
Return to Sender yayınlandıkdan dokuz ay sonra Amerikan posta idaresi bölge sistemini kodlarla değiştirdi ve şarkı birdenbire eskidi. Şarkı yalnızca ABD’de bir milyondan fazla satarak platin plak sertifikası aldı.
Komedyen ve Elvis taklitçisi Freddie Starr vasiyeti uyarınca üzerinde “Gönderene iade” kazılı bir tabut içinde gömüldü.
1993’te ABD Posta Servisi Elvis’in 58. Doğum gününde onu onurlandıran bir hatıra pulu çıkardı ve Return to Sender tekrardan moda oldu. Elvis hayranları bu pulun ilk gün zarflarını hayali adreslere postaladılar, üzerinde “Gönderene iade” damgasıyla geri aldılar ve gururla duvarlarına astılar.
Hayatımda pişman olduğum şeylerden biri olaydan haberim olmasına rağmen bu fırsatı kaçırmaktır. Benim de duvarımda Elvis’in şarkısı olabilirdi.
Müzikseverlerle dalga geçmeyin. Onlar hassas insanlardır.
Gönderene İade Gönderene iade |
Surrender (Teslim ol) 1961’de bir Napoliten baladı olan Torna a Surriento’dan (Sorrento’ya Geri Dön) uyarlandı. ABD ve İngiltere’de hemen bir numaraya ulaştı ve Elvis’in en çok satan single’lerindan biri oldu.
Teslim Ol Öpüştüğümüzde kalbim alev alıyor |
Elvis, (You’re the) Devil in Disguise’ı (Sen Kılık Değiştirmiş Bir Şeytansın) 1963’te söyleyip bir single olarak piyasaya çıkardı. John Lennon parçayı ilk dinlediği zaman Elvis’in Bing Crosby gibi olduğunu söyledi. Plak yarım milyondan fazla satarak altın sertifika ile ödüllendirildi.
(Sen bir) Kılık Değiştirmiş Şeytansın Bir meleğe benziyorsun |
Elvis, Tom Jones’un ünlü parçası Green Green Grass of Home’u 1975’te kaydetmiş. İki üstat bence birbiriyle yarışır. Bir Elvis fan’ı olarak benim pozisyonum belli. Bir de siz karar verin.
Memleketin Yemyeşil Çayırları Eski kasaba aynı görünüyor |
Eminim çoğunuzun yakından bildiği Bridge Over Troubled Water’ı (Dertli Nehir Üzerindeki Köprü) 1970 yılında Paul Simon yazdı ve Art Garfunkel söyledi. Gospel kökenli şarkı ve album çağdaş müzikte ve kültürde bir çığır açtı.
Elvis aynı yıl şarkıyı That’s the Way albümü için yorumladı ve bence süper bir iş çıkardı. Şarkının yazarı Paul Simon kralın versiyonunun onu şaşkına çevirdiğini ve “ben bununla nasıl rekabet edebilirim” diye düşündüğünü söyledi.
Dertli nehrin üzerindeki köprü Dertli nehrin üzerindeki bir köprü gibi |
Burning Love (Yanan Aşk) 1972’de Dennis Linde tarafından yazıldı ve Elvis’ten önce Arthur Alexander tarafından söylendi. Elvis’in versiyonu her zamanki gibi listelerin üst sıralarında uzun süre kaldı, ABD’de ve İngiltere’de milyondan fazla plak satarak platin sertifikası aldı.
Yanan aşk Yüce Tanrım |
Siz sevgili okuyuculara bir hoca olarak önemli bir görev vermek istiyorum. O da bu olağanüstü müziği çevrenizdeki gençlere dinleterek Elvis'in yaktığı meşaleyi yeni nesillere devretmeniz. Umarım onlar da gelecekte kendi çocuklarına ve torunlarına bu güzel insanı ve müziği tanıtırlar.
Elvis ölmedi ve her zaman yaşayacak!
Mehmet Ali Çiçekdağ kimdir?Prof. Dr. Mehmet Ali Çiçekdağ İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesini ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. İki yıl Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesinde asistanlık yaptıktan sonra burslu olarak ABD'ye gitti. California Üniversitesi'nin Santa Barbara kampüsünde siyaset bilimi dalında yüksek lisans ve doktora yaptı. 40 yıldan fazla ABD'de kalan Çiçekdağ çeşitli üniversitelerde Amerikan politikası, uluslararası ilişkiler ve mukayeseli devletler dersleri verdi. Çiçekdağ'ın ikinci uzmanlık alanı Yabancı Dil Eğitimi ve Dilbilimidir. Monterey Institute of International Studies'ten eğitim dalında ikinci bir M.A. aldı. Defense Language Institute'te Akademik Eğitim ve Geliştirme bölümünün başkanlığını ve Türkçe Bölümünün başkanlığını yaptı. 1980'lerde Boğaziçi Üniversitesinde Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde tam zamanlı öğretim üyeliği yapmış olan Çiçekdağ, bugünlerde aynı bölümde yarı zamanlı olarak Amerikan Politikası dersleri veriyor. T24’te siyaset ve müzik yazıları yazmaktan keyif alıyor. |
Önünde bekleyecek bir kapı daha mı çıktı? Evde mi kaldık? Eksen kayması mı dengeleme mi? Tam bağımsızlık mı pastadan pay almak mı? Demokrasi mi otokrasi mi? Kurallara mı uymalı rüşvet mi vermeli? Sen-ben-bizim oğlan ahbap çavuş ekonomisi bize çok mu yabancı?
Baştan çıkarıcı, nefes kesici, ürpertici, neşelendirici, coşturucu, dertlendirici, heyecan verici, kışkırtıcı, teslim oldurucu, ilham verici…
Büyüleyici, uçurucu, duygulandırıcı, aşk depreştirici, özlettirici, iç titretici, oynatıcı, hüzünlendirici, sorgulayıcı, düşündürücü, iç çektirici, boş verdirici, içirici…
© Tüm hakları saklıdır.