Güney Amerika'nın batı kıyısındaki okyanus sularının periyodik olarak ısınıp soğuması konuyla ilgilenen insanların dikkat çekmiştir. Bu ısınıp soğuma o bölgede yaşayan balıkçılar için çok önemlidir. Peru açıklarındaki okyanus suyu soğursa dipteki besleyici ve soğuk su yüzeye daha fazla çıkar, bu da balıkçıların avlayabildiği balık miktarını arttırdığında yüzleri güldürür. Tam tersi eğer soğuk su yüzeye az çıkarsa bu sefer de tutulan balık miktarı azalır. Güney Amerika'nın batı kıyısındaki insanlar çoğunlukla balıkçılık ile geçindiklerinden yüzyıllar boyu bolluklar ve kıtlıklar, bunlarla birlikte devletlerin yükseliş ve çöküşleri hep okyanusun yüzey sıcaklığındaki bu değişime bağlanmıştır. Suyun sıcaklığındaki artış genelde kendisini sene sonuna doğru gösterdiği için Hz. İsa'nın doğumuyla bağdaştırılarak bu olaya El Nino (küçük erkek çocuk) denmiştir. Tam tersi olarak suların soğuması da La Nina (küçük kız çocuk) diye adlandırılır.
Yirminci yüzyılın başından beri El Nino'nun sadece Peru kıyılarını etkilemediği dünyanın neredeyse her bölgesindeki iklim olaylarını ciddi biçimde etkilediği ortaya konmuştur. Mesela El Nino görülen yıllarda ABD'nin orta bölgeleri, yani tarım üretiminin kalbi, normalden daha sıcaktır ve daha az yağış alır. Pasifik'te çok daha fazla tropik siklon görülür. Afrika'nın doğusundaki yağış miktarı artarken batısı daha az yağış alır ve kuraklık Doğu Afrika'dan Batı Afrika'ya taşınır. Güney Asya ve Avustralya'nın aldığı yağış miktarı ise ciddi anlamda azalır. Avrupa'da Alplerin kuzeyi daha yağışlı ve bulutlu olmasına karşın Akdeniz Havzası'nda özellikle kışlar ılıman ve az yağışlı geçer. Genel olarak bakıldığında ise dünyanın ortalama sıcaklığının El Nino'nun hakim olduğu senelerde arttığı, La Nina görülen senelerde ise azaldığı görülür.
Burada üç önemli noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Bunlardan ilki, yukarıda görebileceğiniz gibi son yirmi senede görülen en sıcak üç senenin de El Nino evresine denk geldiği. İkinci önemli nokta, son 15 senede La Nina görülen dönemlerin fazlalığı, bu da aslında son 15 senede havaların fazla ısınmadığı anlamına geliyor bizler için. Ama en sonuncusu bu yaz açısından çok daha önemli bir konu. 1998 yılı dünyada “Süper – El Nino” olarak bilinen bir yıldı. O seneki El Nino diğer El Nino'lara göre bile çok daha şiddetliydi, bunun dünya sıcaklıklarına etkisini de çok açık görebiliyoruz. 1998 yılı önceki ve sonraki birkaç yıl ile kıyaslandığında sadece biraz değil, ciddi anlamda daha sıcaktı.
En son El Nino evresi 2009/2010 yıllarında görülmüştü. O zamandan beri Pasifik Okyanusu'nda ya nötr durum ya da La Nina yaşanıyor. Bize epey uzak bir doğa olayı olduğundan El Nino'nun ne zaman başlayabileceği konusunda Meteoroloji Genel Müdürlüğü bir açıklama yapmasa da bu olaydan çok daha fazla etkilenmesi beklenen ülkeler birbiri ardına tahminlerini ortaya koymaya başladılar.
Avustralya Meteoroloji Bürosu bu konuda kullandıkları yedi modelden altısının bu yaz ortasında El Nino'nun görülmeye başlayacağını gösterdiğini söylüyor. Bu ayın başında Amerikan İklim Tahmin Merkezi bu yaz El Nino görülme olasılığını %52'den %65'e yükseltti. Columbia Üniversitesi İklim ve Toplum için Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü (IRI) El Nino riskini %60'dan %75-%80 seviyesine çıkardı.
IRI meteorologları El Nino'nun ne derece şiddetli olacağını şimdiden söyleyemiyorlar. Ancak Skeptical Science'dan Rob Painting ölçümlerden hazırlanan grafiklerle şu andaki okyanus sıcaklıklarını 1998'daki Süper – El Nino ile kıyaslıyor. Bu grafiklere göre şu andaki koşullar aynı 1998 öncesi okyanus koşullarını oluşturmaya başlıyor, bu da gelecek olan El Nino'nun çok şiddetli olacağı düşüncesini kuvvetlendiriyor.
Bir bilgi daha verelim, son 7000 yıl ile kıyaslandığında son kırk senedeki El Nino evreleri %42 daha şiddetli. El Nino evrelerinin bu derece şiddetlenmesini insan kaynaklı küresel iklim değişikliğine bağlamak da bu durumda gayet doğal sayılmalı.
Ülkemizde ise özellikle sonbahar ve kış yağışlarındaki azalma yaz için gıda ürünleri fiyatlarında ciddi artışa sebep olacaktır. Özellikle Mayıs-Temmuz aralığında ülkemizin özellikle batısında zaten normalin birkaç derece üzerinde seyreden sıcaklıkların bir 2-3 derece daha artması beklenebilir. Pasifik'te başlayacak El Nino evresinin etkilerinin ülkemize ulaşması biraz zaman alabilir. Ancak bu sene zaten ortalamanın altında seyreden yağışlar ve ortalamanın üzerindeki sıcaklıklar El Nino etkisiyle daha da uç değerlere ulaşacağından 2015 yılı özellikle tarım ve su kaynakları açısından ciddi problemler yaratabilir. Bu etkilerin bilincinde olarak şimdiden hazırlıklarımızı arttırmaya başlamak zorundayız.