19 Eylül 2011

Senede bir gün!

Bugün sizleri iklim değişikliğinin varlığına ikna etmeye çalışmayacağım...

 

Bugün sizleri iklim değişikliğinin varlığına ikna etmeye çalışmayacağım, ya da  tüketim çılgınlığının dünyayı felakete götürdüğünü anlatmayacağım. Sadece sizden bir ricam olacak. Eğer içinizde “evet, iklim değişikliği olabilir de, ben ne yapabilirim” veya “ben de dünyanın gidişinden memnun değilim ama kendi başıma sesim çıkmaz” diyenlerdenseniz, 24 Eylül 2011 Cumartesi günü saat 14:00'de Kadıköy Meydanı'nda Et Balık Kurumu önüne gelin. Sizin gibi düşünen ve hisseden pek çok kişi orada olacak. Birkaç saat süreyle birlikte olacağız ve sesimizi duyurmaya çalışacağız. Tüm sene boyu başka bir çabanız olmasa bile, senede bir gün, bu cumartesi günü bizlerle birlikte Kadıköy Meydanı'nda olun.
Böyle “Kadıköy Meydanı, miting” falan deyince insanların ürktüğünü biliyorum, merak etmeyin, ben yedi ve bir buçuk yaşındaki iki oğlumla orada olacağım inşallah. Geçen seneki eylemcede bir arkadaşımın dört yaşındaki oğlunu elinde bayraklarla şarkı söylerken gördüğümde utanmıştım. Bu sene biz de ailece Kadıköy Meydanı'nda olacağız, sizleri de ailece bekliyoruz.
Bu toplantı sadece bizde ve sadece Kadıköy'de değil. Aynı gün benzer saatlerde dünyadaki pek çok şehirde benzer toplantılar düzenleniyor. “Neden her sene bu sıralar toplanıyor dünyadaki herkes?” diye soracak olursanız size “350” gibi anlamakta zorluk çekebileceğiniz bir cevap vereceğim. Toplantı ve ertesindeki konsere gelecek olursanız ellerinde 350 yazan pankartlar taşıyan insanlar göreceksiniz.
Konunun temeli şu: Atmosferdeki miktarı her geçen gün artmakta olan karbondioksit gazı bir sera gazıdır, yani dünya atmosferinin ısınmasına neden olur. Normalde atmosferdeki karbondioksit miktarı milyonda 280 parçacık olmalıdır. Bin yıllardır dünya atmosferindeki karbondioksit miktarı bu kadardır. Bin yıllardır insanlığın dünyaya yayılıp uygarlıklar kurabilmiş olmasının arkasında yatan temel sebep dünyanın ikliminin bin yıllardır fazla değişmemiş olmasıdır. Ancak Endüstri Devrimi'nden bu yana, yani insanların kömür, petrol ve doğalgazı yakıt olarak kullanmayı akıl ettiklerinden bu yana atmosferdeki karbondioksit miktarı artmıştır, bugün ise bu miktar milyonda 390 parçacıktır. Biliyoruz ki şu anda dünya eskiye oranla daha ısınmıştır, biliyoruz ki artık yazlar daha sıcak geçmektedir, biliyoruz ki kışın kar yağışı azalmıştır, biliyoruz ki kutuplardaki buzullar erimektedir, o zaman şu anda atmosferdeki karbondioksit miktarı dünyaya uzun süreli zarar verecek bir hale gelmiştir ve en kısa zamanda azaltılması gerekmektedir. Bilimciler dünyanın ve insanlığın büyük bir zarar görmemesi için karbondioksit miktarının milyonda 350 parçacık seviyesini geçmemesi gerektiğini söylüyorlar.
Şu anda atmosferdeki karbondioksit miktarındaki artışın temel sebebi insanlığın doymak bilmeyen tüketim sevdasıdır. Bu tüketimi karşılamak için yapılan üretim atmosferdeki karbondioksit miktarını her geçen gün arttırmaktadır. Tüketimi büyütme amaçlı politikalarla dünyanın her geçen gün büyük bir felakete doğru sürüklendiği açıktır.
Sizi rahatsız eden temel konu ister iklim değişikliği, ister büyüme uğruna doğaya verilen hasar, isterse de tüketim çılgınlığı olsun, bu cumartesi bizlere katılın. Benim gönlüm herkesin her gününü sürdürülebilir bir dünyada yaşamak için çabalayarak geçirmesini istiyor, ama en azından, topladığınız pet şişe kapaklarına ek olarak bu cumartesi de bizimle olun. Belki çevrenizde sizin gibi düşünen kişilerin aslında ne kadar çok olduğunu görmek geleceğe daha umutlu bakmanızı sağlayabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

AB Parlamentosu seçimlerinin "Tarladan Çatala" uygulamasına etkileri

Yeşiller Partisi’nin seçimlerde yaşadığı kayıplar, "Tarladan Çatala" stratejisinin uygulanmasını zorlaştırabilir. Özellikle Fransa ve Almanya gibi büyük ekonomilerde Yeşiller’in oy kaybetmesi, bu ülkelerin sürdürülebilir tarım politikalarına daha az destek vermesi anlamına gelebilir

İklim krizi ve havayolu taşımacılığı

Türbülansın artması; yolcular için uçuşları daha sarsıntılı hale getirirken mürettebat için güvenlik riskleri oluşturur ve uçak bakımının zorlaşması nedeniyle havayolu şirketleri için operasyonel maliyetlerin artmasına yol açar

İklim değişikliğine uyum sağlamada sigorta sektörünün yaratacağı faydalar

Sigorta sektörü, toplumun iklim değişikliğinin getirdiği zorluklara uyum sağlamasına yardımcı olmada hayati bir rol oynamaktadır

"
"