Her adamın kızı dünyanın en iyi kızıdır. Benim kızım gibi; ancak her adamın damadı için aynı şey söylenemez. Damatlar çoğunlukla sevilirler ama kızlar gibi değil; bazı şartlara bağlıdır...
Ben damadım Muzaffer'i şartsız şurtsuz severim, iyi bir insan olarak… Yazdığımı yazılara kritikler yapmasını isterim, kibarca doğruları söyler; fikirlerine çok değer veririm. Akıllı ve bilgili bir adamdır.
Son yazımda "6 yaşında gelin, İmamoğlu hakkında verilen tuhaf ceza, ekonomik durumumuz" gibi konularda yazmıştım.
Yazı hakkında düşüncelerini söylerken, "Ne fena, yazılacak güzel şeyler yok!" dedi. Ben de onun kibarca işaret ettiği "İyi şeyler de yazayım" diye bu yazıyı kaleme aldım. Üstelik otomotiv yazısı...
"Cengiz ile beraber araba vapurundan çıktık, meydanı geçtik, tırmanmaya başladık. Kayhan (Kantarcı) bir başka Anadol ile arkamızdan geliyordu. Sağımızda Üsküdar'ın meşhur simit fırını vardı. Cengiz "dur halka alacağım!" dedi, fırladı birkaç "bağ" halka aldı. Mezarlığa geldiğimizde binalar seyrekleşmeye başlamıştı. Haydarpaşa kışlasına varmadan sola, Ankara'ya doğru saptık; sağlı sollu gecekondular, bostanlıklar, yenebilir ot toplayan köylü kadınlar vardı. Biraz sonra, Acıbadem'e, Bizim Anadol'un doğduğu Otosan'a gelmiştik. Küçük bir seremoni yapıldı; Can (Kıraç) Bey gelememişti ancak Erdoğan (Gönül) ağabey, Ahmet Binbir, Claude (Nahum), Şemsettin (Şibay) ve adını hatırlamadığım kalabalık bir Otosan ailesi bizim arkamızdan su dökerek uğurladılar. 1968 Nisan'ı idi... Aynı yılın 30 Aralık günü, Asya Afrika ve Avrupa'yı kapsayan, Kar ve buzlu bir havada, 20.000 km sonra Edirne-Yunanistan sınırında bitecek bir büyük macera için yola çıkmıştık."
Ben bahsettiğim bu "uzun yol testini" dünyanın olabilecek en uç yol tiplerinde -dağda at arabası patikasından, Alman otobanlarına kadar- yine olabilecek (İran'da Deşt-i Kebir (Tuz çölü) ve Deşt-i Lut (Kum çölü), 60 C., ardından Afrika cangılları ve yüzde 90 nem, Yugoslavya'da -45°C kar ve buz kadar) her türlü mevsimde başarı ile bitirdim ve Otosan'a yaklaşık 150 sayfalık bir test-drive raporu sundum.
Otosan o yıllarda daha 10 yılını doldurmamıştı. Hareketli üretim bandı 2 yaşında idi. Minibüs yapılıyordu. Anadol "statik atelyede" yapılıyordu. Benim Anadol 34 HZ 646 1967 nisanında çıkmıştı; şase numarası (galiba) 146 idi.
O gün zannederim Otosan'da toplam birkaç yüz kişi çalışıyordu.
O yıllardan sonraki yıllarda, kurucular temelleri çok iyi atmış olmalı ki Otosan bugün kıyas kabul etmez bir büyüklükte.
Bugün 7 ayrı mekânda çalışan sayısı 12 bin olmuş.
Ülkemizin en büyük otomotiv kuruluşu. Yıllık 60 milyar TL'ye yaklaşan cirosu ile sadece (anlaşılabilir sebepler ile) Petrol Rafinerisi'ne (TÜPRAŞ'a) geçiliyor.
Ülkenin en büyük ikinci endüstri kuruluşu...
Ve bu yıl temmuzda biz Türk otomobilcilerinin rüyası gerçekleşti ve zaten sadece parça, araç vs. değil, yüz milyonlarca dolarlık mühendislik ihraç eden Otosan, bu defa ana marka Ford'dan bir Avrupa Ford şirketi/fabrikası satın aldı. Romanya'nın Ford Craiova fabrikasının kapısında artık FORD OTOSAN CRAIOVA yazıyor.
Avrupa'nın ticari araç üretim lideri Ford Otosan, kısa süre önce hattan indirdiği e-Transit ve 2023'ün ikinci yarısında üreteceği e-Transit Custom ile kazandığı bilgi birikimini Craiova'da üretilecek yeni nesil araçlara aktaracak.
Son yıllarda alıştığımız gibi bir "yerli ve milli'lik!" değil bu.
Yani "Craiova'da zaten elektrikli araç üretiliyordu da Otosan aldı, şimdi "TÜRKLER YERLİ ELEKTİRİKLİ ARAÇ ÜRETTİ" olmayacak.
Tam tersi Otosan'ın Ar-Ge (Ülkemizdeki bazı kuruluşlar gibi arakla-geliştir değil!). Araştırma-Geliştirme bölümünde yıllardır geliştirdikleri araçlarda kullandıkları teknolojileri Avrupa pazarına çıkaracaklar. Otosan AR-GE bölümünde 1500 teknik personel çalışıyor. Avrupa Ford'unun belki de en büyük tasarım bölümü. Geçtiğimiz yıllarda, İstanbul Teknik, Ortadoğu, Boğaziçi v.s. mezunu binlerce Türk genci çizim masasından başlayarak moka-up'ını, yürüyen prototipini ve TRANSIT COURIER'in sıfırdan kendileri ürettiler.
Tüm imalat mühendisliği Ford Otosan'a ait ve segmentinde bir ilk olan Transit Custom Plug-In Hybrid (Şarj Edilebilir Elektrikli Hibrit -PHEV) ve EcoBlue Hybrid modelleri 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülünü aldı.
Bugün Craiova'da Ford Puma ve Ford EcoSport üretiliyor. Şimdi araç ve motor üretim tesislerinin sahipliği Ford Otosan'a geçti. Craiova'nın üretim ağına katılması ile Otosan'ın, elektrifikasyon ve ticari araçlardaki deneyim ve uzmanlığı Romanya'daki tesise aktarılırken Avrupa'nın ticari araç üretim lideri Ford Otosan da sahiden de global bir otomotiv şirketi haline geliyor.
Craiova'nın Ford Otosan üretim ağına dahil olmasıyla, tasarımını ve mühendisliğini Ford Otosan'ın üstlendiği yeni nesil Courier'nin içten yanmalı van ve kombi versiyonları gelecek yıl itibarıyla, bunların tam elektrikli versiyonları ise, 2024 itibarıyla Craiova'da üretilecek ve piyasaya sunulacak. Ayrıca halihazırda Craiova'da üretilen Ford Puma'nın ve 2024 senesinde devreye alınacak yeni tam elektrikli versiyonunun üretim sorumluluğu da Ford Otosan'a geçecek. Bu iki aracın ürün portföyüne eklenmesiyle Ford Otosan, 2 ülkedeki 4 tesisinde Transit, Transit Custom, Courier ve Puma modellerinin elektrikli versiyonlarını üretecek.
Elektrifikasyon, 100 yılı aşkın süredir sektördeki en dönüştürücü değişimini temsil ediyor. Otomobil, nerede ise yeniden icat ediliyor. Bunları yapan Türk çocukları, teknolojisi dünyanın en büyük markalarından biri olan FORD'a AR-GE'de öncülük ediyorlar.
Ülkenin en önemli ihracat pazarı Avrupa, elektrifikasyonda hızla yol almakta. Ford'un kısa süre önce açıkladığı Avrupa elektrifikasyon planı ve Ford Otosan'ın Custom PHEV ile başlayan, e-Transit ile devam eden elektrifikasyon konusundaki geniş deneyim ve bilgi birikimi göz önüne alındığında, Craiova'nın Ford'un elektrifikasyon ve ticari araç büyüme planlarında daha da güçlü bir rol oynayacağı anlaşılıyor.
Ford Otosan, Craiova'da 2023 yılında başlayacak Yeni Nesil Courier üretimi için önümüzdeki üç yıl içerisinde mühendislik harcamalarını da içeren 490 milyon Avro yatırım yapacak. Craiova fabrikasında araç üretim kapasitesi yıllık toplam 272 bin adete yükselecek, üretim planına bağlı olarak yeni nesil Courier üretimi yıllık 100 bin ve Puma üretimi yıllık 189 bin adede kadar çıkabilecek. Geçtiğimiz yıl açıkladığı yatırımın tamamlanması ile Kocaeli fabrikalarının kapasitesini 650 bin araca çıkaracağını duyuran Ford Otosan, Craiova fabrikasının kapasitesinin de eklenmesi ile yılda 900 binin üzerinde araç üretebilecek.
Bu yazıda yazılanlar aslında temmuzda yaşandı, bilgiler o zaman verildi. Ben yaşadığımız karanlık günlerde biraz da iftihar edelim, kendimize güvenmeye devam edelim diye yeniden yazdım.
Biraz da "başka yerli ve milli araçlar ile kıyaslayalım" istedim. Bir rol model olur inşallah diye ümit ediyorum. Ülkede otomotivin geçmişini, vardığı noktayı hafife alanlara hitap etmek istedim.
İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu'na seslenen genç adamın dediği gibi "HER ŞEY GÜZEL OLACAK…" Sağ ol Muzo!
