Önümüzde havaların adım adım ısınmaya başlayıp, güneşli, sıcak, uzun gündüzlere geçiş yapacağımız, yüzümüzü iç mekanlardan dışarı çevireceğimiz, günlerin uzamasıyla sokaklarda daha çok vakit geçirmeye heyecan duyacağımız, yazlık yerlere seyahatler yapacağımız, güneşten aldığı enerjiyle bedenimizi ısıtan, ruhumuzu kıpır kıpır yapan, kanımızı kaynatan sonsuz olasılıklarla dolu yepyeni bir ay var.

Haziran ayının bir yarısı aynı zamanda enerjileri, güler yüzleri, yaşamaya ve öğrenmeye duydukları iştahları, çok yönlü yapıları, merakları ve yeniliğe açık mizaçları ile hayata renk katan İkizler burcu insanlarına da ev sahipliği yapıyor. Sizin de etrafınızda İkizler burcu insanları varsa bu saydığım özellikleri ve o insanları aklınızdan geçirirken yüzünüze tatlı bir gülümseme yerleşmiş olmalı.

İkizlerin tüm bu özelliklerinin içinde meraklarının, öğrenmeye ve yaşama karşı duydukları iştahlarının ve yeniliğe açık hallerinin onların gelişimine çok katkı sunduğuna inanıyorum.

Her ne kadar içinde güçlükler barındırsa da insanın konfor alanından çıkıp kendini yeniliğe, öğrenmeye ve bilinmeze teslimiyete açmasının onu geliştirdiğine inanıyorum. Hayatımızda yeniye yer açtıkça yaşama deneyimimiz canlanıyor.

Geçtiğimiz hafta kendi adıma yeni duygular, yeni mekanlar, yeni insanlar, yeni ürünler deneyimlediğim anlarla dolu bir haftaydı.

Tüm okurlara, adım atıyor olduğumuz yeni mevsimin etraflarında yaratacağı yansımalara, değişimlere, yeni deneyimlere açık olacakları, olağanın içindeki yenilikleri görebilecekleri uyanıklıkta ve farkındalıkta keyifli bir yaz dilerim.

Bodrum Asarlık Mevkii'nin yenisi

Mirada - Asarlık

Geçtiğimiz hafta Asarlık'ın yenisi Mirada Exclusive Bodrum ve Auramind iş birliği ile düzenlenmiş olan "Yaşam Denge Kampı"na katıldım. Bu deneyim içinde birçok "yeni" barındırıyordu benim için. Öncelikle kendime ait bir yuvamın olduğu, seçtiğim memleketim olduğunu hissettiğim Bodrum'da başka bir yerde konaklamak daha önce gezinmediğim yeni duygular deneyimlememi sebep oldu.

İkinci "yeni" ise özellikle pandemiden bu yana daha çok yalnız ve kendime özel bir alan olarak yaşadığım yoga pratiğimi daha önceden hiçbir etkileşimimin olmadığı hocalar ve aralarında hiç kimseyi tanımadığım bir grup eşliğinde deneyimleme haliydi. Yoga pratiğimde kendimi çok uzun bir aradan sonra yeni insan enerjisine açtığım bir deneyimdi ve çok iyi geldi. Ortak bir ihtiyaç ve duyguyla yan yana gelmiş birbirini tanımayan bir grup insan aslında aynı çocukluğumuzda olduğu gibi hiç çekinmeden ve büyük bir rahatlıkla birbirimizle ilişki kurduk.

Alanında yetkin hocalar tarafından sunulan yoga pratikleri, aromaterapi, ayurveda, nefes teknikleri, ses meditasyonu, sanat terapisi ve yaratıcılık gibi etkinliklerle dolu yoğun bir program hazırlamıştı Auramind. Daha önce deneyimlemediğim nefes teknikleri ve ses meditasyonu gibi benim için yeni olan alanlarda da kendimi gözlemleme fırsatım oldu. Kendi üzerimde bir deney yapıyormuşçasına kamp süresince yaşadığım tüm bu yeniliklere olan yaklaşımımın nasıl olduğunu gözlemledim. Üzerine düşünmeden, kendiliğinden giyindiğim bu hal tüm deneyimimi daha da canlı ve anlamlı kıldı. Size de hayatın içinde karşınıza çıkan yeniliklere böyle bir açıklıkla yaklaşmanızı tavsiye ederim.

Yaşam Denge Kampı'nın gerçekleştiği Mirada Exclusive Bodrum benim geçtiğimiz yıl önünden arabamla sıklıkla manevra yaptığım için dış kapısına aşina olduğum bir oteldi fakat nasıl bir yer olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Otel 2023 yazında temmuz ayı itibariyle misafir ağırlamaya başlamış ve Eylül sonunda da sezonu kapatmış. Bu sene sezonu 15 Mayıs itibariyle hazırlıklarını tamamlayarak açmışlar. Biz gittiğimizde otel zamanla tamamlanacak ufak tefek eksiklerine rağmen gayet hazırdı. Otelin yaklaşık 220 odası var. Odaların bazıları otelin merkez binasında bazılarıysa her katta ayrı ayrı daireler olmak üzere ikişer katlı binalar şeklinde araziye yayılmış. Otel Gümbet ve Bitez'in arasında bulunan Asarlık'ta bulunuyor ve Asarlık'ın serin, berrak sularına erişimi olan geniş bir sahil bandına sahip. Ana restoranda açık büfe olarak sundukları yemekler çok lezzetli. Kısa zaman içinde İtalyan, Yunan ve Osmanlı mutfağı lezzetleri sunmaya hazırlanan üç tane de ala carte restoranı bulunuyor. Otelin yeniliği, hafifliği, temizliği, lezzeti ve konumunun yanında beni en çok etkileyen tarafı otel personelinin güler yüzü ve yardımcı tavrı oldu.

Eğer yaz tatilinizde Bodrum'u ziyaret etme planınız varsa özgünlüğünü korumuş, gösteriş ve tantanadan uzak, gerçek dokuda ve tatta, ayağı yere basan bir Bodrum deneyimi yaşamak isterseniz Bodrum yarım adasının güney yüzünde bulunan Asarlık, Bitez, Ortakent gibi semtlerine bir bakmanızı öneririm.

Ses meditasyonu

Uzun yıllardır yoga yapıyor olmama rağmen ses meditasyonuyla yeni tanıştım ve çok etkilendiğim bir deneyim yaşadım.

Katıldığım program dahilinde ses meditasyonunu Kaan Hantal eşliğinde biri açık hava diğeri kapalı bir salonda olmak üzere iki kere deneyimleme fırsatım oldu. Tibet kaseleri, kristal kaseler, gonglar, diyapazonlar, kam davulu, shaker, flüt, rüzgar çanı, hand pan gibi enstrümanlar kullanılıyor ses meditasyonunda. Bu çalışma temelini insanlar da dahil olmak üzere evrendeki her şeyin bir titreşim halinde olduğu ilkesinden alıyor. Ses meditasyonu belirli frekansları ve titreşimleri kullanarak bedenimizdeki dengeyi yeniden sağlamamıza yardımcı oluyor. Dengelenmeyi, iyileşmeyi ve rahatlamayı sağlayan ses kalıpları, ses akışı ve doğaçlamadan faydalanıyor.

Açık havada denizin üzerine kurulu bir ahşap terasın üzerinde yaşadığım ilk ses meditasyonunda enstrümanlardan yayılan titreşimler dalga sesleri, rüzgar sesi ve üzerimizde bulunan tentenin kapalı gözlerim üzerinde yarattığı ışık/gölge oyunlarıyla iç içe girdi. İlk defa yaşadığım bir deneyim olduğu için dikkatim hem açık aynı zamanda da enstrümanlardan yayılan titreşimlerin etkisiyle sakin bir frekanstaydı. Dikkatimin uyanık olduğu bir rüyanın içinde gibi hissettim kendimi. Kulağıma çarpan sesler arasında en çok kristal çanlardan, çıngıraklı yılanın sesini andıran çıngıraktan ve rüzgar çanından yayılan titreşimlerden etkilendim. Kendimi yorgun hissederek uzandığım yerden çok dinlenmiş olarak kalktım.

İkinci deneyimimizi yağmur yağma ihtimaline karşı bir toplantı salonunda yaşadık. Açıkçası hayatı açık havada yaşamayı seven ve ilk ses meditasyonunu açık havada yaşayıp çok etkilenmiş biri olarak kapalı bir alanda olma fikri beni ilk önce hiç heyecanlandırmadı. Fakat Auramind'ın kurucusu Tuba İbrahimoğlu'nun kapalı alan deneyiminin de bambaşka bir etkide olacağını belirtmesi üzerine benim için yepyeni olacak olan bu deneyime yargısız bir şekilde yaklaşmaya ikna ettim kendimi. İç mekanda yaşadığım deneyim dış mekana göre farklılıklar içeriyordu.

İç mekanın sağladığı akustik, deneyimimi çok farklı bir etkide kıldı. Enstrümanlardan yayılan her bir titreşimin ayak parmaklarından bedenimle temas ederek ve sonrasında adım adım tüm bedenime yayılarak içimden geçtiğini hissettim. Kendimi gözlemlemeyi hatırladığım anlarda nefeslerimin aynı uykudaymışçasına nasıl da kısa kısa olduğunu fark ettim. Nefesime hiçbir müdahalede bulunmadan yalnızca gözlemledim. Meditasyon adım adım sonlanırken ve bedenimi yavaş yavaş bulunduğu frekanstan uyandırırken gözlerimden yaşlar süzüldü usul usul.

Hem enstrümanlardan hem de bedenimden yayılan titreşimin uyumlandığını hissetmek, tam olarak uyumadan dikkatimin belli bir oranda açık olduğunu hissetmek ve bedenimdeki titreşimin frekanslar arası geçişini gözlemlemek çok etkileyici bir deneyimdi.

Restoran Modern'de yaza merhaba

Cansu Çamlıbel- Sinan Çetin- Rasim Domaç- Murathan Mungan

İstanbul Modern Müzesi'nin restoranı olan Restoran Modern geçtiğimiz günlerde 1. Yaşını kutladı. Sevgili arkadaşım, gazeteci Cansu Çamlıbel'in ev sahipliğini yaptığı bu keyifli gecede yan yana gelmekten pek mutlu olduğunu hissettiğim kalabalık bir topluluk hep birlikte "Yaza merhaba!" dedik. Davette ülkemizin önde gelen yazarları çizerleri, entelektüelleri, sinemacıları, oyuncuları, gazetecileri, sanatçıları vardı. Uzun zamandır bir arada gördüğüm en hoş topluluktu. Davette kimler yoktu ki; Murathan Mungan'dan, Sinan Çetin'e, Hatice Aslan'dan Görgün Taner'e adlarının hepsini buraya sığdıramayacağım ülkemizin kültür, sanat, politik ve sosyal hayatına değer katan ve yön veren insanlar.

Sevgili Cansu çok şık ve zarif bir ev sahibiydi. Davetin mimarı Cansu'nun da kurucularından biri olduğu, yüz yüze etkileşimi hedefleyen bir "kültür kolektifi" olan Fer Etkileşim. Fer Etkileşim Cansu'nun tanımıyla "hayatın pek çok alanında gözlerine kestirdikleri ilham verici kişi ve işlerle güçleri birleştirerek birlikte yeni içerikler üreten bir platform". Cansu'nun misafirlerini karşıladığı açılış konuşmasının ardından Zeynep Atakan ve Binnaz Saktanber yaz filmleri üzerine, uğultudan tam olarak duyamadığım ama eğlenceli olduğunu insanların halinden hissettiğim, kısa bir soru-cevap performansı yaptılar. Performansın sonrasında Dj Yakuza'nın keyifli müzikleri eşliğinde tam da yaz tadında olan keyifli akşamın tadını çıkarttık.

İstanbul'a döndüğümden bu yana yalnızca bir kere gitme fırsatı bulduğum ve yaşadığım deneyimden çok memnun kaldığım Restoran Modern'in yeni yaşını kutlarım ve kalitesini sürdürerek daha uzun yıllar İstanbul'a bu keyifli ve şık deneyimi yaşatmasını dilerim.

Cansu Çamlıbel - Zeynep Atakan - Binnaz Saktanber

Yeni Porsche Taycan lansman etkinliği

Porsche Taycan

Geçtiğimiz haftanın bir diğer yenisi de "Duyguların Ötesinde" sloganıyla çıkış yapan yeni elektrikli Porsche Taycan. Elekrikli Taycan geliştirilmiş batarya özellikleri ile öne çıkıyor. Dijitalleştirilmiş kokpit tasarımı ve ekran konseptiyle gurur duyuyor. Sanırım ben iflah olmaz bir klasik sevdalısı olduğum için kokpit tasarımını fazla dijital buldum. Benim için fazlasıyla dijital olan bu hal otomobilin içine soğuk bir hava vermiş. Otomobil beğenisinin de diğer bütün beğeniler gibi çok öznel olduğunu düşünüyorum. Bu tamamen benim tercihim, eminim bu dijital hali tercih eden yeterince çok insan vardır.

Lansman etkinliği Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde gerçekleşti. Kokteylin gerçekleştiği alanda beyaz renkte bir Taycan'ı inceleme ve tanıdık eş dostla sohbet etme imkanımız oldu. Daha sonra lansmanın gerçekleşeceği sahne üstü alana geçtik ve etkinlik işte asıl o zaman başladı. Son dönem davetlerin öne çıkan, çarpıcı teknolojik nimetlerden faydalanılarak hazırlanmış olan salonda tüm perdelerin üzerinde sanatçı Süleyman Yılmaz'ın lansman için tasarladığı çoklu duyuları harekete geçiren dijital sanat çalışması hem sesi hem de görselinin kuvvetiyle etkileyiciydi. Yoğun görsel ve işitsel deneyimin ardından da merakla beklenen an geldi. Salonun ortasında bulunan küp perde yukarı kalktı ve dünyada sınırlı sayıda üretilmiş olan mor renkli Taycan Turbo GT ile tanıştık.

Otomobil'le ilgili video görüntüleri ve bilgiler içeren videonun ardından da gecenin sabırsızlıkla beklenen bir diğer anı geldi. Arkamızda bulunan perde açıldı ve Kenan Doğulu'nun sahne alacağı alana geçiş yaptık. Kenan Doğulu ve ekibi her zamanki gibi şahane bir sahne performansı ve dans dolu bir gece yaşattı dinleyenlere. Yine dansla, vokallerle, üflemeli enstrümanların şarkılara kattığı coşkuyla, tepemizden aşağı dökülen konfetilerle, sis makinesiyle hareket dolu ve sürprizlerle dolu bir Kenan sahnesiydi. Çok sevdiğimiz şarkılarının yanı sıra bir de ertesi gün yayınlanacak olan yeni şarkı sürprizi vardı Kenan'ın bizlere. Latin ezgilerin hakim olduğu yeni şarkısı "Kahve"ye bayıldım ve dansımla anında eşlik ettim. Şarkının hemen ağıza yerleşen sözleri "Kahve"nin hızla Kenan Doğulu klasikleri arasında yerini alacağını gösteriyor. Dinlemek isterseniz buraya bırakıyorum bağlantısını.

Lansmanın ertesi günü doğum günü olan Kenan Doğulu'ya sahnede bir de doğum günü sürprizi hazırlanmıştı. Doğum gününü hep bir ağızdan kutladık. Doğum günü 31 Mayıs olan Kenan Doğulu da yazımın başında bahsettiğim enerjik, yenilikçi, eğlenceli, renkli İkizler burcu insanlarından.

İnce ince düşünülmüş, emek emek hazırlanmış, arkasında çok kalabalık bir ekibin olduğunu tahmin ettiğim çok şık ve eğlenceli bir geceydi. Emeği geçen herkesi tebrik ederim.