10 Kasım 2024

Hatay’da hasat zamanı

Şimdi Hatay’da toprakta, ruhlarda ve kalplerde hasat zamanı

Bugün, şükranla ve rahmetle andığımız Atamızın ‘Hatay benim şahsi meselemdir’ diyerek sahip çıktığı topraklarda çiftçiler her zaman yaptıkları gibi önce Atatürk’ü anacaklar sonra tohumu toprağa ekecekler. Ve yeni bir hasat döngüsü başlayacak.

Bölgede yaşanan büyük depremin üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Hatay’da hayat devam ediyor ama şehrin ve insanların yarası hala taze ve desteğe ihtiyaç devam ediyor.

Bu hafta, yaraların iyileşmesine yetkinliğimce bir nebze katkı sunabilmek üzere Hatay’a gittim.

Hasat Hatay

Bereketli Hilal olarak da adlandırılan bu kadim topraklarda nesillerdir çiftçilikle uğraşan bir aileden gelen ve Antakyalı bir yerli üretici olan sevgili dostum Elif Ovalı’nın daveti üzerine Teofarm Çiftlik’in çatısı altında Hatay’ın iyileşmesi ve yeniden yeşermesine katkı sunmak üzere düzenlenen ‘Hasat Sohbetleri’ne kitabım ‘Ahenk İçinde’ ile konuk oldum.

‘Hasat’; büyük deprem sonrasında bölgedeki birçok ziyaretçiye ışığıyla, aşıyla, çatısıyla ev sahipliği yapmış bir alan.

Hasat ve Elif Ovalı

Bu değerli alan, büyük yıkımın yaşandığı deprem felaketinden sonra Hatay’ın yeniden imarında yapılabilecek projelerin hayata geçmesinde sahada çalışan kişilere yönelik de güvenli bir merkez olma özelliği taşımakta.

Eğitimci bir çiftçi olan sevgili Elif Ovalı, Teofarm Çiftlik’te yıllar önce kurduğu dersliğin depremde yıkılması üzerine depremle birlikte eğitimin de yıkılmaması gerektiği inancıyla harekete geçmiş.

Depremde yıkılan dersliğin ve aile konağının duvar taşlarını dönüştürmek üzere muhafaza etmiş.

Deprem sırasında köklü bir Hatay ailesi olan komşularının da Halep taşlarıyla yapılmış olan konağı yıkılmış. Tam bu eski konağın taşları hafriyat kamyonuyla atılmak üzere yüklenecekken Elif, komşusuna bu tarihi, kültürel ve duygusal değeri yüksek olan taşları da bir gün dönüştürmek üzere çiftliğinde muhafaza edebileceğini söylemiş ve komşunun kabulüyle bu konağın taşları da çiftliğe yığılmış.

Tarih ve anılarla dolu, yıkılmış olan tüm bu binaların taşlarının üst üste konulmasıyla bugün içinde bir kütüphane bulunan ve çatısı altında dayanışmayı geliştirmek ve iyileşmeyi sağlamak üzere buluşmaların düzenlendiği, eğitimlerin tasarlandığı ‘Hasathane’ binası ortaya çıkmış.

Hasathane önünde Elif Ovalı ve İlksen Utlu

Bir yanda yüzlerce yıllık binaların yıkımı yaşanırken diğer yanda yıkılan bu değerli binaların taşlarının taşıdığı enerjiyle, ruhla, kültürle yaşama ve eğitime yeniden can vermek üzere yeni bir bina inşa edilmiş olması yıkım ve inşanın, bitiş ve başlangıcın iç içeliğini yansıtan çok anlamlı bir örnek olmuş.

‘Hasat’ depremden bu yana bölge insanına nefes olabilecek ve rehabilitasyon sürecinde insanlara iyi gelecek çalışmalar yapıyor. Burada 12 ay hayat devam ediyor. Yıl boyunca bir yandan çeşitli bitkiler bir yandan da Hatay’a yeniden hayat verecek düşünceler hasat ediliyor.

Teofarm Çiftlik arazisinin içinde bulunan ‘Hasat’; uçsuz bucaksız tarım arazilerinin içinde, engin gökyüzünün altında toprağıyla, kokusuyla, ağacıyla, Hasathane içinde bulunan kütüphanesiyle, hayvanlarıyla ve toprağına, hayata değer katmak üzere çalışan insanlarıyla bölgeye nefes sağlıyor ve etrafına ışık yayıyor.

Hasathane Buluşmaları-Kütüphane

Hasat’ta neler yapılıyor?

  • Tarım, sanat, tasarıma yönelik olarak duygu, düşünce ve eylem geliştirmek üzere bir araya geliniyor.
  • Bölgenin endemik türlerinin tadımı yapılıyor.
  • Tarımsal eğitimler düzenleniyor.
  • Çiftçilik mesleğinde gençlerin ve genç fikirlerin üretimine, inovasyona ve sürdürülebilirliğe önem veren bir anlayışla iş yapış felsefesi yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.

Ve benim de iyileşmeye katkı sunması dileğiyle kitabım ‘Ahenk İçinde’ ile katıldığım gibi, geliri Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın Antakya’da bulunan merkezinde destek gören çocukların tedavisine aktarılan ‘Hasat Sohbetleri’ gerçekleştiriliyor.

Bir toplumun iyiliği ve esenliği ancak birlik içinde tesis edilebilir.

Sevgili Elif Ovalı’yı, Hasat Hatay ekibini ve yıkılan bir şehri, umudu, yaşamı yeniden canlandırmak, Hatay’a ışık ve nefes olabilmek için emek veren, katkı sunan herkesi yürekten tebrik ediyorum ve kalplerinde taşıdıkları güç daim olsun diliyorum.

Bu hafta sizlere Hatay’a, toprağa ve bölge insanına destek sağlamayı amaç edinmiş umut dolu bir girişimden ve projelerinden bahsetmek istedim.

Haftaya, sizlerle iki günlük Hatay ziyaretimde deprem sonrası son duruma dair gözlemlerimi aktaracağım yazımı paylaşacağım.

Umutla kalmayı seçeceğiniz bir hafta sonu ve yeni bir hafta dilerim.

İlksen Utlu kimdir?

Çukurova'da doğdu ve büyüdü. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji'nde tamamladı.

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu.

10 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı.

Eğitim yolculuğu son yıllarda farkındalık çalışmaları alanında devam ediyor.

Bir eğitimci ve hayat öğrencisi olarak hayatın içinde yaptığı gözlemleri ve farkındalık üzerine yaptığı çalışmaları harmanlayarak, insan gelişimine ve iyi oluş hallerine katkıda bulunmak üzere kitaplar yazıyor.

Yazarın "Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele' ve "Ahenk İçinde' adlı kitapları bulunuyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Şehir yıkıldı ama umut ayakta

Yaşam buradayım diyor! Hatay’da hayat devam ediyor!

Çakar lamba kâbusu

Bazı insanların ayrıcalık görme sevdasına sinirlenmekten de vazgeçtim. Bu hal bütün çakar lambalı araçları değersizleştiriyor. Gerçekten acil göreve giden sivil polis arabasını nasıl ayıracağız?

İkiliklerin dünyası

Doğası itibariyle iç içe bulunan zıtlıkların birlikte var olabilmesine ve bir dengeye ulaşmasına kabul gösterebildiğimiz ölçüde yaşama deneyimimizin zenginleşmesine fırsat vermiş oluyoruz

"
"