14 Eylül 2015

Beşiktaş için önemli bir galibiyet

Milli maçlar için verilen ara Beşiktaş için yararlı kullanılmışa benziyor

Futbolda bazı takımlar ve teknik direktörler vardır, takımınıza her zaman ters gelir, puan kaybetmenize neden olurlar. Başakşehir (eski adıyla İ. B. Belediyespor) böyle takımlardan biri. Teknik direktörlerden ise Abdullah Avcı ve Hikmet Karaman Beşiktaş’a karşı oynadıkları pek çok maçtan puanlar kazandılar. Başakşehir ve Abdullah Avcı’ya karşı yaşanan şansızlığı ilk kez geçen sezon başında kırmayı başardılar. Hem de o maçı katleden Cüneyt Çakır’a rağmen. Dolayısıyla bu maç kazanılmasaydı o eski psikoloji yine devam edecek, ligin ikinci devresindeki maçı bile psikolojik olarak etkileyecekti.

Milli maçlar için verilen ara Beşiktaş için yararlı kullanılmışa benziyor. Sahadaki futbolcuların fizik kondisyonları önceki maçlara göre daha üst düzeydeydi. Veli ve Tolgay da iyileştiğinde daha fazla zenginleşecek kadrodan Şenol hocanın takım oluşturması bir hayli zorlaşacak gibi gözüküyor.

Şenol hocanın bu maçtaki kadro tercihi şöyleydi; Kalede Tolga, sağ bekte Beck, sol bekte Tosiç, stoperlerde Ersan-Rhodolfo ikilisi, onların önünde Atiba ve Oğuzhan ikilisi, bu ikilinin önünde Sosa, Olcay ve Gökhan üçlüsü ve ileri uçta Gomez görev yapıyordu. Oğuzhan’ın yaşadığı hafif sakatlığa rağmen Şenol hoca tarafından ilk on bire alınması, hocanın hücum futbol konusundaki ısrarını göstermektedir. İkinci yarıda Oğuzhan’ın yerine Necip’i almasının nedeni, o bölgede gördüğü savunma zafiyeti mi yoksa Oğuzhan’ın sakatlığı mı anlaşılamadı.

Beşiktaş, bu sezonun tüm maçlarında olduğu gibi, oyuna istekli ve baskılı başladı. Şenol hoca belli ki, maçın ilk bölümlerinde öne geçip, stresi azaltarak oynamak arzusunda. Bu arzusuna da bu maçta kavuştu. Maçın 15’inci dakikasında, Atiba ile başlayan atakta top Olcay’a geldi. Olcay topu üç rakip oyuncu arasındaki Gomez’e aktardı. Gomez de ceza sahası dışından düzgün bir vuruşla, topu uzak kale direğinin yanından ağlara yolladı.

Erken gelen bu gol Beşiktaş’ı çok rahatlattı. Gökhan, Sosa ve Olcay bu maçta sıkça orta sahada savunmaya katılarak rakibin hücumlarını başlamadan bitirdiler. Bu savunma görevlerinin yanı sıra da, kontra ataklarla rakip defansı bunalttılar. Gomez ise ceza sahası dışından attığı şutlarla, uzun zamandır özlediğimiz santrafor tipine kavuştuğumuzu bize gösterdi. Bu şutların gol olmaması kaleci Volkan Babacan’ın başarısıydı.

Başakşehir forvetleri Beşiktaş ceza sahasında pek fazla pozisyon yaratamadılar. Buna rağmen Beşiktaş defansı bana çok fazla güven vermiyor; Rhodolfo ve Ersan ikilisi çok ağır. Tosiç, ileri taşıdığı topları ceza sahasına ortalayamıyor.

Maçın ilk yarısı Beşiktaş’ın 1-0 üstünlüğü ile kapandı. İkinci yarıya daha kontrollü bir oyunla başlayan Beşiktaş, orta sahada yaptığı baskı ile oyunun hakimiyetini eline aldı. Maçının en iyilerinden olan Sosa ve Gökhan ile başlattıkları ataklarla rakip defansın orta saha ile ilişkisini engellediler.

Bu baskılı oyun 62’inci dakikada ikinci golü getirdi; Gökhan, orta sahada ısrarla yaptığı baskı sonucunda kaptığı topla rakip defansı peşine takarak rakip yarı alana girdi. Sağından bindirme yapan Gomez’in önüne çok güzel bir ara pası attı. Gomez bu pasla birlikte kaleci ile karşı karşıya kaldı. Ceza sahasına girmeden topu kalecinin solundan ağlara yolladı.

Nedense bu golü izlerken, İnönü’de Fenerbahçe’ye 4-2 yenildiğimiz maçta Almeida’nın kaçırdığı gol hatırıma geldi. Belki de bu yüzden, yukarıdaki satırlarda, Gomez’in özlediğimiz türden bir santrafor olduğunu yazdım.

Beşiktaş’ın ikinci golünden sonra rakibin gardı iyice düştü. Gökhan ve oyuna sonradan giren Quaresma’nın yarattığı tehlikelerde üçüncü gole çok yaklaştılar. Ancak son vuruşlarda inanılmaz laubaliydiler. Adeta birbirlerine ikramda bulundular. Bu kadar bonkör olmak ileride baş ağrıtabilir. Kaleyi gördün mü vuracaksın!

Geçtiğimiz sezonlarda Beşiktaş iki farklı öndeyken bile rahat maç izleyemiyorduk. Hele ki, iki sıfırken yenilen bir gol hem futbolcuları hem de seyirciyi paniğe sokuyordu. Bu sene sahadaki futbolcuların özgüveni seyirciye de yansıyor. Hiçbir an, şimdi gol yersek yandık, diye bir kaygıyı kapılmıyoruz. Umarım bu durum lig sonuna kadar böyle devam eder.

 
MAÇIN AYRINTILARI
 
Stat: Atatürk Olimpiyat
 
Hakemler: Serkan Çınar, Kemal Yılmaz, Ali Saygın Ögel, Tarık Ongun(4. Hakem)
 
Beşiktaş: Tolga, Beck, Rhodolfo, Ersan, Tosic, Atiba, Oğuzhan(Dk.46 Necip), Gökhan(Dk.81 Kerim), Sosa, Olcay(Dk.63 Quaresma), Gomez
Yedekler: Günay, Serdar, Necip, İsmail, Kerim, Quaresma, Cenk
Teknik Direktör: Şenol Güneş
 

M. Başakşehir: Volkan, Bekir, Uğur(Dk.63 Cenk Ş.), Ferhat, Yalçın, Sedat(Dk.63 Sokol), Mahmut, Visca, Doka, Mossoro(Dk.81 Alparslan), Mehmet
Yedekler: Ufuk, Gençer, Alparslan, Cenk A., Cenk Ş., Sokol
Teknik Direktör: Abdullah Avcı

Goller: Gomez (Dk.15, 62)
Sarı Kartlar: Bekir (Dk.32), Sedat (Dk.40), Gökhan (Dk.54), Mossoro (Dk.70)
  

Yazarın Diğer Yazıları

Pullarla Olimpiyat Oyunları'nın kısa tarihi: 1924 Paris Olimpiyat Oyunları

1924 Yaz Olimpiyatları, 4 Mayıs-27 Temmuz tarihleri arasında Paris, Fransa'da gerçekleştirilmiştir. Bu Olimpiyatlara 44 ülkeden 3092 sporcu katılmıştır. 1920 Olimpiyatlarına kabul edilmeyen ülkeler, Almanya haricinde bu Olimpiyatlara davet edilmiştir

Ukrayna savaşında Batı'nın akıl tutulması

"Pek çok Batılı devlet, ülkelerinde öğrenim gören Rus öğrencileri sınır dışı etme kararı aldığını açıkladı. Yahu bu öğrencilerin suçu ne? Savaşı bu çocuklar mı çıkarttı? Bu nasıl bir akıl tutulması? Çok yazık, çok!"

Sonuç normal, oyun anormal

Atılan dört gol Beşiktaş’ın çok iyi oynadığı sonucunu doğurmasın...

"
"