05 Aralık 2020

Saray'a karşı adalet ve özgürlük için...

Kılıçdaroğlu'nun deyişiyle, demokrasiyi savunanlar her geçen gün "demokrasi ittifakı"nda yan yana geliyor, daha da gelecek

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Murat Sabuncu'nun
sorularını yanıtlıyor T24'te.
Özellikle merak ettiğim konular:
Kılıçdaroğlu'nun demokrasiye
en büyük takoz dediği Erdoğan'dan
Türkiye nasıl kurtulacak?
Bunun için, muhalefet partileri arasında
bir demokrasi ittifakı kurulabilecek mi?
Bir başka soru:
Erdoğan'la küçük ortak Bahçeli'den
kaçmakta olan oylar,
muhalefette toplanabilecek mi?
Kararsızlar partisi yerine
muhalefet partileri, özellikle
CHP büyüyebilecek mi?
Kılıçdaroğlu iyimser gözüküyor.
Seçim tarihi yaklaştıkça
"kararsızlar partisi"nin küçüleceğini,
muhalefetle CHP'nin yükselişe
geçeceğini belirtiyor.
Ayrıca, şimdi değil ama
seçimler yaklaşırken muhalefet
saflarında bir demokrasi ittifakı
kurulmasını bekliyor CHP lideri...
Anlaşılan o ki, ittifak konusunda
epeyce bir süredir  perde arkasında
diyaloglar örülüyor.


Kılıçdaroğlu'nun şu sözlerinin
altını çiziyorum: 

Gelecek seçimleri partiler arası
bir seçim olarak görmüyorum.
Bu seçimler, demokrasi isteyenlerle
otoriter rejimden yana olanlar
arasında seçim olacak.
Mevcut cumhurbaşkanlığı sistemine,
bu ucube sisteme karşı olanlar
yan yana gelip yeni bir anayasa
yapacaklar. Tarihimizde ilk kez
her türlü "vesayet"i  dışlayan
yepyeni bir anayasayla,
eski parlamenter sistemin
yanlışlarından arınmış
bir güçlendirilmiş parlamenter sistem
kurulacak. Bu konuda muhalefet
partileri arasında bir söylem birliği   
oluşuyor, söylemde
ortaklaşma
yaşanıyor.
 

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın
"demokrasi ittifakı"nı hedef
alan "tuzakları"na da
T24 konuşmasında dikkat çekiyor. 

1. CHP'yi Saray'ın finanse ettiği 
yeni partilerle vurmak...
2. HDP'yi yeni bir "Kürt partisi"yle vurmak,
bunun için mümkün olabilirse,
İmralı'yı da kullanmak...
3. CHP ile İyi Parti'nin arasına
nifak sokarak Millet İttifakı'nı parçalamak...

Kılıçdaroğlu, "demokrasiyi savunanlar"ın,
demokrasiden samimiyetle
yana olanların "Erdoğan'ın tuzakları"ndan
özenle uzak durmalarını istiyor.
Kılıçdaroğlu'nun şu sözlerini de önemsiyorum:

Türkiye eleştiriye tahammülsüz
bir iktidarla yönetilemez hale geldi.
Saray, eleştiriye tahammül
edemedikleri için tehdit ediyor.

Medyayı daha çok susturmanın
peşindeler. RTÜK... Basın İlan
Kurumu
... Bunlar bağımsız değil
Saray tetikçisi kurumlar... 

Bu ülkede adalet yok!
Gücünü hukuktan değil,
anayasa ve yasalardan değil,
Saray'dan alan mahkemeler,
bir yargı düzeni var.

Gücünü Saray'dan alan
seyyar hakimler dönemindeyiz.
Benim davam nereye,
hangi mahkemeye düşmüşse,
hoop oraya gidiyorlar,
o mahkemelere tayini çıkıyor
bu "seyyar hakim"lerin... 

Tank-palet fabrikasını bedavaya,
ihalesiz neden Katar'a veriyoruz.
Katar'a peşkeş çekildi
tank-palet fabrikası...
Bunun dünyada eşi örneği yok!
Asıl vatana ihanet budur...

Buna ses çıkartması gerekenler
susuyor. Katar ihalesine
en başta karşı çıkması gereken
"o dönemin Genelkurmay Başkanı"dır.
Korkudan susuyorlar!          

Bu arada sıcak siyasetin
ortasına atlaması yanlış olmuştur
Genelkurmay Başkanı'nın..

Türkiye tamamen gayrimilli
bir iktidarla karşı karşıya...
Ama kimse umutsuzluğa kapılmasın.
Demokrasiden yana olanlar,
demokrasiyi savunanlar
hep birlikte bu güzel ülkeyi
yeniden inşa edeceğiz.  

Daha önemlisi,
bize oy vermeyenlere de
adalet ve özgürlük
getireceğiz. 

Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerini paylaşıyorum.
Türkiye'nin önü, Saray'ın tuzaklarından
sakınacak bir "demokrasi ittifakı"yla
açılabilir. Bu ihtimal uzak değil yakın.
Karamsar değil iyimser olalım.
Saray’a karşı adalet ve
özgürlük yarışı başlıyor!

Yazarın Diğer Yazıları

Hey sen, bana baksana: Yoksa aklında yine savaş mı var?..

Hey sen, bana baksana: Yoksa çöküşünü durdurmak için yine savaş mı yapacaksın?..

CHP'nin önemi

CHP içinde hala kavgayı, didişmeyi tercih edenlerin dikkatine...

Kâbus gerçek oldu, Trump kazandı

Kaybeden, demokrasiyi demokrasi yapan değerler oldu

"
"