24 Aralık 2019

Kavala’nın tutukluluğuna devam kararı bir hukuk ve adalet katliamıdır, yazıklar olsun!

Tarihe şimdiden kapkara harflerle geçiyorsun

Demek, Osman Kavala’nın tutukluluğuna devam...
Öyle mi?
Yazıklar olsun.
Adalet bu kadar çiğnenir mi?
Hukuk bu kadar hiçe sayılır mı?
Anayasa bu kadar yok sayılır mı?
AİHM kararının üstünde bu kadar tepinmek olur mu?
Yuh olsun.
Evet öyle.
Zavallı bir iddianameyle 784 gündür demir parmaklık arkasında yatacaksın.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi "derhal tahliye" kararı verecek.
Ve 784 gün sonra yine "tutukluluğa devam" diyeceksin.
Bu bir hukuk katliamıdır.
Yazık.
Bu kadarına layık değil bu memleket.
AİHM diyor ki:

Derhal tahliye.

AİHM diyor ki:

Kavala’nın demir parmaklık arkasında yatıyor olması,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı.

AİHM diyor ki:

Kavala'nın hapse atılmasının altında,
Türkiye'de insan hakları savunucularının
sindirilmek, susturulmak istenmesi yatıyor.

AİHM diyor ki:

Kavala siyasal nedenlerle tutuklu.

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zorunlu yargı yetkisini kabul etti.
Anayasa'nın 90. maddesi değiştirilerek, "Türkiye'nin taraf olduğu insan hakları sözleşmeleri hükümlerinin
iç hukuk normlarının üzerinde olduğu" hükmü getirildi.
Böylece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ve bu sözleşmeye dayanarak karar veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yargı yetkisinin iç hukuk normlarının ve kararlarının üzerinde olduğu anayasal hüküm haline getirildi.
Dolayısıyla bu kararın bağlayıcılığı tartışma konusu bile değil. 
Sen hepsini hiçe sayıp "tutukluluğa devam" diyorsun.
Ve sen, Kavala'yı cezaevinde tutmaya devam ederken,
Ali İsmail Korkmaz cinayetinden hüküm giymiş bir polisi 'mağdur' sıfatıyla davaya müdahil ediyorsun.
Tarihe şimdiden kapkara harflerle geçiyorsun.
Adalet ve hukuk adına utanç verici bir durum
Bir daha yazıklar olsun.
Yanındayız sevgili Osman, yanındayız, daha başka ne diyebilirim ki...

Yazarın Diğer Yazıları

Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den: Barışa en yakın zamandayız, düne göre umudum misliyle fazla!

2024'ün sonunda Türkiye'nin önünde bir umut penceresi açıldı mı? Bu soruya, ihtiyatlı bir dille, "Evet açıldı" diyorum. Aynı soruyu, cumartesi günü İmralı’ya giden Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder'e de sordum…

Yeni yılda barış umudu mu, neden olmasın?..

Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan DEM Parti heyetinin İmralı'da Öcalan'la buluşmasıyla bir barış kapısının aralandığı söylenebilir

Nimet'e özgürlük!

İnsan Hakları Derneği’nin kurucularından Nimet Tanrıkulu, 29 Ekim 2024 tarihinde, hukuk dışı bir kararla tutuklanıp Ankara Sincan Kapalı Cezaevi'ne kondu

"
"