01 Mart 2023

Hâlâ "bir yıl daha" süre istiyorsun, hâlâ helalleşme diyorsun, sende hiç mi utanma duygusu yok?..

Senin "tek adam rejimi"n de enkaz altında kaldı, sen de seçim sandığında kalacaksın, çıkamayacaksın sandıktan...

Demek bizi yakın takipte tutuyorsun,
bizleri not alıyorsun.
Sakın unutma!
Biz de seni yıllardır
yakın takipte tutuyoruz.
Biz de senin hakkında
not alıp duruyoruz.
Demokrasinin temel kurumlarını
yok ettin.
Hukuk devletini yok ettin.
Yargı bağımsızlığını yok ettin.
Yasama, yargı, yürütmeden oluşan
güçler ayrılığını yok ettin.
"Kayyum rejimleri"yle
millet iradesini yok ettin.
Hukukun üstünlüğünü yok ettin.
Bağımsız ve özgür medyayı
yok ettin.
Yargı gibi medyayı da
biat medyası haline getirdin.
Sana soru sormaktan bile korkan, çekinen,
sözde bir gazeteci topluluğu,
bir "Saray medyası" yarattın.


Desen: Selçuk Demirel

"Bağımsız kurum" bırakmadın.
Merkez Bankası'nı bile
kendine tabi kıldın.
İfade özgürlüğünü boğdun.
Kendinden başka ses duymak istemedin.
Etrafını "evet efendimciler" sardı.
Hapishaneleri doldurdun.
Siyasetçileri, gazetecileri, sanatçıları,
sivil toplumcuları
mahkeme ve hapishane kapılarında
süründürdün.
Selahattin Demirtaş
kaç yıldır hapis...
Osman Kavala
kaç yıldır hapis...
İsimlerini buraya sığmayacak kadar
çok Türk ve Kürt kaç yıldır hapis...
Ekonomi derin krizde.
Enflasyon azdıkça azıyor.
Hayat pahalılığı ve işsizlik
büyüdükçe büyüyor.
Yoksulluk yaygınlaşıyor.
Milletin beli büküldükçe bükülüyor.
Neden biliyor musun?
Bütün iktidar ipleri
elinde!
"Saray rejimi" kurdun.
"Tek adam" oldun.
"Tek adam rejimi" kurdun.
Herkes senin ağzına bakıyor.
Senin ağzından çıkacak
talimata bakıyor.
Devleti, bürokrasiyi
"evet efendimci"lerle doldurdun.
Liyakati sallamaz oldun.
İşleri ehline değil,
sana biat edenlere,
yandaşlarına verdin.
Ve 6 Şubat'la
neler olduğunu gördün.
Şehirler yerle bir oldu.
On binlerce insanımız
enkaz altında kaldı.
Acılar dev dalgalar halinde
bütün Türkiye'yi vurdu, ağlattı.
Devletin çaresizliğini herkes gördü.
Başta Kızılay olmak üzere
devletin depremle ilgili kuruluşları
ehliyetsiz ellerde oldukları için
nasıl acz içinde kıvrandıkları,
yardım için nasıl geciktikleri
çırılçıplak ortaya çıktı.
Günler geçti,
depremzedelerin çığlıkları
dipsiz kuyularda yitip gitti.
Hiç unutmayacağız.
Bu acıların tümü,
senin "tek adamlığı"ndan
kaynaklandı.
İktidar iplerinin tümünü
kendi elinde topladığın için oldu.
20 yıldır iktidarsın,
deprem konusunda ne yaptın?
Büyük 1999 Ağustos Depremi'nden
hiç mi ders çıkarmadın?
20 yıldır iktidarsın, deprem acısını
yüreklerinde hissedenlerin,
o korkunç acıyı yaşayanların karşısına
geçip hâlâ "bir yıl daha" süre isteyebiliyorsun.
Hâlâ helalleşmekten söz edebiliyorsun.
Sende hiç mi utanma duygusu yok?..
Şunu yaz bir kenara!
Senin "tek adam rejimi" de çöktü,
enkaz altında kaldı.
Sen de seçim sandığında kalacaksın,
sandıktan çıkamayacaksın.
Nokta!

Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013’ten beri T24’te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi’nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal’in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

Demokrasi Korkusu (1986)

Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

Özal Hikâyesi (1989)

Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

Kürtler (2004)

Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

Barışa Emanet Olun (2011)

1915: Ermeni Soykırımı (2012)

Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var.

Yazarın Diğer Yazıları

Açık mektup!

Özgür Özel'e, Ekrem İmamoğlu'na, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Mansur Yavaş'a, bütün CHP'ye açık mektup ya da bir çağrı yazısı...

"Kürtçe konuşma, jandarma gelir!"

Tarık Ziya Ekinci 99 yaşında hayata veda etti; Kürtler kitabımı yazarken bana Kürtlerin acılarını anlatmıştı

"
"