10 Kasım 2022

Amerikan demokrasisi uçurumun kenarından döndü mü? Öyle gözüküyor ama...

Başkan Biden memnun, "demokrasi için Amerika için güzel bir gün" diyor olsa da demokrasiye dönük tehditler sürüyor

Amerikan demokrasisi uçurumun
kenarından döndü mü?
ABD'de demokrasi taraftarları
rahat bir nefes aldı mı?
Öyle gözüküyor.
Geleceğe dönük dertler bitmedi
ama kötüye dur denildi.
Demokrasi açısından kötü olan
eski Başkan Trump'dan başkası değil.
Ara seçimin kaybedeni Trump oldu.
Oysa, ABD'de ara seçimleri genellikle
Beyaz Saray'ın sahibi kaybeder.
Bu sefer öyle olmadı.
Başkan Biden memnun: 

Demokrasi için
Amerika için
güzel bir gün.

Seçimler öncesinde beklenti,
"büyük bir Trump dalgası"nın
kabaracağı
ve Amerika'yı kıpkırmızı
(Cumhuriyetçiler "kırmızı"dır,
Demokratlar da mavi) yapacağı
yolundaydı.
Trump umduğunu bulamadı.
Biden ise beklentilerin üzerine çıktı.
NY Times'ın köşe yazarı Thomas Friedman'ı
okuyorum:

Kırmızı dalga beklentisi gerçekleşmedi.
Bu seçimler bir işaretse,
en azından uçurumun kenarından
döndük. Amerikalılar Trump'ın
yalanlarından, şikayetlerinden,
fantezilerinden uzak durabildi.
Özetle, temiz bir sağlık raporu
alamamış olsak da, beyaz hücrelerimiz
seçim sistemimizi yok etmek isteyen
metastas tehlikesini geri püskürttü.
Ama (demokrasiye kasteden)
enfeksiyon henüz sönmüş değil.
Doktor, "Güçlen ve 24 ay sonra
(bir dahaki başkanlık seçimi yılı)
tekrar kontrole gel" diyor.

Amerikan demokrasisinin uçurumun kenarından
döndüğünü belirten Thomas Friedman'ın NYTimes
yazısında şu ilginç satırlar da var:
 

Başkan Biden, Çin Başkanı Şi'nin
iki yıl önce başkanlığını kutlarken
kendisine şunları söylediğini duyurdu:
"Demokrasiler 21. yüzyılı artık çıkaramaz.
Bundan sonra dünyayı demokrasiler
değil otokrasiler yönetecek.
Neden?
Çünkü her şey çok çabuk değişiyor.
Demokrasiler konsensüs gerektiriyor.
Bu da zaman alıyor, oysa zamanın yok." 

Thomas Friedman şu yorumu eklemiş:

İşte tam da bu nedenledir ki,
Salı akşamı kaybedenler arasında
Çin Başkanı Şi,
Rusya Başkanı Putin
ve İran'ın ruhani lideri de var.
Çünkü, bizim siyasetimiz
ne kadar istikrarsız ve vahşi hale gelirse,
bizim memlekette de iktidarın
barışçıl yoldan el değiştirmesi
o kadar zorlaşır ki, bu da Şi'lerin,
Putin'lerin işine gelir,
onların değirmenine su taşır.
(Thomas Friedman, 10 Kasım 2022 tarihli NYTimes)

Amerikan medyasında başlıklara bakıyorum,
biri şöyle: 

Seçim sonuçları
Trump'ı çıldırttı!

Uzun süre Trump'ın arkasında duran New York Post gazetesi
de Ara Seçim'den sonra Trump'a sırtını döndü,
eski başkanı İngiliz ninnilerindeki yumurta Humpty Dumpty'ye benzetti

The Economist'in değerlendirmeleri:

Demokratlar beklendiğinden
daha iyi sonuç aldı.
O beklenen büyük Cumhuriyetçi dalga
kabarmadı. Başkan'ın Partisi
ara seçimlerde genellikle
kötü sonuç alır. İç Savaş'tan beri
yapılan 39 ara seçimin 36'sında,
Beyaz Saray'ı kontrol eden
parti hep sandalye kaybetmiştir.

Amerikan seçimleri yalnız ABD değil,
bütün dünya için önemlidir.
Amerikan demokrasisi ne kadar zayıflarsa,
dünyada da demokrasiler o kadar güç kaybeder.
Amerika'da Trump'lar ne kadar
güç kazanırsa, dünyada da otokratlar,
diktatörler zil takıp oynamaya başlar.
Şimdilik durum fena değil.
Ama Amerikan demokrasisine dönük tehditler
varlığını koruyor.
İsrailli tarihçi Yuval Noah Hariri,
bu yakınlarda çıktığı bir Amerikan televizyonunda şöyle diyordu:

Amerikan demokrasisinin sorunları
o kadar çok ki, bundan sonraki
başkanlık seçimi ABD tarihinin
son demokratik seçimi de olabilir.
(Gillian Tett, Notebook, FTWeekend, 5/6 November, 2022) 

Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013’ten beri T24’te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi’nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal’in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

Demokrasi Korkusu (1986)

Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

Özal Hikâyesi (1989)

Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

Kürtler (2004)

Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

Barışa Emanet Olun (2011)

1915: Ermeni Soykırımı (2012)

Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var.

Yazarın Diğer Yazıları

Açık mektup!

Özgür Özel'e, Ekrem İmamoğlu'na, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Mansur Yavaş'a, bütün CHP'ye açık mektup ya da bir çağrı yazısı...

"Kürtçe konuşma, jandarma gelir!"

Tarık Ziya Ekinci 99 yaşında hayata veda etti; Kürtler kitabımı yazarken bana Kürtlerin acılarını anlatmıştı

"
"