25 Kasım 2016

Kapı kollarına külot asılan kadınlar anlatıyor: Korkmuyoruz, öfkeliyiz

"Sadece yalnız yaşayan kadınların hedeflenmiş olması fişlenme hissi de yarattı"

Facebook’taki paylaşımda gördüm.

Kapı koluna asılı, kullanılmış iç çamaşırı bulduğunu yazmıştı bir kadın.

Kısa süre içinde olayın aynı rezidansta yaşayan başka kadınların da başına geldiğini öğreniyor.

Binada yüz daire var.

Sadece yalnız yaşayan kadınlara yapılıyor.

Katlarda güvenlik kamerası yok; fakat girişte var.

Olay karakola yansıdığında ise ciddiye alınmadıklarını belirtiyorlar.

Oldukça rahatsız edici bu durumlardan bol miktarda yaşıyoruz.

Adını koyalım. Bu, cinsel taciz suçudur.

Kimilerinin bundan haberi yok.

Kimilerinin haberi olsa bile karşımıza geçip gevrek gevrek gülüyorlar.

Kimileri de susuyor.

Yapılacak en iyi şey önce ses çıkarmak.

Bunu bize yaşatmaya kimsenin hakkı yok!

Olay günü ne yaşadınız?

Kapıdaki külotu ilk farkeden B. olmuş. Güvenliğe haber veriyor. B. güvenlikle konuşmaktayken E. de o sırada çöpleri çıkarıyor ve kapısında bir şeyin asılı olduğunu farkediyor. Bu iki kadın güvenliğe haber verdikten sonra güvenlik, apartmanı dolaşırken B.’nin kapısına da külot asılı olduğunu farkediyor ve kapıyı çalıyor. B. de kapıyı açtığında külotu görüyor. Ortak zaman kullanımını karşılaştırdığımızda külotların 20:30 civarında bırakılmış olduğunu farkediyoruz.

Kapıda ne buldunuz?

Kapı koluna asılmış dantelli, tanga model külotlar bulduk. Mavi, lacivert ve siyah. Polis hangi rengin hangi kapıda bulunduğuna çok önem verdi. Bulduğumuz külotlar kullanılmış görünüyordu. Ben ilk başta külot olduğunu anlamadım, bez zannettim. Elime aldığım sırada güvenlik görevlisi kullanılmış külot olduğunu söyleyince elimden attım.

Ne hissettiniz?

Öncelikle korku. Dantelli külot olması cinsel taciz hissiyatı yaratıyordu. Genellikle ailelerin oturduğu apartmanda sadece yalnız yaşayan kadınların hedeflenmiş olması fişlenme hissi de yarattı. İlk olarak, kapıya asılan külotun vermek istediği mesajı deşifre etmeye çalıştık. Mana veremedik. Bize ahlaksız mı demeye çalışıyordu, kadın olduğumuzu mu vurgulamaya çalışıyordu, yalnız yaşamamızı mı kınıyordu? Hepsi mantıksız ve haksızca geldi. O yüzden son kertede üçümüzün de ortak hissiyatı, olayın gülünçlüğüne karşılık öfke oldu.

İlk kime anlattınız?

Ben güvenlik görevlisi gittikten sonra ilk en yakın arkadaşlarıma mesaj attım.  Ailemle hemen paylaşmak istemedim, geceyi merak ederek uykusuz geçirmesinler diye. Arkadaşlarım hem benim için endişelenerek hem de olayın saçmalığını tartışmak için beni aradılar teker teker. Benim için endişelenmekten çok, benim kendimi güvensiz hissetmemden kaygı duyarak beni evlerine davet eden arkadaşlarım oldu. Kendimi güvensiz hissetmediğim için gitmedim. Bu arada mağdurlardan olan komşum B.’nin evine gittim ve biraz sohbetten sonra evime döndüm. İlk o zaman tanıştık zaten.

Aynı olay kaç kişinin başına gelmiş?

Olay olduğunda bizim apartmanda beş kişi diye duydum ama en son şikâyete giden üç kişiydik.

Başkalarına da olduğundan nasıl haberdar oldunuz?

Apartman güvenliğinden öğrendim. Sonra olayı yaşayan diğer kişilerin daire nolarını öğrenip tanışmaya gittim.

Beylikdüzü’nde mi oldu sadece?

Böyle bir olay daha önce yaşandı mı, aynı anda bizim apartman dışında yaşandı mı bilmiyoruz. Ben ilk defa duydum.

Kadın örgütlerine üye misiniz?

Hayır, ama aktivitelerini sosyal medyadan takip ediyor ve destekliyoruz.

Sizce bunu kim yaptı?

Kimin yaptığı konusunda en ufak bir fikrimiz yok; çünkü apartmanda tanıdığımız kimse yok. Birbirimizi bile tanımıyorduk bu olaya kadar. Üçümüz de çalışan kadınlarız. Evden sabah çıkıp akşam dönüyoruz. Komşuluk ilişkisi yaşayabilecek kadar apartmanda sosyal zaman geçiremiyoruz. Dolayısıyla en ufak şüphe duyabileceğimiz bir insan bile yok. Ortak olarak tek tartıştığımız şey şu oldu: Bu kadar kalabalık bir apartmanda yalnız yaşayan kadınların dairelerini kim tespit edebilir? Güvenlik varken...

Polise gittiniz mi? Orada ne yaşadınız?

Olay cuma gecesi oldu. B. polis çağırdı. Diğer mağdurlar polisin gelmesini beklerken polis diğer mağdurların evine uğramadı ve sabah gelip ifade vermelerini söyledi. Sabah toplanıp karakola gittik. Derdimizi anlattığımız bütün erkek polis memurları gevrek gevrek güldüler. İfademizi, olayı ciddiye alan bir kadın polis memuru aldı. Bu kadın polis memurunu yeni mezun olduğu için diğer erkek polis memurları küçümsüyordu. Şef olan polis memuruna neden güldüğünü sorunca “Kırk yıllık polis memuruyum, hiç böyle bir olay yaşamadım. Ben bunu hangi suç kategorisine sokayım, taciz desen değil, rahatsız etme desen değil” şeklinde özetleyebileceğim bir açıklama yaptı. Ben hâlâ gülünecek bir olay olmadığını açıklamaya çalıştığımda ise gülmeye devam edip akşamdan kalma olduğunu, kahvenin vücudundaki alkolü ancak atabileceğini belirtip kahve almaya gitti. Döndüğünde, bizi ciddiye alan, yeni mezun kadın memurun tutanağındaki yanlışlıkları belirtip kendi gençliğinde kendi amirinin bunları döverek öğrettiğini, memuru dövmediği için ne kadar şanslı olduğunu söyledi. Karakolda iki buçuk saat geçirdik ve geçirdiğimiz bu iki buçuk saatin ne kadar gereksiz ve gülünç olduğu bize hissettirildi.

Bekâr olduğunuzu biliyor mu mahalledekiler?

Ne mahalle ne de apartman ile sosyal bir ilişkimiz yok ama güvenlik, ev sahipleri ve apartman yöneticisi yalnız yaşayan kadınlar olduğumuzu biliyor. Hepimizin medeni durumu farklı.

Yalnız yaşadığınız için mi oldu sizce?

Olay sadece apartmanda yalnız yaşayan kadınların başına geldiği için bu çıkarımı yapabiliriz, evet.

Olaydan önce tehdit aldınız mı?

Hayır.

Bu olayların yaşanmaması için nasıl bir önlem ya da ceza sistemi işe yarar?

Apartman bazında, katlarda kamera olması caydırıcı olabilir. Ülke bazında, kadına karşı şiddeti önleyici sistematik bir yargı düzenlemesine gidilmesi gerekir, hukukçu olmadığım için ayrıntısını bilemem. Sadece yargı düzenlemesi değil, kadına karşı şiddeti besleyen ataerki ile savaşmak için herkesin elinden geleni yapması gerekir ki ben bu konuda bu ülke insanından hiç umutlu değilim.

Ailenize söylediniz mi?

Merak etmesinler diye üçümüz de ailelerimize söylemedik. Benim ablam biliyor olayı sadece.

Yaşam biçiminize eleştiri aldınız mı?

Elbette! Bu sadece birimize yapılmış bir saldırı olsa, münferit bir sapkınlık olarak değerlendirebiliriz; fakat, aynı apartmanda üç adet birbirini tanımayan ama sınıfsal, entelektüel, hayat tarzı ve yaş olarak birbirine benzeyen kadını hedef aldığında, bunu yaşam biçimimize eleştiri olarak algılıyoruz.

Yalnız yaşadığınız için nasıl hissediyorsunuz?

Çok özgür, ferah ve mutlu hissediyoruz.

Korktunuz mu? Kızdınız mı?

Olayın ilk yaşandığı cuma gecesi korktuk. Hepimiz daha önce kilitleme alışkanlığımızın olmadığı kapılarımızı defalarca kilitledik. Ama sonra, zaman geçtikçe korkunun yerini öfke aldı. Şu anda korkmuyoruz. Sadece öfkeliyiz. Bize kısa süreliğine de olsa korkuyu hissettirdikleri için, karakolda saatlerimizi öldürdükleri için, birbirimizle tanışmadan önce yalnız hissettirdikleri için, kapı kollarımızı kirlettikleri için ve kısa bir süreliğine güçsüz hissettirdikleri için öfkeliyiz. Korkmuyoruz.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Otoetnografi: Bildiğimizi nasıl biliriz?

Akademik yazılardan her ne kadar belirli bir ciddiyete sahip olması beklense de, bu durum yaratıcı ifade biçimlerinden tamamen uzak durmayı gerektirmez. Otoetnografi, ‘ben dili’ ile teoriyi buluşturmak isteyenlerin, öğrencilerin ve araştırmacıların ilgisini çekebilir

Akademik sinema dünyasından dört önemli konferans

Bu konferansların, oluşumların ve dergilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu düşünüyorum ve dünya genelindeki çalışmalara bakmak için iyi bir başlangıç noktası ve referans kaynağı olabileceğine inanıyorum

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

"
"