13 Şubat 2015

Ayı Sözlük

Burnundan halka geçirilerek, acı çektirilerek sokaklarda zincirlerle dolaştırılan, insan zorbalığına yenik düşmüş bir figür...

Mekanda bulunan has gacı bir başka seks işçisi, başından geçen şu olayı aktardı: “Ay geçen gün geldim buraya iki manti. ‘Biz emo’yuz’ dediler. Ben de ‘emo da ne demek queer gibi bir şey mi’ diye sorunca ‘yok biz aktifiz’ demesinler mi?” [...] Kısa sürede ev başka lgbtt bireylerle doldu ve gullüm’e başladık.*

Queer dil uçsuz bucaksız...

Üç yılı aşkın süredir yayına devam eden Ayı Sözlük portalının kurucusu Dark Bear’la queer (tuhaf / acayip / şüpheli v.b.) sözlüğü konuştuk.

Sözlüğün amacınızdan bahsedebilir misiniz?

LGBTİQ bireylerin sesini duyurmak, genç LGBTİQ’lerin hayata küsmeden kendileriyle barışık olmalarına alan açmak; yalnız veya yanlış olmadıklarını anlatmak, transfobi ve homofobiye karşı durmak...

Siteyi kurarken hiçbir zaman ticari amaç gütmedim. Halen de sitenin bir çok eksiğini kendim karşılıyorum.

Adı neden Ayı Sözlük?

Ben kendimi “ayı” olarak nitelendiriyorum fakat bilinen “ayı” kültürünün de biraz dışında kalıyorum fikir ve davranış olarak...

Sözlük** adının da eşcinsel ayılar ile bir ilgisi yok. Ayı figürü bazen bir çocuğun sarılarak uykuya daldığı, güvenip sevdiği sevimli bir figürken bazen utangaç ve yalnız yaşamayı seven, hayatta kalabilmek için avlanan bir doğa canlısı... Bazen de burnundan halka geçirilerek, acı çektirilerek sokaklarda zincirlerle dolaştırılan, insan zorbalığına yenik düşmüş bir figür...

Başka isim düşünmüş müydünüz?

Bundan üç yıl önce “LGBTİQ sözlük”, “eşcinsel sözlük” veya benzer bir isimle çıkmaya hem cesaret edemezdim hem de bunun da bir ayrımcılık olabileceğini düşünmüştüm. Hala da öyle... Cinsel yönelimlerimizi insanların gözüne sokmamaktan yanayım.

Yazarlar LGBTİQ bireylerden mi oluşuyor?

Sözlükte kapımız herkese açık. Yazarlar arasında avukat, psikolog, yazılımcı, editör ve moderatör arkadaşlarımız var. Sözlük dendiğinde küçümsenmemeli. Bu tür çalışmalara ciddi emekler harcanıyor.

Etkinlikleriniz nasıl ilerliyor?

Bugüne kadar 56 etkinliğimiz oldu. Biz bu etkinliklere “sözlük zirvesi” diyoruz. Sözlükte de zirve başlığı altında bu etkinlikleri üye olmadan görmek mümkün.

Zirvelerden bahsedebilir misiniz?

Taksimde düzenlediğimiz ilk zirvemiz 30 Ağustos 2011’de yapıldı. Sözlükteki yazarlarla ilk bir araya gelişimiz... Bir yazarımızın Mersin’den getirdiği Kerebiç’i afiyetle yememiz aklımda kalanlardan...

Sonra, babası tarafından gay olduğu için öldürülen Ahmet Yıldız’ın hayatından kesitler sunan Zenne filmi zirvesinde, filmi Ahmet Yıldız’ı bizzat tanımış olan yazarlarla bir arada izlemek duygusal anlar yaşamamıza sebep olmuştu.

Para biriktirip Trabzon’daki hayvan barınağına destek ziyareti gerçekleştirmiştik.

Eşcinsel edebiyatından yazarlarla bir araya gelmiştik.

Mayıs 2013’te “ötekileştirmek ve ayrımcılık”, “hak öznesi olarak doğa ve türcülük”, “sokak çocukları”, “çocuk istismarı”, “kadına yönelik şiddet”, “homofobi”, “kimlik çatışması”, “toplumsal cinsiyet” ve "kendi"nin bilgisine ulaşmak gibi konuları konuşmuştuk.

Eylül 2013’te trans bireylerin hayatlarından kesitler sunan Teslimiyet filmini izleyip sonrasında da oyuncu ve yönetmenlerle söyleşi yapmıştık.

Haziran 2014’te 10.Hormonlu Domates Ödülleri gecesine yine yazarlarla katılmıştık. O gece sunucu olan Seyhan Arman’dan temsili ödül almıştım. O hormonlu domatesi hala evimde saklarım...

Kasım 2014’te tamamen dayanışma için organize edilmiş olan Trans Gay Fashion Defilesi’ne katılım sağladık. Hayatlarını zorluklarla devam ettiren trans arkadaşlarımızın misafirhanelerindeki sıkıntılarını çözmek adına organize edilmişti. Katılmak bizim için önemliydi; bizi mutlu etmişti.

Onur yürüyüşüne de ekip olarak katılıyorsunuz değil mi?

Onur Yürüyüşü’ne her yıl yazarlarla bir araya gelerek katılıyoruz, evet. Özellikle 2013 yılında Ayı Sözlük bayraklarıyla katıldığımız yürüyüş hiç aklımdan çıkmaz. Orada tüm LGBTİQ bireylerin ve bizleri destekleyen herkesin bir arada özgürce yürümesi kadar keyifli başka bir şey olamaz!

Geriye dönük bir nostalji yaşatınız bana, teşekkür ederim.

--

* Tuna Erdem’in Hizadan Çıkmaya, Yoldan Sapmaya ve Çıkıntı Olmaya Dair: Kimlik Değil Cinsellik! Tektip Cinsellik Değil, Cinsel Çeşitlilik! adlı makalesinden alıntıdır. (Makalenin yer aldığı kitabı Cüneyt Çakırlar ve Serkan Delice hazırlamış: “Cinsellik Muamması - Türkiye’de Queer Kültür ve Muhalefet”)

** Ayı Sözlük: http://ayisozluk.com/ (10 entry’den sonra üyeliğiniz onaylanıyor ve yazmaya başlıyorsunuz. Queer kültürden uzak kalmak istemeyenlere / meraklısına duyurulur!)

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Otoetnografi: Bildiğimizi nasıl biliriz?

Akademik yazılardan her ne kadar belirli bir ciddiyete sahip olması beklense de, bu durum yaratıcı ifade biçimlerinden tamamen uzak durmayı gerektirmez. Otoetnografi, ‘ben dili’ ile teoriyi buluşturmak isteyenlerin, öğrencilerin ve araştırmacıların ilgisini çekebilir

Akademik sinema dünyasından dört önemli konferans

Bu konferansların, oluşumların ve dergilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu düşünüyorum ve dünya genelindeki çalışmalara bakmak için iyi bir başlangıç noktası ve referans kaynağı olabileceğine inanıyorum

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

"
"