Reis asla hata yapmaz.
Onun için de bugüne kadar herhangi bir özeleştirisi olmadı.
Ama galiba Muhammed Ali’nin cenazesine gitmekle pek iyi etmedi.
Kendisi de pişman ve sinirli bence.
Yağcı danışmanlarından biri ona, “Efendim, gidip dünya siyasetine ağırlık koymanızın tam zamanıdır” dedi.
Ve şöyle bir düşündü Reis...
İçerde sorun yok nasıl olsa: Kürtler muntazaman kesiliyor; yedek parti MHP kumda oynuyor; ana muhalefet de HDP’yle bir arada görünmeyeceğim korkusuyla öyle hatalar yaptı ki, uzun süre içinden çıkamaz.
Dişine göre rakip olmayınca insanın canı sıkılıyor haliyle.
“Acaba ‘dışarı çıkıp’ bir hava mı alsam, pardon, atsam?”
Neden olmasındı?
Reis gözlerini kapatıp “şehit cenazelerinde” yaptığı bol alkışlı konuşmaları hatırladı.
Hani elini tabuta falan dayayarak...
“Yeri cennettir” türü, öteki tarafa ilişkin kararları da açıklayarak...
Şimdi – ecnebi lisan yok gerçi, fakat belagat sanatı sapına kadar – gidip bir elini Ali’nin tabutuna uzatsa, ötekinde mikrofon...
Dünyaya seslense:
“Eyy ABD, AB, Rusya, Çin!.. Bakın, bu yanımda yatan adaaam... Yıllar önce doğru yolu seçip İslam’ı kabul edereeeek...”
Gözlerinin önünde canlandırdığı tablo hoşuna gitti.
“Tamam”, dedi, “Toplayın milleti, gidiyoruz!”
“Millet” dediği, Hanımefendi, damat, torun (o da görsün, nasılsa bedava), danışman sürüsü, gözünü budaktan sakınmayan Kasımpaşalı korumalar, cici gasteciler, işte ahçı, doktor, falan filan...
Ha bir de Diyanetçi Görmez görsün oraları. Bakarsın bir fırsatını bulur Kuran okuturuz ona!..
Herkes hazırlandı. Program yapıldı. Bir heyecan ve umutla cenazeye gitmek için uçağa binildi.
* * *
Anlamadılar.
Vallahi anlamadı adamlar.
Yok cenaze töreni şöyle olurmuş, böyle olurmuş.
Yok organizasyonu yapan pazarlama şirketi çok katıymış.
Yav sizin karşınızda kim var, anlamıyor musunuz be?
Dünya lideri!
En azından Müslümanların Reisi!
Eee?
Muhammed Ali de Müslüman!..
O halde onun lideri de Erdoğan.
Bir nevi cenazenin sahibi sayılır.
Kendinize gelin, eyy densizler!
Reis’i konuşturmamak ne demek!
Öyle itip kakmak!..
Ta nerelerden getirdiği Kâbe örtüsünün tabuta konmasına izin vermemek!..
Hediyelerin Muhammed Ali’nin ailesine iletilmesinde engeller çıkarmak!..
Siz kimsiniz lan?..
Tabii herkesin sinirleri gergindi (bir tek “dava”yı sonradan anlayıp trene geç binen “jöle” kikirdiyordu arkalarda).
Usta danışmanlar bu duruma çare aradılar, “Hemen Muhammed Ali’ye benzer birilerini getirip Reis’ten özür dilemesini sağlayalım” falan dediler; buldular da öyle birini...
Ama “dünya lideri” bir kez daha dünyada hak ettiği saygıyı görmediğinden dolayı küplere binmişti.
“Tez uçağımı hazırlayın” buyurdu.
Böylece ertesi gün, fırsat bu fırsat “ABD alışverişi” yapmaya niyetli olanlar da dâhil, herkes toparlanıp dönüş uçağına istiflendi.
İstikamet, “ne yaparsak yapalım, yüzde 50’nin desteğini alacağımız, her durumda kendimizi iyi hissedeceğimiz dünyanın yegâne ülkesi olan Türkiye” idi.
* * *
Mecburen döndüler Kürkçü dükkânına.
İşin yoksa Kılıçdaroğlu’nu korkut, Demirtaş’ı tehdit et dur yine.
Gerçi “havuzun başına oturtulan gastecilerden biri” kendince durumu düzeltmeye çalışarak “Muhammed Ali bayrağı Erdoğan’a devretti” diye yazı bile döşendi.
Ama Reis’in keyfi düzelmedi.
Bu arada ABD’den moral bozucu haberler gelmeye devam etti.
Meğer biri, cenazede konuşma yaparken “Türkiye, Kürtleri öldürmeye son versin” demiş.
Sanki Amerika’nın Kürtlerini öldürüyoruz, saygısıza bak sen!
Sen koskoca Reis’i Müslüman tabutuna yaklaştırma, itip kakmaya kalkış, sinirini boz...
Sonra bir de ders ver...
Bak, cenazede Arnold Schwarzenegger denen aktör bozuntusu bile elini kolunu sallaya sallaya gezip eğlenmiş, hatta Bill Clinton’la selfie çekmiş.
Bir kere adam saf Amerikalı bile değil, damarlarında “Avusturya kanı” dolaşıyor.
Laboratuvara göndersen, en iyi ihtimalle “ikinci sınıf” çıkar.
Halbuki bizdeki kan var ya!..
Halis muhlis Türk ve Sünni Müslüman kanı!
Dünyada benzeri yok!
Bir büyük şans işte; bizim memlekette bir yerlerde doğuyorsun ve anında dünyanın en önemli kanına, canına, aklına sahip oluveriyorsun!
Sınırsız bir mutluluk bu!
Garip olan, bu şahane kana sahip olsanız da, sınırlarınızdan dışarı adım attığınızda kimsenin sizi adam yerine koymaması...