09 Mart 2014

Orada durun bakalım! Facebook, Twitter ve YouTube sizin koca midenize bile sığmaz!

AKP'nin oy oranı ve seçmenleri çok fazla. Ama ya Facebook'un, Twitter'ın, YouTube'un kullanıcı sayısı?..

Bu yazıyı size 9 Nisan 2014'te (yani sizin okuduğunuz tarihten tam bir ay sonra) yazıyorum.

Yerel seçimlerin üzerinden on gün geçti.

Seçimleri Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti yüzde 51'lik oy oranıyla ve büyük bir zaferle kazandı.

Başbakan "Artık balkon konuşmalarının zamanı geçti" dedikten sonra çatıya çıkıp acilen atacakları adımları ilan etti.

On gündür bu adımlar atılıyor.

Cemaat'e bağlı olduğu öne sürülen binlerce kişi göz altına alındı.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşu kapatıldı.

Birkaç televizyon kanalıyla gazetenin kapısına kilit asıldı.

Yüzlerce gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı.

Bazı internet siteleri yasaklandı.

Ve bu arada Facebook, YouTube, Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarına ülke çapında erişim engellendi.

 

*    *   *

 

Hooop!..

Bir dakika!

Yazdığın saçma cümlelerden ilk onunu "olmaz, ama hadi neyse" diyerek sineye çekebiliriz; ama on birincide iyice zırvaladın!

 

*    *   *

 

Doğru...

Böyle senaryo olmaz.

Her şey olabilir, ama sosyal paylaşım siteleri kapatılamaz.

İlk bölümü iptal ederek yazıya tekrar başlıyorum.

 

*    *   *

 

Erdoğan'ın en büyük başağrılarından biri internet.

Ve oğluyla, bakanlarıyla, işadamlarıyla yaptığı görüşmeleri çarşaf çarşaf yayımlayan sosyal paylaşım siteleri.

Geçen gün "seçme şirin gazeteciler" ile yaptığı akşam sohbetinde, yeni internet yasasıyla "çomağı soktuk" dediği sitelere ve sosyal medyaya yüklenmeye devam etti.

"30 Mart'tan sonra atacağımız yeni adımlar var", dedi.

Karşısındakilerin korkudan soramayacaklarını bildiği soruyu bizzat kendisi cevapladı:

- Acaba dünya ne der, şu ne der, bu ne der? Bakmayız. İnanın, benim ve bazı arkadaşlarımın - hepsinin demiyorum - bu konuda kararlılığımız var.

Biz bu milleti YouTube'a, Facebook'a, bilmem şuraya buraya yediremeyiz.

Atılması gereken adım neyse, atacağız. Kapatılmaları da dahil!..

 

*    *   *

 

Tercümesi:

"Biz kendimizi sosyal medyaya yedirmeyiz. Onun için biz onu yeriz."

Yani:

"YouTube, Facebook, şurası burası (izninizle tahmine dayalı bir çeviri yapayım: Twitter, Google+, Linkedin, Instagram vs.) demeyiz; gözünün yaşına bakmadan hepsini kapatırız!"

Artık Başbakan'ın demokrasi, hukuk devleti, özgürlükler, insan hakları gibi konulardaki son derece basit ve net yaklaşımını biliyoruz:

- Sandıktan zaferle çıkarsan her konuda istediğini yaparsın!

AKP, 12 yılda girdiği altı seçimden ve iki referandumdan başarıyla çıktı.

12 Haziran 2011'deki son seçimlerde oyların yüzde 49,9'unu aldı.

Gerçi nüfusun veya toplam seçmen sayısının değil, seçime katılanların yüzde 49,9'u.

Ama yine de az buz değil: AKP, kuruluşundan on yıl sonra neredeyse 21,5 milyon kişinin oy desteğine ulaştı.

Kalabalık mı? Kalabalık.

Ama deveden büyük fil var!

 

*    *   *

 

Bugün 7 milyarlık dünya nüfusunun 2,5 milyarı internetle içli-dışlı. Bunların 1,8 milyarı "sosyal ağlar"a takılmış durumda.

En yaygın sosyal paylaşım sitesi olan Facebook, kuruluşundan on yıl sonra 1 milyar 180 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Bunun 750 milyonu, sayfasıyla her gün ilgilenen aktif kullanıcı.

Sosyal medyanın şimdilerde en hızlı büyüyen yıldızı olan 2006 doğumlu Twitter'ın kullanıcı sayısı 500 milyon civarında. Bir o kadarı, hatta belki biraz daha fazlası Google+ (2011) saflarında. Linkedin (2003) 277 milyon... Instagram (2010) 150 milyon...

Dünyada video deyince akla YouTube geliyor. Ayda 1 milyar kişi YouTube'a girip video izliyor, şarkı dinliyor. YouTube, Google’dan sonra dünyanın en büyük ikinci arama motoru.

 

Türkiye, dünyada internet kullanıcısı en fazla olan ülkeler arasında 11'inci sırada. Ülkemizdeki internet kullanıcılarının sayısı 36 milyonu aşmış durumda.

Facebook kullanıcılarının sayısı da 36 milyona yaklaşıyor. (Yani neredeyse bizde "internet demek, Facebook demek".)

Bir araştırmaya göre, Türkiye'de internete girenlerin yüzde 93'ü Facebook, yüzde 72'si Twitter, yüzde 70'i Google+, yüzde 33'ü Linkedin ve yüzde 26'sı Instagram abonesi.

Kullanıcı sayıları üzerinden yapılan sıralamada Facebook'ta dünyada 6'ncı, Twitter'da 11'inci, YouTube'da 14'üncü, Linkedin'de 17'inci basamaktayız.

YouTube, Türkiye'den günde ortalama 19,2 milyon tık alıyor.Twitter kullanıcıları 12 milyonu, Linkedin 3 milyonu aşkın, Instagram 3 milyona yakın...

Önemli bir ek: Bu bölümde yazdığım sayıların hepsi, büyük bir hızla artma eğiliminde. Sosyal medya, dünyada ve Türkiye'de çığ gibi büyüyor.

 

*    *   *

 

Özür dilerim, sizi sayılara boğdum.

Ama seçimleri yüzde falanca oranla kazandığı, filanca milyon oy aldığı için aklına esen her şeyi yapabileceğini düşünen Başbakan'ın çıkış noktası da sayılar değil mi?

"Yüzde 49,9 oranıyla, 21,5 milyon oy alarak..."

Sosyal medyayla ilgili yukarıdaki devasa sayılara bakın bir. Yalnızca dünyadaki verilere değil, aynı zamanda ülkemizle ilgili olanlara da.

Türkiye'de ortalama internet kullanıcısının yaklaşık 5 saati (4 saat 51 dakika) "online" geçiyor.

Bir dizi sitede "sörf yapıyorlar", e-ticaretle uğraşıyorlar, haber okuyorlar, müzik dinliyorlar, film seyrediyorlar, birbirleriyle yazışıyorlar, gittikleri restoran ve kafeleri gösteriyorlar, kendilerine ve yakınlarına ait fotoğrafları ve bilgileri paylaşıyorlar, yeni insanlarla tanışıyorlar, âşık olup evleniyorlar...

Bu arada siyasetin bataklığından yayılan yolsuzluklarla ilgili "tapeler"i ve ses kayıtlarını öğreniyorlar.

Bunun adı internet! Bunun adı hayat!

Ayıplarınızı, günahlarınızı gizlemek için hayatı yasaklayamazsınız!

Bir zamanlar Libya ve Mısır'daki olayları yorumlayan Erdoğan, danışmanlarının önüne koyduğu notları okurken güvenli bir ifadeyle "olayların yayılmasında internetin ve sosyal medyanın önemli etkisi olduğundan" bahsediyordu.

Sonra hata üzerine hata yapmaya ve kendi siyasi kariyerini tüketmeye başladı.

Bugün sırtını yasaklara dayayarak ayakta durmaya çabalıyor.

Nafile!

Yolsuzlukları ve "sıfırlanması gereken milyonlar"ı bilemem.

Ama internet ve sosyal medya kimsenin midesine sığmaz.

 

@AksayHakan

Yazarın Diğer Yazıları

Cihatçılar Halep’e saldırdı, Rus basını Erdoğan’a ateş püskürdü

Rus Tsargrad sitesinin başlığı: Erdoğan Putin’i kandırdı: Kremlin suskun, Türkiye Cumhurbaşkanı yine ihanet yolunu seçti

Savaşın yayılma eğilimi Türkiye için bir tehdittir

Toprak ve insan hayatı: Ben ikincisini daha çok önemserim, siyasiler ise genellikle toprağı seçer

Hayat ve ölüm üzerine biraz karamsar bir yazı

Almodovar’ın ölümü kabullenmek konusunu işleyen Yandaki Oda filmi ve T24'ün bir haberi

"
"