Flaş! Flaş! Flaş!..
Şok! Şok! Şok!..
Hem de öyle sıradan bir şok değil...
Elektrikli şok!
Polisimiz iyice silahlanıyor. Biber gazından sonra şimdi de teknoloji harikası bir silaha kavuştu: Elektrikli şoka uğratan tabancalara!
Dün bulabildiğim bütün kaynaklardan bu "oyuncak"la tanışmaya çalıştım. Özelliklerini ve hakkında konuşulanları okudum.
İnternette bulduğum bir videoda bu elektroşok silahla talim yapan yabancı polislerin gülmekten kırıldığını gördüm. Aralarında bir "av" var; ötekiler elektroşok tabanca ile ona ateş ediyorlar; kurban çığlık atarak yere yığılıyor ve bir süre kendine gelemiyor; "avcılar" ise kahkahalar atarak eğleniyorlar.
Gerçekten de "zevkli" bir oyun olsa gerek. Lazerli tabancanla yakın mesafeden nişan alıyorsun. Kırmızı noktayı "hedef"in uygun bir yerine yerleştirip tetiğe basıyorsun. Adam elektrik çarpmışa dönüyor (!) ve bilincini kaybediyor...
* * *
Türkiye, kişi başına düşen polis sayısına göre, Rusya'dan sonra dünyada ikinci geliyor.
Böyle bir cüsseye sahip olan Türk polisinin Amerikalı meslektaşından ne eksiği var! Devlet büyüklerimiz bu düşünceyle, polislerin ABD'de yaklaşık 40 yıldır (Avrupa'da o kadar olmasa da epeydir) kullandığı elektroşok tabancasını ülkemize getirme kararı almış.
İlk partide ithal edilen 40 (bazı kaynaklara göre 100) tabancayla İstanbul ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 54 polis 3 günlük eğitim görmüş. "Elektrikli silah eğitimi" alan polislerden herhangi biri bugünden itibaren siftahı yapabilir. Bakalım hangi "talihli yurttaşımız" silahın ilk hedefi olacak!.. "Pilot bölge" seçilen bu iki ildeki denemelerin sonuçları "olumlu" bulunursa elektroşok silahlardan ne kadar alınacağını bilmiyoruz.
Silahın özelliklerini okurken aklıma bir bölümü arkadaşım olan yüzlerce insanın geçtiği polis tezgâhlarında "yasadışı elektrik" verilerek yapılan korkunç işkenceler geldi. Bugün her şey farklı tabii; "ileri demokrasi" ve "paketli özgürlükler" döneminde elektrik de yasallaşıyor.
Bakın, elektroşok tabancasının ne gibi özellikleri var:
- 7-10 metrelik mesafede kullanılırsa hedefindeki kişiyi şok dalgalarıyla 10 saniye kadar sersemletiyormuş. Bazı kaynaklar, 2-3 hatta 5 dakikalık baygınlıktan söz ediyor. (Ancak bundan haberi olmayan kimi insanların belirtilen zaman sınırını epeyce aştıkları durumlar da oluyormuş, söylentilere bakılırsa.)
- Sağlığa ciddi ve kalıcı zarar vermediği vurgulanıyor. Hatta kalp hastalarına ve sudaki insana dahi uygulanabiliyormuş. (Sanki ilaçtan bahsediliyor, değil mi?)
- Ama abartıp da aynı kişiye 24 saat içinde 3 kezden fazla kullanılmaması salık veriliyor. (Bu nasıl sağlanacak acaba? Mesela, bir kez vurulan yeşil, ikincide sarı, üçüncüde kırmızı boyayla mı boyanacak?)
- Silahın üzerindeki kamerayla atış anı kaydediliyormuş ve bir saate kadar kayıt kapasitesi varmış. (Kritik bir durumda bu kayıtların "kaybedilmesi" özelliğini de isterseniz manuel olarak ekleyebilirsiniz herhalde.)
- Değiştirilebilir pil kullanılan silah, elektrik yardımıyla kolayca şarj oluyormuş. (Kurşun sarfiyatı falan yok ve şarj ucuz, bu da güzel!)
* * *
Yetkililer, bu silahların toplumsal tepkilerle ilgili olarak değil, kadına şiddet girişimi, rehin alma, intihara teşebbüs ve polise mukavemet gibi olaylarda kullanılmasının düşünüldüğünü belirtiyorlar. (Özellikle "polise mukavemet" bölümü epeyce "enerjik bir madde"; burada yalnızca elektrik enerjisinden söz etmiyoruz tabii.)
Ayrıca polis; hırsızlara, tinercilere, "dur" ihtarına uymayan şüphelilerle bıçaklı ve palalı saldırganlara karşı da bu elektroşok tabancaları kullanabilecekmiş...
Amaç, yine oldukça "insani": "Orantısız güç kullanımı"ndan ve ölümlerden kaçınılması olarak açıklanıyor. (Biber gazı da "kurşun yerine, daha orantılı" diyerek yürürlüğe sokulmuştu, hatırlarsanız.)
Ancak internette, 126 ülkede kullanıldığı belirtilen söz konusu elektroşok silahlarla bugüne kadar 544 insanın hayatını kaybettiği, Uluslararası Af Örgütü'nün 2008 raporuna göre, bu silah nedeniyle 2001-2008 arasında ABD'de 334, Kanada'da ise 25 kişinin öldürüldüğü gibi hassas haberler de yer alıyor.
Bu silahla ilgili olarak Meclis'te İçişleri Bakanlığı'nın cevaplaması için soru önergesi verilmiş durumda. Önergede, "elektro dalgaların insana zarar vermediğine dair hangi teknik ve tıbbi raporlar alınmıştır?", "şokun doz ayarı nasıl yapılmaktadır, belirlenen doz miktarının aşılması halinde ne olacaktır?" ve "göz, ağız, kulak, gırtlak, jenital bölge gibi hassas yerlerden yanlışlıkla vurulma durumunda insan vücudunda nasıl bir etki oluşmaktadır?" gibi sorular var.
* * *
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Bianet'te bu silahlarla ilgili olarak şöyle diyor:
- Vücutta elektrik akımının ölüme yol açma riski yüksek. Nereye isabet ettiği önemli. Kalbe zarar verebilir, ani kasılmalara, solunum yetersizliğine neden olabilir. Kasılmalarla birlikte kontrolsüz bir şekilde yere düşünce yaralanmalara, hatta kafa travması ile ölüme neden olabilir.
TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise ekliyor:
- Türkiye’de özellikle 2005’ten sonraki yasal düzenlemelerle, özel olarak da 2007’deki Polis Vazife ve Selahiyat Kanunu'ndaki değişikliklerle güvenlik güçleri, insanları doğrudan öldürme yetkisini de içerecek şekilde olağanüstü yetkilerle donatıldı.
Biliyorsunuz, kısa süre önce, birçok aydının önüne "büyük gündem" olarak sürülen "Demokratikleşme Paketi"nin olumlu yönlerini (de) saptamakla uğraştığı bir sırada, sessiz sedasız bir üslupla polise, “sadece eylem yapma ihtimali" olduğu varsayılan yurttaşları, hâkim ve savcı talebi olmaksızın, 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi veren "sıkı bir paket" çıkarıldı.
Velhasıl, Gezi Parkı sürecinde "destan yazdığı" iddia edilen polis, güçlendikçe güçleniyor.
Şimdi de biber gazının yanı sıra eline elektrikle şok eden tabancaları alıyor.
Ne diyelim... Yeni silahlar, vatana ve millete hayırlı olsun!..
Elektroşok ile iyi bayramlar hepinize!..
@AksayHakan