Halkımızın bir bölümü siyah derili insanlara, biraz da küçümseyerek “Arap” der. Bu tutumda hem milliyetçilikle ırkçılık arasındaki tehlikeli yelpazeden bir dilim yansır, hem de kimin ne olduğunu anlayamayan “kara” cehalet…
Önceki gün Rusya’da bir skandal çıktı. Rusya Federal Göçmen Servisi'nin Basın Sözcüsü Konstantin Poltoranin, BBC'ye verdiği demeçte “Beyaz ırkın geleceği tehlikede” dedi ve işinden kovuldu.
* * *
Federal Göçmen Servisi denilen şey, İçişleri’ne bağlı da olsa, yabancılar tarafından ayrı bir imparatorluk gibi algılanan bir kurum. Sanki “Yabancılar Bakanlığı”. Rusya’da oturan, oraya çalışmaya veya okumaya giden, hatta kısa süreli bir turistik geziye çıkan bütün yabancılar, bu kurumun koyduğu kurallara uymak zorundadır.
Basın sözcüsü, bir kurumun vitrinidir. Öyle her önüne gelen o koltuğa oturtulmaz. Kovulan sözcü, Boris Yeltsin zamanının ünlü liberal bakanlarından Mihail Poltoranin’in oğluydu.
* * *
Genç Poltoranin, BBC’nin Rusya’daki mültecilerle ilgili hak ihlalleri konulu sorularını cevaplarken şöyle deyiverdi:
“Asıl gündemde olan mesele, beyaz ırkın geleceğidir. Bu sorun Rusya’da şiddetle hissedilmektedir. Bu konunun, kan karışımının doğru bir rejimde sürmesi doğrultusunda düzenlenmesi gereklidir.”
Poltoranin, çoğu Rusya'yı tramplen olarak kullanıp AB ülkelerine yönelen Afrika ve Ortadoğu kökenli mültecilere karşı Batı’nın uyguladığı politikayı eleştirmeye ve AB’yi de aklınca “beyaz ırkı korumaya” davet etmeye çalışıyordu. Yarı cahillik şovenizmle birleşince sonuç skandal oldu.
Bu demeç, hem Batı’da hem de Rusya’da ciddi yankı doğurdu. Federal Göçmen Servisi yönetimi, “Üst düzey bir yetkilinin böyle bir şey söylemesi kabul edilemez” diyerek Poltaranin’i kovdu. Kremlin bu kovulmayı onayladı.
* * *
Aslına bakarsanız, bu demeç de, ona gösterilen tepkiler de, sözcünün görevden alınması da, kendisinin “Hayır, ben kendim istifa ettim; ırkçı değilim” açıklaması da fazla önemli değil.
Ne var ki Rusya’da oldukça yaygın olan milliyetçi, hatta ırkçı görüşlerin bir gün resmî bir ağızdan nasıl dökülüverebileceğinin görülmesi açısından olay ilginçti.
Bir görüşü toplumda yaygın olarak savunur, üstelik kamuoyu desteğini de arkanızda hissederseniz, medya ve Batı karşısında söyleminiz ne derece “demokrat, özgürlükçü, liberal” falan da olsa, bir gün baklayı ağzınızdan çıkarıverirsiniz.
* * *
Konuyu geniş biçimde haberleştiren Rusya’nın liberal ve en etkili internet gazetelerinden Gazeta.ru’ya baktım. İlgili haber ve yorumların altındaki okur tepkilerinde şu tür cümleler vardı:
- Poltaranin’in suçu, açık konuşması. Eğer “beyaz ırk” yerine, “uygarlığın geleceği”, “Avrupa kültürü” gibi laflar etseydi cezalandırılmazdı.
- Ben mantıya hem mayonezi, hem de ketçapı aynı anda karıştırmıyorum. Acaba ben de “mutfak ırkçısı” mıyım?
- Bu kadar tepki niye? Her halk kendini korumak ister!
- Görevden alma hamlesi, yine iktidarın Batı’ya hoş görünme çabası. Ya da Batı’daki banka hesaplarını koruma gayreti. Yoksa kendileri de Poltaranin’le aynı görüştedir.
Ve çok sayıda “Yorum moderatör tarafından kaldırılmıştır” notu. Küfürlü konuşmalardaki “biip” misali…
* * *
Son bir ayrıntı daha: Belki tesadüftür, ama “beyaz ırk tehlikede” açıklamasının yapıldığı gün, faşist Almanya’nın lideri Adolf Hitler'in doğum günüydü.