Satırlarıma başlarken dört saygıdeğer eski bakan beyefendiye en kalbi geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.
Herhalde kendileriyle birlikte aileleri de derin bir oh demiştir.
Bu oh'un bir kısmı mutlaka onların çocuklarına, bir kısmı da - yaşıyorlarsa Allah uzun ömür versin - anne ve babalarına aittir.
Bunu laf olsun diye söylemiyorum; insanın anne ve babası ile çocukları çok mühimdir. Sadece yetiş(tiril)me, terbiye ve görgü açısından değil, doğuştan sahip olunan (devralınan) vasıflar bakımından da.
Bu ikinci gruba giren özelliklere biz kısaca "gen" diyoruz.
Ve bu "gen" denilen şeyler, siyasetçiler açısından özellikle büyük kıymet taşıyor.
Biyolojik kavramlarla kafanızı karıştırmak istemem, ama "gen" ("içinde bulunduğu hücre veya organizmaya özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge" - TDK) hakikaten pek mühim.
Bunu bazılarımız bilmiyordu, bazılarımızsa unutmuştu.
Ta ki geçen gün AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu konuyu aydınlatana kadar.
Kendisi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın küçük kızı Sümeyye Erdoğan'ın siyaset sahnesine çıkma ihtimaliyle ilgili olarak şöyle dedi:
"Siyaset gen işidir. Babadan, ailesinden insana iletilebilir. Sümeyye Erdoğan aday olursa hoş olur."
* * *
"Siyasetin gen işi" olduğunu bilmeyenleriniz şaşırmış olabilir. Ama çok da yadırgamayın.
Dünyada birçok ülkede iktidar babadan oğula geçiyor (kıza niye geçmesin?)...
Monarşidir falan diye karalamaya kalkmayın hemen. Bakın ABD'ye. Baba George W. Bush yetmedi, büyük oğlu George W. Bush da iktidara getirildi (hem de iki dönem). Şimdi de haliyle, baba ve abiyi kıskanarak bu işe heveslenen küçük oğlan Jeb Bush sıraya girmiş durumda.
Bizde de babası Turgut Özal'ı örnek almaya çalışan Ahmet Özal yıllardır lider olmaya çabalarken iyice yaşlandı.
Şimdi bakın, "gen" önemli, tamam, ama bir de işin incelikleri var. Kromozomlar nasıl sıralanacak? X'ler ve Y'ler haddini bilecek mi? DNA ve proteinler uslu duracak mı?
Ben Süleyman Soylu'da da lider genleri olduğunu varsayıyorum. Kim bilir iki çocuğunu - Allah bağışlasın - nasıl bir siyasi kariyer bekliyordur...
Üstelik Soylu'nun kromozomlarında her siyasetçiye nasip olmayan "zikzak örgü" tarzda bir diziliş var.
Çok genç yaşta fark edilip Tansu Çiller'in "göz bebeği" olmaktan, Demokrat Parti'nin Genel Başkanı sıfatıyla Erdoğan'a defalarca meydan okumaya ("Başbakan padişah olmak istiyor", "Hükümet yolsuzluk çukurunun içinde", "Bu hükümete zıkkımın kökünü göstereceğiz" vs.), bir süre sonra AKP'ye katılıp yine aynı kişi için "Erdoğan Türkiye'nin ebedi başkanıdır" demeye ve şimdi Sümeyye Erdoğan'ın milletvekilliği adaylığını "hoş" bulmaya kadar...
* * *
Tayyip Erdoğan'ın özel yeteneklere sahip büyük bir lider olduğu kesin...
Dört çocuğu var: Ahmet Burak (1979), Necmettin Bilal (1980), Esra (1981) ve Sümeyye (1985).
Biz en çok Bilal'i gördük ve ona alıştık. Ok atarken "Ya Hak!" demesi etkileyiciydi. Ayrıca şu sıralarda yok edilmesi gereken "fitne" ve "iftira" dolu tapelerde - iddiaya göre - Bilal'in (hep munis, saf ve saygılı) sesi sempati uyandırıyordu.
Bana kalsa, ben onun liderliğe yönelmesini "hoş" bulurdum doğrusu (birkaç kez söyleneni ilk seferde anlamadı diye hakkı yenmemeli).
Hem Sümeyye Erdoğan'ın, biraz gecikmeyle de olsa babasının "kadınların bir an evvel evlenmesi" tavsiyesine uyması ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun "kariyer açılımı"na göre davranması ihtimali gündeme gelebilir.
Ama Soylu'nun ve onu konuşturan "yüce kuvvet"in de bir bildiği olabilir tabii.
Sümeyye Erdoğan'ın birçok zengin özelliği (yani babasından aldığı "geni") taşıdığı ortada.
* * *
Bir kere İmam Hatipli... 2002'de üniversite sınavında başarılı olamıyor (ama olsa da "başörtüsü" engel olacak, belli)... Mecburen işadamı Remzi Gür'ün bursuyla ABD'de sosyoloji ve siyaset okuyor. Sonra bir de İngiltere'de ekonomi alanında yüksek lisans yapıyor. Üstüne Ürdün'de Arapça dersleri alıyor.
Sanat desen sanat! Keman çalıyor. (Bir yerde şan dersleri aldığı bilgisi de var.)
Ticaret desen ticaret! 2010 yılında Doruk Izgara Gıda Ticaret Limited Şirketi'ne ortak olmuş.
Siyaset desen siyaset! Yurtdışından döndüğünden beri babasının yardımcısı ve AKP'de danışmanı. Yabancı ve yerli basını izliyor ve babasına özel raporlar sunuyormuş. (Geçen ağustostaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra görevden ayrılmış.)
Sivil toplum kuruluşu tecrübesi desen o da var. Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) Başkan Yardımcısı.
Babası gibi yüksek duyarlılık sahibi ve cesur. Mesela, 8 Nisan 2011'de Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen Genç Osman adlı eseri izlerken oyuncuların kendisine müstehcen bir şekilde hakaret ettiğini hisseder hissetmez orayı terk etme kararlılığını sergilemiştir.
Titiz ve planlı. Urla villalarıyla ilgili düzmece tapeler bile bunu göstermiştir. Arkeolojik sit alanına henüz bina yapılmadan Mustafa Latif Topbaş ile görüşerek "havuzun ikinci kattan görünmemesi" talimatını verdiği öne sürülmüştür.
Güvenilir ve sorumlu. Yine aynı tapeler ve "milyonların sıfırlanması" uydurmacasında, babasının ona ilişkin dile getirdiği iddia edilen cümleleri hafızalardadır.
Yetmez mi!
Sümeyye Erdoğan'ın milletvekili olacağı söylentisi daha 2011 seçimleri öncesinde ortaya atılmıştı. Belki de zamanı şimdi geldi.
Ne de olsa, AKP iktidarının öyle 5-10 yıl değil, 2071'e kadar süreceği netleşti.
Neden olmasın?
* * *
Yani... Şimdi...
Zenginin "gen"i züğürdün çenesini yoruyor biraz, ama...
Bizlerde ve çocuklarımızda bir parça kıskançlık yok desek, yalan söylemiş oluruz.
Eh, tabii bizde de bazı "genler", efendime söyleyeyim, kromozomlar, X'ler Y'ler falan var ama...
Fazla işe yaramıyor.
Herkesin Recep Tayyip Erdoğan gibi babası olamaz.
Böylesi "özel genler"e sahip olanlara rica etsek, bizim, hiç olmazsa doğacak çocuklarımızın veya torunlarımızın "genlerini" düzeltip parlatmamız için neler yapmamız gerektiğini açıklayabilirler mi?
Lütfen!..
İlla cumhurbaşkanı ve başbakan koltuğunda gözümüz yok.
Parti başkan yardımcılığı, başbakan danışmanlığı gibi bir mevkiye yetecek kadar "gen" olsa, o da yeter!..
@AksayHakan