29 Mayıs 2023

Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en milliyetçi-muhafazakâr iktidar bloğuyla görüntü verirken en sert balkon konuşmasını yaptı

Erdoğan, yaklaşık 6,5 yıldır tutuklu olarak yargılanan Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden iktidarları döneminde çıkamayacağının mesajını verirken Külliye'deki kalabalık, “Selo’ya idam” sloganları attı!

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu önde bitirerek üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşması merakla bekleniyordu. Yapıcı mesajlar vermesi beklenen Erdoğan,  21 yıllık iktidar döneminin en sert balkon konuşmasına imza attı.

2002’de, AKP’nin ilk genel merkezindeki küçük balkonda yaptığı konuşmadan bu yana girdiği her seçimi kazanan ve zafer kazandığı her akşam balkondan o seçim dönemini değerlendirerek birlik beraberlik mesajı veren Erdoğan’ın sözleri önemliydi. Zira Türkiye, tarihindeki en sert seçim dönemlerinden birini yaşadı. Muhalif seçmenin hayal kırıklığı ve TBMM’nin çoğunluk yapısından kaynaklı olarak endişesi hiç olmadığı kadar büyüktü.

Zaferden emin görünen Erdoğan’ın ilk kez AKP Genel Merkezi yerine Külliye’nin balkonundan halka sesleneceği bilgisi sabah saatlerinde geldiğinde, gazeteciler şaşkınlık yaşadı. Erdoğan, 2023’te, Cumhuriyet'in 100. yılında kazanacağı zaferi, yarattığı sistemle özdeşleşen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın balkonunda kutlayacaktı. On binlerce kişi Erdoğan’ın kazandığı anlaşılınca Külliye’ye akın etti. Yollar kapandı, Külliye’nin bahçesi dahil bütün alan doldu.

Fetih mesajı

Sonuçlar erkenden belli olmasına rağmen Erdoğan kürsüye gelmek için gece yarısını bekledi. Yeni günün ilk dakikasında kürsüye gelen Erdoğan, böylece İstanbul’un fethinin 570. yılında, “Türkiye’nin yüzyılı” sloganıyla girdiği seçim zaferini kutlamış oldu.

“Bir ülkücü HÜDA Par’la aynı sandığa kessen girmez” diyen Oğan, HÜDA Par  ile el ele

Son fotoğraftan başlamak tabloyu daha net anlatıyor. Erdoğan için seçimi kazanmak hayatiydi ve AKP’nin tarihinde görülmedik biçimde, sandıkta ciddi karşılığı o ana kadar bulunmayan partilerle de  işbirliğine gitti.

İttifak yapılmadığı, sadece listeye bazı adaylarının alındığı söylenen HÜDA Par’ın lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, Cumhur İttifakı'nın bileşenleri MHP, BBP, Yeniden Refah Partisi ve DSP liderleriyle birlikte balkona çağrıldı.

Bu isimlerin yanında seçimin ikinci turunda Erdoğan’a destek veren Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan da vardı. Üstelik ilk turdan önce “HÜDA Par’la sandığa bir ülkücüyü kessen girmez, Hüda Par’la yan yana durmaz bir Türk milliyetçisi” açıklamasını Oğan, Yapıcıoğlu’nun elini tutarak havaya kaldıran isim oldu.


(Soldan sağa: HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan,
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Ata İttifakı'nın birinci turdaki adayı Sinan Oğan)

En sert konuşma

“Soranlara sormayanlara” nakaratını her mitinginde söylediği kampanya şarkısı ile balkona gelen Erdoğan’ın ilk sözleri yapıcıydı. "Tercihini hangi partiden, hangi adaydan yana kullanmış olursa olsun her vatandaşıma teşekkür ediyorum. Kazanan biz değiliz Türkiye'dir, kazanan demokrasimizdir Kazandığımızda ülkemizde kimse kaybetmeyecek demiştik. Biz kazandığımızda tek kaybeden kirli senaryoların sahipleriyle, onların aparatları terör örgütleri ve tefeciler olacak demiştik. Aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün kimse kaybetmemiştir. Kazanmıştır. Kimseye kırgın, kızgın, öfkeli değiliz. Artık seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak milli hedeflerimiz, hayallerimiz etrafından bütünleşme vaktidir. Bu çağrıyı laf olsun diye değil, tüm kalbimizle yapıyoruz. Türkiye’nin gücü 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasının kalan bölümünde sert bir üslup kullandı ve politikalarının sertleşerek süreceği mesajını verdi.

“Montaj” vurgusu ve sloganlar

Kalabalığın, “Bay bay Kemal” sloganları eşliğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “montaj video” nedeniyle eleştirilmesine neden olan söylemini tekrarladı. Kılıçdaroğlu’na Kandil’in “Haydi” şarkısı üzerinden mesaj verdiğini savunarak, “Kandil’dekilerle 'Haydi' diyebilirsiniz ama bu millet yutmuyor” dedi. Bu sırada kalabalık, “Apo’nun p.çleri yıldıramaz bizleri” sloganları attı.

Külliye'de “Selo’ya idam” sloganı ve “Biz varken çıkamaz” mesajı

Milliyetçi-muhafazakar oylarla seçimi kazanan Erdoğan, HDP-Yeşil Sol çizgisine yönelik sert sözlerini de sürdürdü. Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “Selo'yu çıkarmak istiyorsanız oyu bana vereceksiniz’ diyordu. Benim milletim ne dedi? Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu terörist Selo'dur. Adaletin, hak ve hukukun egemen olduğu Türkiye’de sen 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan Selo’yu istediğin gibi dışarı çıkaramazsın. Bizim iktidarımızda böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Bizim iktidarımızda, ‘Adalet mülkün esasıdır’ bu değiştirilemez”  ifadelerini kullandı. Erdoğan, Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden iktidarları döneminde çıkamayacağının mesajını verirken kalabalık, “Selo’ya idam” sloganları attı.

 

Ekonomi ve terörle mücadele

Erdoğan’ın kritik mesajlarından biri ekonomi başlığındaydı. Demokrat Parti ve Adnan Menderes’ten bugüne uzanan çizginin artık zafere ulaştığını söyleyen Erdoğan, “Bize dar gelen deli gömlekleri içinde bizi yıllarca boğanların korkusu hep Türkiye yüzyılının bir gün gelip kapılarına dayanacağıdır. Bugün işte o gündür… Kurulan ittifakları gördünüz, kimlerin kimlerle beraber birlikte olduğunu gördünüz. Terör örgütlerinden sapkın akımlara kimlerin olduğunu gördünüz. Hamdolsun başaramadılar. İnşallah bundan sonra da başaramayacaklar” dedi.

Deprem bölgesindeki sorunların giderileceğini belirten Erdoğan, ekonomi politikasının süreceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklı sıkıntıları gidermek, önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır. Bunları çözmek bizler için zor değil. Başbakanlığım dönemimde bunu ispatlayan biz değil miyiz? Yaparsak yine biz yaparız. Şu anda faiz 8.5’a indirildi, enflasyonu da göreceksiniz o da inecek. Onlar bizimle yarışamaz. IMF’nin kapısında nöbet tutarlar. Bu CHP hâlâ IMF’den borç almamız lazım diyordu.”

Üretim ekonomisi

Ekonomideki yeni dönem modelini, “Üretim ekonomisi” olarak ifade eden Erdoğan, “Herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi yapacağız” diyerek, üretim modeliyle sorunların çözüleceğini kaydetti. Uluslararası dengelerin yerine oturmasıyla ekonomide daha hızlı sonuç alınacağını vurguladı.
“Güneyimizdeki tehditlerle, terörle mücadeleyi arttıracağız. Sınırlarımızdan bunları uzak tutmaya devam edeceğiz” diyen Erdoğan, Katar’la yapılan yeni iskân projesiyle, 1 milyon sığınmacının daha ülkesine döneceğini belirterek, bu konudaki mevcut politikaların da süreceği mesajı verdi.

Fetih mesajı

Konuşmasının son bölümünde 29 Mayıs'ta İstanbul’un fethinin 570. yılının kutlandığını anımsatarak, fetih konusundaki hadisi Arapça okuyan Erdoğan, “Sizleri bu ecdadın torunları olarak görüyorum. İnşallah bu seçimleri giriş kapısı olarak gördüğümüz Türkiye yüzyılı, tarihe böyle bir dönüm noktası olarak geçecektir” vurgusunu yaptı. Erdoğan’ın Arif Nihat Asya’nın “Bız kısık sesleriz. Minareleri sen ezansız bırakma Allah’ım” mısrasıyla başlayan “Dua” şiiriyle konuşmasını bitirmesi de dikkat çekiciydi.
Külliye balkonundan, seçim ittifakı kurduğu liderlerle el ele verdiği fotoğraf da Türkiye’nin girdiği yeni bir dönemi anlatıyordu. Verilen poz aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin belki de en milliyetçi-muhafazakâr iktidar bloğunun TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mutlak bir zafer elde ettiğini gösteriyordu.

Gökçer Tahincioğlu kimdir?

Gökçer Tahincioğlu, 1997'den 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde yargı muhabirliği, Ankara Haber Müdürlüğü, köşe yazarlığı yaptı.

Haber, yazı ve fotoğraflarıyla Musa Anter, Metin Göktepe, Abdi İpekçi gibi isimlerin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü ödüllerine layık görüldü.

Bu Öğrencilere Bu İşi mi Öğrettiler?: Öğrenci Muhalefeti ve Baskılar (2013, Kemal Göktaş'la birlikte), Beyaz Toros: Faili Belli Devlet Cinayetleri (2013) ve Devlet Dersi: Çocuk Hak ve İhlallerinde Cezasızlık Öyküleri (2016), Çünkü Umurumuzda adlı mesleki kitaplara imza attı. Yaralı Hafıza ve Kayıp Adalet adlı derleme kitapların editörlüğünü üstlendi. 

İlk romanı Mühür, 2018'de yayımlandı. 2020'de yayımlanan ikinci romanı Kiraz Ağacı ile Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı. 2018'den bu yana T24 Ankara Temsilcisi olarak çalışıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Saflar netleşiyor: Olmayan “çözüm” sürecinin yol haritası, “sansür” tutuklamaları ve işkence suçluları

DEM Parti yöneticileri, olası bir süreçte rol almaya istekli olduklarını söylüyor. Ancak parti kulislerinde, sanılanın aksine, İmralı’da Öcalan’la görüşmesine izin verilen DEM Milletvekili Ömer Öcalan’ın kapsamlı bir mesajla dönmediği konuşuluyor. Gelen mesajın bir müzakere yürütüldüğüne ve yürütüleceğine dair ifadeler içermediği ifade ediliyor

Yenidoğan skandalında maç yüzsüzlüğü ve yeni perde: Denetim ve dinleme yapılırken bebekler öldü, müdahale edilmedi!

Elde dinleme kayıtları var, İl Sağlık Müdürlüğü çetenin eylemlerinden bebek ölmeden önce de haberdar ve denetimde vahim sonuçlara da ulaşılıyor ancak hastaneye karşı bir yaptırım uygulanmıyor. Sadece bu bilgiler, bebek Karakoç ve bebek Kırçiçek Helvacı'nın göz göre göre öldüğünü gösteriyor

Erdoğan’a kapıyı açacak arayış: Cumhurbaşkanlığı yarışı için İmamoğlu-Yavaş formülleri

Henüz olgunlaşmış düşünceler yok ama formüllerden biri, İmamoğlu ve Yavaş’ın CHP’nin seçimde aynı anda sahaya süreceği iki isim olması. İktidarı en mutsuz edecek formül de bu olarak gösteriliyor. Ancak burada anahtar, Yavaş’ın böyle bir görevi kabul etmesi, adaylıktan bunun karşılığında vazgeçebilmesi…

"
"