18 Ağustos 2023

Türk Telekom: Muhtemel İstanbul depremine özel olarak hazırlanmış deprem planımız bulunmaktadır

Dün başladığımız yazı dizimizde "Beklenen 7+ büyüklüğündeki İstanbul depremi yaklaşırken: Haberleşmede ne durumdayız?" konusunu inceliyoruz

17 Ağustos 1999'dan bu yana, İstanbul yeni cehennemini yani 7+'lık depremi bekliyor. Marmara Depremi'nde kırılan fayın uzantısının muhtemelen Marmara Denizi içinde bir yerlerde kırılması sonucunda bir Tsunami ihtimali bile var.

6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş-Hatay depreminde 103 milyar dolarlık hasar ve zarar meydana geldi. İstanbul'da meydana gelecek depremde çok daha fazlasının oluşması tahmin ediliyor.

Bütün bu karamsar tabloda önemli bir bileşen de "haberleşme." Bu hem zordaki insanlara yardım ve kurtarma götürmek anlamında önemli hem de insanların birbiriyle haberleşmesi açısından. Ama geçtiğimiz tüm depremlerde, telekomünikasyon sektörü sınıfta kaldı.

Dün başladığımız yazı dizimizde "Beklenen 7+ büyüklüğündeki İstanbul depremi yaklaşırken: Haberleşmede ne durumdayız?" konusunu inceliyoruz. Bu nedenle Türk Telekom'a sual gönderdik. Bu suallerin aynısını diğer operatörlere ve Türksat, BTK ile AFAD'a da gönderdik. Bütün gelen cevapları yayınlayacağız. Gelmeyen cevapları ise ilgili kurum yerine biz yorumlayacağız.

Amacımız, “beklenen İstanbul depremini” ve “bu depremde haberleşme sıkıntısı oluşmamasını” gündemde tutmak ve bu yolla kurumların -ki operatörler burada zurnanın son deliği- yani kuralları koyanların harekete geçmelerini sağlamak. Çünkü izlenimimiz -yanlışsa lütfen BTK, Ulaştırma Bakanlığı ve AFAD nasıl olduğunu anlatsın- 6 aydır bir şey yapılmadı. Bu nedenle kamuoyu baskısı lazım. Yazı dizimizin amacı, kamuoyunda farkındalık yaratmak ve arkasından da gerekli mercilerin harekete geçmesini sağlamak.

Her operatöre aynı sualleri sorduk. Aşağıda ilk olarak Türk Telekom'un cevaplarını okuyacaksınız. Bu ve sonraki 3-4 bölümde yorum yapmayacak ve sadece cevapları ileteceğiz. Bu bölümlerin hepsine, bizzat raporların ve planların eşliğinde bir başka uzmanla son bölümde yorum yapacağız. 

-Yaklaştığı belirtilen İstanbul depremi konusunda özel hazırlıklarınız var mı? Felaket durumunda aksiyon planlarınız var mı?

AFAD Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamındaki, rol ve sorumluluklar çerçevesinde çalışmalar yürütmekteyiz. Bunun yanında; Türk Telekom olarak, Kriz Yönetim Planı’mız mevcut ve bu plan üzerinden İstanbul Deprem senaryosu kullanılarak da bir test/kriz simülasyon çalışması tüm üst yönetimin ve paydaşların katılımı ile yapılmıştır.

Muhtemel İstanbul depremine özel olarak hazırlanmış, düzenli olarak da güncellenen/geliştirilen deprem planımız bulunmaktadır. Plan kapsamında İstanbul depremini sonrası müdahaleye gelecek ekip sayıları, yanlarında getirecekleri ekipmanlar, ekiplerin toplanma alanları, müdahale edilecek yerler, müdahale adımları, sabit ve mobil tarafta yönetimi devralacak bölgeler gibi detaylar ilgili planda bulunmaktadır. Planın detayları, uygulanmasına yönelik tüm bölgelerdeki planda görev alacak ekipler ile sürekli gözden geçirilmekte ve güncellenmektedir.

Kendi eylem ve kriz planlarımıza ek olarak, ilgili kurum ve kuruluşların verileri ve araştırmaları da takip edilmektedir. ODTÜ, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı çalışmalarla sahada tespit çalışmaları yapılmaktadır. Bu raporların ışığında; olası İstanbul depremi için aksiyonlar alınmaktadır.

Halihazırda devam eden ve İstanbul’u da kapsayan Deprem Eylem Planı kapsamında; baz istasyonlarının fiber dönüşümü yatırımlarından erişim kapasitelerine, jeneratör kurulumundan ilave jeneratör alımlarına, mobil baz istasyonlarından alternatif yedekleme sistemlerine, enerji/soğutma sistemleri altyapısından enerji kesintilerine yönelik tedbirler kapsamında araç üstü jeneratör envanterine ve insan kaynağından teknolojik süreçlere çok geniş kapsamlı başlıklar üzerinden planlama, yatırım ve çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda ayrıca Türkiye’nin dört bir yanındaki Türk Telekom ekipleri her anlamda çalışmalarını aralıksız sürdürmekte, afet süreçlerine hazırlık adına düzenleyici kuruluşlarımızın yol göstericiliğinde ilerlemekteyiz.

-Önceki (2019) İstanbul depreminde, görüşme sayısı çok yüksek olduğu için sistem tüm operatörlerde çöktü. Şebekenizde normal zamanda trafik ne kadardır ve bunun acil durumda nereye yükseleceğini tahmin ediyorsunuz? Aynı anda görüşme kapasitesi şu anda nedir?

Türk Telekom olarak, mobil şebeke kapasite yatırımlarımızı belirlediğimiz planlar dahilinde artırıyoruz. Kriz Yönetim Planı’mız dahilinde de bu planlamalarımıza olası doğal afet süreçlerini de göz önüne alıyoruz. Olası doğal afetler ve İstanbul Depremi için de konuyu birçok noktası ile irdeliyor; mobil internet çıkış kapasitesi, yoğun saatte abone çağrı girişim kapasitesi, 2G/3G/4.5G abone kapasite sayısı gibi birçok başlığın yanında, aynı anda konuşabilecek abone sayısı kapasitelerini artırmaya devam ediyoruz. Afet zamanları, normal dönemlere göre iletişim trafiği olağanüstü düzeyde artmaktadır. Örneğin 6 Şubat’ta ülkemizi derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ilk günkü çağrı adetleri bir önceki güne göre yaklaşık yüzde 540 oranında artış göstermiştir. Diğer yandan özellikle afet zamanlarında operatörler olarak, VoLTE özelliğinin, mobil cihazlarda aktif hale getirilmesini önemsiyoruz.

-Kahramanmaraş depreminde baz istasyonlarında devrilme sıkıntısı çekildi. Bu kapsamda şunları soruyoruz; İstanbul ve çevresinde ne kadar mobil aboneniz ve buna karşı kaç tane baz istasyonunuz var?

Telekomünikasyon sektörünün düzenleyici kurumu BTK’nın raporları içerisinde operatörlerin abone kırılımları ve il bazlı abone detayları yer almaktadır. Bu kapsamda Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin İl Bazında Yıllık İstatistik Bülteni’nde (2022) sektörün İstanbul’daki toplam mobil abone sayısı 25,5 milyon olarak açıklanmıştır. İstanbul’da Türk Telekom olarak, 5.200 adetin üzerinde mobil sahamız bulunmaktadır.

-Bu istasyonlar konusunda halkın bir tepkisi var. Bunu nasıl çözüyorsunuz ya da deprem zamanına yönelik olarak bu konuda önerileriniz var mıdır? Örneğim, kamu binalarının üstüne kurmak veya AFAD gibi...

Elektronik haberleşme için gerekli kurulumlar, ilgili yönetmelikler, düzenlemeler ve izinler ile gerçekleştirilmekte, sertifikalandırılmakta ve belgelendirilmektedir. Bu noktada yerel yönetimlere de önemli görevler düşmektedir. Baz istasyonlarının mümkün olan kamu binalarının üstüne veya bahçesine taşınması ilişkin çalışmalarımız Kriz Eylem Planımız dahilinde sürdürülüyor.

-Baz istasyonlarından kaç tanesi kuleli ve kaçı bina üzerinde? Binalarda yer alan baz istasyonları için bina deprem raporu var mı?

Mobil erişim şebekesinin ana bileşenlerden olan baz istasyonlarının yapıları; nüfus yoğunluğu, kent mimarisi ve coğrafi şartlara göre değişebilmektedir. Metropoller ile yoğunluğun az olduğu iller ele alındığında da kule ve bina üzerindeki baz istasyonları oranları söz konusu nedenlerden dolayı farklılık gösterebilmektedir. Dünyanın en büyük metropollerinden birisi olan İstanbul’da da söz konusu oranlar, il içerisindeki bina ve nüfus yoğunluğuna göre şekillenmektedir. Yeni yapılan baz istasyonları, ilgili raporlar dikkate alınarak kurulmaktadır. Kurulan baz istasyonlarına yönelik gerekli tüm bilgi/belgeler hazırlanarak, belediyelerden ruhsat alma süreci işletilmektedir. ÇŞİD Bakanlığı ve yerel yönetimler nezdinde temin edebildiğimiz veriler ışığında riskli olabileceğini düşündüğümüz alanlardaki baz istasyonlarının taşınmasına yönelik çalışmalar hızla devam etmektedir.

-Baz istasyonlarının Türkiye genelinde 2/3'ünün radyolink olduğunu daha önceki açıklamalardan biliyoruz. İstanbul'da durum nedir? Fiber bağlı baz istasyonu oranı nedir?

Türkiye’nin 81 ilindeki her şehrinde güçlü fiber ağımızı 419 bin kilometreye çıkardık. Fiber altyapı, mobil teknolojilerin ihtiyaç duyduğu yüksek hızı ve bant genişliğini sağlama noktasında da önemli bir unsur. Bu anlamda fiberdeki gücümüzü bu alana da taşıyoruz. İstanbul’daki baz istasyonlarının transmisyonlarının yüzde 55’i fiber altyapıya bağlı durumdadır. Sahadaki trafik ve kapasite ihtiyaçlarına göre fiber altyapıya bağlı saha oranı önümüzdeki dönemde artırılmaya devam edilecektir.

-İstanbul’da bulunan mobil baz istasyonu kapasitesi nedir? Deprem durumunda bunun yeterli olacağını düşünüyor musunuz?

Olası İstanbul depremi için hazır bulunan ve gerektiğinde de nakledilebilir durumda 123 adet mobil baz istasyonumuzun yanı sıra, 236 adet mobil karavan gibi farklı mobil çözümlerimiz ile toplam rakamımız 359’dur.

-Bu baz istasyonlarında -Kahramanmaraş depreminde olduğu gibi- enerji kesintisi olması durumunda nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?

Bölgedeki depremler sonrası mobil erişim şebekelerinin etkilenmesi, ağırlıklı olarak elektrik kesintilerinden kaynaklanmıştır. Depremin ilk saatlerinde mobil sahalarımızda bulunan aküler ve sabit jeneratörler ile belirli bir süre hizmet devamlılığı sağlanmıştır. Enerji kesintilerinin uzaması durumunda ihtiyaç, harici bağlanan jeneratörlerle sağlanmaktadır.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi, olası İstanbul depreminde de deprem kaynaklı yıkım sonrası ayakta kalan baz istasyonlarının hizmet verebilmesi için en kritik konu enerjinin stabil ve en hızlı şekilde verilmesi, enerji kesintilerinin uzaması durumunda ise ilgili mobil sahalara jeneratör bağlanması ve bağlanan jeneratörlere yakıt desteği operasyonun sürmesi olacaktır.

Bu kapsamda operasyonu sürdürecek planlamaların yapılmasının yanı sıra baz istasyonlarının enerji anlamındaki dirençliliğinin artırılması yönelik de çalışmalarımız devam etmektedir. AFAD Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde çalışmalarımız sürmektedir. Aynı şekilde, İstanbul’u da kapsayan Deprem Eylem Planı’mız kapsamındaki başlıklarımızın ve çalışmalarımızın içerisinde de jeneratör kurulumları, ilave jeneratör alımları, araç üstü jeneratör gibi çok açıdan enerji kesintilerine yönelik alabileceğimiz tedbirler ve yatırım planlamaları yer almaktadır.

-Baz istasyonlarının ana şebekeye bağlantıları yedekli mi?

İstanbul’daki baz istasyonlarının tamamının ana şebekeye bağlantısı yedeklidir.

-Operatörlerin hepsinin genel merkezi İstanbul. Kahramanmaraş depreminde, yardımı İstanbul’dan gönderdiniz. İstanbul depremi olursa buna karşı önlem var mıdır?

6 Şubat’ta ülkemizi derinden sarsan depremler, tüm kriz yönetim süreçlerini işlettiğimiz bir süreçti. Depremin ilk saatlerinden itibaren, Kriz Eylem Planı’nda da yer alan kriz senaryolarımız kapsamında kriz yönetim merkezleri oluşturduk, Türkiye'nin 81 ilinde hizmet veren kurum olarak; operasyonel kabiliyetlerimizi tam kapasite olarak kullandık. Burada gerekli inisiyatifleri alarak sorumluluğumuzu en hızlı ve en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık.

Türk Telekom olarak 81 ilde ve bölge müdürlüklerimiz ile, Kriz Eylem Planı’nda da bu yapımıza yönelik senaryolar çalışıyoruz. 6 Şubat’taki afetin hemen sonrasında da Kriz Yönetim Ekibi’miz daha önceki senaryo çalışmalarımızda planlandığı gibi İstanbul’da ve tüm Türkiye’nin şebeke trafiğinin anlık olarak takip edildiği SMC’nin (Service Management Center) de yer aldığı Ankara’da Kriz Yönetim Merkezleri’nde toplandı. Depremin oluştuğu saat diliminden itibaren, Bakanlığımız ve düzenleyici kurumumuz ile koordine halde hızlıca aksiyonları almaya başladık.

İvedi olarak afet bölgesinde hem iletişim altyapısına müdahale hem de insani destek için diğer bölge ve illerimizdeki gerekli tüm kaynaklar harekete geçirilerek müdahale süreci başlatılmıştır. Devamında başta üst yönetimimiz olmak üzere, Kriz Yönetim Ekibi aynı gün afet bölgesindeki illeri ziyaret etmek üzere bölgeye intikal etmiştir.

Depremin ilk anından itibaren, kriz yönetim merkezlerimizden, Türkiye'nin 81 ilindeki; operasyonel kabiliyetlerimizi devreye aldık. Sürecin en başından itibaren AFAD ile koordineli hareket ettik ve Türkiye'nin birçok ilinden ve her kademeden 1.400'ü aşan Türk Telekom çalışanı ile birlikte iletişimi ayağa kaldırmak ve sürekliliğini sağlamak üzere deprem bölgelerine intikal ettik. Kriz Eylem Planımız kapsamında; bölge yedeklikleri çalışılmış, ekipler belirlenmiş, sistem kurulumları için ihtiyaçlar belirlenmiş ve dokümante edilmiş, ekiplerin hareket güzergahı ve toplanma noktaları belirlenmiştir. Teknik ekiplere çapraz yetkinlik kazandırılmasından, afet sırasında gerekli olan insan kaynağına kadar çeşitli aksiyonlar Kriz Eylem Planımız dahilinde çalışılmakta ve güncellenmektedir.

-Depremde, haberleşmenin kesilmesi açısından riskli bölgeler nereler?

Depreme özel planlamalar yapılırken, AFAD tarafından hazırlanmış olan Türkiye Afet Müdahale Planı ve Yerel Düzey Planlardaki verilerden, senaryolardan, Üniversiteler Belediyeler ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın çalışmaları yakından takip edilmekte, bu raporlarda da işaret edilen riskli bölgeler bizlere referans olmaktadır.

-Vatandaşlara ya da kurumlara önerileriniz nedir? 

Ülkemizi sarsan depremlerin ardından, biz sektör oyuncularının ve kurumların da altını çizdiği gibi; afet sonrası; ses alt yapısı yerine SMS ve internet tabanlı mesajlaşma uygulamalarının tercih edilmesi, VoLTE/VoWiFi seçeneklerinin telefonlarda aktif hale getirilmesi, ayrıca yüksek trafik oluşumunu engellemek için telefonların yalnızca acil aramalar için kullanılması, operatörlerce sağlanan WiFi hizmetinin kullanılması, şebekeyi meşgul edecek kapasite yoğunluğunu yaratacak uygulama, yayınlardan kaçınılması önerilmektedir.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Prof. Dr. Murat Güvenç: AKP'nin oy kaybı yaşadığı bölgeler, genç nüfusun olduğu yerler

"Emekli tezi ülke düzeyinde bir ölçüde geçerli olabilir, ancak en azından İstanbul'da çok geçerli değil"

5G’de Türkiye’nin adı hala yok

Ülkede güya 4.5G olarak adlandırılan LTE Advance var ama aslında yok gibi...

ABD bu sefer Çin'in elektrikli arabalarını ve güneş pillerini hedefledi

Piller ve doğal grafit gibi bazı kalemlerin tarifelerde aşamalı geçiş süreleri daha uzun vadede olacak. Beyaz Saray, bunun kısmen ABD imalat sektörüne, tüketici talebini karşılamaya yetecek kadar pilin yurt içinde üretildiği bir noktaya gelene kadar ölçeklenmesi için zaman vermek amaçlı olduğunu söyledi