18 Aralık 2023

Türk fenomenler, Kuveytli fenomenlerin arkasından gelmiş

Kuveytli avukat Al-Haddad, 2020 yılında ülkesindeki olayla ilgili olarak, sosyal medyadaki kara para aklama skandalında, kilit oyuncuların adalet önüne çıkarılması halinde Kuveyt'e ve benzer suçlarla mücadele eden diğer ülkelere fayda sağlayabileceğini söylemiş

2023’ün son aylarında, “kara para akladığı” iddia edilen fenomenleri konuşup duruyoruz. Peki bu yeni bir olay mıydı? Bize; yani Türkiye'ye mi özeldi? Bu fenomenlerin gerçekte bu kadar takipçisi var mıydı? Varsa bu kadar takipçili insanları daha önce neden fark edemedik? Ya da takipçileri kimlerdi? Ayrıca eğer para aklama yapıyorlar ise bunu nasıl yapıyorlar? Bu paralar nereden geliyor ve süreçte nasıl bir işlem oluyor?

Konu sosyal medya yani teknoloji olunca, yeni fark ettiğim bu fenomenlerin neler yaptığını sordukları çeşitli TV programlarına davet edildim ve bana en çok sorulan soru şu oldu: "Fenomenler parayı ne yaparak aklıyor olabilir?" Mümkün olan yolları özetledim ama aslında aklınıza hiç gelmeyecek yeni yöntemler olabilir. Bu neden biraz araştırdım ve ülkemizde buna dair farkındalığı arttırmak için 360 derece bakarak olayın farklı boyutlarını, herkesin anlayabilceği bir dille yazmaya gayret ettim. Umarım aydınlatıcı olur.

Fenomenler olayın en ucundaki “faydalı aptallar” mıdır?

Araştırmaya, başka ülkelerde daha önce kara para aklama ile suçlanmış fenomenler olmuş mu diye başladım. Şaşırtıcı bulgu şu; internetteki haberlere bakılırsa, şu ana kadar kara para aklama konusunda ilişkili düşünülen tüm fenomenler Ortadoğu'dan. Kuveytli avukat Al-Haddad, 2020 yılında ülkesindeki olayla ilgili olarak, sosyal medyadaki kara para aklama skandalında, kilit oyuncuların adalet önüne çıkarılması halinde Kuveyt'e ve benzer suçlarla mücadele eden diğer ülkelere fayda sağlayabileceğini söylemiş.

"Bu tür suç faaliyetleriyle mücadele etmek herkesin görevidir, çünkü bu ekonomimiz için kötü, yabancı yatırım için kötü, büyüme için kötü."

Olaylara bakıldığında genellikle uyuşturucu işi konusunda ve nedense Balkanlar ya da Çin ile ilişki kuruluyor. Bu nedenle olsa gerek Avrupa Birliği, 2023-2026 arasında aşağıda detayını okuyacağınız ve Türk yetkililere yardım amacı taşıdığı kaydedilen (Tabii ki aslında kendi bölgelerine yardım etmeyi amaçlıyorlar) “Batı Balkanlar ve Türkiye için Yatay Destek” projesini başlatmış.

Fenomenlerin kara para aklamadaki rolleri, dünyada 2017'den itibaren konuşulmaya başlanmış ama 2019'dan itibaren daha güçlü bir konu haline gelmiş.

Öncesinde hatırlayanlar olacaktır; gazetelere verilen “finansal danışman” pozisyonu olurdu. Zavallı insanlar iş buldum zannederken, asıl fonksiyonları banka hesaplarını, dolandırıcıların başka insanlardan çaldıkları paraların transferi için kullandırmak ve üzerinden komisyon almaktı. Bazıları hızlıca fark etse de fark etmeyenler oldu ve başlarına iş açtılar. Fenomenler de aslında benzer bir durumda. Ama şunu da belirtelim; fenomenler kara para aklıyorlarsa, aslında onlar da bir cins kurban ya da “faydalı aptal (useful idiots)” ve olayın en ucundalar. Olayın tamamı şöyle;

  1. Birileri kanunsuz para kazanıyor. (Uyuşturucu satışı, banka soygunculuğu, bahis vs)
  2. Bu paranın aktarılması ve yasal paraymış gibi gözükmesi lazım. Arada aktarıcılar (Aklamacılar) var.
  3. Kara para aklamayla suçlanan fenomenler, bu aktarıcıların işe aldığı insanlar.

Şimdi başka ülkelerden iki farklı fenomen-kara para aklama hikayesine bakalım; sonra kara para aklamacılara dair bir tutuklama örneğine ve en son kara para aklama konusunda ne tür bir süreç olduğuna yakından bakalım.

Kuveytli fenomenler 2020'de suçlandılar ve mal varlıkları donduruldu

2020 yazında, dünya Covid salgını ile ilgilenirken, milyonlarca Instagram takipçisine sahip olan yaklaşık 10 kadar Kuveytli sosyal medya fenomeninin, kara para aklama suçlaması sonrasında pasaportlarına el konuldu ve mal varlıkları donduruldu. Instagram yayınlarındaki zenginlik gösterileri üzerine Kuveyt polisi onları izlemeye başlamıştı.

Kuveyt polisi, bu fenomenlerin 100 milyon dolara eşdeğer şüpheli fonları aklamış olabileceğinden şüphelendi. Fenomenler arasında Kuveytli televizyon sunucusu Halima Bouland, Irak-Kuveytli moda uzmanı Dana Al Tuwarish ve kozmetik uzmanı Farah Al Hady'nin, uyuşturucu ve alkol kaçakçılığı ile uğraşan Arap körfezi merkezli organize suç ağları tarafından işe alındığı iddia ediliyordu.

Kozmetik uzmanı Farah Al Hady

Fenomenlerin, dijital reklamlar ve promosyonlar için talep ettikleri ücretleri şişirerek, kendilerini işe alan suçluların haksız kazançlarının "yıkanmasına" yardımcı olduğu iddia edildi. Yerel raporlar, para aklamak için Kuveyt'in önde gelen güzellik e-ticaret platformu Boutiqaat'in de kullanıldığını iddia etti. Platformun kurucusu araştırılan on kişi arasındaydı. Fenomenlerin, reklam verenlere ve destekçilerden aldıklarından daha fazlası için sahte faturalar oluşturdukları iddia edildi.

Kuveyt'in, kara para aklama ile fenomenler arasındaki ilişkiyi ilk tespit eden ülke olduğu kaydediliyor. Buna karşılık kanunlarda buna dair maddeler yok. Bu durumu, uyumluluk danışmanlığı Protiviti'nin risk ve uyumluluk yöneticisi Imran Khan'ın sözleriyle somutlaştıralım:

"Teknoloji artık o kadar karmaşık ki, kelimenin tam anlamıyla bir emojiyi şifreleyebilir, onu bir Facebook gönderisine yerleştirebilir ve Bitcoin kodları gibi şeyleri iletebilirsiniz. Bu, 1970'lerde olduğu gibi vücudunuza destelerce nakit bağlamaktan veya 1980'lerde yasa dışı banka havalelerinden çok daha kolay."

Fenomenlerin sorgulanması ciddiydi, Kuveyt emiri ve başbakanı (Her ikisi de kraliyet ailesinin kıdemli üyeleri) konuyu kamuya açık bir şekilde ele almak gibi nadir bir adım attı. Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Al Khalid Al Sabah, "Kuveyt'te kamu parasını ihlal eden bir suç işleyen hiç kimse konumu veya adı nedeniyle korunmayacaktır" dedi. Bunu söylemesinin nedeni, Kuveyt'te kara para aklama olaylarının çok yüksek düzeylere ulaşmasıydı. Örneğin, eski bir Kuveyt başbakanının 56 yaşındaki oğlu Şeyh Sabah Jaber Al Mubarak Al Sabah, Malezya merkezli 1MDB fonu skandalıyla bağlantılı olarak kara para aklama suçlamasıyla tutuklanmıştı. Yaklaşık 4,5 milyar dolar Malezya hükümetinden yasa dışı olarak aktarılmıştı. Muhtemelen kraliyet bağlantıları nedeniyle Al Sabah kefaletle serbest bırakılırken, 4,5 milyar doların 700 milyon dolarını cebe indirmekle suçlanan eski Malezya Başbakanı Najib Razak, 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Moda fenomeni Dana Al Tuwarish'in 2,3 milyon Instagram takipçisi, para aklayıcıların dikkatini çekmiş gözüküyor

Kuveyt'te, yetkililer fenomenlere karşı davalarını oluşturmak için mali kayıtları incelerken, suçlanan fenomenlerden bazıları masumiyetlerini iddia etmek için Instagram'ı kullandılar. Bugün bakıldığında hala Instagram'dan gösterişli fotoğrafların devam ettiği görülüyor. Başka deyişle, araştırmalar tamamlanamamış ya da sonuç alınamamış.

E-ticaret sitesi Boutiqaat hala faaliyet gösteriyor ancak satışların düştüğü bildirilirken, aynı ülkemizde olduğu gibi komplo teorisyenleri, tüm olayın Kuveyt ekonomisini baltalamayı uman dış güçlerin (Katarlı ajanların) işi olduğunu öne sürüyor.

Kuveytli Avukat Al-Haddad, savcılar tarafından gözaltına alınmalarına ve mal varlıklarının dondurulmalarına karşın, Kuveytli fenomenlerin takipçilerinin arttığına da işaret ediyor:

"Bu skandal onların popüleritesini daha da artırdı. Bir tanesinin takipçileri, sadece bir hafta içinde bir milyondan iki milyona çıktı."

İnternette 2020'den bu yana geçen 3 yılın sonunda ne olmuş diye bakarsanız, bu fenomenlerle ilgili olarak ceza, hapis ya da mal varlıkları konusunda alınmış bir karar bulamadım. İlgili haberlerde, bu fenomen olaylarının bir tarafında bazı politik figürler olabileceği iddiaları var. Zaten dediğimiz gibi fenomenler, bu işin en ucunda. Onlar yakalandıklarında, aktarıcılar muhtemelen yerlerine yenilerini buluyor.

Business Insider'ın 2019 raporuna göre, Ortadoğu'daki kara para aklama pazarının 2022 yılında yaklaşık 15 milyar dolar değerinde olması bekleniyordu.

300 milyon doları aklama planı yapan Ray Hushpuppi, 11 yıl ceza aldı

Diğer bir örnek, 300 milyon doları aklama projesi ile olayın boyutunu gösteriyor. İşin içine FBI karıştığı için tutuklanmış ama Dubai’de. Yani yine Ortadoğu.

FBI tarafından dünyanın en üretken kara para aklayıcılarından biri olarak tanımlanan ve 2020 yılında Dubai'de tutuklanan 40 yaşındaki Nijeryalı Ramon Abbas, geçen yıl Los Angeles'te 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca iki dolandırıcılık kurbanına 1,7 milyon dolar tazminat ödemesi, hukuk firmasına 922 bin 857 dolar, Katar'daki mağdura ise 809 bin 983 dolar tazminat ödemesine karar verildi.

O tarihte, Instagram'da 2 milyondan fazla takipçisi olan Abbas, Ray Hushpuppi takma adıyla tanınıyordu. Yaptığı iş, milyonlarca çalıntı doları aklamasıydı. Dava belgelerinde, "kendi itirafına göre, sanık yalnızca 18 aylık bir süre içinde 300 milyon doların üzerinde para aklamak için komplo kurduğu ancak amaçlanan rakamın büyük kısmının sonuçta gerçekleşmediği" yazıyor.

Medyada bir aydır konuştuğumuz yerli fenomenler gibi Abbas da sosyal medya paylaşımlarında özel jetler, ultra pahalı arabalar, lüks kıyafetler ve saatlerle dolu lüks bir hayat yaşadığını gösteren fotoğrafları ve videoları ile ünlüydü.

ABD Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Abbas ve Kanadalı bir adam beraberce, birilerinin banka siber soygunları, e-postaların ele geçirilmesi (Kimlik avı-BEC) yoluyla insanların ya da şirketlerin çalınan paralarını akladığını söyledi.

Örnek olarak; Abbas'ın ve arkadaşının 2019 yılında Kuzey Koreli bilgisayar korsanları tarafından Malta'daki bir bankadan çalınan 14,7 milyon doların aklanmasına yardım ettiğini ve parayı Romanya ve Bulgaristan'daki bankalar aracılığıyla aktardığını söyledi.

Ayrıca bir İngiliz şirketinden ve Birleşik Krallık'taki profesyonel bir futbol kulübünden çalınan milyonlarca sterlinin aklanmasına yardım etti, New York merkezli bir hukuk firmasının bir suç hesabına yaklaşık 923 milyon dolar aktarmasını sağladı ve bir savunma anlaşmasında Katar'da birinin dolandırılmasına yardım ettiğini kabul etti. Federal savcılar, bir okul inşa etmek için 15 milyon dolarlık kredi istediğini söyledi.

Arnavut uyuşturucu satıcılarının 200 milyon dolarını aklayıcılar İspanya'da yakalandı 

Şimdi bir kademe yukarı çıkalım ve fenomenlerin üstündeki aklayıcılardan örnek verelim. (Bu olayda fenomenler yok.)

Eylül 2022'de İspanya'da (Malaga) uyuşturucu ve kara para aklama şebekesinin yedi üyesi tutuklandı. Ulusal polise göre, çeşitli Arnavut suç örgütlerini finanse etmek için milyonlarca avroyu Hawala yöntemi kullanarak akladılar.

Uyuşturucu satışından elde edilen büyük miktarda parayı aktarıp, sakladıkları diğer uyuşturucu kaçakçıları için bir nevi banka haline geldiler. Arnavutların liderliğindeki çete, suç faaliyetlerine devam edebilmeleri için Çinli üyelerin diğer çetelerden ortaklaşa para aklamalarını sağladı.

Europol'ün örgütün varlığına ilişkin uyarı gönderdiği suç istihbaratı raporları, ulusal polis tarafından devralınan soruşturmanın başlamasına yol açtı. Soruşturmalar sırasında memurlar, bu yapıda Çin vatandaşlarının İspanya'da uygulanan kontrol ve önlemleri atlayarak Çin'deki işyerlerine büyük miktarlarda nakit para teslim ettiğini tespit etti.

Aynı şekilde polis, Arnavut üyelerin sanki bir banka gibi davrandıklarını, yeni operasyonları finanse eden uyuşturucu satışından elde edilen büyük miktarda parayı aktarıp sakladıklarını tespit etti. 200 kg kokain, 500 bin euro para ve çeşitli malzemeler yakalandı.

Elebaşları, biri lider, diğeri ise teğmen ve muhasebeci olarak görev yapan iki Arnavut adamdan oluşuyordu. Araştırmalara göre, en az 2018'den bu yana, İspanya'ya yayılmış geniş bir Asyalı işletme portföyünü yönetmekten sorumlu iki Çinli koordinatörleri vardı.

Soruşturma kapsamındaki dönemde, yani Mayıs 2020 ile Mart 2021 arasında, Arnavut suç örgütlerine toplam yaklaşık 65,5 milyon avro tutarında çok sayıda nakit teslimatı yapıldı. Aramalarda yaklaşık 615 bin avro nakit, değeri 400 bin avronun üzerinde olan 10 lüks saat, iki lüks araç, para sayma makineleri, bilgisayar donanımı ve şifreli cep telefonları ele geçirildi.

Türkiye dahil pek çok ülkeyi kapsayan ilginç bir örnek

Olayın boyutunu anlamak için Mayıs 2023'te İtalya ve İspanya'da yapılan baskınlarla ortaya çıkarılan "Kara Para Aklama Ağı Denetleyicisi"ne yakından bakalım.

Bunlar, Güney Amerika'dan yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelirlerin kaynağını gizlemek için profesyonel bir suç hizmeti sunmuşlar.

Karmaşık yapı, diğerlerinin yanı sıra Çin, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerdeki şirketleri kullanmış. Bu karmaşık şirketler ağı, organize suçun yasa dışı yollarla elde edilen fonların niteliğini, kaynağını, konumunu, mülkiyetini, kontrolünü, menşeini ve/veya varış yerini gizlemesine ve bunların tespit edilmesini engellemesini sağlamış.

Tutuklanan suçlular, Avrupa'da elde edilen uyuşturucu kazançlarını aklamak amacıyla "Karaborsa Peso Borsası" olarak bilinen ticarete dayalı bir kara para aklama hizmeti sunmuşlar. Uyuşturucu üreticileri İtalyan alıcılara uyuşturucuyu bir kredi türü olarak sunmuş. Uyuşturucunun Avrupa'da satışından elde edilen karlar daha sonra komisyoncular tarafından alınıyor, şirketlere aktarılıyor ve bir örneğe göre, Çin'den cep telefonu gibi malların siparişinde kullanılıyordu. Bu mallar daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne ve oradan da piyasaya sunulmak üzere Kolombiya'ya nakledilmiş. Satıldıktan sonra Grupo Armado Organizado gibi karteller, bu parayı Avrupalı satıcılara sağlanan uyuşturucu için örtülü ödeme olarak almış.

Anlayacağınız kara para aklamacılar, gitgide daha sofistike yöntemler geliştiriyor.

Kara para nasıl aklanıyor?

BM Viyana 1988 Sözleşmesi Madde 3.1'de göre “kara para” şöyle tanımlanıyor;

Mülkün yasadışı kökenini gizlemek veya gizlemek veya bu tür suçlara/suçlara karışan herhangi bir kişinin kaçmasına yardımcı olmak amacıyla, bu tür bir mülkün herhangi bir suçtan/suçtan kaynaklandığını bilerek, dönüştürülmesi veya devredilmesi eylemleri.”

Kara para aklama, terörizmin finansmanının yanı sıra diğer ciddi ve organize suç türleri ile de yakından ilgili bir suç türü. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Bürosu (UNODC)  tahminlerine göre, her yıl dünyanın toplam gelirinin (GSYİH) yüzde 2-15 arası, kara para olarak aklanıyor. Rakam olarak bakarsak, her yıl 715 milyar ile 1,87 trilyon Euro arasında bir paranın aklandığı sanılıyor.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç dairesi (UNODC) sayfalarında bu şemayı veriyor.  Buna göre;

  1. Suç parası -uyuşturucu ya da banka hesaplarından çalınan paralar- toplanıp, finansal sisteme aktarılıyor. (Fenomenler gibi insanların bu aşamaya yardımcı olduğu düşünülüyor, öncesinde gazetelere verilen finansal danışman türü insanlar da bunu yapıyordu.)
  2. Finansal sisteme aktarılan paralar takibi izlemek için çeşitli şekillerde dağıtılıyor.
  3. Daha sonra ise ev, uçak, fabrika, şirket alımında kullanılabiliyor. Böylece sisteme entegre edilmiş oluyor.

Aşağıda para aklamayla ilgili 2016'da yakalanan bir örneğe ait Avrupa Birliği şeması var. Burada normal bir iş yeri görüyoruz. (Örneğimizde, kredi veren bir kuruluş ama fenomen olayındaki güzellik enstitüsü aynı görevi görebilir). Buraya bir yandan gerçek suçlulardan gelen kara para var. Diğer yandan da normal müşterilerden -fenomen olayındaki reklam ya da satılan krem paraları gibi- gelen paralar var. Bu iki kanaldan gelen parayı muhasebeci, faturalar yoluyla temizliyor. Sonuçta normal bir hesaba ve bankaya aktarılıyor.

Bu şema, Türkiye’deki fenomenlerin suçlandığı şemaya çok benziyor

Twitch fenomenleri olayı

Bu ülkemizdeki ilk fenomen olayı da değil. Twitch fenomenlerinden Jahrein'in anlattıklarını hatırlayalım. Öncesinde, Twitch isimli oyun oynayanların kendi oyun oynarkenki videolarını yayınladıkları platformun verileri sızdı. Buna göre, 2 bin 400 Türk yayıncıya 1 yıl içinde 9,5 milyon dolar gibi bir para aktarıldığı görüldü.

Jahrein ortaya bir soru ile geldi. Hiç takipçisi olmayan ya da az takipçisi olan kişiler bu kadar yüksek bahşiş ya da sponsorluğu nasıl alabiliyor? Arkasından polisin sosyal medya fenomenlerine yönelik operasyon yaptığını gördük. Buna dair gelişmeler için şuraya bakabilirsiniz.

AB Türkiye'deki kara para aklamayı engelleme projesi için 545 bin avro ayırdı

Polat çiftinin gözaltına alınmasıyla başlayan olayda, pek çok referans var ama AB'nin 2023-2026 arasını kapsayan Türkiye projesi dikkati çekiyor. MASAK'ın çifti uzun zamandır izlediği de haberlerde belirtildiğine göre, bu birlikte bir proje olabilir mi diye düşündürüyor.

Kara para aklama olaylarını engelleme için Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin ortak bir girişimi olan, Batı Balkanlar ve Türkiye için Yatay Destek projesi 2023-2026 arasında sürecek. Projenin amacı, kara para aklamanın ve terörizmin finansmanının önlenmesi alanlarında tedbirlerin arttırılması ve gelişen AB müktesebatının takip edilmesi konusunda ulusal makamların çabalarını desteklemek olarak veriliyor.

Projeden, Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK), kolluk kuvvetlerinin (Emniyet Genel Müdürlüğü), Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik, Gümrük Muhafaza, savcılar, denetleyici otoriteler (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı) ve Türkiye'nin insanlarının yararlanacağı kaydediliyor.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ülkemizin internet hızı, mobilde dünya 71’incisi ve sabitte dünya 113’üncüsü

Bakan Bey acaba biraz detay verebilir mi, 113. sıradaki internet ile gençlerimize nasıl bir gelecek düşünüyor ya da düşünüyorlar

Prof. Dr. Murat Güvenç: AKP'nin oy kaybı yaşadığı bölgeler, genç nüfusun olduğu yerler

"Emekli tezi ülke düzeyinde bir ölçüde geçerli olabilir, ancak en azından İstanbul'da çok geçerli değil"

5G’de Türkiye’nin adı hala yok

Ülkede güya 4.5G olarak adlandırılan LTE Advance var ama aslında yok gibi...