03 Aralık 2020

Tsunamilere dikkat: Teos Marina örneği

2003 yılında kurulan Teos Marina, ülkemizdeki az sayıda 5 çıpalı marinalardan birisi. Deprem sonrasında herhangi bir uyarı alamadıklarını ama deprem sonrasında denizcilerden ve diğer marinalardan çok yardım gördüklerini anlatıyorlar

26 Aralık 2004'te Endonezya'nın Sumatra adasının batı sahili açıklarında denizin 30 kilometre altında meydana gelen 9 şiddetindeki depremin yarattığı 30 metre yüksekliğe varan tsunami 230 binden fazla insanın ölmesine neden olmuştu. 2011 Tohoku (Japonya) tsunamisi ise yine 9 şiddetindeki bir depremle tetiklenmiş ve 38 metrelere varan dalga yüksekliği ile 16 bin kişiyi hayattan koparmıştı.

Bunlar hep açık deniz, okyanus filan. Dolayısıyla biz Türkiye'de "bize olmaz" düşüncesi içindeyiz. Ama öyle olmadığını önce 2017'deki 6.6 şiddetindeki Bodrum depremi sonrasında 2 metreye ve sonra da 30 Ekim 2020'deki 7 şiddetindeki Samos depremi sonrasında Seferihisar'da (Sığacık Körfezi) 4 metreye varan gelgitleri olan tsunamiler ile gördük.

Bodrum'da can kaybı yoktu ama hasar mevcuttu. Seferihisar'da ise tekerlekli iskemlede olduğu için kaçamayan bir kadın vefat etti. İlçede ufak tefek hasar gözükse de, asıl sorun yaşayan Teos Marina oldu.

Her iki depremde 7 civarı şiddeti ile bu tsunamileri yarattı. 9 şiddetindeki depremlerin yarattığı tsunamileri yukarıda yazdık. Şimdi soru şu; ülkemizin kıyılarında tsunami riski ne kadar? Bu konuda çalışanlar var mı? Teos Marina'daki olayı inceleyerek acaba ne öğreniriz.

Bir sürü saçma sapan gündem değiştiren ve de bir kısmı magazinel olay içinde, asıl gözden kaçırılmaması gerekenlere dikkat çekiyoruz. Yukarıdaki soruların cevaplarını 3 farklı programda konuştuk. Aşağıda kısa özetlerini bulacaksınız.

Teos Marina'da ne yaşandı?

2003 yılında kurulan Teos Marina, ülkemizdeki az sayıda 5 çıpalı marinalardan birisi. Deprem sonrasında herhangi bir uyarı alamadıklarını ama deprem sonrasında denizcilerden ve diğer marinalardan çok yardım gördüklerini anlatıyorlar.

Genel Müdür Faruk Günlü ile yarın bunları konuşacak ve ilk kez yayınlanacak bazı videoları da izleyeceğiz.

Yayını saat 21.00 itibariyle şuradan izleyebilirsiniz.

Genel Müdür Günlü'ye herhangi bir uyarı alıp almadığını, ilk nasıl farkettiklerini sorduk:

"Herhangi bir uyarı almadık. Tamamen gözlemleyerek suyun çekilmesini ve yükselmesini yaşadık. 14.52'de deprem yaşandı. 15.07'de sular çekilmeye başladı. 15.12'de de hızla geri gelmeye başladı. Yaklaşık 4 metrelik su gel gitleri 15.07'den itibaren başlayıp akşam saat 22.00'lere kadar her seferinde şiddeti azalarak devam etti. Ne öncesinde ne de o sırada herhangi bir kurumdan uyarı aldık. Zaten suyun ofisimize girmesiyle bilgisayar, telefon ve güvenlik kameraları çalışmaz hale geldi. Yalnızca cep telefonlarımız aktifti. Marinanın hemen yanı başında bulunan Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik ekiplerinin de bizim kadar hazırlıksız ve habersiz olduğunu gözlemledik."

Türkiye'de Certified Marina Manager (CMM) belgeli 5 marina yöneticisinden birisi olan Faruk Günlü'nün bize o gün olanlar hakkında anlatacaklarını yarın izleyebilirsiniz.

Ülkenin tsunami riski nedir?

Bu erken uyarı olayı çok önemli. Biz de hatırlarsanız depremden hemen sonra "erken uyarı sistemleri" diye bir yazı yayınlamıştık[1]. O yazıda ülkemizde bu konuda çalışma var mı diye sormuştuk. Arkasından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülmekte olan bir çalışmayı öğrendik. Bu çalışma Ege boyunca, Karadeniz ve Marmara'daki riskleri inceliyor.

Kandilli'den Dr. Öcal Necmioğlu, tsunami konusunda bir araştırma projesini sürdürüyor. Bölgede bazı tespit sensörleri ile çalışmalar yapıyorlar. Bu kapsamda da depremden 11 dakika sonra Kandilli AFAD'a bir Tsunami uyarısı göndermiş. Ancak tsunami konusunda bir prosedür eksikliği görülüyor. Çünkü Teos Marina'ya bu uyarı ulaşmamış.

Bodrum tsunamisi ve diğer kıyılardaki tsunami riskleri konusunda yapılanları Dr. Necmioğlu ile geçtiğimiz haftalarda konuşmuştuk. Akdeniz ve ülkemizdeki Tsunami araştırmalarının ve risklerinin durumunu aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Yelkenci dostlarımız Ege Bölgesinde sönmüş denizaltı yanardağlarına da işaret ediyorlar. Bu nedenle Dr. Necmioğlu'nun ve Kandilli'nin (diğer üniversitelerin de) araştırmalarının daha fazla desteklenmesi gerektiğini de düşünüyoruz. Önümüzdeki 30 yılda Ege ve Akdenizde, en az 1 metrelik tsunami dalgası yaratacak deprem olasılığı yüzde 100'e yakın. Yaşanan Teos Marina olayı sonrasını da dikkate alarak tüm Ege ve Akdeniz kıyı marinalarının projelerini gözden geçirmelerini ve gerekli önlemleri almaları gerektiğini de vurgulayalım.

Beklenen İstanbul depremi için tsunami riski nedir?

Doğal olarak olayın bir de İstanbul depremi tarafı var. Bunu da merak ettik ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman ile konuştuk.

Dr. Kahraman bir yandan depremle ilgili çalışmaları anlattı. Biliyorsunuz, İBB geçen yıl sonunda bir Deprem Çalıştayı toplamıştı. Bu çalıştay öncesi neler yapıldı ya da yapılmadı, yanısıra Çalıştay sonrası planlananların ne kadar yapıldığını ve tsunami riski olup olmadığını konuştuk. Bunu da aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Afet sonrası STK'ların destekleri (kaynakları) planlaması için bir proje

Deprem ya da diğer afetler kadar, bunların meydana gelmesi sonrasında afetzedelere nasıl yardım edileceği ya da desteklerin nasıl dağıtılacağı konusu da çok önemli. Bu nedenle bu yazıyı buna dair bir proje ile kapatalım.

Ülkemizde "BlockChain" konusunda çalışan akademisyenlerin başında Dr. Enis Karaarslan geliyor. Bu proje merkezi olmayan ve çok taraflı şekli ile blockchain için mükemmel bir uygulama alanı olmuş.

Bugüne kadar -benim de katıldığım bazı çalışmalarda- hep görülen şu; bu destekler hakkaniyetli dağıtılamayabiliyor. Bazen -son İzmir depreminde videolarını gördüğümüz gibi- açıkgöz vatandaşlar, kendileri bir sıkıntıya uğramamış olsa bile bu destekleri almaya çalışabiliyorlar.

Son İzmir depreminde, afetzedelerin yardımına Ahbab Grup içinde yer alarak koşan gencecik bir arkadaşımız Arzu Özkan fikir üretmiş. Fikrini de Dr. Enis Karaarslan ciddiyetle ele almış. Diğer iki genç yani Umutcan ve Cemal de yazılıma katkıda bulunmuşlar ve güzel bir proje başlatmışlar.

Eğer bu proje afetlerde yer alan sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla ve bireysel desteklerle büyürse, bundan sonraki afetlerde yardımlar çok daha hakkaniyetli ve asıl gereken yerlere ulaştırılabilir olacak. Lütfen destekleyiniz...



[1] Depremde ve tsunamide erken uyarı mümkün mü?

Yazarın Diğer Yazıları

TikTok konusunda dünyada ne oluyor, Türkiye'nin TikTok macerası nereye gider?

IDN kurmak çok çok önemli. Bunu 20 küsur yıldır yazıyoruz. Ama TikTok'u engellemek için bir IDN kurmaya ihtiyaç yok

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir