27 Mayıs 2024

Sığınmacılar yerine dijital göçebe vizesi mi?

Dijital göçebe vizeleri hem onlara sahip olan kişilere hem de bu vizeleri sunan ülkelere birçok avantaj sunarken, dikkate alınması gereken bazı potansiyel dezavantajlar veya zorluklar da vardır

Teknolojinin çağımıza sunduğu en önemli avantajlardan birisi “uzaktan” kavramı. Yani uzaktan eğitim, uzaktan çalışma gibi. Bunun —ofis binaları gibi — dünyamızı değiştirdiğini görüyoruz. Ama ayrıca vizeleri de değiştiriyor. 

2023 yılında, AB ülkelerinin Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerine yapılan Şengen vizesi başvurularının yüzde 16,1'i reddedilmiş. Zaten bugünlerde bazı Avrupalı ülke ya da şehirler, turist istemediğini açıklıyor. Şubat sonunda Dünya Mobil Kongresi nedeniyle gittiğim Barcelona'da, rehberimiz Ali Bey yerel halkın turist istememesi nedeniyle 2018'den bu yana şehirde yeni otellere ruhsat verilmediğini anlattı.

Ama göçmenliğin yükseldiği çağımızda, ülkeler “bir tür” vizeyi bayıla bayıla veriyorlar; "dijital göçmen vizesi". Bugünlerde bu tür vize veren ülke sayısının 58 olduğu raporlanıyor. Ancak dijital göçebe vizeleri herkese göre değil, belli şartları var. Süresi de genellikle 12 ay.

Bu vizeyi sunan ülkelerin bir kısmı yaşanması güzel iklimlere ve düşük yaşam maliyetlerine sahip olanlar, yetenekli profesyonelleri çekmenin ve ekonomik büyümeyi teşvik etmenin bir yolu olarak dijital göçebe vize programları sunmaya başladılar.

En çok ret veren Estonya, ilk dijital göçebe vizesini tasarlayan ülke

Dijital göçebe vizesi, "uzaktan çalışma kültürünün" bir meyvesi. Bireylerin bir ülkede yaşamasına ve bir yandan da uzaktan başka ülkede çalışmasına olanak tanıyan bir vize türü. Bu vizeler, işlerini çevrimiçi olarak yürütebilen ve bulunduğu ülkenin ekonomisine tüketici olarak katkıda bulunabilen uzaktan çalışanları, serbest çalışanları ve girişimcileri çekmek için tasarlanmış.

İlk hangi ülke vermiş diye baktık; Şengen vizesi için 2023'de yüzde 42,5 ile Türkiye'den başvurulara en çok ret veren Estonya, dijital göçebe vize programını başlatan ilk ülkelerden biri olarak kabul ediliyor. Estonya, 2019 yılında, yerleşik olmayan kişilerin çevrimiçi olarak bir Estonya şirketi kurup yönetmesine ve ayrıca Estonya hükümeti tarafından sunulan çeşitli dijital hizmetlere erişmesine olanak tanıyan "e-Oturum" programını başlattı. E-Oturum programının başarısını temel alan Estonya, daha sonra Ağustos 2020'de de "Dijital Göçebe Vizesini" uygulamaya koydu.

Estonya vizeleri yalnızca Avrupalı olmayanlara açık olup,  vizeye ihtiyacı olmayan Avrupalılar da dahil olmak üzere 2023 yılında Estonya’yı 51.000 dijital göçebenin ziyaret ettiğini tahmin ediyor.

Estonya Dijital Göçebe Vizesi, uzaktan çalışanların Estonya dışındaki (mesela Türkiye'deki) bir işveren veya müşteriler için çalışmaya devam ederken bir yıla kadar Estonya'da yaşamalarına olanak tanıyor. Bu girişim türünün ilk örneklerinden biriydi ve uzaktan çalışanları ve dijital göçebeleri çekmek isteyen diğer ülkeler için bir model görevi gördü.

Çünkü 2020'deki Covid salgını ülkelerin turizm gelirlerini ciddi manada düşürmüştü. O zamandan bu yana, Barbados, Bermuda, Hırvatistan, Gürcistan ve diğerleri de dahil olmak üzere diğer birçok ülke de aynı şeyi yaptı. Bu kervana en son İtalya katıldı.

Ülkeler neden dijital göçmen vizesi uyguluyor?

Tabii ki her şeyden önce, Covid salgını ile "uzaktan çalışma" kültürü yerleşti. Teknolojik olanaklar da buna çok yardımcı oluyor.

Üstelik bu uzaktan çalışanlar ya da diğer deyimle "dijital göçmenler" iyi para kazanan insanlar. Zaten dijital göçmen vizelerinin hepsinde bir asgari gelir şartı bulunuyor. Dolayısıyla 26 turistin 2 hafta kalmasındansa bir dijital göçmenin 12 ay kalmasının daha iyi olduğu farkedildi.

Başta KDV olmak üzere vergi gelirleri, ithalat vergileri ve yüksek harcama yapan dijital göçebelerden elde edilen başvuru ücretleri hükümetlerin bütçelerine ek gelir olarak düşünülüyor. Çünkü dijital göçmen bulunduğu ülkede yaşarken, kira, yiyecek gideri, elektrik vs gideri, hatta daha fazlasını harcayabilecek. Üstelik dijital göçmenlerin, sağlık ve sosyal maliyetler düşük kalıyor.

Vergi demişken; "Dijital göçebe vizeleri"yle ilgili vergi durumu karışık. Bazı ülkeler tam vergi istiyor. Bazılarında vergi indirimleri veya özel oranlar var. Bazıları ise sıfır vergi alıyor. Dijital göçebe vizesi olan ve verginin sıfır olduğu ülkeler, kendi ülkenizde hâlâ vergi ödediğinizi ve dolayısıyla sizden vergi almayacaklarını düşünen ülkeler.  Ama hemen hemen tüm ülkeler özel sağlık sigortası yaptırmanızı şart koşuyor. Bu nedenle vize süresince o ülkeye ait olan sosyal güvenlik kesintisini ödemeniz gerekmiyor.

Uzun vadeli beyin göçünü tersine çevirme şansı da var. Yüksek eğitimli insanların başka yerlerde çalışmak üzere ülkeyi terk ettiği beyin göçünden muzdarip pek çok ülke var. Bu beyin göçünü tersine çevirmek için bazıları ek vergi avantajları da içeren dijital göçebe vizeleri oluşturuldu.

Hangi ülkeler dijital göçmen vizesi veriyor?

58 ülkeyi ve bunlardaki şartları veren siteler var. Bunlara bakarak özetleyelim...

Avrupa'da; Almanya, Andorra, Arnavutluk, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, İspanya, İtalya, İzlanda, Karadağ, Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Letonya, Macaristan, Malta, Norveç, Portekiz, Romanya Sırbistan ve Yunanistan veriyor.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Almanya'daki "serbest çalışma vizesi (Aufenthaltserlaubnis für selbständige Tätigkeit)" diye geçiyor. 3 yıla kadar oturma izni sağlıyor. Norveç, 35 bin 719 Euro gelir ispatlanmasını isterken, İzlanda 6 aylık vize için 6 bin 460 Euro gelir belgelenmesini istiyor. Estonya 3 bin 500 Euro ve diğerleri genellikle 2 bin Euro civarı talep ediyor.

Karayiplerde, Anguilla, Antigua ve Barbuda, Aziz Lucia, Bahamalar, Barbados, Bermuda, Curaçao, Dominika, Grenada, Montserrat bu tür vize veriyor. İki-üç tanesi rakam vermemiş ama diğerleri 50 bin -70 bin Dolar gelir istiyor. Yıllık mı kaydı yok.

Amerika'da Belize, El Salvador, Kosta Rika, Meksika, Panama var. Benzer rakamları bankaya yatırın ya da ispatlayın diyorlar.

Güney Amerika'da, Arjantin, Brezilya, Ekvador, Kolombiya, Uruguay, bni 200-2 bin 500 Dolar civarı aylık gelir ispatlanması isteniyor.

Kafkaslar'da, Ermenistan ve Gürcistan duyurmuş bu tür vizeler.

Ortadoğu'da ve Asya'da; Abu Dhabi, Dubai, Endonezya-Bali, Filipinler, Güney Kore, Hindistan (Goa), Japonya, Malezya, Sri Lanka, Tayland, Tayvan dijital göçmen vizesi sağlıyor.

Afrika'da ise Cabo Verde, Güney Afrika, Maritius, Namibya, Seyşeller,

Bu arada, yalnızca çok zengin dijital göçebeleri hedef alan Cayman Adaları dijital göçmen vizesine son vermiş durumda. Bunun nedeninin Covid sırasında azalan turizm gelirlerini dengelemek için bu vizeyi oluşturduğu, ancak turizm gelirleri eski haline dönünce vazgeçtiği şekilde veriliyor.

Dijital göçmenlerin çalıştığı ülke açısından dezavantaj

Uzmanlar, yetenekli çalışanların  --ki bunlar genellikle iyi kazanan teknoloji çalışanları-- daha düşük vergili bölgelere geçmeleri durumunda, çalıştıkları ülkelerin vergi gelirlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya oldukları konusunda uyarıyor. KPMG International’ın küresel vergi politikası yöneticisi Grant Wardell-Johnson şöyle örnekliyor:

Diyelim ki İngilteredeki sorun, emeğe bu kadar bağımlı olmamız ve iklim koşullarımızın pek iyi olmaması. Pek çok insanın daha iyi iklimli bir yere –örneğin Yunanistana– gitmesine ve vergi tabanımızın baltalanmasına yol açabilir”

Bu risklerin şimdilik küçük olduğu düşünülüyor. IMF’nin 2022’deki kaba tahminleri, artan uzaktan çalışmanın, işçilerin dünya çapında ödediği gelir vergisinin yaklaşık 40 milyar dolarını, başka bir ülkeye kaydırdığını ortaya çıkardı. Bu, küresel gelir vergisi matrahının kabaca yüzde 1,25’ini temsil ediyor. Ülkeler arasında kaybedilen veya kazanılan potansiyel gelirin GSYİH’nın yüzde 0,1 ila 0,2’si arasında olduğu tespit edildi.

Araştırmaya göre, “ortalamanın altında vergi oranlarına ve uzaktan çalışma kabiliyetine sahip” küçük gelişmekte olan piyasa ekonomileri, vergi kazananları ve kaybedenleri potansiyelinin altında yatan bu trendden genellikle en fazla faydayı sağlıyor.

Vize veren ülkeler açısından dezavantajları

Dijital göçebe vizeleri hem onlara sahip olan kişilere hem de bu vizeleri sunan ülkelere birçok avantaj sunarken, dikkate alınması gereken bazı potansiyel dezavantajlar veya zorluklar da vardır. Bunlar şu şekilde: 

  1. Yerel konut ve altyapı üzerindeki etki: Dijital göçebelerin akını yerel konut piyasaları üzerinde baskı oluşturabilir, bu da kiralık mülklere olan talebin artmasına ve potansiyel olarak fiyatların yükselmesine neden olabilir. Bu durum bölge sakinlerinin uygun fiyatlı konut bulmasını zorlaştırabilir.
  2. Kamu hizmetlerinde gerginlik: Nüfustaki ani bir artış, geçici de olsa, sağlık, ulaşım ve kamu hizmetleri gibi kamu hizmetlerini zorlayabilir. Dijital göçebe vizesi sunan ülkelerin, hem yerleşiklerin hem de göçebelerin ihtiyaçlarını karşılamak için ek kaynaklara yatırım yapması gerekebilir.
  3. İstihdam rekabeti: Dijital göçebeler, özellikle uzaktan çalışmaya olanak sağlayan sektörlerde belirli iş fırsatları için yerel sakinlerle rekabet edebilir. Bu, göçebelerin iş fırsatlarını elinden aldığını algılayan yerel işçiler arasında potansiyel olarak kızgınlığa veya gerginliğe yol açabilir.
  4. Vergi etkileri: Dijital göçebe vizesi sunan ülkenin ve bireyin kendi ülkesinin vergi kanunlarına bağlı olarak, dikkate alınması gereken karmaşık vergi sonuçları olabilir. Vergi makamları, dijital göçebelerin vergi mukimliği durumunu inceleyebilir ve bu da potansiyel uyumluluk sorunlarına yol açabilir.
  5. Kültürel ve sosyal etkiler: Farklı geçmişlerden gelen büyük bir dijital göçebe akınının hem olumlu hem de olumsuz kültürel etkileri olabilir. Kültürel alışverişe ve çeşitliliğe katkıda bulunabilmesinin yanı sıra entegrasyon, sosyal uyum ve yerel gelenek ve değerlerin korunmasıyla ilgili zorluklara da yol açabilir.
  6. Çevresel etki: Dijital göçebe vizeleriyle ilişkili artan turizm ve hareketlilik, seyahatten kaynaklanan daha yüksek karbon emisyonları ve popüler destinasyonlardaki doğal kaynaklar üzerindeki potansiyel baskı dahil olmak üzere çevresel sonuçlara yol açabilir.
  7. Güvenlik kaygıları: Çok sayıda yabancı uyrukluya, özellikle de sürekli hareket halinde olanlara ev sahipliği yapmak, ev sahibi ülke için sınır kontrolü, kolluk kuvvetleri ve siber güvenlikle ilgili konular da dahil olmak üzere güvenlik sorunları oluşturabilir.

Genel olarak, dijital göçebe vizeleri ekonomik faydalar getirip küresel hareketliliği teşvik edebilirken, ülkelerin potansiyel dezavantajları dikkatle değerlendirmesi ve yerel topluluklar ve altyapı üzerindeki olumsuz etkileri hafifletmek için adımlar atması önemlidir.

Yukarıdaki listeyi ChatGPT'den istedim. Bunları saydı. Bunlar bizim uzun zamandır ülkemizdeki sayısını hala tam bilemediğimiz sığınmacılarla ilgili yaşadığımız zorluklar.

Yazımızı şöyle bağlayalım; ülkemiz neden bu tür faydalı yaklaşımları düşünemiyor? Yani bir sürü --kültür düzeyi farklı-- sığınmacıyı ülkeye yükleyip, onların sağlık, eğitim vs masraflarını üstlenmek ve de bir yandan ülkenin iş emeğini ucuzlatmak yerine, yetenekli ve geliri olan, ülkeye paraca yarar sağlayacak insanları çekecek bir vize neden düşünülmüyor? Üstelik 58 ülke örneği de önümüzde. Acaba, bir yandan da bu tür yetenekleri yakalayan ve kalmaya ikna eden bir model kurulamaz mı?

Yazarın Diğer Yazıları

Bir dropshipping örneği: Çinli Temu güvenilir mi?

Ülkemizde 2010'lardan itibaren ortaya "Pazar Yerleri"nin çıktığı görülüyor. Bunlar internetin AVM'leri. Birçok küçük-orta ölçekli tüccarlar için "trafik-güvenlik-ödeme sistemleri" gibi konularda kolaylık anlamına gelen bu pazaryerleri için uyarımız şu; rekabetin sağlanması çok önemli

Rektör atamaları dahil, AYM iptal kararı konusunda düşünceler

Anayasa Mahkemesi’nin, AKP tarafından Anayasa değişikliklerinin yüksek sesle dillendirildiği bugünlerde kararını açıklaması iyi bir şey. Bize neden iktidarın Anayasa'da illa değişiklik yapmaya çalıştığını da düşündürüyor

Getir'in finansman durumu konusunda tartışmalar sürüyor

Getir'e bugüne kadar 1 milyar $'a yakın finansman sağlayan Mübadala'nın aralık ayında yapılan anlaşma çerçevesinde şirkete 250-300 milyon $ gibi bir kurtarma finansman sağlamayı kabul ettiği, ancak karşılığında yönetimin değişmesini, Genel Kurul yapılmasını istediği kaydediliyor