14 Haziran 2024

Bir dropshipping örneği: Çinli Temu güvenilir mi?

Ülkemizde 2010'lardan itibaren ortaya "Pazar Yerleri"nin çıktığı görülüyor. Bunlar internetin AVM'leri. Birçok küçük-orta ölçekli tüccarlar için "trafik-güvenlik-ödeme sistemleri" gibi konularda kolaylık anlamına gelen bu pazaryerleri için uyarımız şu; rekabetin sağlanması çok önemli

Temu (Fotoğraf: BBC)

Çinli uygulamalar birer birer pazara çıkıyor ve arkalarındaki Çin Devleti gücüyle, pazarları ele geçiriyorlar. Bunlar bizim değil, ABD ve AB'nin iddiaları. Ama gönen de böyle bir şey. Son ortaya çıkan uygulama mayıs ayında Türk pazarına giren "Temu."  Uygulama dükkanlarında "Milyarderler gibi Alışveriş Edin" sloganı ile tanıtılan sitede mesela 200-500 TL'ye ayakkabılar, 100 TL'ye gözlükler, 500 TL'ye hamur yoğurma makinası satılıyor, yani sattığı her şeyin fiyatı -nasıl oluyorsa-aşağı yukarı birkaç bin TL'nin altında (yurtdışı için 150 Euro'luk Gümrük vergisi sınırı var.) Üstelik bir süre kargo ücreti de yok.

Bugünlerde, Temu isimli bu Çinli sitenin reklamlarını Facebook, Instagram, Youtube vs. her yerde görebilirsiniz. İsminin "Ekip Oluşturun, Fiyatı Düşürün” kelimelerinin baş harfleri olduğu belirtilen Temu'nun 1 ay içinde Türkiye'den 90 bin kadar müşteri kazandığı raporlanıyor. Ama düşünmeden edemiyoruz; hem bu kadar ucuz mal satmasının anlamı nedir, hem de bu firmanın Türkiye'de herhangi bir varlığı bulunmuyor. Satışı dropshipping yöntemi ile gerçekleştiriyor. Bunlara yakından bakalım:

Ucuz etin yahnisi mi?

Tabii ki "ucuz etin yahnisi" hesabı, gördüğümüz çok ucuz fiyatlar karşısında akla hemen "Acaba bu site güvenilir mi?" ya da "Sattığı ürünler iyi midir?" soruları geliyor.

Yakından bakalım; Temu'daki ürünlerin çoğu gerçek ancak hiçbir teknoloji ürünü -mavi onay işareti olmadığı sürece- markalı değil, bilinmeyen üreticilerin ürünleri (eh bu kadar ucuz olursa.)

İnternette çeşitli yorumlar var; bazıları sepete koydukları ürünü bir daha bulamadığını söylüyor, sipariş ettikleri ürünlerin web sitesindekiler ile aynı görünmediğinden veya beklenenden daha düşük kalitede olduğunu yazıyorlar.

Gerçi Temu'da "Satın Alma Koruma Programı" diye bir şey var. Eğer hasarlı ya da beklediğiniz gibi bir ürün gelmediyse, bu program, ürünlerinizi satın alma tarihinden itibaren 90 gün içinde iade etmeniz durumunda paranızın tam geri ödemeyle iade edilmesini garanti ediyor. Ne kadar çalışıyor, denemedik o nedenle bilgimiz yok.

Temu bir DropShipping firması

Dünya'da 2022'nin sonlarında piyasaya sunulan Temu, Statista'ya göre ayda 30 milyondan fazla yeni indirme oranı ile bugünlerde en popüler alışveriş siteleri arasında. ABD (Boston) merkezli olan Temu aslında Çinli PDD Holdings'e ait. Grubun Çin'de işlettiği Pinduoduo” sitesinin batıya mal satmak için çıkarılan uygulaması bu ve dropshipping methodu ile çalışıyor.

e-Ticaret büyüdükçe karşımıza farklı sistemler çıkıyor. Bunların bir tanesi de "dropshipping" denilen yöntem.

Basitçe tanımlarsak, "dropshipping" dünyanın bir yerindeki bir malı, el değdirmeden dünyanın başka bir yerindeki müşteriye satmak anlamına geliyor. Dropshipping konusunu Birgün Gazetesi’nden Anıl Aba, "Dropshipping Eğitimleriyle Sazan Avı" başlıklı yazısında Tai Lopes'den başlayarak gayet detaylı bir şekilde anlatmış.

Bir fikir vermek için, Çin geçen hafta "Sınır Ötesi" olarak tanımladığı bu rakamın, 2024'ün ilk 3 ayında 80 Milyar $'ı bulduğunu açıkladı.

Türkiye e-ticaretini elinden kaçırıyor mu?

Ülkemize girişi henüz 1 ay olmasına rağmen, hızla büyüdüğü anlaşılan Temu'dan söz açılmışken, e-Ticaret konusundaki riskleri yeniden hatırlatalım.

Ülkemizde 2010'lardan itibaren ortaya "Pazar Yerleri"nin çıktığı görülüyor. Bunlar internetin AVM'leri. Birçok küçük-orta ölçekli tüccarlar için "trafik-güvenlik-ödeme sistemleri" gibi konularda kolaylık anlamına gelen bu pazaryerleri için uyarımız şu; rekabetin sağlanması çok önemli.

1 ya da 2 pazaryeri diğerlerine göre farkı açıp öne çıkarsa, tüketicinin daha yüksek fiyatlarla karşılaşması kaçınılmaz olur. Diğer yandan ülkenin ekonomisi açısından bakarsak da bu tür öne çıkan pazaryerlerinden, çok uluslu firmalara ait olanlar var ise, zaman içinde rk tüccarları yerine kendi ülkelerinin satıcılarını koyabilirler. Kullanıcıları büyük bir çoğunlukla elde ettikten sonra böyle bir risk mevcut. Ne de olsa dünya "globalleşme" başlığı altında "sadece ben satayım" derdinde. Bunu en yakın ABD-Çin ticaret savaşlarında görüyoruz zaten.

Çünkü ülkelerin geleceği açısından, yani hem tüketicinin uygun fiyatlı ve kaliteli mal alması, hem ülkenin tüccarlarının ya da üreticilerin mal satabilmesi (dolayısıyla istihdam), hem de devletin vergi alabilmesi açısından bu online AVM'ler için rekabet sağlanmış bir ortam gerekli.

Bu nedenle 2 sene önce e-Ticaret kanununa yapılan eklemeler için Ticaret Bakanlığı'nı kutlamıştık. Çünkü Alibaba.com'un Trendyol'dan hisse almaya başladığı 2018'de 4 birbirine benzer pazar payına sahip pazaryeri varken (N11, Gittigidiyor.com, Trendyol ve HepsiBurada), günümüzde N11 iyice küçüldü, Gittigidiyor kapattı, Alibaba.com'un hisselerinin yüzde 86,5'una sahip olduğu Trendyol ise açık ara pazar payı elde etmiş durumda. e-Ticaret kanunundaki yeni düzenlemeler ise bunu önlemek için lisans parası ve birkaç başka kuralı araç olarak kullanıyor.

Birkaç gün önce Yeni Şafak'ta buna dair "30 milyarlık kulis" başlıklı haber vardı. Yeni Şafak'ın bu haberindeki iddiaya göre, Trendyol'un cirosuna göre ödeyeceği lisans parası 30 milyar TL gibi bir rakama ulaşıyor. e-Ticaret kanunundaki yeni düzenleme, Pazaryerleri arasında rekabeti sağlamaya çalışıyor ve rakamın tam ne olduğunu bilmiyoruz ama eğer bu kadar yüksek ise, pazar payının da çok yükseldiği anlaşılır.

Ticaret Bakanlığı kutladığımız konu şuydu; e-Ticaret kanununda 2022'de yapılan düzenlemelerle, aynen Avrupa Birliği'nde olduğu gibi büyük olduğu için pazarı yöneten firmaların sınırlandırılması ve pazarın rekabet içinde kalması isteniyor. Bunun için ise "lisans parası" ve birkaç başka kural araç olarak kullanılıyor. 

Dediğimiz gibi, "pazarda bir firmanın öbürlerine fark atarak büyümesi" her zaman tüketici, üretici, satıcı firma için risklidir. Üstelik, aynen fiziksel AVM'lerde ağırlıklı yabancı markalı mağazaları gördüğümüz gibi, çok uluslu pazaryerlerinde başka bir risk, online pazaryerlerindeki firmaların da yabancı olması. Gittikçe büyüyen e-Ticaret üzerinden bu ülkenin perakendeci ithalatının bir kolu da artık bu internet AVM'lerinin üzerinden yapılmaya başlayabilir. Bu gözardı edilmemesi gereken bir risk durumunda.

Bunun bir örneğini bilişim firmalarından görebilirsiniz. Önceleri Türk distribütörler ile çalışırlardı. Şimdi ülkedeki tüm büyük ve hatta orta firmalar müşteri haline geldi ve arada bayi olarak Türk tacirlere gerek kalmadı. Kendi distribütörlerini de pazara soktular ve onun üzerinden satıyorlar. Burada ciddi bir tehdit söz konusu. Üstelik bu tehdit çok uzakta da değil.

Temu olayında tuhaf olan şu; Temu Dropshipping firması olarak Türkiye'de ofisi olmadan Türk müşterilerine mal satıyor. Bu mallar çok ucuz ayrı, şu anda "ayak alıştırmak" diyeceğimiz sistemle, şirket şu anda kargo ücreti bile almıyor (daha sonra hızlı teslimat için 129 $ alt sınır var.) Sattığı ürünler çok çeşitli. Doğrudan ithalat anlamına geliyor. Firma Türkiye'de ofisi olmadığı için istihdam yaratmak ya da vergi ödemek zorunda bile değil.

Bugün kalitesiz (ya da kaliteli) de olsa ucuza mal almak hoş olabilir. Ama yarını -kendi cebimizi ve ülkemizin ekonomik geleceğini- düşünmek zorundayız.

Füsun Nebil Kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

TÜBİSAD Başkanı Tombalak: Beyin göçünden çok, şirket göçü önemli

"Beyin Göçü" değil "Şirket Göçü" önemli. Bugün ABD'deki büyük firmaların CEO'ları Hintli ve iş birliği yaparken de kendi ülkelerinin insanları ya da firmalarına öncelik veriyor

Rektör atamaları dahil, AYM iptal kararı konusunda düşünceler

Anayasa Mahkemesi’nin, AKP tarafından Anayasa değişikliklerinin yüksek sesle dillendirildiği bugünlerde kararını açıklaması iyi bir şey. Bize neden iktidarın Anayasa'da illa değişiklik yapmaya çalıştığını da düşündürüyor

Getir'in finansman durumu konusunda tartışmalar sürüyor

Getir'e bugüne kadar 1 milyar $'a yakın finansman sağlayan Mübadala'nın aralık ayında yapılan anlaşma çerçevesinde şirkete 250-300 milyon $ gibi bir kurtarma finansman sağlamayı kabul ettiği, ancak karşılığında yönetimin değişmesini, Genel Kurul yapılmasını istediği kaydediliyor