27 Ocak 2021

Samsung, Xiaomi, Oppo ve benzerlerinin üretimini yerli sayabilir miyiz?

Bu manzaraya bakınca, yurtdışındaki telefon üretici sektöründeki insanların bize kahkahalarla güldüğünü görüyor gibiyim. Neden vergi koyuyorsun, neden kaldırıyorsun? Kim, ne kazanıyor?

Aralık ortasında basında yer alan haberlerden birisi -sanki Türkiye'de daha önce cep telefonu üretimi yapılmamış gibi- "Cep telefonunda üretimin önü açıldı" gibilerinden bir başlık taşıyordu. Bu haberin anlattığı aslında teşvik mevzuatında cep telefonu tedariklerine yönelik olarak yapılan bir değişiklikti [2].

Bu haber ve değişikliğin anlamını daha sonra Bloomberg'in yayımladığı başka bir haberle anladık [3]. O haberde Samsung ve Oppo'nun Türkiye'de yerli telefon üretecekleri anlatılıyordu. Tabii bu "Türkiye'de cep telefonu üretimi" tanımlaması arkasından herkesin kafasındaki sorular şöyle yükseldi:

  • Bu gerçek üretim midir? Yoksa "vida sıkmak" olarak tanımlanan bir yöntem midir?
  • Daha önce yapılan (Vestel, Casper, Kaan, Reeder, General Mobile) yerli üretimlerden farkları nedir
  • Dahası bu üretim yerli markalara zarar verir mi?
  • Türkiye bundan ne tür bir avantaj elde edebilir? Ya da kaybı var mı?
  • "Vida sıkmak" zaman içinde gerçek üretime dönüşebilir mi?
  • Bu firmalar neden Türkiye'ye ve şimdi geldiler?

Aralık ortasında Sputnik'e verdiğimiz söyleşi [4] sonrasında konuyu tekrar yazmamıştık ama soran okurlarımız olduğu için yeniden değerlendiriyoruz.

31 Ağustos 2021'e kadar gümrük vergisi alınmıyor

Yapılan mevzuat teşvikini ilk yazdığımız haber şöyle özetliyor:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yabancı yatırımların önünü açacak düzenlemelerin geleceğine yönelik açıklamalarının ardından bu alanda ilk adım teşvik mevzuatında yapılan düzenlemeyle atıldı. Teşvik mevzuatında değişiklik yapılarak, cep telefonu üretiminde kullanılan aksam ve parçaların, teşvik belgeli yatırımlar kapsamında 31 Ağustos 2021'e kadar gümrük vergilerinin ödenmesi şartıyla ithalatının önü açıldı."

Burada bahsedilen ve teşvik mevzuatına yeni eklenen geçici madde ise şöyle:

"Yatırım teşvik belgeleri kapsamında, elemanları dizili baskılı devre kartı (PCBA) üretiminden başlayan cep telefonu üretimine yönelik yatırımlar için, üretim kapasitesi ile uyumlu olmak ve cep telefonu üretiminde kullanılmak kaydıyla yarı demonte haldeki (SKD) aksam ve parçalar 31 Ağustos 2021'e kadar gümrük vergisi muafiyeti sağlanmaksızın ithal edilebilir."

Burada yazılan ifadeyi mealen kısaltalım:

"Yurtdışından getirilecek parçalarla Türkiye'de monte edilecek olan cep telefonları için bir kolaylık yapıyoruz ve bu parçalar için 31 Ağustos 2021'e kadar vergi almıyoruz."

Bütün taraflar için kazançlı mı?

Cep telefonu yerli üretim işine yakın olan ya da satış tarafında (cep telefonu bayileri) olanların tamamı bunu "Gerçi şu boyutu da var ama şu anda 1, 0'dan iyidir." diyerek karşıladılar. Gerçekten bu Türkiye'de üretim işi montaj bile olsa -şu andaki şartlarda- 3-4 taraf için kazançlı görünüyor. Kazançlı olmadığı (gerçi şu... boyut denilen) tarafını ise bir sonraki bölümde anlatacağız.

Öncelikle "yerli telefon" ya da "cep telefonu üretimi" diye geçse de, bu aslında sektörün "vida sıkmak" diye adlandırdığı "montaj" işinden öte değil. Zaten açıklamanın detayında parçaların SKD (yani demonte parçaların ithal edilip, Türkiye'de birleştirilmesi) getirileceği kaydı var. [5][6]

Türkiye'de 1998 senesinde Aselsan'ın ürettiği 1919 ve Raks'ın 2005'lerde ürettiği R220 model cep telefonları vardı. Hükümet yılda 12 milyona varan cep telefonu satışlarından (cari açığı büyütüyor şeklinde) şikayet etse de, bu telefonlara yönelik bir destek yapıldığını görmedik. Aslında "en bir" yerli telefonlar da bunlardı.

Türkiye'de son yıllarda Venüs (Vestel), VIA (Casper), General Mobile, Reeder, Başarı Elektronik (Kaan) marka yerli telefon üretimleri de -dışarıdan gelen parçalarla olsa da- iyi niyetle başlatılmıştı. Bunların içinden en iyi satan General Mobile oldu çünkü zaten eski bayilik sisteminden gelen yani telefon satışından anlayan bir ekip tarafından kurulmuştu.

Bunlar dediğimiz gibi yine parçaları çok büyük oranda yurtdışından alıyorlardı. 2018'den bu yana şiddetlenen ekonomik sıkıntının ve dolar kurunun yükselen durumu bu firmaları zorladı. Sadece bir tanesi hâlâ üretime devam ediyordu.

Şimdi yeni gelişmede görülen şu; Oppo ve Samsung firmaları bu yerli firmaların şu anda boş duran üretim tesislerini kullanarak montaj yapacaklar. Yani yerli üretim yapmaya çalışan firmaların tesisleri boş kalmayacak. Bu avantajlardan birisi.

Bu tesislerde çalışan ama ekonomik durumun 2018'den beri sertleşmesi ve Covid-19 ile gelen zorlayıcı koşullar altında daha da zorlaşması sonrasında işsiz kalma durumundaki kişilere "iş yaratmak" açısından da avantajlı. Örneğin, ilk açıklama yapan Samsung ve Oppo'ya sonradan katılan Xiaomi 2000 kişiye istihdam sağlayacağını söylemiş.

Türkiye içinde "yerli üretim" olacak denilen -ve parçaları teşvik kapsamında muaf olan- bu telefonlar gümrük vergileri içermemesi nedeniyle ucuz olacak. Hem cep telefonu satan bayiler, hem de bu telefonları alacak olan kullanıcılar bu avantajı kullanan üçüncü ve dördüncü taraflar olacaklar.

Telekom'da verginin artmasının getirdiği kısır döngü

Evet Türkiye'deki ekonomik sıkıntının, vergilerin ve dolar artışının yarattığı ortamda, tesisleri boş duran yerli üreticiler, iş bulacak olanlar, bayiler ve daha ucuza telefon alacak kullanıcılar açısından tek tek avantajlı olsa da, bu durum toplamda ülkeye kazanç sağlayacak bir "yerli üretim" değil.

Yerli üretim olsa, yerli firma para kazanır, istihdam yine olur, bazı malzemeler yurtiçinde yapılacağı için bir ekosistem oluşur ama en önemlisi döviz çıktısı azalır.

Dolayısıyla dikkatle bakarsanız, pek çok başka yerde gördüğümüz gibi şu vergi işinin stratejik anlamda düşünülmediğini, bunun anlamsız bir kısır döngü olduğunu da göreceksiniz. Nasıl mı?

Devlet cep telefonunu bir çeşit "vergi tahsildarı" gibi kullanıyor ve yüzde 83'e varan vergi alıyor (konuşmada aldığı vergi ayrı ve o da yüzde 200'e yakın). İthalat fiyatı 1.000 TL olan bir cep telefonu cihazı için ne kadar vergi ödediğimize bakalım.

Bu mayıs ayına kadar olan durumdu. Mayıs ayında bir başka düzenleme geldi [7]. Pazardaki ucuz telefonlara yani 200 dolar altındaki telefonlara uygulanacak vergi 200 dolarmış gibi hesaplanmaya başladı. Bu durumda ise, 200 dolarlık telefonun bugün dolar kuru ile maliyeti (bayiye gitmeden önce bile yani bayi kârı ve diğer maliyetler hariç) 2.700 TL oluyor. Yani bugün Türk pazarında en ucuz telefon 3.500 TL'lerden başlıyor.

Bu arada VERGİ demişken, 2006 tarihli bir rapordan bahsedelim. Daha yenisinin yayımlanmadığı bu rapora göre, 1 dolarlık vergi yükü toplumsal refahta 0,72~1,14 dolarlık gerilemeye neden oluyor. "GSM Sektöründeki Irrasyonel Yükler"in incelendiği bu rapora burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bu raporun içinde 2006'daki daha az vergi ve diğer yüklerin sektörü nasıl etkilediği anlatılıyor. Bu tür uyarıcı raporların o günden bu yana değerlendirilmediğini, stratejik planlamalar yapılmadığını göstermesi açısından kıymetli bir rapor.

Sorulara cevaplar

Baştaki ve Twitter üzerinden sorulanlara dönelim:

Bu gelişme bu ülkeye bir "bilgi birikimi (know-how)" ve gerçek üretim sağlar mı, sonradan gerçek üretime geçmek mümkün olur mu? Cevap "hayır" ve yine "hayır". Cep telefonu işi bir ARGE işidir. O ARGE'yi yabancı üreticinin değil, sizin kendinizin yapmanız gerekir. Yani sadece telefonun çizgisi, tasarımı değil, düştüğünde çalışmaya devam etmesi, çok konuştuğunuzdaki ısınma problemi de bunun bir parçası. Legolar gibi, parçaları yurtdışında getirip burada birleştirmek üretim sayılmaz. Buradan bir bilgi birikimi de çıkmaz, üretim tesisleri de zaman içinde eskir.

Burada bir nedenle, avantaj sağlanmış bir kısım yabancı cep telefonu üreticisi var. Bunlar 2021 Ağustos sonuna kadar yurtdışından getirdikleri SKD parçaları için vergi vermeyeceklerinden ötürü, yapılan üretim gümrük vergisi ödenmiş telefonlara nazaran ucuzlamış olacak.

Bu manzaraya bakınca, yurtdışındaki telefon üretici sektöründeki insanların bize kahkahalarla güldüğünü görüyor gibiyim. Neden vergi koyuyorsun, neden kaldırıyorsun? Kim, ne kazanıyor?

Peki, bu desteğin yerli üreticiye verilmesi daha iyi bir fikir olmaz mıydı?

Bir okuyucumuz Twitter'dan soru formatında şunları iletti:

- "Cumhurbaşkanımızın yıllar önce "bakkal dükkanından ciklet alır gibi bir tanesini daha alıyor" ifadesi vardı. Yapılacak yerli montaj üretimi ve gözetim belgesinden kaçınma ile 2200 TL -2300 TL altı cep telefonu pazarında adet patlaması olmaz mı?

- Dolayısıyla gözetim uygulaması ve izin belgesinin verilmemesi ve çeşitli firmaların montaja davet edilmesi sonucunda esasen cari açığı azaltıcı değil cari açığı ve tüketimi çoğaltıcı bir etken olmaz mı?(sonuçta montaj için getirilen parçaların da ücreti yurtdışına ödenecektir.)

- Montaj ile yurtiçine sunulan ürünlerin geliri de üreticilerin ana merkezine yollanacaksa bu montaj üretim sürecini tamamen gözetim belgesini bypass etmek için devreye sokulduğunu ve bu sürecin cari açığı arttırıcı etkisi olduğunu varsayamaz mıyız?

- Gözetim belgesi alamadıkları için yüzlerce grey ithalatçının, yerli montajcının vergi avantajlı haliyle rekabet edemeyeceğini ve büyük satış kaybı yaşayacağını ve bu alanda muazzam bir işsizlik olacağını var sayabilir miyiz?

- Montaj ile oluşacak istihdam ve grey markette oluşacak işsizlik karşılaştırmasının doğru kurgulandığını düşünüyor musunuz?

- Ülkemizde yapılacak montaj ile özellikle 2200 TL altı cep telefonu pazarında karşısında Oppo, Samsung, Xiaomi gibi küresel ölçekte devasa firmaları gören yerli sermaye cep telefonu imalatçılarının onlarla rekabet edebileceğini düşünüyor musunuz?

- Tüketici Casper, GM,Vestel, Kaan gibi ürünleri mi yoksa onlar gibi vergi avantajı yakalayan Oppo, Samsung gibi markaları mı tercih eder? Tüketici küresel markaları tercih ederse Casper,GM, Vestel, Kaan gibi yerli sermaye firmalardaki istihdam kaybı sizce hesaba katılmış mıdır?

- 5G cep telefonu üretiminin tüm dünyada artmaya başladığı bu dönemde fabrika çıkış fiyatı 200 USD altı olan ve doğası gereği eski nesil teknolojili, basit montaja uygun cihazların ülkemizden ihraç edilmek istendiğinde dünya pazarında yer bulacağını düşünüyor musunuz?

- Görece daha basit teknolojili, ve 5G ile uyumlu olmayan bu cihazların montajını sağlayan makinaların/ekipmanların da esas menşe ülkesinde artık demode/gözden çıkarıldığı için ülkemizce sağlanan bu uygun atmosferde kullanılacaklarının, dolayısıyla devre dışı kalan üretim aletlerini Türkiye'ye getirerek iç pazara vergi avantajlı, sözde "yerli üretim" cep telefonu sunan yabancı üreticilerin lehine bir uygulama olduğunu söyleyebilir miyiz?"

Okuyucumuzun sorularının cevabı kendi içinde. Daha yukarıda "kısır döngü" dediğimiz konuları soruları ile özetlemiş. Vergi koyarak sektörün dengesi bozuluyor. Sonra bir teşvik sağlanarak başka denge bozuluyor. Bütün bunların plansız yapıldığı anlaşılıyor.

Ama olayın bir de global tarafı var. Onu da aynı okuyucumuz hatırlatmış:

"Ülkemizde iç pazara montaj teknolojisi ile ürün sürmeye hazırlanan Xiaomi, Oppo ve Vivo markaları cihazlarında Qualcomm marka (ABD menşeli) Snapdragon model chipset kullanmaktadır. Tecno marka ise Mediatek marka (Tayvan menşeli) Helio model chipset kullanmaktadır.

Çin'in önde gelen entegre devre çip üreticisi SMIC'i ise 2020 yılı Aralık ayında kara listeye almıştı. Bu karar ile Çin'li DJI şirketi de kara listeye alınmıştı. Bildiğiniz üzere 14 Ocak tarihinde ABD Xiaomi'yi Çin Ordusu Şirketlerini destekleyen firmalar listesine aldı. Karar Huawei için uygulanan Entity List yaptırımlarını içermemektedir. Ancak kısa-orta vadede bu tür yaptırıma dönüşme olasılığı kanaatimce bulunmaktadır.

Sorum şu: ABD yaptırımına uğrayan ve muazzam üretim kapasitesi kaybeden Huawei, ZTE, DJI firmaları gibi Xiaomi, Oppo, Vivo, Tecno gibi ülkemizde montaj yapacak olan firmaların da ABD yaptırımına uğrama riski var dersek; Çin menşeli bu firmaların ülkemizde montaja gelmesini orta-uzun dönemli yatırım olarak nitelendirebilir miyiz?"

Bu konuda söyleyeceğimiz şey şu: Türkiye'nin cep telefonu alanındaki vergi çarpıklığını gören Çinli üreticilerin durum değerlendirmesi yapmış olması ve diğerlerinin de pazarı kaybetmemek için (Samsung mesela) aynı anda gelme kararı vermeleri çok mümkün. Ama "bakkal dükkanından çiklet alır gibi" benzetmesi yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tür bir uygulamaya izin vermesi aynı oranda şaşırtıcı. Çünkü okurumuzun da kaydettiği gibi, bu "üretiyormuş gibi" hareket yasal ya da gri alandaki pek çok kişiyi yani ekonomiyi etkileyecek. Uzun vadede de ülkeye yararı olması soru işareti?

Hep birlikte görüyor ve yaşıyor olacağız.

Diğer yandan Çinli üreticilerin ABD-Çin arasındaki ticaret savaşında orta-uzun vadeli strateji kurmuş olması da mümkün. Çünkü hızlıca ülkeye geldiklerini gördük. Bunda fiyatların 3000 üstüne çıkmasının getirdiği pazar zorlaması kadar, başka faktörler olması da olası. Bu "işlemci" pazarı konusunu geçen yıl incelemiştik. Ama 2020'de bu konuda çok fazla gelişme oldu. İşlemci pazarını ayrıca yazacağız.



[1] Cep telefonu üretiminin önündeki engel kalktı

[2] Cumhurbaşkanı Kararı

[3] Oppo ve Samsung Türkiye'de üretime geliyor

[4] Oppo ve Samsung Türkiye'de üretime geçiyor: Telefon fiyatlarını ucuzlatacak gelişme ama bir yerli üretim değil'

[5] Wiki-turk : SKD

[6] Wiki-turk : CKD

[7] 200 dolar Altı Cep Telefonlarına Gözetim Uygulaması (Vergi Artışı) Geldi

Yazarın Diğer Yazıları

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur

Neden internetten bihaber bakanlar atanıyor?

Bu fiber altyapı ile çoktan dijital uçuruma düşmüş durumdayız. AKP ekonomiyi beceremediği gibi, telekom - internet sektörünü yönetmeyi de beceremiyor

Uydudan telefon görüşmesi yakınlaştı

Mevcut fiber altyapımızla, beklenen İstanbul depreminde, haberleşmenin yine çökmesi şaşırtıcı olmaz. Bu duruma bir çözüm uydudan mobil telefona teknolojilerinin gelişiyor olması. Acaba ülkemizde ne zaman kullanabiliriz?