05 Haziran 2016
PayPal'ın ülkemizden çekilmesine yönelik yazılarımızla ilgili bazı sualler geldi. Bunlardan birisi diğer ülkelerde neler yaptığı ile ilgili. Önceki yazılarımızda üye olmaya çalıştığımız için uyum göstermemiz beklenen AB'de PayPal'ın regülasyona uyduğunu yazmıştık. Şimdi bu yazımızda kendi ülkesi ABD'de 4 farklı regülasyona tabi olduğunu, Japonya, Hindistan, Avrupa Birliği, Avustralya gibi farklı ülkelerde hangi lisansları aldığını analiz ediyor ve sektörde bugünlerde sorulan bir soruyu tekrarlıyoruz; PayPal neden sorunu çözmeye çalışmadı da, tutup çekiliyorum diye açıklama yaptı?
PayPal konusu hala dalgalanıyor; öyle ki, elma-armut karşılaştırması yaptığını farketmeden Troy rekabeti iddiasında bulunanlar, Change.org'da dilekçe imzalayanlar, PayPal gidince ülkenin dünya ile entegrasyonuna halel geleceğini söyleyenler var. Üzücü olan da bu, bir yandan "eğitimsiz" olduğunu, o nedenle de yanlış tercihler yaptığını, bir tutam lafa kandığını düşündüğümüz insanlar var ama eğitimli olduğunu iddia eden diğer grup insan ise, bilgi sahibi olmadan, fikir beyan ediyor. Üstelik bu fikirler ülkemizin yararına da değil.
Bu yazımızı bu nedenle yayınlıyoruz. PayPal bakalım dünyada ne yapmış? Kendi ülkesi ABD'de para otoriteleri tarafından nasıl düzenlenmiş? Avrupa ve İngiltere'de para otoriteleri tarafından sıkıştırıldığında nasıl davranmış, Rusya'da nasıl davranmış? O zaman Türkiye'de neden böyle yapıyor? Bunun bize yararı/zararı nedir? Bunları analiz edeceğiz.
Ayrıca bugüne kadar yaşanan bazı olumsuzlukları Wikileaks'e yapılan bağışları, BDS'nin hesabını parasını da vermeden kapatmasını, teröristlere yardımcı olduğuna dair Amerikan Hazinesi ile yaptığı anlaşmayı, VPN firmalarını bloklamasını birlikte hatırlayacağız.
1 ABD'de PayPal "Para Transfer Şirketi" Adı Altında Lisans Almış ve Birden Fazla Regülasyona Tabi
Bugünlerde PayPal firmasının kurucuymuş gibi Elon Musk ismi telafuz ediliyor ama doğru değil, kuruluşundan 2 yıl sonra 2 yıl kadar şirketin Genel Müdürlüğünü yürüttü. PayPal’ı tasarlayan ve 1998 yılında kuran kişiler, bir fon yöneticisi olan Peter Thiel ile Ukrayna uyruklu bir mühendis olan Max Levchin idi. Elon Musk kardeşiyle birlikte kurduğu Zip2'yi 307 milyon $'a sattığında eline geçen para ile 2000 yılında PayPal'ı yaratan Confinity şirketini % 50-50 birleşme olarak satın aldı. Servisin isminin X.com olması için baskı yaptı. Bir süre isim bu oldu. Ancak ismin olumsuz etkileri nedeniyle daha sonra PayPal ismi kullanılmaya başlandı. 2002'de PayPal'ı e-Bay satın aldı.
Zaten PayPal'ın gelişmesi, Arthur Andersen'den transfer olan ilk pazarlama direktörü Eric Jackson'un e-Bay'in potansiyelini görmesiyle oldu ve PayPal'ı o tarafa yöneltti [1]. e-Bay de tersine zamanla PayPal'ın potansiyelini gördüğü için şirketi satın aldı.
PayPal'ın amacı, internetin ortaya koyduğu "No-Collar" iş kültürüne destek olmaktı. No-Collar [2] eğitimi ya da becerisi yüksek ama işi olmayan çalışanlara verilen isim. Bir nevi freelancer. PayPal da, dünyanın her tarafındaki no-collar türü insanlarla, küçük firmaların birbirlerine ödeme yapmasına olanak verecek bir sistem olarak kuruldu. Amacı para transferlerini kolaylaştırmaktı.
e-Bay eski CEO'su Meg Whitman (şimdi HP CEO'su), PayPal'ın hayatını 3 döneme ayırıyor. Önce ABD'deki e-Bay kullanıcıları hedeflenmiş, sonra ABD dışındaki e-Bay kullanıcılarına yönelinmiş. Son dönemde ise e-Bay dışına hizmet ağırlık kazanmış ve hatta 2015'de de ayrı bir şirket olarak yapılanmış [3].
Ama PayPal'ın ABD'deki ilk kuruluş döneminde de işi kolay değildi. ABD PayPal'ı "para transfer edici" olarak lisansa bağladı. Ancak eyaletten eyalete değişen kurallar olduğu için banka, küçük banka, para hizmetleri diye sınıflandırıldığı yerler de var. PayPal banka olarak tanımlanmasa da, ülkesinde bir sürü regülasyona tabi. Bunlara bakalım (ve Türkiye'de istenenlerle karşılaştıralım);
Regulation E (finans endüstrisinde tüketiciyi korumaya yönelik düzenleme)
USA Patriot Act (vatanseverlik kanunu)
Truth in Lending Act (TILA) (Regulation Z - faturalamada hata, sorunların çözümü ve kart sahibinin ödemelerindeki sorumluluğunun sınırları)
Electronic Fund Transfer (EFTA)
Tabii yukarıdakiler ABD için geçerli olan düzenlemeler. Diğer ülkelere aşağıda bakacağız ama önce müşteri şikayetlerine bakalım.
PayPal'ın ABD'de 3 Yıllık Müşteri Şikayet Sayısı, Çözüm Oranı ve Büyüklüğüne Göre Aldığı Not "C"
Burayı tıklarsanız ulaşacağınız Teksas merkezli Kart Ödemelerini değerlendiren şirketin sayfasında PayPal'ın Teksas'daki müşterileri için ve son 3 yıllık süredeki değerlendirmesi (küçük firmalara yönelik) veriliyor. PayPal bu şikayetlere göre 5 üzerinden 3,4 almış ve şikayet sayısı şöyle veriliyor;
Ürün ve servislerden şikayet 3,161
Faturalama ve paranın tesliminden şikayet 1,510
Reklam ve Satışlardan şikayet 222
Garanti şikayetleri 180
Hizmetin tesliminden şikayet 109
Firma bu şikayetlerin sayısı, çözüm oranı ve boyutlarını değerlendirerek, PayPa'a not olarak "C" veriyor. Bildiğiniz gibi yüksek not "A".
Altındaki notlara bakarsanız da, hesabının hack edilmesinden, paranın hesapta tutulma süresinin uzunluğuna kadar pek çok şikayet bulunuyor. Hatta "Sakın bir daha PayPal kullanmayın" uyarıları da bir hayli fazla.
Bu arada Ekşi Sözlükten bakarsanız, parayı 3 hafta ödememesi gibi şikayetlere de rastlanabiliyor.
2. Japonya'da Kişiden Kişiye Para Gönderilmesi Yasak
Mart 2010'da Japonya'da yeni yürürlüğe giren Bankacılık düzenlemeleri PayPal'ın Japonya'da kişisel hesapların birbirine para göndermesini engelledi ve tüm işlemlere bir komisyon getirdi [3].
3. Hindistan'da Kişiden Kişiye Ödemeler Gönderilemiyor - Altşirket Lisans Aldı
Mart 2011'de, PayPal Hindistan'daki Reserve Bank düzenlemesi nedeniyle kullanıcı sözleşmelerini değiştirdi. ekim 2011 itibariyle PayPal işlem hacmini 3.000 $ ile sınırladı. Bu rakam 2013 temmuzunda 10.000 $ olarak değiştirildi. Hindistan'da kişisel ödemeler gönderilemiyor ve alınamıyor.
New York Times'da yayınlanan bir haber sonrasında Paypal Hindistan'da bir alt şirket açtı ve bugün yurtdışına para transferi bu firma üzerinden yapılıyor. Ayrıca alıcılar regülasyon kapsamında bir komisyon ücreti ödüyorlar.
PayPal'ın 2012'de Hindistan'da yerel bir ARGE merkezi açtı. Burada 120 kişiye istihdam sağladığı raporlanıyor [3].
4. Avrupa Birliği ve Bankacılık Lisansı için Lüksemburg'da Satın Alınan Banka
Paypal Avrupa Birliği'nde işlem yapabilmek için kendisinden istenen şartlara karşın, 2007'de Lüksemburg'da bir banka satın alarak, bankacılık lisansına sahip oldu. Bu lisans PayPal'a Avrupa çapında işlem yapabilme hakkı verdi. Yani PayPal Avrupa'daki regülasyonları banka lisansı alarak karşılamış oldu[3] [4].
Avrupa'daki tüm PayPal işlemleri bu bankaya transfer olunur (Türkiye'dekiler değil). Bu banka Commission de Surveillance du Secteur Financier (CSSF) isimli Lüksemburg'un bankacılık üst kurulu tarafından koyulan düzelmelere uygun işlem yapar.
PayPal ayrıca İngiltere'de de bir şirket kurmuş ve İngilizlerin Financial Services Authority (FSA) isimli üst kurulundan "Elektronik Para İşlemcisi" olarak lisans almıştır. Ancak Paypal Lüksemburg bankası satın alındıktan sonra bu lisansa ihtiyacı kalmadı.
5. Rusya’da Aynı Koşullara İtiraz Etmedi, Anlaşma Yaptı
PayPal ve eBay, Rusya'da Ocak 2015'de yayınlanan yeni veri koruma kanunu arkasından ilk anlaşma yapanlar arasında. Bu kanun içinde Rus vatandaşlarının verilerinin Rusya'da tutulması yani şirketin Rusya'da sunucu kurması maddesi var. Firma bu nedenle Rus vatandaşlarının İsviçre üzerinden yapılan işlemlerini Rusya'ya taşıdı. Ancak bu verinin büyüklüğü konusunda bilgi verilmesi. Sadece Rusya'daki e-Bay'in 3,7 milyon müşterisi olduğu belirtiliyor.
6. Türkiye'de Ne Gerekiyor?
Türkiye'deki lisans koşullarını da bir daha hatırlayalım; burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz 6493 sayılı kanuna göre sermaye vs gibi belli maddeler hariç basitçe özetlersek; ortakların kimliği (daha önce kara para aklama ya da hırsızlık yapmamış olması gibi konular nedeniyle), Sunucuların Türkiye içinde olması (kişisel veriler, vergi, sorunların yerel mahkemede çözümü) gibi maddeler var. Bu nedenle de, sektördeki kişiler arasında "PayPal durumu neden bu noktaya getirdi ki?" sorusu soruluyor.
PayPal'ın zaman içinde aldığı bazı kararlar da toplumdan tepki gördü. Bunlardan birkaçını belirtelim;
Parayı Uzun Tutuyor İddiaları
Zaman zaman PayPal satıcı paralarını uzun süre tuttuğu iddiaları ile karşılaşıyor. Aralık 2011'de bu nedenle ABD'de grup davası açılmıştı. Davada satıcılar paralarının % 30'unun 90 gün tutulduğunu iddia ediyorlardı. PayPal ise bunun nedenini alıcının dolandırıcılığa uğramasını engellemek olarak açıklamıştı[11].
Wikileaks'in Ödemelerini Engellemesi
2010 yılında Wikileaks'in ABD ordusunun Irak'ta yaptıkları ile ilgili dökümanları yayınlaması sonrasında, PayPal, varlığını bağışlarla sürdürmekte olan WikiLeaks'e hizmet vermeyi kestiğini açıkladı.
PayPal firmasının WikiLeaks'e hizmet vermeyi kestiğini duyurmasından yalnızca birkaç saat sonra ise online ödeme sitesine yoğun bir DoS saldırısı başladı. PayPal firmasının yaptığı açıklamaya göre 8 saat 15 dakika boyunca erişilemeyen site, saldırıların savuşturulması ile birlikte tekrar yayınına başladı [5].
PayPal'ın tepki gördüğü bir olay da, VPN üzerinden gelenleri engellemek için yaptığı "Geo-Dodgers" bloklama hareketi. Ama PayPal'ın bu yaklaşımı yeni değil. Uzun zamandır VPN engelleme yapıyor. Bunun bir nedeni de, ülkelerin lisans koşulları çerçevesinde kalmak [6].
Teröristlere Para Aktarımında Destek Olduğu İddiaları
Geçen yıldan bu yana PayPal konusundaki bir şikayet de bu. Hatta bazı yazarlar bu durumu "Pervasız Aldırmazlık" başlığı ile yorumluyor [7]. Geçen yıl teröristlere aktarılan para nedeniyle ABD hükümetinden 7,7 milyon $ ceza almış durumda.
İsrail Karşıtı Grubun Hesabını Kapatması ve Parasına El Koyması
Bu olay çok yeni bir gelişme [8]. Jerusalem Post isimli gazetedeki habere göre BDS France isimli grubun hesabı arandığında "alıcı şu anda para tahsil edemiyor" mesajı ile karşılaşılıyormuş. Ama artık bu mesaj bile çıkmıyor. Hesap silinmiş gibi gözüküyor. PayPal konuyla ilgili olarak "Herhangi bir hesapla ilgili bilgi veremeyiz" cevabı veriyormuş [9].
BDS France grubu, 2003 Lelouch kanunu olarak da bilinen ve "Boykot", "Yoksun bırakma" gibi eylemler yapan aktivistleri cezalandırmaya yönelik çalışıyor. BSD France buna karşı çıkan bir grup. BDS France Avrupa'nın en güçlü İsrail karşıtı organizasyonu olarak tanımlanıyor.
Bu yazıda PayPal'ın lisans almaması ile ilgili detayları anlatmaya çalıştık. Herşey kötü mü? Tabii ki değil. PayPal para transferini kolaylaştırdı ve özellikle evden çalışan (yukarıda No-Collar olarak tanımladığımız) kişilerin dünyanın öbür tarafında iş yapmalarını ve karşılığını banka işlemi olmaksızın ve kayıtdışı yollardan alabilmelerini sağladı.
Ama bu hukuksuz ya da kuralsızlığın devamı iyi bir şey midir?
Yukarıda gördüğünüz gibi PayPal işlem yapmak için her ülkede lisans almış ve kurallara uymuş. Diğer ülkelerde bazen banka satın alarak, ya da alt şirket kurarak çözüm yaratmış. Müşteri almak yolunda da çok çabalıyor. Öyle ki bazen müşterilerine harcasınlar diye para bile ödemiş [10].
O zaman neden Türkiye’de lisans almaya uzak duruyor? Belki de burası gitgide daha fazla 3. dünya ülkesine dönüşüyor. Kanunlar lobicilikle değiştirilebiliyor, bilinçli olduğunu iddia eden kişiler ise adeta takım tutar gibi taraf tutuyor ve iyisi nedir, kötüsü nedir diye incelemeden, kendi menfaatlerine ya da kolaylıklarına gelen şeyler ve hatta bazen bilmedikleri konular hakkında fikir beyan ediyorlar.
Bu nedenle "PayPal kanunda değişiklikten fazlasını istiyordu ve devletle ilişkilerde elde edemediklerini sağlamak için kamuoyunu provoke etmeyi deniyor" diye yorum yapanlar var. Paypal'ın yaptığı ve fazla detay içermeyen açıklamanın tarzı da bu düşünceleri destekliyor gibi, öyle ki, sanki BDDK vermesi gereken bir şeyi vermedi, Paypal’ı mağdur etti gibi düşünüldü.
Ülkemiz --yine gecikmeli olarak-- Elektronik Para ve Ödeme Kuruluşları Kanunu çıkardı ve bu kapsamda yeni firmalar oluşuyor. Bunların bir kısmı yerel, bir kısmı da global firmalar. Ama temelde "kişisel verilerin korunması", "paranın korunması", "sorunların yerel mahkemelerde çözümlenmesi", "terör örgütlerinin para transferlerinin takibi", "yasal olmayan bahislerin engellenmesi" gibi konular söz konusu.
Başka bir deyişle, yabancı bir firma, Türkiye vatandaşlarına iş yapacak ise ve onlardan bir şekilde para kazanacak ise, Türkiye'de ofis açmalı, müşteri ve işlem bilgileri Türkiye ‘de oluşmalı, denetlenebilmeli, raporlanabilmeli ve yurtdışına istatistik dışında açık olarak çıkarılamamalı. Tabiki yerel firmalarla aynı şartlarda (vergi, diğer ruhsat vs ücretleri) çalışmalı. Bunun "dünya ile entegrasyondan kopacağız" gibi anlamsız yorumlarla engellenmesi doğru değil. Asıl lisans verilmez ise, yukarıda gördüğünüz kendi ülkesi dahil tüm ülkelerden farklı olmuş olacağız; hukuksuz, kuralsız bir 3cü dünya ülkesi olarak.
PayPal hikayesinde kıssadan hissemiz şu; kültürümüzde bir sorun var. Bu sorunu şöyle tanımlayalım; ülkemizde bir grup insan nasıl "Reyiz"e tapınıyorsa, bir başka grup da hemen hemen aynı şekilde "PayPal'a tapınıyor. Birisinin başlangıcında makarnalar ve kömürler var. Diğerinde yurtdışında alınan küçük-küçük işlerin bedelini faturasız, vergisiz almak var.
Birinde makarna ve kömürleri alanlar, Soma madenlerinde ölenlerin farkında değiller ya da aldırmıyorlar, diğerleri bu ülkede yabancı firma hayranlığı nedeniyle oluşamayan firmaların ve pazarların ve bu pazarların onlara getirebileceği sürekli ve daha büyük işlerin, yurtdışında iş yapsalar da alabildikleri paranın aslında alabileceklerinden daha az olduğunun farkında değiller.
Unutmayın, 2 yanlış 1 doğru etmez. Hukuk herkes için gereklidir. Düzenlemeler temelde tüketiciyi korumak için yapılır 6698 sayılı Kişisel veriler kanunu ya da 5651 sayılı internet kanunu gibi düzenlemelerdeki hataları da ikaz ediyoruz sürekli okuyucularımız bilir. Ama doğru olanları da savunmamız lazım. Eğer yerli firmalarımıza düzenleme uygulanır, "dünya ile entegrasyonumuzu kaybedeceğiz" palavrası ile yabancılara uygulamaz isek ne olur?
Zaten firmaları çok büyütmek, "tekel" haline getirmek, o firmaları "pahalı", "müşterilere aldırmaz", "inovasyona ve yatırıma aldırmaz" hale getiriyor. Bunu da unutmayın. Rekabet her zaman tüketici lehinedir.
Hem Türkiye’de lisans alan firmalara bir fırsat tanıyalım. Biraz ekonomik milliyetçi olalım. Bu olayın artı ve eksilerini değerlendirelim. Rahatımız bozulmasın, para alma düzenimiz bozulmasından önce “uzun vadede yararı var mıdır?” şeklinde bakalım.
Küçük menfaatler uğruna, büyük resmi kaçırıyoruz. Yukarıda rakamlarını basitçe verdiğimiz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Sektörü rakamları da zaten bunu gösteriyor. 84,1 milyar $’lık sektörün sadece % 20’si yerli üretim. Ne diyelim, "inşallah % 49,5'u eğitemedik diyenler, kendi durumlarındaki çarpıklığı ve statükoyu görebilecek kadar akıllıdırlar. Bu konuyu en azından bu açıdan bir kere inceler ve düşünürler."
[1] Eric Jackson
[2] No-Collar Workers
[3] Wikipedia : PayPal
[5] PayPal DoS Saldırısı Nedeniyle 8 Saat Kapandı, Uzmanlar WikiLeaks İhtimali Üzerinde Duruyor
[6] Visa ve Mastercard'ın Ardından PayPal da VPN Sağlayıcısı iPredator'a Mali Blokaj Uygulamaya Başladı
[7] Update: PayPal cited for 'reckless disregard' of U.S. sanctions
[8] Jerusalem Post : PayPal terminates anti-Israel BDS France account
[9] DefendDemocracy.com : PayPal terminates anti-Israel BDS France account
[10] PayPal : Ödemelerinizi Yapmak için Para Veriyor
NetGSM ya da başka bir MVNO firma güçlenirse, abonelerini yarın Turkcell'den alır, daha uygun servis fiyatı veren başka operatöre geçer. Turkcell'in ya da ülkemizdeki diğer iki operatörün algıladığı en büyük tehdit bu
Google dışı siteler, reklamın neye göre dağıtıldığını ve hatta kendi payına ne kadar düştüğünü bilmiyor. Google bu paylaşımın siteye yönelik yüzde 68 olduğunu söylüyor ama şeffaf bir hesap göremiyoruz. Google ne söylediyse o
Teknopolitika ve askeri güçler arasında derin bir ilişki vardır; teknoloji hem bir araç hem de askeri etkinliği, stratejik kararları ve küresel politik dinamikleri etkileyen bir güç alanı olarak hizmet etmektedir
© Tüm hakları saklıdır.