21 Şubat 2020

Onursal Adıgüzel: e-Belediye zorlaması belediyelerin işleyişinde aksamalara yol açıyor

"Elektronik yolla belediyelere kayyım atama çabası olduğunu düşünüyoruz"

CHP Genel Başkan yardımcıları Onursal Adıgüzel ve Seyit Torun, dün parti genel merkezinde, torba kanunla belediye yazılımlarına getirilen düzenlemeye yönelik raporu ve eleştirileri aktardılar.

1980’lerin ortasından bu yana yazılım firmalara belediyelere çeşitli yazılımlar geliştiriyorlar. Bu yazılımlar yıllar içinde gelişti ve bugün vatandaşlar belediyelerle ilgili işlerini bütünüyle internet üzerinden yapabilirken, belediyeler kendi idari işlerini de bilgisayarların üzerine taşıdılar.

Durum böyle giderken, Belediye Kanunu'na 2018’de eklenen bir madde ile bu işin merkezileştirilmesine ve İçişleri Bakanlığı'nın yönetimine vermeye yönelik düzenleme getirildi. Bakanlık bunun 3 milyar TL düzeyinde tasarruf getireceğini ve kimi belediyelerin yapabileceği yolsuzluk gibi konuları (HDP’li belediyelerin paraları PKK’ya aktarmasından da bahsediliyordu) engelleyeceğini iddia ediyor.

Gerçi bu tasarrufa karşılık, bugüne kadar yapılan çeşitli donanım ve yazılım yatırımlarının çöpe atılmasının yaratacağı israf, bu yazılımları geliştiren firmaların zor duruma düşmesi ve işten çıkaracakları elemanların işsizler sınıfına katılması bir soru işareti olarak önümüzde duruyor.

Bir başka soru işareti ise, 2019’da bitirilmesi planan ve sonra 1 yıl uzatma alan projenin henüz yarısı bile tamamlanmamış durumda olması. Buna rağmen Bakanlık, kendi uygulamalarına geçişi zorlamak için merkezi web servisleri kapatıp, kendi uygulamalarını yönlendiriyor. Tapu servisi bu konudaki son gelişmeydi[2]. Belediyeler kapatılan web servisleri için bakanlık uygulamasını kullanırken günlük işlemler içinse kendi uygulamalarını kullanmak durumunda kalmıştır. Bu ikili ve işlevsiz fiili durum hem belediyenin hem de vatandaşın işini zorlaştırıyor. "Dolayısıyla vatandaşın işini hızlandıracağız" diye lanse edilen uygulama daha şimdiden belediyelerin ve vatandaşlarımızın işlerini sekteye uğratmaya başlattı. O zaman bu neden yapılıyor? İşleri zorlaştırmak için mi?

Başka sorular da var ama bunları daha önce yayımlamıştık[1][2].

Adıgüzel: Belediyelerin elindeki bilgi birikim ve tecrübe yok sayılıyor

CHP’nin yaptığı toplantıda Adıgüzel, resmi verilere göre, 2020 Şubat ayı itibarıyla 584 belediyenin e-Belediye Bilgi Sistemi'ne geçtiğini, 2020 sonuna kadar da tüm belediyelerin sisteme dahil olmasının öngörüldüğünü anlattı. Türkiye’de 1397 belediye olduğunu, bakanlığın çalışmasının yavaş gittiğini ifade eden Adıgüzel, bu sistemin uygulanmasında ciddi sorunlar bulunduğunu söyledi. Adıgüzel, "Elektronik yolla belediyelere kayyım atama çabası olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Bu uygulama kapsamında, 63 adet modül planlandığını, 45 adet modülün (Yönetim Bilgi Sistemleri Dahilinde) İçişleri Bakanlığı tarafından ve 18 adet modülün (Coğrafi Bilgi Sistemleri Dahilinde) ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanmasının kararlaştırıldığını belirten Adıgüzel, e-Belediye sisteminin, belediyelerin elindeki 100 yıllık bilgi birikim ve tecrübenin yok sayılması anlamına geldiğini, bütün arşiv ve diğer bilgiler geride bırakılırken, tek bir sisteme geçiş yapılmaya çalışıldığını anlattı ve "81 ilimizde, 973 ilçemizde her birinin ihtiyaçları farklı olduğu vatandaşlarımız yaşıyor. Bu farklılıkları iktidar tek tipleştirerek çözüm bulmaya çalışıyor. Ama bu farklılıklar tek tipleştirerek çözülemeyecek farklılıklar" dedi.

CHP özel sektörün ve belediyelerin korunması için çalışma yapıyor ve servis mimarisi inşa ediyor

"Bakanlık bu projeyi gerekli inceleme ve yeterli çalışma olmaksızın, klasik bir Adalet ve Kalkınma Partisi modeliyle dünyadaki bütün örnekleri, bilimsel çalışmaları yok sayarak, 'ben yaptım, oldu' modeliyle devreye almaya çalışıyor diyen Adıgüzel şöyle devam etti:

"Üzerinde çalıştığımız servis mimarisiyle hem özel sektör korunabilecek hem de projenin en azından ayakta kalmasını sağlayabilecek çalışmalar yapılabilir, belediyelerdeki hizmet aksaklıkları ortadan kaldırılabilir. Amacımız 82 milyon vatandaşımızın doğru hizmet alması. Bu uyarılarımızı iktidar ve İçişleri Bakanlığı dikkate almazsa oluşacak hizmet eksikliklerinin, aksaklıkların sorumlusu da İçişleri Bakanlığı ve Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır."

Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise İçişleri Bakanlığı'nın bu konuyu taraflarıyla paylaşmadığını ve Türkiye'nin dört bir yanında sistemin etkileneceğini, bilgi güvenliği konusunda da problemlerin oluşacağını söyleyerek şunları belirtti :

"Tek adam yönetiminin ortaya koyduğu bir çalışmadır bu. Tekleştirme, her şeyi Saray'a bağlama ve tek elden yönetme anlayışıdır. Yerel yönetimlere bir vesayet koyma, teknik olarak kayyım atamaktır. Amaç sorun çözmek değil sadece bütün yetkiyi, denetimi bir noktada toplayabilmek ve belediyeleri bir şekilde çözümsüz bırakmaktır."

CHP e-Belediye raporu yayımladı

CHP basın toplantısında, düzenlemeyi inceledikleri bir raporu da kamuoyuna sundular. Raporda düzenlemeye ilişkin sorunlar 4 ana başlık altında toplanmış. Bunlar "Teknik Dezavantajlar", "Uygulama Dezavantajları", "Sektörel Dezavantajlar" ve "Akıllı Şehir Uygulamalarında Yaratacağı Dezavantajlar" olarak sıralanıyor.

Adıgüzel, kanuna eklenen ek maddeye göre, 2019 martında tamamlanması hedeflenen ancak 1 sene uzatma alan düzenlemeye rağmen, planlanan 63 modülden yalnızca 27’sinin uygulamaya açıldığını ve bu modüller arasındaki entegrasyonların tamamlanmamış olduğunu hatırlattı. Geri kalan modüllerin ne zaman uygulamaya açılacağının da bilinmediğini söyledi.

Teknik dezavantaj olarak da şunlar sıralandı:

  1. Belediye bilgi sisteminin tek noktadan merkezi yapıda bir sistem olması sebebiyle merkezde yaşanacak hizmette kesinti durumu, belediye iş ve işleyişinde aksamalara neden olma olasılığı
  2. Sistemin yapısal olarak merkezden çalışacak olması sebebiyle, internet erişim hızlarının ya da merkezde kullanılacak sunucu, disk gibi yapıların kapasite planlamasının sağlıklı yapılamaması durumunda yaşanacak performans problemleri
  3. İstanbul başta olmak üzere, e dönüşüm yatırımlarını yapan birçok belediyenin yaptığı yatırımların atıl duruma düşmesi
  4. Her bir uygulama izole düşünülmüş ve tasarlanmış. Bu nedenle her bir uygulamanın kullanımı, standardı farklı gözükmektedir. Ekran tasarımları farklı. Herhangi bir entegrasyon kaygısı güdülmemiş gözüküyor. Oysaki modern Belediye uygulamalarında her bir uygulama bileşeni bir başka bileşen ile veri veya uygulama bazında entegredir.
  5. Sistem kapalı ve kısıtlayıcıdır. Tasarımı ve bakanlık yaklaşımı nedeniyle tek yönlü veri iletişimi öngörülmektedir. Kurumun ihtiyaç duyacağı veri veya raporları bu kurgu ile alması mümkün olamayacaktır. Bu durum belediyelerde yönetim zafiyeti oluşturacaktır.
  6. Bakanlık uygulama ile tek yönlü bir veri paylaşımı öngörmektedir. Bu tektiplik sonucunda, belediyelerin anlık veri veya farklı rapor ihtiyaçları karşılanamayacaktır. Belediyelerin, Bakanlık listesinde yer almayan uygulamaları temin etmek istemeleri durumunda ne olacağı bilinmemektedir. Bu temine izin verilse dahi bu uygulamaların ihtiyaç duyacakları veriyi bakanlık merkezi veri tabanından nasıl alacakları, kendi ürettikleri veriyi nerede saklayacakları da soru işaretidir.
  7. Uygulamaya ilişkin göz ardı edilmemesi gereken bir diğer önemli konu da güvenlik zafiyetine ilişkindir. Olası bir güvenlik zafiyetinde, olası bir siber saldırıda, çökme, kesinti vs durumunda bu yaşanacak aksaklıktan tek bir belediye değil, ülkemizdeki tüm belediyeler ve hatta su idareleri de etkilenecektir.
  8. İçişleri Bakanlığının e-Belediye projesine yaklaşımı ile Akıllı Şehir uygulamalarının uygulanabilirliği ve verimliliği mümkün olmayacağı anlaşılıyor. eBelediye projesi bu haliyle Akıllı Şehir Projeleri önündeki en büyük engel olarak görülmektedir.

CHP'nin hazırladığı e-Belediye raporuna ulaşmak için tıklayın.


 [1] Yeni e-Belediye Projesi 10.000’den Fazla İşsiz Yaratabilir

[2] Bugün İtibariyle Belediye Yazılımlarından Tapu, Şerh, Beyan, Rehin Sorgulamaları Yapılamıyor

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur