06 Ekim 2021

İTÜ Teknokent'te Ar-Ge nasıl sekteye uğratılır?

Türkiye'nin medarı iftiharı olan İTÜ ARI Teknokent ve İTÜ Geliştirme Vakfı'na bağlı okullar, İTÜ'nün yeni atanan rektörü tarafından dışlanmış. O kadar ki, bu insanlara "siz İTÜ öğrencisi ve çalışanı değilsiniz" deniliyor

AKP hükümetinin "üniversitelerle savaşı" bitmiyor. Her yerden ortaya üniversitelerle ilgili anlaşılmaz kararlar, atamalar, kısıtlamalar, konuşmalar filan çıkıyor. Adeta bilim, araştırma, insanların eğitilmesi vs. köstekleniyor. Ülkemizin en önemli, en gözde üniversitelerinde bile durum böyle.

Şimdi size bu tür garabet bir olay anlatacağız ve soracağız; "Ülkemizden beyin göçü olması şaşırtıcı mı?"

3,8 milyar TL cirosu olan ve 8 bin kişilik istihdam yaratan Teknokent nasıl dışlanabilir?

İTÜ'de 5 Ekim 2021 gününde yaşanan karmaşa başlı başına bir hikâye ve herhalde uzunca bir süre unutulmayacak. Karmaşanın bir bölümünü yukarıdaki resimde görüyorsunuz. Nedeni ise şu yazı;

Bu yazıya baktığımda benim ilk düşündüğüm niversite-sanayi" iş birliği yüz yıl sonra kurulmaya çalışılırken, bu da neyin nesi?" oldu.

Bu "kamuoyu duyurusunda" anlatılan şey şu; Türkiye'nin medarı iftiharı olan İTÜ ARI Teknokent ve İTÜ Geliştirme Vakfı'na bağlı okullar, gördüğünüz gibi İTÜ'nün yeni atanan rektörü tarafından dışlanmış. O kadar ki, bu insanlara "siz İTÜ öğrencisi ve çalışanı değilsiniz" deniliyor.

Şaşırtıcı değil mi?

O Teknokent, salgını dolu dizgin yaşadığımız bugünlerde uluslararası yaşam ve sağlık teknolojileri programları başlatmış ve küresel oyuncular yetiştiren bir Teknokent.

O Teknokent, 300'den fazla firmanın Ar-Ge'sine ev sahipliği yapıyor. Bu firmaların yarattığı 8 binden fazla istihdam ile Teknokent'te yarattığı ciro 3,8 milyar TL ve ihracat 75 milyon dolar. Kuruluşundan bu yana 25 milyar TL ciro ve 780 milyon dolar ihracat yapmış. Tamamlanan Ar-Ge proje sayısı 3 bin 300.

Bir fikir versin diye aktaralım; hepsi 2020 rakamları olmak üzere, ODTÜ Teknokent'in ihracatı 120 milyon dolar, Gazi Üniversitesi Teknopark'ın 20 milyon dolar, GOSB Teknopark'ın 7,4 milyon dolar.

Daha da ötesi, İTÜ ARI Teknokent'in içindeki şirketlerde çalışan insanların bir kısmı İTÜ'de akademisyen ya da öğrenci. Hatta rektörün kendi Ar-Ge firması da Teknokent'in içinde.

Peki olay nedir?

Rektör diyor ki; İTÜ Arı Vakfı'na ait okullar ve Teknokent'in girişi en uzak yerden yapılsın. İnsanlara kendi yollarının uygun olduğu taraftan değil (mesela Maslak tarafındaki duraklarda inseler bile), illa İstinye'ye inen yolun üstündeki yani Reşitpaşa semtindeki kapıdan girmeleri söyleniyor. Bu da yüksek sayıdaki araba ve yayalar için bir işkence haline gelmiş durumda. Üstelik rahatsızlık sadece ilgililerle sınırlı kalmadı, bütün bölge trafiği de felç oldu.

Peki rektör bunu neden yapıyor? Burada ülkenin ileri gitmesinin yolunu açacak olan araştırmacıların, bilim insanların bu tür bir işkenceye uğramalarının nedeni nedir?

Bu bir güç kavgası mıdır? Bu kavgada heba edilene bakan yok mu? Türkiye'de Tübisad 2020 rakamlarına göre bilişimde istihdam sayısı 158 bin. Yani 8 bin rakamına bir de buradan bakın. Yani Türkiye'deki bilişim istihdamının yüzde 5'i İTÜ'de. Birisi Türkiye'ye zarar vermek istese en önce böyle bir şey yapabilir. 

İnsanlara kilometrelerce yol yürütülerek, Ar-Ge'ye nasıl hizmet ediliyor?

Twitter'da "Teknokent" diye arattırırsanız bir sürü şikâyet eden tweet göreceksiniz. Mesela benim okuduklarımdan birisi şöyle diyor;

İnsanlar ekmek parası için kilometrelerce yoldan geliyorlar. Teknokent yönetimi veya Vakıflarla ne sorunuz varsa hukuki olarak sürdürebilirsiniz. Keyfi olarak alınan karar işkencedir. Alınan bu kararı sorgulamaya davet ediyorum.

Bir başkası şöyle:

#bunuçözün İTÜ Rektörlüğü kapılarını kendi mezunlarının çocuklarını gönderdiği okulun öğrenci ve ailelerini, teknoloji üretim yerleri olan ARI Teknokent şirketleri çalışanlarını kampüse almamak için zulüm yapıyor. Sorunların akılcı ve insani yöntemlerle çözülmesi için YARDIM

Bir başkası şöyle:

Sizin bu yaptığınız hangi kafa hangi mantık. İğrençsiniz. Teknokent çalışanlarına, vakıf okuluna ve çevre trafiğe verdiğiniz eziyet sizi mutlu etti mi?

Bir başkası ise şöyle:

Ne rahatsizlik duydun Teknokent calisanlarindan veya İTU GVO'dan?

Bir başkası rektörün bahsettiği trafik sıkışıklığının nasıl olduğunu hatırlatırken, makul bir yol göstermiş;

Bir İTÜ mezunu ve Teknokent çalışanı olarak, bugün yaşanan izdiham dışında, İTÜ’de herhangi bir trafik sorununa şahit olmadım.Bu kararın pandemi ile bağdaştırılmasını anlamlı bulmuyorum.Eğer çıkış noktası pandemi/insan yoğunluğu ise, yeni giriş kapıları inşa etmek daha makuldü.

Daha çok tweet var. Bir kısmı da tam tersini yazmış. Onların olayın neresinde olduğu belli değil. Almadık tabii ki.

Ama konuyu iyice sorguladık. Birkaç kişiyi dinledik. Bu olayı 6 Ekim 2021 saat 15.30'da canlı yayında daha detaylı anlatacağız.

Yazarın Diğer Yazıları

Elektronik seçimde hangi ülke, ne sorun yaşadı?

İlk etapta elektronik oylamanın, seçim süreçlerini kolaylaştıracağı düşünülebilir. Ancak geçmişte yaşanan örnekler, elektronik oylama sisteminde hile yapmanın mümkün olduğunu ve hile olmasa bile güven sorununu gösteriyor

Yapay zekâya hazırlıkta, işgücü dönüşümünün hangi noktasındayız?

Eylem planının kâğıt üzerinde kalmasının cezasını, ülkemizin bundan sonraki yıllarını yaşayacak olan vatandaşlar çekecekler. Bu arada, kâğıt üzerinden kalan eksik yapay zekâ stratejisini yazan çalışanlar grubu da, herhalde şimdi gidip, sadece kağıt üzerinde kalacak olan bir Siber Güvenlik Stratejisi yayımlayacak

Kısmi uygulanıyor ya da kaldırıldı: Elektronik oylama hangi ülkelerde var?

Elektronik oylama ilk etapta, çok avantajlı olarak düşünülse de en büyük endişenin hile ve siber saldırı olduğu anlaşılıyor. Bazı ülkeler erişilebilirliği ve verimliliği artırmak için e-oylamayı benimserken, diğerleri güvenlik ve şeffaflığı sağlamadaki zorluklar nedeniyle geleneksel yöntemlere geri dönmüştür

"
"