06 Ağustos 2024

AKP'nin Instagram'la kavgası

AKP, sosyal medya şirketlerine ders vermek istiyorsa, önce halkını dinlesin ve özgürlükleri sağlasın

Instagram

AKP'nin Instagram engellemesi devam ediyor. Bu hamle AKP'nin planlamadan, önünü arkasını düşünmeden, sadece bir anlık düşünce ile yaptığı hareketlerden birisi olarak tarihe geçti ama partiye pahalıya mal olacak gibi gözüküyor. Twitter üzerindeki yayınları dinliyorum. Şehirlerdeki küçük esnaf ve küçük reklam şirketleri ile influencer'lar çok rahatsız olmuş durumdalar. Çünkü para kaybediyorlar. Bu nedenle devamlı "En kısa zamanda açılır herhalde" temennileri yapıyorlar. Ama öyle gözükmüyor. AKP bugün hatayı katmerlendirdi. 4 gündür açıklamadıkları neden için, dümeni yeni bir yöne çevirdiler ve işin içine PKK'yı kattılar.

Instagram yetkililerinin bugün yaptığı görüşmede, AKP iktidarının taleplerine olumlu yaklaşılmadığını anlıyoruz. Yaklaşılması da beklenemez çünkü Meta Amerikalı bir şirket ve ABD, dünkü yazımızda da belirttiğimiz üzere Hamas için terör grubu tanımı yapıyor. AKP ile anlaşsa, kendi ülkesine ters düşer.

FÜSUN SARP NEBİL YAZDI - Instagram engellemesinin çeşitli boyutları

Ama duyumlara göre, AKP -anlaşılan yaptığı hatayı kendi lehine çevirmek için- başka bir hamle yapmış ve PKK'lı hesapların engellemesini istemiş. Şimdi ortamda bol bol bunun konuşulduğunu ve Instagram'ın PKK yüzünden engellendiğinin söylendiğini göreceğiz. Ne de olsa kullanışlı bir araç. Hatırlayın, seçimde bile Kılıçdaroğlu'nun PKK ile sahte videoları bile bile kullanılmıştı.  

AKP, Instagram'ın nasıl bir şey olduğunun farkında mıydı?

İddiaya girerim, engelleme yaparken AKP yöneticileri Instagram'ın ne anlama geldiğinin (üzerindeki ticaretin) farkında değillerdi. Sadece eğlence aracı olduğunu sanıyorlardı. Aşağıdaki mesajı tweetleyen Ticaret Bakanına da rica edeceğim birisi lütfen anlatsın neyin ne olduğunu. Yoksa adamcağız -hatta Anadolu’daki AKP seçmenine bile- çok fena mahcup olacak.

Ama zaten Bakanın tweet'ine cevap, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökçe'den gelmiş. Bu uzun tweet'e tıklayarak, detayı okuyabilirsiniz. Umarız Ticaret Bakanı da bu vesileyle, yeni ekonominin bu boyutunu öğrenmiş olur.

Biz de bu yazıda Bakan Bey'e ve diğer AKP'lilere bu yeni ekonomi aracının nasıl çalıştığına dair biraz fikir verelim.

Instagram üzerinden 2024'te 300-340 milyar TL (10 milyar dolar) hacim dönüyor olabilir

Instagram'ın Türkiye’de etkilediği ticaret hacmi ne kadar? Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Ekmekçi bu hacmi şöyle açıklıyor:

"Toplam e-ticaretin içindeki yüzde 10'luk kısım sosyal medyada yapılıyor. Günde 930 milyon TL'ye denk geliyor. Platformlara trafik oluşturan influencer'larla birlikte 1,9 milyar liralık bir hacim etkilenebilir. Bire bir yok olmaz ama başka zamana veya başka bir platforma kayar."

Türkiye’de e-ticaret 2023 yılında 1,8 trilyon TL olarak gerçekleşti. Bu sene rakamın 3,4 trilyon TL'ye ulaşması bekleniyor. Bu rakamın yüzde 10'unu hesaplarsak 2024 yılında (engelleme olmadığı zaman) tam 340 milyar TL'lik kısım Instagram üzerinden geçecek anlamına geliyor.

Emre Ekmekçi'ye bunun detayını sorduk. Şunları iletti:

"Günümüzde sosyal ticaret e-ticareti yeniden şekillendirmiş durumda. Doğrudan sosyal medya platformlarında gezinerek alışveriş yapmak, artık e-ticaretin yeni normallerinden biri… Özellikle Z kuşağı, bir zamanlar Google'da yaptıkları aramalar için artık TikTok'u kullanıyor. 2021’de ABD’de sosyal ticaret kanalları aracılığıyla 37 milyar dolarlık mal ve hizmet satın alınırken; 2025 yılına kadar, bu rakamın yaklaşık 80 milyar dolara veya toplam ABD’deki e-ticaretin yüzde 5’ine çıkması bekleniyor. Küresel olarak bakıldığında ise sosyal ticaret pazarının 2025 yılına kadar 2 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor. 2 trilyon dolarlık bir pazar olarak sosyal ticaret, aslında markaların görmezden gelemeyeceği kadar büyük.

Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu. E-ticaretin yüzde 10’unu sosyal medya oluşturuyor. Türkiye perakendesinin yüzde 2’si ise doğrudan sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. İndirekt olarak influencer'ların platformlara yarattığı ciro yüzde 8 civarında. E-ticarette sosyal medya üzerinden gerçekleşen ticaret trafiği direkt olarak günde 931 milyon TL'yi, indirekt olarak günde 978 milyon TL’yi buluyor. Instagram’ın kapatılması da toplamda 1.9 milyar TL’lik bir ciro kaybı anlamına geliyor."

Peki engelleme sürerken, devlet ne kadar kaybediyor?

Şimdi bu rakamın içindeki vergi kaybını düşünürsek, yüzde 20 KDV ve yüzde 15 influencer kesintisi üstüne ortalama yüzde 25 gibi kurumlar vergisi ve gelir vergisini hesaba katarsak; 300 milyon TL + 400 milyon TL gibi yani günlük 500-700 milyon TL civarı bir kayıptan bahsedebiliriz.

Cumadan itibaren, bugün dahil 4 gün geçtiğine göre, devlet de 4 günde muhtemelen 2-3 milyar TL civarı gelirden olmuş olabilir.

Instagram'da ticaret nasıl dönüyor?

Instagram üzerinden alışveriş şöyle oluyor. Bunu bir platform sağlıyor. Bu platformu kullanarak, yukarıda Ekmekçi'nin tahminen verdiği rakamları kazanmak mümkün oluyor. Bunların bir kısmı, reklam, bir kısmı satışlar, bir kısmı da verilen linkler üzerinden satışlar. Karşılığında da Instagram'a bir ücret ödeniyor. Peki bu hacmin içinde neler var?

  1. Ürün satışı
  2. Hizmet satışı
  3. Influencer hizmetleri (markalarla)
  4. Reklamlar
  5. Affiliate link
  6. Canlı yayın
  7. Takipçilerden abonelik geliri
  8. Instagram danışmanlığı ve koçluk hizmetleri

Instagram kendi platformunu kullanarak, bu işleri yapanlardan çeşitli ücretler alıyor. 2023'te tahminen 40 milyar dolar (1,3 trilyon TL) ciro yaptı. Bu 135 milyar dolarlık toplam Meta gelirlerinin yüzde 29'u. (tahminen veriliyor.) Türkiye'deki cirosu için rakam açıklanmıyor. Tahminen 10-20 milyar TL düzeyindedir diye düşünüyorum.

Instagram trafiği TikTok'a aktarılmaya mı çalışılıyor?

Şimdi başka bir spekülasyona bakalım. Bugün "influencer" ekosisteminden bir uzmanla konuştum. Instagram olayını şöyle yorumladı;

"AKP hükümetinin Çin yakınlığı da bir etken olabilir. Şöyle ki; Instagram üzerinde ciddi bir ticaret dönüyor. TikTok bunu almak için uğraşıyor ama zor olacak. Çünkü erken gelen oturur usulü, Instagram alanı kapmış durumda.

Şu anda Instagram, toplam e-Ticaretin yüzde 10'unu gerçekleştiriyor. TikTok tarafı ise yüzde 1-2'lerde. Şimdi Instagram engellenince ne olur? Yapılmış anlaşmalar var. Bunlar havada asılı mı kalacak? Tabii ki yeni mecra bulacak. Bu mecra nedir? TikTok. Bu Instagram engelleme uzun sürerse, durum tersine dönebilir. Yani TikTok yüzde 10, Instagram yüzde 1-2'ye dönüşebilir."

Duruma son dönemde üst üste yaşanan BYD'ye tanınan teşvikler, TBMM'nin Huawei ile Çin Gezisi, Trendyol'un lisans ücreti gibi konulardan bakıldığında, yani İbrahim Kahveci'nin Trendyol yazısındaki başlığa atıf yaparsak, hükümetin git gide Çin merakının arttığını görüyoruz. Böyle bir  dönemde, Instagram engellemesinin arkasındaki neden bu olabilir mi? Bilemiyoruz ama bu yönde spekülasyonlar yükseliyor.

AKP, sosyal medya şirketlerine ders vermek istiyorsa, önce halkını dinlesin ve özgürlükleri sağlasın

Bugün Instagram ile yapılan görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı "ev zencisi" diye bir yorum getirdi. Zencileri biliyoruz ama "ev zencileri" ne demek anlamadık. Malcolm X'in bir tanımından bahsediliyor. Sanırım rahatını bozmamak için her şeye evet diyenler anlamına geliyor. Bence yanlış kullanılmış.

Muhtemelen, Erdoğan burada halkın kendi yanında olup, sosyal medya şirketlerine karşı çıkmasını kastediyor. Bir önceki yazımızda belirtmiştik hatta CHP'den de yardım istiyor. (Sosyal medya kanunu sonrası, Türkiye'de temsilcilik açmaya yanaşmayan sosyal medya şirketlerine baskı yapmaları istendi.) Çünkü Instagram engellemesinin sonuçlarını tahmin edemediler. Giderek daha fazla sıkıntı yaratacak bir konu bu. PKK filan konusunu açmaları da işe yaramayacak çünkü işin içinde, yaygın bir (bireysel ve kurumsal) kullanıcı kitlesini etkileyen büyük para var.

AKP düşünmeden yaptığı hareketin sonucunda tahmin edemediği bir sıkıntıya düştü. Ama bu noktaya geldiğinde, ne halk ne de CHP, AKP'nin bu hatasının üstesinden  gelmesine yardımcı olamaz. Çünkü zaten halkın -ya da kendi ifadelerine göre milli iradenin- isteği ile yapılmış bir hareket değildi bu.

Önceki yazımızda da belirttik; sosyal medyanın patronu kullanıcılarıdır. Ama AKP de kullanıcılarla aynı düşüncede değil. Tersine kullanıcıları sürekli üzüyor. 17 yıldır kendi hatalarını yazan içerikleri sansürlemekle uğraşıyor.

Diğer yandan, milli iradenin Haniye konusuna nasıl yaklaştığına bakarsak da,  halk yabancı bir ülkedeki partinin yöneticisi -başkanı bile değil- bir kişi için yas ilan edilmesi ve mesajları engellendiğinde, Instagram'ın toptan engellemesi konusunda AKP gibi düşünmüyor. Bunu hiç analiz etmişler mi? Diğer yandan Haniye diye başlayıp, PKK diye konuyu saptırmak işe yarar mı?

AKP'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a halkını yani milli iradeyi dinlemeyi öneriyoruz. Ülkenin ne istediğine daha yakından bakarsa, halkının istediği şeylere önem verip, yerine getirmeye çabalarsa, özgürlüklere özen gösterirse, o zaman sosyal medya şirketlerine tepki gösteriyor oluruz.

Füsun Nebil kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Hizbullah patlamalarına başka yönden bakış: Teknoloji üretenler ve üretmeyenler

ABD bir süredir "Çin malı almak güvenlik tehdidi" diyor. Bunu neden diyor? Çünkü kendisi de yıllarca, teknoloji üzerinden casusluk yaptı. Teknoloji böyle bir şey; barış zamanında bile size dost olmayabilir. Ama savaş zamanında, satın aldığınız teknolojinin sizin için çalışmasını beklemek tamamen hayal olur. 

Cep telefonlarındaki piller ölümcül patlama yaratır mı?

Bu saldırı boyutu ile şaşırtıcı olsa da, yeni cins bir saldırı değil. Siber saldırı hiç değil. Özetle, bir cihazın içindeki patlayıcı uzaktan patlatılmış

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı?

Cihazlara "üretim" ya da "teslimat" sırasında müdahale edilmiş ve içlerine patlayıcı ve kod  yerleştirilmiş olması daha akla yatkın

"
"