10 Haziran 2020

Vatandaşlık geliri

Türkiye'de hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için vatandaşlık temel geliri en kısa zamanda masaya yatırılması gereken bir konudur

Koronavirüs salgınının ortaya çıkardığı gerçeklerden biri de sosyal devlete olan gereksinim oldu.

1980'den bu yana sosyal devleti rafa kaldırıp vatandaşını vahşi kapitalizmin acımazlığına bırakan birçok ülke, bu politikanın çok acı sonuçlarıyla karşılaştı. Başta ABD olmak üzere neoliberal ekonomi politikalarını önceleyen ülkelerde, parası olmayan insanlar hastaneye ulaşmadı, evsizler sokaklarda öldü.

Sağlık hizmetlerini bile "devletin işi değil, parası olan özel sektörden hizmeti satın alsın" yaklaşımıyla, özel sektöre devreden ülkelerde, Koronavirüs salgınından sonra sosyal devlete dönüş tartışmaları ve sinyalleri yaygınlaştı.

Türkiye de sosyal devlet uygulamaları açısından iyi bir sınav vermedi. Koronavirüs nedeniyle işini kaybedenler, geliri azanlar işsizler ordusuna eklendi. İşsizlik hızla arttı. Derinleşen ekonomik kriz, geleceğe dönük olarak işine dönme, yeni iş bulma umutlarını da karartmış durumda.

Türkiye, işsizlik fonunda 131 milyar lira parası olmasına karşın, işini kaybedenlere, işsizlere, yeterli geliri olmayanlara krizi atlatıncaya kadar bile düzenli bir asgari gelir sağlayamadı. Kısa çalışma ödeneği adı altında asgari ücretin yarısından bile az bir tutar ihtiyaç içinde olanların çok azına verilebildi.

Vatandaşlık temel geliri

Koronavirüs salgınının gündeme taşıdığı konulardan biri da "vatandaşlık temel geliri" oldu.

Adından da anlaşılacağı gibi vatandaşlık temel geliri, devletin bütün vatandaşlarına temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar asgari bir gelir ödemesinde bulunması, sosyal devlet anlayışının hiç kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden uygulanması amacı taşıyor.

Vatandaşlık Temel Geliri Araştırma Geliştirme Kültür ve Yayma Derneği Başkanı Dr. Ali Mutlu Köylüoğlu, şu tanımı yapıyor:

"Vatandaşlık Temel Geliri; tüm vatandaşlarımıza, her bir bireye, herhangi bir sınırlama, ayrım veya şart olmaksızın, temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği miktardaki parasal büyüklüğün, koşulsuz bir şekilde ve başkaca gelirlerinden bağımsız olarak, devletimiz tarafından, düzenli olarak, ömür boyu ödenmesidir." 

Dr. Köylüoğlu, son yıllarda vatandaşlık temel gelirinin gündem oluşturmasını şöyle açıklıyor:

"Vatandaşlık temel geliri tartışmalarının kökleri yüzyıllar öncesine kadar gitmektedir. Dünyada, sosyal adalet, sosyal devlet, refah toplumu anlamında önemli gelişmeler, belli ülkelerde zaten katedilmişti. Vatandaşlık temel gelirinin ruhuna, felsefesine, karakterine uygun uygulamalara yönelik çabalarımız ise özellikle son yıllarda hızla devam ediyordu. Ancak; özellikle son on yılki teknolojik gelişmeler, otomasyon, robotlar ve otonom sistemler ile bağlantılı olarak 'kitlesel işsizlik', 'kitlesel işlevsizlik' ve 'kitlesel olarak hayatı idame ettirememe' risklerinin artması ve hatta gerçekleşiyor olması; vatandaşlık temel geliri konusunu çok ciddi şekilde dünya gündemine taşımıştır."

Türkiye uygulayabilir mi?

Türkiye böyle temel bir sosyal devlet uygulamasını yapabilir mi?

Bu konunun ciddi şekilde araştırılması gerekir.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek" yaklaşımını hayata geçirmenin en etkili yollarından biri vatandaşlık temel geliri olabilir.

Kuşkusuz, böyle bir gelirin ödenmesi için kaynağın nasıl bulunacağı sorusu akla gelecektir.

Türkiye böyle bir geliri uygulayacak kaynağı yaratacak büyüklükte bir ülkedir. Yeter ki kaynakları doğru kullanılsın. Bu gözle çarçur edilen kamu kaynaklarına bakılması dahi ortada önemli bir kaynak olduğunu gösterecektir.

Vatandaşlık temel geliri için kaynak oluşturmak için bazı temel ilkelerin de ödünsüz uygulanması gerekir.

Örneğin: 

  • Yerindelik denetimi yapılması
  • Yolsuzluklarla etkili mücadele
  • İsrafın ortadan kaldırılması

Türkiye'de bütçe içinde veya dışında yapılan kamu harcamalarının yerindelik denetimine tabi tutulması büyük tasarruf kalemlerinden birini oluşturacaktır. Aynı şekilde kamu kaynağı harcanırken yapılan yolsuzluklar, yasal dayanaktan yoksun ödemeler de bir başka tasarruf kaynağı oluşturur. Keza ihtiyaç olmadığı halde yapılan lüks yatırımlar, dövizle verilen Hazine garantili çok pahalı projeler ve uygulamalardaki israf kesilirse yine büyük kaynak ortaya çıkar.

Türkiye'de hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için vatandaşlık temel geliri en kısa zamanda masaya yatırılması gereken bir konudur.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.

"
"