28 Mayıs 2021

Meral Akşener neden hedefte?

Bütün baskılara karşın Millet İttifakı'ndan kopmayan İyi Parti'nin, iktidar tabanından oy alması ve AK Parti'den koparak kararsızlar kümesinde bekleyen seçmenin Akşener'e yönelmesi ciddi bir olasılıktır

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in iktidarın hedefinde olmasının temel nedeni, liderlik inşasında başarılı olması ve partisine siyasi yelpazenin sağ cenahında merkeze yakın önemli bir yer açmasıdır.

Akşener'in kısa sürede liderliğini kanıtlaması, milliyetçi ve merkez sağ seçmenden ilk seçimde önemli destek görmesi yıllardır aynı seçmenden oy alan milliyet-muhafazakâr iktidar için güçlü bir alternatif oluşturmaktadır.

Türkiye'de iktidar değişikliğine yol açacak gelişme, AK Parti'yi uzun yıllardır destekleyen merkez sağ seçmenin parti değiştirmesi olacaktır. Bu seçmenin oyuna talip olan yeni kurulmuş sağ partiler içinde, bugünkü koşullarda en şanslı görülen parti İyi Parti'dir.

İyi Parti'nin seçimlere ve parlamentoya girmesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun tarihi demokratik katkısını da unutmamak gerekir. Kılıçdaroğlu'nun, İyi Parti'nin seçimlere girmesini kolaylaştırmanın yanı sıra Akşener'le birlikte oluşturduğu ittifak karşısında AK Parti ilk kez seçim kaybetmiştir. Muhalefet partilerinin, birlikte hareket etmeleri halinde 19 yıllık AK Parti iktidarını sandıkta değiştirebilecekleri görülmüştür.

Bu nedenledir ki Akşener ve İyi Parti, Cumhur İttifakı'nın hedefi haline gelmiş ve Millet İttifakı'ndan ayrılması için bazen tatlı dille bazen de tehdit içeren sert bir dille hedef alınmıştır.

MHP lideri Devlet Bahçeli birkaç kez Akşener'i Millet İttifakı'ndan ayrılmaya, eve dönmeye davet etmiştir. Bu davete Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da katılmış, Akşener ve İyi Parti'yi "milli ve yerli" olarak tanımlamıştır. Tatlı dil yöntemi sonuç vermeyince, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener'in milletvekili olmadığını anımsatarak cezaevine girebileceğini ima eden konuşmalar yapmıştır. Son olarak da Akşener'e Rize gezisinde yapılan sözlü sataşma ile kendisine ve ekibine yapılan fiziki müdahale girişimlerini onaylayan bir konuşma yapan Erdoğan, "Daha dur, daha neler olacak neler" diyerek gözdağı vermiştir.

Bu söyleme Akşener'le birlikte diğer muhalefet partisi liderleri de birlikte karşı çıkmışlardır. Herkesin güvenliğinden sorumlu olan iktidarın, siyasal şiddeti teşvik eden bir söylem içinde olmasının kabul edilemeyeceğine, muhalefet liderlerinin, seçim kampanyalarının ve seçim sandığının güvenliği konusunda şimdiden büyük kuşku oluştuğuna işaret etmişlerdir.

Son dönemde İyi Parti'nin oyunun artmasında Akşener'in mücadeleci, inatçı kişiliğinin, dobra söylemenin, kadınlara ve kadın haklarına sahip çıkmasının yanı sıra sahada ziyaret yapmasının katkısı büyüktür. Özellikle gittiği her yerde vatandaşa dokunan, merkez sağın belkemiğini oluşturan esnafı gezen, dertlerini dinleyen Akşener, AK Parti'nin son dönem izlediği politikadan memnun olmayan bu kesimin desteğine en yakın lider konumundadır.

Bütün baskılara karşın Millet İttifakı'ndan kopmayan İyi Parti'nin, iktidar tabanından oy alması ve AK Parti'den koparak kararsızlar kümesinde bekleyen seçmenin Akşener'e yönelmesi ciddi bir olasılıktır.

Akşener'in yeniden hedefe konulmasında bu olasılığın payı büyüktür.

Temiz siyaset talebi

İktidarın Akşener'e gösterdiği hiddetin yanı sıra, AK Parti'nin Genel Başkanlığı'nı yapmış eski Başbakan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun Meclis'in kapısında açıklama yapmasını polis bariyeriyle engellemesi dikkat çekicidir.

Suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş olan Sedat Peker'in ortaya attığı iddiaların siyasetteki yansımalarından biri de "temiz siyaset" talebi olmuştur.

İyi Parti lideri Akşener'in partisinin grup toplantısında kürsüye beyaz bir kıyafetle çıktığı gün, Davutoğlu ve arkadaşları da beyaz gömlekler giyerek Meclis Parkı'nın yakınında basın açıklaması yapmıştır. Bu açıklama sırasında beyaz gömlek giymelerini temiz siyaset kampanyası olarak duyurmuş ve katılımcılar "temiz yönetim" pankartı taşımışlardır.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, iktidarı "devleti mafyaya teslim etmekle" suçlamış ve iktidarlarında devletin mafyadan arındırılacağını taahhüt ederek benzeri bir tepki göstermiştir.

Peker'in açıklamalarıyla gerilen siyasetin, iktidarın söylem ve eylemleriyle daha da sertleşeceği görülmektedir.

İktidarın sert söylemi ve yaptığı müdahaleler başta Akşener olmak üzere muhalefeti güçlendirmeye katkı sağlamaktır.

Toplumun çok gerildiği ve sert şekilde kutuplaştığı böyle bir ortamda iktidardaki ve muhalefetteki liderlere düşen görev gerginliği artırmak değil aksine sağduyuyu elden bırakmamaktır.

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.