10 Ağustos 2020

İyi Parti neden CHP'nin yanında olmalı?

İyi Parti merkezin sağında, CHP merkezin solunda olmakla birlikte "Atatürk, laiklik, demokrasi, inançlara saygı, parlamenter sistem" gibi ortak değerler üzerinden sandıktan yerel seçimlerde olduğu gibi başarıyla çıkıp yeni bir iktidar oluşturabilirler

İyi Parti lideri Meral Akşener ve arkadaşlarının MHP'den zorla sökülüp atılması belleklerde tazedir.

MHP'de olağanüstü kongreyi toplamaya çalışan Akşener'in bu girişimlerinin hukuki olmaktan çok siyasi yönü ağır basan yargı kararlarıyla durdurulması çok tartışılmıştı.

Arka arkaya alınan yargı kararları sonucu Akşener'in 700'ü aşan delegeyle topladığı kongre geçersiz sayılmış, MHP olağanüstü kongre baskısından kurtulmuştu. Bu süreçte iktidar, MHP Genel Merkezi'ne daha yakın durmuştu. AK Parti-MHP yakınlaşmasının bu tarihlerde başladığı söylenebilir.

Sonraki aşamada Meral Akşener MHP'den ihraç edildi. Parlamenter sistemi sonlandıran 16 Nisan 2017 referandumunda "hayır" oyu kullandı. Sonrasında İyi Parti'yi kurdu. Bu süreçte, MHP sözcüleri Akşener hakkında söylemediğini bırakmadı, hakaretler yağdırdı ve evinin önüne kadar dayanıp, rahatsız etti.

Akşener'e yöneltilen dayanaksız suçlamalar o dereceye vardı ki, "dış güçlerin oyuncağı olmakla", "FETÖ'cü" olmakla suçlandı, İyi Parti'yi FETÖ'nün kurdurduğu ve finanse ettiği bile iddia edildi. Akşener, "dava"ya ihanet etmekle de itham edildi.

Şimdi bütün bunlar yakın tarihte yaşanmamış gibi MHP lideri Devlet Bahçeli, Meral Akşener'i "eve dönmeye" davet etti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu daveti çok makul karşıladı ve İyi Parti'nin "yerli ve milli" olduğunu söyledi. Erdoğan ve Bahçeli, Akşener'in ve İyi Parti'nin yerinin Millet İttifakı olmadığını, MHP veya Cumhur İttifakı olduğu mesajı verdiler.

"Davaya ihanet etmiş, dış güçlerin oyuncağı olmuş, FETÖ'cü, gayri milli" Akşener ve İyi Parti, birden, "yerli ve milli" oluverdi!

Bahçeli ve Erdoğan'ın, Meral Akşener'e davetiye çıkarmalarının nedeni elbette O'nu çok sevmeleri, saygı duymaları ve takdir etmeleri değil. Birinci neden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçileceğinden emin olmamaları. Bundan emin olsalar, hakkında bu kadar ağır konuştukları Meral Hanım'ı yeniden aralarına almak istemezler. İkinci neden de kuşkusuz Meral Hanım'ı ve İyi Parti'yi yanlarına alıp CHP ile HDP'yi yalnız bırakmak ve böylece Millet İttifakı'nı dağıtıp gelecek seçimde sandıktan zaferle çıkmak.

Cumhur İttifakı'nın Akşener hakkında bu kadar keskin görüş değişikliğine yönelmeleri de gösteriyor ki, iktidarda kalmak için her yol mubah. FETÖ'cü ilân ettikleri, cezaevine atmakla tehdit ettikleri Akşener'i bağrına basmaya hazırlar, yeter ki iktidar elden gitmesin.

Oysa demokrasilerde iktidar olmak kadar muhalefet olmak da doğaldır ve en az iktidar kadar saygın bir görevdir.

Neden Millet İttifakı?

Meral Akşener ve İyi Parti sözcüleri, Erdoğan destekli Bahçeli davetine olumlu yanıt vermediler. Cumhur İttifakı'na katılmayacaklarını, o hesaba ortak olmayacaklarını açıkladılar.

Bu açıklamalar, Akşener ve İyi Parti'nin yaşadığımız süreçte üstlendikleri sorumluluk ve işlevin bilinciyle hareket ettiklerini gösteriyor.

Türkiye'nin bugün yaşadığı temel sorun, "demokratik, laik, sosyal hukuk devleti" niteliklerinin rafa kaldırılmış olmasıdır. Cumhurbaşkanı hükümet sistemiyle; kuvvetler ayrılığı, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile medyanın büyük ölçüde özgürlüğünü kaybettiği, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolundan gittikçe uzaklaşan bir yola girilmiş olmasıdır. Bu yolda, başta parlamento, yargı, üniversiteler, basın olmak üzere cumhuriyetin temel kurumlarının ciddi ölçüde tahrip edilmiş olmasıdır.

Meral Akşener ve İyi Parti, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine, parlamenter sisteme inanan, Atatürk'e bağlı, milliyetçilik anlayışının temeline Atatürk'ün milliyetçilik anlayışını koymuş, O'nun gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerlemek isteyen, kadın-erkek eşitliğine inanan, dini-manevi-milli değerleri önemseyen ancak bunu siyasete alet etmeyi yanlış bulan çağdaş niteliklere sahip bir partidir.

Bu nitelikleri İyi Parti'nin tabanı ile CHP'nin tabanı arasında büyük bir kesişim kümesi oluşturmaktadır. Ortak değerler iki parti tabanın diğer partilere göre birbirine daha yakın olduğunu göstermektedir. 

İyi Parti merkezin sağında, CHP merkezin solunda olmakla birlikte "Atatürk, laiklik, demokrasi, inançlara saygı, parlamenter sistem" gibi ortak değerler üzerinden sandıktan yerel seçimlerde olduğu gibi başarıyla çıkıp yeni bir iktidar oluşturabilirler.

Bu iktidarın, Türkiye'yi "demokratik, laik, sosyal hukuk devleti" olarak yeniden inşa etmek ve bunun için yeni bir anayasa hazırlamak gibi tarihi bir sorumluluğu vardır.

Millet İttifakı'nın, Türk ekonomisini yeniden düzlüğe çıkarmak, ahbap-çavuş ekonomisini sonlandırmak, devlet yönetimini eş, dost, akraba ve tarikat tavsiyeli atamalardan kurtarıp liyakati uygun kadrolara devretmek, dış politikayı mezhep odaklı olmaktan kurtarıp Atatürk'ün "yurtta barış, dünyada barış" ilkesine yeniden oturtmak sorumluluğu da vardır.

Bu tarihi sorumluluk nedeniyle İyi Parti, CHP'nin yanında, Millet İttifakı'nda olmalıdır.

Millet İttifakı, geçici bir seçim işbirliği anlayışıyla değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden inşa etmek sorumluluğuyla, uzun vadeli bir ortaklık anlayışıyla varlığını sürdürmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.