04 Eylül 2020

İnce ve Gül'ün adaylığı

Seçime kadar siyaset koşullarında olağanüstü değişiklikler olmazsa, başka isimlerin Cumhurbaşkanı adayı olma olasılığı İnce ve Gül'e göre açık ara daha fazla

CHP'li Muharrem İnce, bugün Sivas'ta "Memleket Hareketi"ni başlatacak.

İnce'nin hareketini, CHP'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, partisinin ilk kurultayı saydığı 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi'nin yıl dönümünde ve Sivas'ta başlatacak olmasının sembolik bir anlamı var. İnce'nin tarih ve yer seçimi, CHP'nin, Atatürk CHP'sinden uzaklaştığı mesajı taşıyor.

İnce, parti genel merkezini kastederek, "Atatürk düşmanları var" dedi, ancak bu ağır eleştirisini kapalı geçmeyi tercih etti.

4 Eylül ve Sivas tercihi ile "Atatürk düşmanları var" sözünden hareket edince İnce'nin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve genel merkez yönetimine karşı "ideolojik bir hareket" başlatacağı beklentisi doğuyor. Ancak, İnce'nin bugüne kadarki söylemi ve eylemleri dikkate alındığında böyle bir çıkış görünmüyor. 

"Atatürk çizgisinden uzaklaşılıyor" eleştirisine bakılınca, "İnce acaba 'Türk ulus devleti'nden hareketle, sandıkta da olsa CHP-HDP yakınlaşmasına karşı mı çıkacak" sorusu akla geliyor. Ancak İnce, aksine CHP'nin Kürt seçmene yeteri kadar teşekkür etmediğinden yakınan bir söylem kullandı. 2019'da yerel seçimleri CHP'nin kazanmadığını, seçimi Kürtlerin CHP'ye hediye ettiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun, CHP'ye oy vermeyen dindar kesimlerle temas kurma çabası, Ayasofya olayında sessiz kalmasından hareketle İnce'nin, Kılıçdaroğlu'nu "laiklik ilkesinden uzaklaşmakla" mı suçlayacağı sorusu akla geliyor. Ancak İnce'nin Ayasofya açılırken seccadesini alıp ilk giden CHP'li olduğu da görüldü.

Bir diğer yön ise İnce'nin Memleket Hareketi'ne bir de gün sayısı eklemiş olması. Hareketini kamuoyuna "1000 günde Memleket Hareketi" diye sundu. Hareketin bin günlük olması bir ideolojik iddiadan çok 2023'te yapılacak seçim için cumhurbaşkanlığı adaylığını hedeflediği sonucunu doğuruyor.

İnce'nin nasıl bir hareket başlatacağı, nasıl bir CHP öngördüğü bugün yapacağı açıklamalarla biraz daha netleşecek.

İnce, bu hareketin parti içi muhalefet hareketi olmadığını açıklamıştı. CHP'nin dışında, parti içi muhalefet hareketi olmayan hareket, CHP'ye rakip bir hareket alamı taşır, Bu durumda CHP üyesi olarak böyle bir harekete öncülük etmesi tuhaf bir durum ortaya çıkarır.

Bugüne kadarki eylemi ve söylemine bakıldığında İnce'nin yeniden CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olmak için bin günlük bir hareket başlattığı söylenebilir.

İnce'nin, geçen seçimde CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olması, CHP'de bir adaylık kadrosu olduğu ve bu kadronun İnce'ye tahsis edildiği sonucu doğurmaz. 

İnce, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı oldu, başarılı bir performans gösterdi, ancak seçimi kaybetti. O günden bugüne de siyasi koşullar çok değişti.

Bu nedenlerle önümüzdeki seçimlerde İnce'nin CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olması şansı kalmadı.

Gül'ün adaylığı

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün CHP'nin veya Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olabileceği konusunda da tartışmalar sürüyor. Bu iddia daha çok iktidara yakın yayın organları ve yorumcular tarafından gündemde tutuluyor.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, 2018 seçimlerinde de Millet İttifakı adayı olarak Gül'e öneri götürdüğü ancak İYİ Parti lideri Meral Akşener'in itirazı sonucu bunun gerçekleşmediği kabul gören bir bilgi.

Abdullah Gül, AK Parti'nin kurucu liderlerinden biri, ilk başbakanı ve ilk cumhurbaşkanı. Gül'ü AK Parti'den ayrı düşünmek veya partisinin felsefesi ve görüşlerinden daha çok CHP'nin felsefesine ve görüşlerine yakın olduğunu düşünmek hiç gerçekçi değil. Gül, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüş ayrılığına düşmüş olabilir. Kendisine haksızlık edildiğini de düşünebilir. Ancak, bu durum Gül'ün CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olması için yeterli bir nitelik ve zemin oluşturmaz.

CHP'nin Gül'ü cumhurbaşkanı adayı göstermesi, CHP'li seçmene, "İki AK Partiliden birini seçin; Gül mü, Erdoğan mı" diye sormak anlamına gelir, ki bu CHP'nin siyasi parti olarak varlığıyla çelişir.

Yerel seçim zaferi kazanmış, 11 büyük kentin belediye başkanlığını almış bir CHP'nin Millet İttifakı adına böyle bir tercih kullanması parti örgütünde ve tabanında kabul görmez.

Bu nedenlerle Abdullah Gül'ün CHP'nin veya Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olması şansının bulunmadığı da söylenebilir. 

CHP, Millet İttifakı politikasıyla yerel seçimlerde büyük başarı kazandı. Bu başarı başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olmak üzere CHP'li belediye başkanlarının özellikle salgın dönemindeki başarılarıyla daha da büyüdü.

Cumhurbaşkanlığı için yapılan anketlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a en yakın desteğe sahip olanların da Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olduğu, bu iki ismi de Meral Akşener'in izlediği görülüyor.

Seçime kadar siyaset koşullarında olağanüstü değişiklikler olmazsa, bugün itibariyle bu üç ismin aday olma olasılığının İnce ve Gül'e göre açık ara daha fazla olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.