26 Şubat 2021

HDP'nin kapatılması iktidarı kurtarabilir mi?

Bu politika Millet İttifakı'nı dağıtır mı? HDP'li seçmen oyunu değiştirir mi?

İktidar, 2019 yerel seçimlerini kaybetmenin şokunu henüz atlatamadı.

Her seçimi kazanacağından emin şekilde girdiği 2019 yerel seçimlerinden ağır yenilgiyle çıkan Cumhur İttifakı, o günden bu yana toparlanmak için bir çıkış arıyor.

Kaybettiği oyları yeniden kazanabilmek için bir taraftan muhalefeti devlet gücüyle baskılıyor, bir taraftan gündeme sürekli yeri projeler sürüyor. Ancak ne muhalefete karşı yürüttüğü baskı politikası istediği sonucu veriyor ne de ortaya attığı projeler halkta bir heyecan yaratıyor.

Millet İttifakı'nın kazandığı kentlerde belediyelere karşı yürüttüğü yasak politikası sonuç vermedi. 11 büyük kent dahil muhalefetin belediye başkanları halkçı hizmetleri ve salgınla mücadeledeki dayanışmacı politikalarıyla seçimde aldıkları oyun üzerinde bir desteğe sahipler. Muhalefet belediyelerde başarılı.

İktidarın gündeme sürdüğü mega projeler ise birkaç gün gündemi değiştirse de halkın bugünkü sorunlarına çözüm üretmekten çok uzak olduğu için tutmuyor.

Halkın bugünkü sorunlarının başında işsizlik ve geçim derdi geliyor. Salgının da etkisiyle işsizlik çığ gibi büyüdü. Hayat çok pahalı hale geldi. İşi olanlar işini kaybettiği gibi iş gücüne katılan gençler de iş bulamıyor. Temel gıda fiyatlarında enflasyon yüzde 35-36 düzeyinde. Elektrik, doğalgaz, benzin, mazot fiyatlarına zam üstüne zam yapılıyor. Bu yük yetmezmiş gibi KDV, ÖTV gibi dolaylı vergiler de yüksek oranlarda artırılıyor.

Hazine kaynakları iktidarın yarattığı zenginlere akıtılıyor. Hazine garantili ancak istihdam ve sanayi üretimi yaratmayan alanlara akıtılan milyarlar, dolar garantili asgari ödeme taahhütleri, yanlış faiz ve döviz politikası nedeniyle Merkez Bankası döviz rezervi eksi 42 milyar dolara kadar indi. İktidarın elinde halkın işsizlik ve geçim derdini çözecek kaynak yok. Olsa da harcayacağı yer işsizler ve düşük gelirli kesimler değil, 5-6 müteahhit firma olacak. Tıpkı halkın vergi yükünü azaltmak yerine artırırken, 5-6 müteahhitin kiralarını yarıya indirmesi, vergi borçlarını sıfırlaması gibi.

İktidar bu sorunları çözemeyince dini ve milli duygular üzerinden seçmen desteği aramaya başladı.

Ortaya attığı projelere bakalım.

Kanal İstanbul, Ayasofya'nın yeniden camiye dönüştürülmesi, Malazgirt Zaferi'ni Kurtuluş Savaşı'nın önüne geçirme çabası, Alparslan'ı, Fatih'i Atatürk'ün önüne koyma hamleleri, devletin bedava maske dağıtma girişimi, insan hakları eylem planı ve ona dayalı hukuk ve ekonomi reformu vaadi, seçim ve siyasi partiler yasalarını değiştirip seçim sistemi ve barajlarla oynayarak sandıktan zaferle çıkma çalışmaları, uzaya çıkış ve Ay'a iniş projesi, 12 Eylül'le bir daha hesaplaşmak üzere sıfırdan yeni anayasa projesi, HDP'lilerin milletvekilliklerinin düşürülmesi ve/veya HDP'nin kapatılması...

Bu projelerin hiçbiri Cumhur İttifakı'nı yüzde 50 artı 1 oy alacak bir desteğe ulaştırmadı. Bütün hamlelerine rağmen Cumhur İttifakı istediği desteği toparlayabilmiş, 2019 yerel seçimlerinden kaybettiği oyları geri alabilmiş değil.

Bu gerçeği gören iktidar son günlerde yeniden muhalefeti parçalayacak girişimlere ağırlık vermeye başladı.

Muhalefetin birlikte hareket ettiğinde seçimi kazandığını gören iktidar, İyi Parti'yi Millet İttifakı'ndan koparmayı denemeye devam ediyor. Bunu davet yoluyla başaramadı, Meral Akşener'e baskı ve tehdit de işe yaramadı. Bu kez HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlarını kaldırıp HDP'yi kapatarak siyaset dışına atmayı ve böylece İyi Parti ve CHP'deki milliyetçi oylar ile Saadet, DEVA, Gelecek Partileri'nin desteğini Cumhur İttifakı'na katmak istiyor.

Eğer CHP ve İyi Parti, HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde oy kullanmazsa, iktidar "CHP, İyi Parti eşittir PKK-HDP" propagandasına sarılacak. CHP ve İyi Parti dokunulmazlıkların kaldırılmasına "evet" oyu verirlerse iktidar bu kez Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP'li seçmenin vereceği destekten yoksun kalacağını hesaplıyor.

CHP her dosyayı ayrı ayrı inceleyeceğini açıkladı. İyi Parti ise HDP'li milletvekilleriyle ilgili fezlekelere "evet" oyu vereceklerini duyurdu.

HDP'li milletvekillerinin cezaevine gönderilmesi ve/veya HDP'nin kapatılması iktidara yeniden seçim kazandırır mı? Bu politika Millet İttifakı'nı dağıtır mı? HDP'li seçmen oyunu değiştirir mi?

İktidar açısından bu soruların yanıtlarının "evet" olacağının bir garantisi yok.

HDP kapatıldı diye HDP'li seçmenin Cumhur İttifakı'na oy vermesi mümkün değil. HDP kapatıldı diye İyi Parti seçmeninin veya CHP'deki ulusalcı seçmenin Cumhur İttifakı'na kayması olasılığı da çok düşük.

Aksine böyle bir hamle geçmişteki parti kapatma kararlarında görüldüğü gibi HDP'nin yerini alacak partinin oylarını artırarak sandığa gitmeyen tepki oylarını da muhalefet partilerine götürebilir.

İktidarın evdeki hesabı çarşıda tutmayabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.

"
"