29 Haziran 2020

Fatih'in tablosunu satın almak israf mıdır?

Fatih’in tablosunun satın alınmasına "israf" denilince insan "işte orada dur" demekten kendini alamıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, AK Parti’den CHP’ye geçince, belediyenin nasıl bir israf batağına çekildiği, kaynaklarının nasıl çarçur edildiği ortaya saçılmıştı

Londra’da açık artırmayla satışa çıkarılan, İtalyan ressam Gentile Bellini tarafından çizilen, Fatih Sultan Mehmet’in üç ünlü portresinden birisi olan tabloyu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) satın aldı.

Tablo için İBB, 770 bin sterlin (6 milyon 500 bin lira) ödeyecek.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, haberi twitter hesabından şöyle duyurdu:

"Londra’da açık artırma ile satılan, Fatih Sultan Mehmet Han'ın günümüze kadar gelebilmiş üç orijinal portresinden biri olan, İtalyan ressam Gentile Bellini'nin atölyesinden 15. yüzyılda çıktığı tahmin edilen yağlıboya tabloyu İBB olarak satın aldık."

Ekrem İmamoğlu’nun bu çok değerli eseri satın alması toplumun hemen her kesiminden destek gördü, takdir topladı.

Buna karşın iktidara yakınlığıyla bilinen basın mensupları da dahil bir kesim karşı çıktı.

Karşı çıkanların ortak noktası kaynak zorluğu çeken İBB’nin bir tablo için 6,5 milyon lira ödemesinin "israf" olduğuydu.

Böyle bir eleştirinin Fatih Sultan Mehmet’i yere göğe sığdıramayın, İstanbul’un fethini dünyanın en büyük olayı olarak kutlayan, Ayasofya için günlerdir yazı yazan, televizyonlarda dil dökenler tarafından yapılması izahı zor bir çelişki yaratıyor.

Oysa bu tablo AK Partili bir belediye, Kültür Bakanlığı veya bir iş insanı tarafından alınsaydı, kuşku yok ki bu kez aynı kesim övgü üzerine övgü düzer, tabloyu koyacak yer bulamaz, tören üzerine törenler düzenlenir, olay İstanbul’un fethi kadar önemsenirdi.

İsraf mı dediniz?

Fatih’in tablosunun satın alınmasına "israf" denilince insan "işte orada dur" demekten kendini alamıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, AK Parti’den CHP’ye geçince, belediyenin nasıl bir israf batağına çekildiği, kaynaklarının nasıl çarçur edildiği ortaya saçılmıştı.

İsraf, İstanbul’dan henüz 31 Mart ve 23 Haziran yenileme seçimleri yapılmadan İBB’nin bünyesinde hazırlanan raporlarla ve Sayıştay’ın denetim raporlarıyla Ekrem İmamoğlu tarafından televizyonlarda gösteriliyor ve boyutlarını anlatıyordu. 

Belediye el değiştirince İmamoğlu israfın raporlara yansıyanlardan fazla olduğunu saptamıştı.

Örneğin, gazetecilerin sorusu üzerine şu açıklamayı yapmıştı:

"Daha işin başındayız. Şu an itibariyle iptal ettiğimiz vakıflara aktarılmış, verilmiş kaynaklar adına söylüyorum. İptal edilmiş tam 357 milyon liralık sürece nokta koymuş durumdayız. Bunun içinde sadece bir vakfa yemek desteğinin 56 milyon liralık bölümü var. İnanılmaz rakamlar. Bu milletin parasını nereye harcıyorsunuz? Bir bina yapılıyor, vakfa yapılmak üzere maliyeti 165 milyon lira. Artık o bina İstanbulluya ait. Bu daha başlangıç."

AK Parti yönetimi sırasında hazırlanan 2018 tarihli rapordaki, İBB’den iktidar yanlısı vakıflara aktarılan kaynaklar şöyle sıralanıyordu:

"TÜGVA’ya 74,3 milyon, TÜRGEV’e 51, 6 milyon, Ensar Vakfı’na 29,8  milyon, Okçular Vakfı’na 16,6 milyon, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na 16,5 milyon lira."

Liste böyle uzayıp gidiyordu ve toplamı 847 milyon lirayı buluyordu.

Makam araçları ordusuna da her yıl milyonlar ödeniyordu.

Bu şatafat ve israf içindeki yönetimi savunup, Fatih’in tarihi portresine 6,5 milyon lira ödenmesini "israf" saymak "insaf" dedirtecek bir çelişkidir.

Kaynak sorunu 

Kaynak sorununa gelince CHP’li belediye başkanları göreve başladıktan sonra belediyeleri ne kadarlık bir borç yüküyle devraldıklarını açıkladılar.

Bu yetmiyormuş gibi hükümet belediyelere aktarılan kaynakları kısmaya başladığı gibi Koronavirüs salgını sırasında bağış toplamalarını da zorla engelledi. Yoksullara 25 yıldır her gün sıcak yemek dağıtan aşevlerinin hesaplarına el koydu. Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde vatandaşa bedava ekmek dağıtan belediyelerin bu faaliyetlerini durdurdu.

Buna karşın İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri, "komşunun veresiyesini kapat," "askıda fatura," bedava maske dağıtma," işsizlere ve işinden olanlara nakdi yardım gibi dayanışma kampanyalarıyla kaynak yarattı ve salgın günlerinde ihtiyaç sahibi vatandaşların sorunlarını çözdü.

Şimdi israf olmasın diye İBB, Fatih’in tablosu için bağış kampanyası başlatsa, vatandaş 6,5 milyon liranın çok üzerinde kaynak yaratır ama ihtimal ki, iktidar böyle bir bağış kampanyasını da yasaklar.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ten kaçış nereye kadar?

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan sonra görev yapan Diyanet İşleri Başkanları da mümkün olduğunda Atatürk’ün adını ağızlarına almıyorlar. İktidarın Atatürk’ü yok saymaya çalışan çabasında ısrar etmesi Türkiye için zaman kaybıdır.

Önünü göremeyen Türkiye

Türkiye, Afganistan konusundaki politikasını Kabil Havaalanı politikasına indirgememelidir.

Türkiye’nin Aşil topuğu

Türkiye’de iktidarın laikliği korumak gibi bir derdi olmadığı sır değil. Koç Üniversitesi’nden değerli bilim insanı Murat Somer’in önerdiği gibi muhalefet, güçlendirilmiş parlamenter sistem programı gibi güçlendirilmiş laik sistem programı üzerinde de çalışmalıdır.

"
"