25 Ekim 2020

Etsiz ete ne olacak?

Hamburglu bir tüccarın Orta Asya'dan Avrupa taşıdığı hamburgerin "kültürel rehinden" kurtulmasını önemseyenler bakalım Avrupa Parlamentosu'nu ikna edebilecek mi?

Hayvan hakları örgütü Otwarte Klatki (Açık Kafesler) Polonya'nın en büyük kürk hayvanı çiftliğinde gizli olarak kaydedilmiş görüntüler yayınladı. Bu dehşet verici görüntüler Otwarte Klatki'yle işbirliği içindeki bir kişinin çiftlikte bir işçi gibi iki ay çalışması sırasında elde edildi. Şahsen görüntüleri izlemedim, size de önermem. Burada bilmemiz gereken; bu görüntüler artık sadece hayvan hakları açısından değil, siyaseten de son derece kritik anlamlar taşıyor.

Polonya'nın milliyetçi Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) lideri ve koalisyon ortağı Jarosław Kaczyński, kürk hayvanı yetiştiriciliğinin yasaklanmasına ilişkin bir yasa tasarısını gündeme getirdiğinde gösteriler ve dirençle karşılaştı. Üstelik COVID-19 salgını nedeniyle hayvan çiftliklerinin taşıdığı riskleri de hesaba katınca bilim insanları tarafından da desteklenen bu karar, kürk sanayicilerini, çiftçileri ve çiftliklerde çalışanları mağdur edeceği gerekçesiyle protesto edildi. Kendi açılarından haksız da sayılmazlar. Kürk ihracatında dünya liderlerinden biri olan Polonya'da bu sektörün durması pek çok ekonomik riski beraberinde getirebilir. Ancak ekonominin hayvanlara yapılan eziyetin üzerinde yükselmesi de kimsenin yüksek sesle savunduğu bir nokta olamıyor. En büyük itirazı yönelten muhalefet sözcüleri bile hayvanların refahının öneminden bahseden açıklamalar yaparak, sözü ilgili endüstrinin insan motifine getiriyor. Çünkü hayvan hakları savunucularının yürüttüğü iletişim, bütün dünyada yıllarca süren bir birikime ulaştı.

Kürk endüstrisinin hayvan haklarından ve hayvanların refahından ne kadar uzak bir endüstri olduğu yeni bir bilgi değil. O sektörde çalışanlar da, o sektörün kazandırdıklarıyla ekonomisini ayakta tutanlar da gerçekleri bilmiyor değildi. Ne zaman ki o dayanılmaz, görünce ömür boyu hafızalardan silinmez görüntüler kamuoyuna servis edildi, kimse "aman canım" diyemedi. Çünkü yıllardır yapılan yayınlar, paylaşılan görüntüler ve pek çok bilimsel yayın bardağı taşıran damlalara dönüştü. 40 gram etin üretimi için yayılan sera gazı miktarının 1 kilo mercimek ya da 6 kilo soğana eşit olduğunu bilmek ya da bir hamburgerin üretiminin 3 bin 668 litre su gerektirdiğini konuştukça bardağımız doldu. Israrla yapılan iletişim, sonunda kendi taraftarlarını bir "topluluk" bilinciyle bir araya getirdi.

Etki gücü yüksek bir grup olan veganlar çoğalıyor. Chef's Pencil adlı gıda ve beslenme dergisi tarafından derlenen rapora göre veganlığa olan ilgi 2020'de hiç olmadığı kadar yükseldi. Veri ve ölçümleme aracı Google Trends çıktılarını kullanarak hazırlanan raporda dünyanın çeşitli yerlerinde farklı dillerde veganizm sözcüğü ve veganlıkla bağlantılı terim ve kalıplar kullanılarak yapılan aramaların popülerliği analiz edildi. Veganlık, beş yıl öncesine göre iki kat daha popüler durumda. Üstelik yükseliş trendinde olduğu da yadsınamaz bir başka veri.

Dünya çapında veganlar tarafından yaygın olarak kullanılan Happy Cow adlı restoran konum ve bilgi platformunun Temmuz 2020 raporuna göre, pandemi süresince kapanandan çok daha fazla yeni yüzde 100 vegan restoran ve dükkan açılmış. Pandeminin pozitif etkilediği çok az şeyden biri de veganlık olabilir.

O halde NotCo ile tanışalım. NotCo, Şili'de 2005 yılında kurulmuş bir yemek teknolojisi şirketi. Yapay zeka teknolojisiyle bitki temelli hayvansal olmayan "hayvansal yiyecekler" üretiyorlar. Süt olmayan süt, süt olmayan sütle yapılmış dondurma, yumurta olmayan yumurtalı mayonez ilk ürünleri. Ürünleri süt ihtiyacımızı "köreltecek kadar" süt değil, tadıyla, kokusuyla ve fonksiyonuyla aynı süt ama bir hayvandan değil bitkilerden elde edilmiş olanı. Şimdilik sadece Latin Amerika'da satıştalar. Yayınladıkları videolarla görüyoruz ki pek çok gurmeyi ve şefi de etkileyebiliyorlar. Ürünleri tadanlar sütün süt olmadığına inanmakta güçlük çekiyor.

Veganlar arttıkça bu pazar da büyüyor. Bu pazarın da iletişim stratejisi, pazarlama iletişimi, konumlandırması ve diğer tüm iletişim yatırımları sürüyor. Üstelik sadece bir ekonomik güç olarak değil, siyasi bir baskı grubu olarak da genişlemeye devam ediyor.

Öyle ki her tez gibi, bu tezin de antitezi doğuyor. Bu kez Avrupalı çiftçiler, vejetaryen burger, vegan burger, veggie burger gibi terimlerin yasaklanması için bir kampanya yürüttü. Çiftçilerin yasak talebi, Avrupa Parlamentosu'na (AP) sunulan bir yasa tasarısına da yansıtıldı. Burada dayanak, geleneksel ürünlerin isimlerinin kullanılmasının kültürel bir rehin alma olduğu yaklaşımı. Hamburglu bir tüccarın Orta Asya’dan Avrupa taşıdığı hamburgerin "kültürel rehinden" kurtulmasını önemseyenler Avrupa Parlamentosu’nda konuyu tartışmaya açmayı başardı. Ancak AP, veganları destekleyen çevreciler ve iklim aktivistlerinin lehine bir karar vererek tüketicilerin daha çevreci ve bitki bazlı hamburger ve sosis yeme hakkı olduğunu ifade etti. Bakalım et üreticilerinin yeni adımları ne olacak?

Yazarın Diğer Yazıları

Iskalanan şimdiki zaman, yok olan vicdan

Ekranların ardına sığınmış bir beden, gerçek acıyı da hazzı da sevgiyi de bilmez

Siyasete mesafeli etik olmak

Siyaset hayatın ta kendisi; "bulaşmak" değil, "bulaşmamak" daha etik bir sorun sanki

Cumhuriyet sizden fikri hür filmler mi ister?

100 yıllık Cumhuriyetimizi demokratik değerlerle güçlendirme konusunda etkisiz ve çekinik duran iş dünyası temsilcilerine, ne kadar sosyal medya etkileşimi alırsa alsın, sadece filmler, görseller, sloganlar üreterek kendilerini cumhuriyetçi sanmaya devam ettiklerinde, "gaflet, dalâlet ve hatta hıyanet içinde" olduklarını hatırlatmak biz vatandaşların boynunun borcu

"
"