“Tüm çiçekleri koparabilirler ama ilkbaharı durduramazlar.” *
Ölmediler.
Gittiler…
Barış için, huzur için yürümeye…
Şimdi, huzur içinde dinlenecekler; dinlensinler.
Ne kadar ölmediyse o gidenler, o kadar öldük kalanımız.
Kim bilir? Belki biz de tohum dökeceğiz. İlk baharda yine yeşereceğiz.
Ama şimdi nadas vakti; toprağı sulamak gerek; çapayı, orağı bilemek gerek.
Henüz hepimiz uyanmadık; bu yüzden, olmayan bedenleri olmayan adalete teslim edecek birileri de gerek; olmayan demokrasinin demokratik olmasını temin edecek birileri; ölen Cumhurun olmayan faillerini takip edecek;
"Türkiye’de intihar eylemi yapabilecek kişilerin belli bir listesi dahi var. Takip ediyorsunuz ama bu eylemi gerçekleştirme noktasına kadar şey yaptığınızda başka bir protestoyla karşılaşıyorsunuz. Rutin dışına çıktığınızda demokratik hukuk devletinde bunun da bir sınırı var. Tutup sebepsiz yere birini tutamazsınız"
…diyerek dalga geçecek birileri;
Aynı konuşmada ; “Evinde yakalananları söylüyorum. Bundan birkaç gün önce birisi Ankara’da yakalandı. Biz onu başka bir eyleme müteallik olarak düşünüyorduk ama böyle bir eylem de yapabilirdi.”
…derken rutin dışına çıkarak demokrasiyi devirdiğini söyleyecek;
“2-3 gün önce İstanbul’da canlı bombanın yakalandığını kimse bilmiyor.
Birkaç gün önce bürokrasiye saldırı anlamında canlı bombanın gece yakalanarak durdurulduğunu kimse bilmiyor.”
…diyerek, buna rağmen tedbir alınmadığını ele verecek birileri gerek.
Mesela Suruç failini adalete nasıl teslim ettiklerini sorana, kıvırarak boş bakan;
Ölümcül derecede yaralı Cumhurun yarasına “bina da hasar gördü” diyerek tuz basacak başkan gerek.
Bir deney bu; bir çaresizlikle delirtme, cinnet geçirtme ve savaştırma projesi; bu bir cehennem projesi.
Herkes uyanıncaya kadar,
Yaşasın ölen Cumhurun başkanı!
Yaşasın vaktinizin son baharı!
Yaşasın ölüm!
Sonra… Ölsün!
Ne kadar öldüysek hepimiz şimdiden, o kadar yaşıyor gidenler; delirmeyeceğiz, savaşmayacak, cinnet geçirmeyeceğiz; sapasağlam, çelik gibi bileneceğiz.
İstediğiniz kadar öldürün.
Sultanların da Pir’i var, ölür dirilir.
Ölmez evreni ayakta tutan kaynak; hakikat ölmez; ışık, sevgi, umut hep diridir.
Yaşamı bilmeyen fıtratınızı ölüme gömerek, siz giderken biz geleceğiz.
İstediğiniz kadar öldürün;
Ekilip ekin geleceğiz
Ezilip un geleceğiz
Bir gidip bin geleceğiz
Bizi vurmak kurtuluş mu?
İlk baharla yeşereceğiz.
***
“Bizi toprağa gömmek istediler. Tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.”*
@ErenTopcu_
* Pablo Neruda
** Meksika özlü sözü