28 Eylül 2020

İndirimli satış yapanların KDV iadesi için yıl sonuna kadar yapması gereken işlemler

2019 yılı için indirimli oran uygulamasından KDV iade hakkı doğmuş mükelleflerin, bu iade taleplerini en geç 2020 yılı Kasım ayına ait KDV beyannamesinde beyan etmeleri/kullanmaları gerekiyor

Ülkemizde halen katma değer vergisinde üç farklı oran uygulanıyor. Genel oran yüzde 18, yüzde 1 ve yüzde 8 olmak üzere iki farklı indirimli oran uygulaması var. İndirimli orana tabi mal veya hizmeti satan mükellef alıcıdan yüzde 18 KDV tahsil edemediği için ödediği KDV’yi indiremiyor. Satıcı alıcıdan genel oranda KDV tahsil edebilseydi, kendi ödediği KDV’yi indirme imkânını bulacaktı. Yani devletin yaptığı KDV indirimleri mükellefleri mağdur ediyor, işte bu durumu düzeltmek için devlet indirimli oranda mal veya hizmet satan mükelleflere, bu işlem nedeniyle yüklendiği KDV’nin indirimle gideremediği kısmını telafi amacıyla iade etmek zorunda kalıyor.  

Bir başka ifade ile devletin yaptığı oran indirimlerini, iadeyi devletten tahsil ettiği tarihe kadar mükellef finanse ediyor.

Teknik olarak ifade edersek, yüzde 1 veya yüzde 8 oranına tabi mal teslimi veya hizmet ifasında bulunanların, bu teslim ve ifalarla ilgili KDV yüklenimleri, yüzde 1 veya yüzde 8 oranında tahsil ettikleri KDV tutarını aşıyorsa, indirimle giderilemeyen KDV tutarının Cumhurbaşkanınca belirlenen sınırı aşan kısmı[1], yıl içinde sadece mahsuben, izleyen yıl içinde nakden ya da mahsuben iade talep edilebiliyor.

İyi bir KDV sisteminde indirimli oran ve istisna uygulamaları minimum düzeyde olmalıdır. Böylece KDV iadesi ihtiyacı azalır. İdarenin ve mükellefin iade için harcadığı zaman ve maliyet azalır.

Gerçekten indirimli oranda KDV iadesi uygulaması vergi sistemimizin en önemli sorunlarından biridir.

19 haziran tarihli yazımda istisna ve indirimli orana tabi satışlarda mükellefe işlem bazında yüklendiği KDV'yi iade eden mevcut KDV iadesi sistemini değiştirip, mükellefin istisna veya düşük oran nedeniyle tahsil edemediği (mahrum kaldığı) KDV'yi iade eden bir sisteme geçmeyi önermiştim. Bu öneriyi birçok kişi ve kurum yıllardır yapıyor. Bu yöntem değişikliği iadeye esas teşkil eden yüklenilen KDV hesaplamasından mükellefi ve vergi dairesini kurtaracaktır. Hem iade sistemini basitleştirecek, hem de devreden KDV'yi hızla eritecektir. KDV tevkifatından kaynaklanan iade işleminde bu yöntem uzun süredir başarı ile uygulanıyor.

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iadesi için mükellefler belli bir tarihe kadar iade talebinde bulunmak zorundalar. Halen geçerli duruma göre, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (ocak - kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri dâhil) herhangi birinde bu iade gösterilmesi gerekiyor.

Buna göre 2019 yılı için indirimli oran uygulamasından KDV iade hakkı doğmuş mükelleflerin, bu iade taleplerini en geç 2020 yılı Kasım ayına ait KDV beyannamesinde beyan etmeleri/kullanmaları gerekiyor.

İndirimli orana ait KDV iade hakkını en geç izleyen yılın kasım ayına kadar beyannamede göstermek yetmiyor.

2019 yılından itibaren, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talebi için gerekli belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) birlikte vergi dairesine başvuru yapılması da zorunlu kılındı.

Bu süre içinde talepte bulunulmadığı takdirde KDV iade hakkı düşüyor ve kullanılamaz hale geliyor. (Bu düzenlemeyi mükellef hakları yönünden sıkıntılı görüyorum. Hak düşürücü sürelere oldum olası mesafeliyim.)

Bu da yetmiyor, bu sürelere uygun olarak Yeminli Mali Müşavir (YMM) KDV İadesi Tasdik Raporu’yla talep edilen iadelerde, YMM Raporu’nun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunlu. Bu süre içinde YMM Raporu’nun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk ediliyor. (Fason tekstil ve konfeksiyon işleri dışındaki tüm indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden kaynaklanan KDV iadelerinde YMM tasdik raporu geçerli.)

İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle ve/veya standart iade talep dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün değil. İdarenin bu yaklaşımına katılmıyorum. Çünkü düzeltme zamanaşımı süresi içinde mükellef ilgili dönem KDV beyannamelerini düzelterek iade talebinde bulunabilmelidir. Bu vesileyle indirimli oranda iade tutarının sonradan düzeltme beyannamesi verilerek artırılamamasını da doğru bulmadığımı belirtmek isterim. İleride indirimli oranla ilgili tüm iade sorunlarını ayrıntılı bir şekilde ele alacağım.

Görüldüğü gibi eskiden iade talebi için yalnızca izleyen yılın ocak - kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin birinde iadeye kullanılabilen hak, 2019 ve izleyen yıllara ilişkin iadeler için buna ilaveten izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talebi için gereken belgelerin de hazırlanarak sisteme yüklenilmiş olması şartıyla kullanılabilecek. YMM Raporu verilmesine ilişkin süre de çok kısa.

2019 yılı için indirimli orandan dolayı iade hakkı bulunan mükellefleri süreler konusunda uyarıyorum. Sürelerin bitmesine az bir zaman kaldı. Hak kaybı yaşanmaması için, aman dikkat…



[1] 2019 yılı için indirimli oran iadelerinde geçerli had 14.100 TL. Yani 2019 yılına ait indirimli oran uygulamasından kaynaklanan KDV iade hakkının 14.100 TL’lik kısmı kullanılamıyor, 14.100 TL’yi aşan tutarın iadesi istenebiliyor.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"