Geleneksel CHP'nin kudretli adamı Önder Sav, Deniz Baykal'ın başına gelen olayın ardından Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyerek partideki değişimin de önünü açan isim olmuştu. 22-23 Mayıs'ta toplanan kurultayda Deniz Baykal'ın geri dönememesi ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa seçilmesinde birinci derecede rol oynayan isim de Önder Sav'dı.

Mayıs ayında İstanbul'da bütün ilçe başkanlarını toplayarak Baykal'a “dön” çağrısı yapan dönemin İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, o sırada aday olup olmamayı düşünen Kılıçdaroğlu'na (ve Önder Sav'a) karşı pozisyon almıştı. Bugün Gürsel Tekin, teşkilatın başına getirilen isim olarak Kılıçdaroğlu'nun en önemli birkaç kurmayından biri.

Deniz Baykal'ın, 50 senelik arkadaşı Önder Sav'a karşı, Mayıs ayında koltuğunu devrettiği Kılıçdaroğlu'nun yanında olduğu konuşuluyor bu kez. Elbette kendisi tekrar genel başkanlığa aday olmazsa!

53 yıldır politika yaptığı CHP'de “dede” diye anılan, “Ulu Önder” yakıştırması yapılan 73 yaşındaki Önder Sav'ın, başlattığı kurultay sürecini sonuçlandırması, Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğuna veda etmesi anlamına gelecek.  Ancak, bu süreç aksi yönde gelişirse, bugüne kadar ciddi sakarlıklar yapan Kılıçdaroğlu gerçekten “lider” olduğunu kanıtlayabilir ve “yeni CHP” iddiasında inandırıcı olabilir.

Evet, yeni CHP.

Sadece kurultay kazanmaya ayarlanmış bir örgüt yapısı ve o örgütü yönetenlerin hiçbir ideolojik sorgulama yapmayan ataletiyle buraya kadar gelebildi CHP. 33 yıldır iktidara gelememiş, ancak bu durumun ideolojik nedenlerini bir kez bile sorgulamak yerine “sen-ben” kavgasından başka tartışmaya girmemiş bir örgütten söz ediyoruz.

Evet, yeni CHP.

İster “laiklik” deyin ister “laikçilik”, sözüm ona sol tasavvurunu inanç kutuplaşmasına yaslanmaktan ibaret yanlış bir noktada donduran, kitlelerle ilişkisini giderek koparan bir partiden söz ediyoruz.

Evet, yeni CHP.

Siyasal özgürlükçülüğü sağa terk etmiş, sol hareketlerin birikimi ve enerjisini kendisine yaklaştırmamış bir partiden söz ediyoruz.

CHP'de dün başlayan süreç, değişime, toplumun özlemlerine direnen bir yapının tasfiyesiyle sonuçlanırsa gerçekten yeni bir CHP inşa edilebilir.

CHP'liler ya bu partiyi değiştirecek...

Ya da yasını tutacak!