14 Mayıs 2010

Taliban, nükleer silah bulsa bunu kullanır!

Hamid Karzai, perşembe günü ABD Başkanı Barack Obama ile Washington'da gazetecilerin karşısına çıktı...

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, perşembe günü ABD Başkanı Barack Obama ile  Washington'da gazetecilerin karşısına çıktı. Karzai, ABD ile Afganistan yönetiminin, “yıllardır süren savaş ortamında hiç olmadığı kadar birbirlerine bağlı olduğunu” vurguladı. Afganistan yönetiminin, ülkesindeki yabancı güçlere tahammül etmek bir yana neden ihtiyaç duyduğu sorusunun tek kelimelik yanıtı, Taliban'la devam eden savaş.
Pazartesi günü Türkiye-Afganistan ilişkilerinin tarihi üzerinde durmuştuk. Araya CHP'deki gelişmeler girince, Afgan hükümet temsilcisi ve gazetecilerin İstanbul'da yaptıkları konuşmalardan söz etmek bugüne kaldı. Genel Sekreterliğini Erkam Tufan Aytav'ın yaptığı Medialog Platform tarafından “Türkiye-Afganistan Medya Toplantısı” başlığı altında düzenlenen programda ana konu Taliban ve ona karşı verilen mücadele ile ülkedeki uyuşturucu oldu.
Afganistan'da yayımlanan Haftanamey-i Kabul Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fehim Deşti ile Kültür ve Enformasyon Bakan Yardımcısı M. Raşid Mübariz'in  toplantıda yaptığı konuşmalar, bu ülkenin içinde bulunduğu durum açısından önemli bilgiler içeriyor.
Bu yazının sabrınızı zorlayacak uzunluğu, Afganistan'da yaşanan gelişmeler için birinci ağızdan kayıt düşme çabasından kaynaklanıyor.
Deşti'nin konuşmasından aldığımız notları aktararak başlayalım:

'Afganistan'da kaybedersek dünyada kimse güvende hissedemez'

Afganistan'da bir dünya sorunumuz var. Güvenlik sorunumuz var, güvenlik sorunuyla ilişkili uyuşturucu sorunumuz var. İlk kez Afganlar bir yabancı güce tahammül edebiliyor. Bunun nedeni, karşımızda daha büyük bir düşmanın olması. Karşımızdaki seçenekler içinde en kötüyü, yani Taliban'ı seçemeyiz herhalde.
Taliban deyince birkaç yönü var. Uyuşturucu Taliban'ı, Pakistan Taliban'ı, Afgan Taliban'ı, El Kaide, Pakistan ordusunun bir bölümü, bazı Arap ülkelerinin desteği, hatta Çin ve İran'ın desteği... Böyle bir düşmanla karşı karşıyayız. Ya kazanacağız, ya kaybedeceğiz. Kaybedersek, Afganistan pek bir şey kaybetmeyecek! Çünkü Afganistan'ın kaybedecek bir şeyi yok. Ama biz kaybedersek Afganistan'ın dostları, ki Türkiye bunlar arasında, çok kaybedecek. Afganistan'da asırlardır var olan bir medeniyeti kaybedersek Afganistan uluslararası terörizmin merkezi haline gelecek. Taliban, Pakistan'ı bir günde ele geçirebilir.

'Taliban nükleer silah ele geçirirse kullanır'

Taliban'a karşı NATO'yla birlikte savaşıyoruz. Bunlar (Taliban) nükleer silah ele geçirsinler ve dünyaya karşı kullanmasınlar, buna inanamıyoruz. Afganistan'da kaybedersek dünyada kimse kendini güvende hissedemez. Biz Kandahar'da, Kabil'de kaybedersek savaşımızı mesela İstanbul'da, New York'ta sürdürmek durumunda kalabilir, savaşa buralarda devam edebeliriz.
Taliban nispeten küçük bir örgüttü ve 11 Eylül'ü yaptı. Düşünün ki Afganistan'da kaybetmezlerse neler neler yapabilirler. Taliban kanser gibidir. Geliştiği beden maalesef Afganistan'dır. Bu ameliyat yapılmazsa bedeni yok ediyor.
Afganistan'da şu anda bulunan müttefikler bir şey yapamazlarsa 1-2 sene sonra her şey yok olabilir. Taliban'ı yurtdışında destekleyen çok var. Amerika'nın düşmanları, Amarika'nın Afganistan'da yok olmasını çok istiyorlar. Mesela İran ve daha birçok ülke.

'Taliban, kendisine göre bir hilafet istiyor'

Taliban'la görüşmeye kimse karşı çıkmıyor, ama onlarla görüşmek anlamsızdır.Taliban'a katılımda iki yön var. Birisi; düşünce olarak Taliban'a katılanlar. Bir de mecbur katılanlar var. Devletin zaafları yüzünden Taliban'a katılmışlar. Sivillerin öldürülmesi, cahillik, parasızlık, dini-toplumsal-yerel duyguların kışkırtılması üzerine Taliban'a katılmışlar. Bu Taliban'ı geri çevirebilirsiniz. Ama normal Taliban'la anlaşma olmaz. Birleşmiş Milletler'e, devlete, seçime, Anayasa'ya, kadın haklarına karşılar. Onlar kendilerine göre İslam hilafeti istiyorlar. Böyle insanlarla anlaşma olmaz. Taliban içinde iki örgüt daha var; Vahabiler ve Selefiler.
Size bir örnek vereceğim, kendiniz karar verin. Rusya Büyükelçisi Ermenistan'da “Afganistan'da ABD'nin çöküşünü bekliyoruz, sonra biz el atıp düzelteceğiz” dedi. Bu düşünce İran'da da var. “Büyük düşman ABD ve NATO'dur” diye düşünüyorlar. “Onları yok edersek küçükleri de yok ederiz.”

'İran hem yönetimi, hem de Taliban'ı destekliyor'

İran'ın Afganistan'la ilgili görüşleri değişiktir, birkaç yüzü var. İran, Cumhurbaşkanı'nı (Karzai) ve partisini destekliyor, diğer yandan muhalefeti de destekliyor. Hem şimdiki Afganistan'ı, hem de Taliban'ı destekliyor. İran bölgesel güç haline gelmek istiyor. Afganistan'daki durumu kendi lehine kullanmak istiyor.
Biz tüm komşularımızın bizimle dost olmasını istiyoruz. Türkiye, NATO ve özellikle ABD karşısında söz edebiliyor, konumunu belirleyebiliyor. Afganistan'daki medya savaşı, diğer her savaşan ülkede olduğu gibi doğal seyrindedir. Maalesef Afganistan'da basın çoğu ile yetişemiyor, ama yapacak bir şey yok. Taliban'ın medya gücü yok. Küçük internet siteleri ve bazı broşürleri var. Afganistan halkının yüzde 85'i radyo, yüzde 65'i televizyon izliyor, sadece yüzde 3'ü gazete okuyor.
Afganistan'da  usulsüzlük, bildiğinizden daha büyük oranda. Afganistan'ın sorunlarının büyük bir sebebi budur. Her şeye rağmen dünya ülkeleriyle elele bu sorunları çözmek istiyoruz.

'Taliban, kendisi dışında Müslüman kabul etmiyor'

Taliban, kendisi dışında kimseyi Müslüman kabul etmiyor. Din adamları Taliban hakkında çok konuşmuyorlar, Bazı konularda Taliban'ın yaptıklarını sorguluyorlar, mesela intihar saldırılarını İslami bulmuyorlar. Ama hiçbir din adamının Taliban'ı “münafık” ilan ettiğini görmedim.
Afganistan'da bazı milliyet sorunları var. Ama unutmayın ki Cumhurbaşkanı, Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı Peştun'dur. Ordu ve polisteki büyük kişiler de Peştun'dur, bunları ayıramayız. Ama Taliban içinde diğer gruplar çok azdır.

Enformasyon Bakan Yardımcısı: Türkiye'nin yeri ayrı

Afganistan Kültür ve Enformasyon Bakan Yardımcısı M. Raşid Mübariz'in konuşmasından çıkardığmız bazı notlar da şöyle:
Türkiye'nin Afganistan'da çok büyük bir yeri var. Çünkü NATO'daki tek Müslüman ülke. Ayrıca Afganistan'da bildikleri çok, çok uzun bir geçmişi var ülkemizde. 1 Mart Afganistan'da “Türkiye Günü”dür ve her yıl kutlanıyor, devlet büyükleri bu kutlamalara katılıyor. Tek kelimeyle, Afgan halkının Türk halkına güvendiğini söyleyebiliriz. TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) ve Afganistan'daki Türk okulları sivil alanda önemli çalışmalar yapıyor. Afgan halkı okullardan çok memnun. Afganistan'da 48 ülke eğitim çalışması yapıyor. Ama hiçbiri Türkiye'nin yaptığını yapamaz, yapmaya güçleri yok. Afganistan'da Türk okullarına daha çok yardım istiyoruz. Bunların daha çok olmasını istiyoruz.
Türkiye Afganistan'da güvenliğin sağlanması için önemli. Mesela, Türkiye'deki Pakistan-Afganistan görüşmeleri Londra toplantılarıyla sonuçlandı. Londra toplantılarında güvenliğin Afgan güçlerine verilmesi, NATO'nun organizasyon yapması, yabancı güçlerin yavaş yavaş çekilmesi kararlaştırıldı. Siyasi dostluklar devletlerin elinde. Ama kültürel dostluklar öyle değil. Afganistan-Türkiye dostluğu tarihe dayanan bir dostluk. Ordumuz ilk kez Türkiye tarafından eğitildi.

'Bilgiyi yabancılardan alıyoruz, bu ayıp'

Türkiye gelecekte neler yapabilir? Afganistan'daki görüntü, bize farklı yollardan geliyor. Bilgileri Afganistan'dan almıyoruz, başkalarından alıyoruz, bu ayıptır. Bu toplantıdaki sorulardan, irtibatımızın çok az olduğunu anladım. Konuşmalarda Taliban'ın kim olduğu, destekçilerinin kimler olduğu konuşuldu. Halbuki diğer ülkelerde halklar Taliban'ın kim olduğunu, neler yaptığını biliyor. Gazeteciler, yazarlar karşılıklı olarak daha çok gidip gelmeli. Türkiye'deki basının Afganistan basınına yardım etmesini, Afgan gazetecilerin Türkiye'ye gelmesini istiyorum. Afgan gazeteciler ve entelektüeller burada eğitilsin, hem siz Afganistan hakkında daha çok bilgi alırsınız, hem de onlar eğitim alır. Umarım, bundan sonra bilgileri yabancı ajanslardan değil, birbirimizden alırız.

'30 yıl içinde ülkemiz yok oldu'

Güvenli ülkelerde yaşayanlar bir ülkenin yok edilişini düşünemiyorlar, belki zordur bunu düşünmek. Ama biz 30 yıldır bu acı gerçekle karşılaştık. 30 yıl içinde ülkemiz yok oldu. Böyle bir ülkede güvenlik ve yolsuzluk en büyük sorundur. Devlet, uluslararası topluma yolsuzluğu yok etmek için söz verdi. Bunun için bir başkanlık kuruldu, yaklaşık bir yıldır çalışıyor. Afganistan'da çok yabancı şirket var, bunların yolsuzlukları biliniyor. Afganistan'daki yolsuzlukların tek nedeni Afganlar değil. Yurtdışından gelenler, özellikle Avrupa'dan gelenler yolsuzluğa karıştı. Bunların ortaya çıkması çok yankı buldu.
Taliban geçmişte hükümet kurdu, başarısız olunca daha da saldırgan oldu. Aralarında çok aşırılar ve aşırı olmayanlar var. Afgan medeniyetini istemeyenler Buda heykellerini yıktılar. NATO'nun düşman olmadığını görüyoruz. Hiçbir ülke yabancı ülke güçlerini topraklarında istemez. Ama şu an NATO güvenliği sağlıyor, bu bir gerçek. Bu, NATO için de zor bir durum. Mesela Afganistan'daki 900 Türk askeri için de zor bir durum.

'Afganlar Pakistan medreselerinde, keşke İstanbul'da eğitilseler'

Yoksul bir halkın bulunduğu harap bir ülkede bir tane silahlı çıkarsa orayı karştırabiliyor. Afganistan'daki bölgelerin Taliban'ın eline geçmesi halkın eğitimsizliği, yoksulluğu ve devletin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Mesela 8-9 bin kişi Pakistan'daki medreselerde yetiştiriliyor. Ama NATO keşke Afganları getirip İstanbul'da yetiştirse. Taliban'a karşı bilim ve teknolojiye ihtiyacımız var.
Afganistan'da 15 gazete, 700'e yakın dergi v.s yayını, 31 televizyon kanalı var. Basın özgür, devleti eleştiren gazeteciler var.

'Uyuşturucu bağımlısı sayısı 1 milyon'

Uyuşturucu kullanımı, NATO güçleri ve devlet mücadelesine rağmen maalesef artmış durumda. Bağımlı sayısı 1 milyon civarında. Üretime baktığınızda bu sayı düşüktür, ama riski büyük.
Afganistan'da 30 milyon nüfus var. Bağımlıların yüzde 70'i yurtdışında, İran'da, Pakistan'da bağımlı olmuşlar. Afganistan'ın 34 linin 23-24'ünde hiçbir şekilde uyuşturucu ekilmiyor. 11-12 ilde güvenlik sağlanamadığı için ekiliyor. Bunlar içinde de 2-3 ilde uyuşturucu ekimi çok yüksek. NATO ve devlet mücadelesi olmazsa 34 ilde birden ekim yapıldığını bir düşünün. Taliban, uyuşturucu üretimi için halkı teşvik ediyor, bazı yerlerde “afyon dışında üretim yapamazsın” diye halkı tehdit ediyor. Kendi hükümetleri döneminde azalmıştı, ama uyuşturucuyu şimdiki hükümete karşı kullanıyorlar. Bir de paraya ihtiyaçları var.
Evet, kurulduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne ilk resmi heyeti gönderen Afganistan'da durum bu. Türk medyası ve kamuoyunun görüş alanına giremese de, yıllardır dünyanın ağrı merkezi olan Afganistan'daki gelişmeler Türkiye'yi de yakından ilgilendiren çarpıcı boyutlar içeriyor...

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"