05 Mayıs 2010

Osman Pepe skandalı ne kadar seyredilecek?

Vatan gazetesi Pepe'ye “Kar Elektrik” şirketini soruyor, “Bizim öyle bir şirkette ortaklığımız yok” yanıtını alıyor...

Osman Pepe AKP Kocaeli Milletvekili. Hayat ona cömert davranmış, yıllarca bakanlık koltuğunda oturduktan sonra, şimdilerde TBMM Genel Kurulu'ndaki Anayasa değişikliği görüşmelerinde oy kullanıyor. Hayata “armatör” olarak atılmış görünen oğulları gemi alıyor, gemi satıyor, tersane ve orman alanlarında maden işletiyor.
Pepe'nin hikâyesi, yukarıdaki kısa künyeden ibaret değil. Tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yürüttüğü İsmailağa cemaati soruşturması kapsamında mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemeleri; Pepe'nin parlamentodaki görevine pek vakit ayıramadığı, iş takibi yaptığı, daha az vergi ödemek için yöntemler aradığını ortaya koyuyordu.
Vatan gazetesinde Kerim Ülker de, günlerden beri titiz bir incelemeye dayandığı anlaşılan önemli bir dosya yayımlıyor.

Pepe, şirketi neden saklamak istiyor?

Ülker'in haberlerine göre “Kar Enerji” adlı şirket, Pepe'nin Orman Bakanlığı döneminde Gürcistan ile yakın ilişkiler kurarak Çoruh Nehri üzerinde 7 adet hidroelektrik santralin yapım ve süresiz işletim hakkını alıyor. Osman Pepe bakanlıktan ayrıldıktan sonra, Kar Enerji'nin hisseleri Pepe ailesinin şirketi Pekar'a devrediliyor.
Vatan gazetesi Pepe'ye “Kar Elektrik” şirketini soruyor, “Bizim öyle bir şirkette ortaklığımız yok” yanıtını alıyor. Meslektaşımızdan “Nasıl olur, hem kendi şirketiniz Pekar'ın internet sitesinde projeden bahsediliyor, hem de Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarına göre şirketin yüzde 100'ü size ait” karşılığını alan Pepe, “Evet galiba oğlumun o şirkette payı var” itirafında bulunuyor.
“İtiraf” diyoruz, zira eski bakan ve halen milletvekili olan Pepe, saklanması gereken işleri olduğunu düşünüyor olmalı ki, önce inkâr yolunu deniyor. Saklamaya çalıştığı işlerinin gerekçesini de şöyle açıklıyor:
“Sonuçta ekmek parası için çalışıp didiniyoruz...”

Tersaneye izin veren bakan, işi devralan 'işadamı' oldu

Kerim Ülker'in ikinci haberi de ilginç. Pepe'lere devredilen Kar Enerji'nin de kurucusu olan Cüneyt Turkut 28 Ocak 2005'te Hat-San şirketini kuruyor. O sırada Pepe'nin yönettiği Çevre ve Orman Bakanlığı, Yalova'da Hat-San'ın da tersane sahibi olduğu tersane bölgesine onay veriyor. Pepe bakanlıktan ayrıldıktan sonra da, Hat-San ailenin şirketi Pekar'dan devralınıyor!

Ormanı katleden madene Orman Bakanı onayı

Yine Kerim Ülker'in haberine göre, “Çevre ve Orman Bakanı” Osman Pepe, 2005'te Amasra'nın en güzel orman alanlarından birini katledecek mermer ocağı için Karayel Madencilik şirketine onay veriyor. Karayel Madencilik'in ortağı kim? Bildiniz; Yalova'da tersane, Gürcistan'da santral işlerini alan şirketleri kurup daha sonra hisseleri Pepe ailesine devreden Cüneyt Turkut. Karayel'de de Pepe ailesi şirketlerine hisse devrediliyor, ardından da Osman Pepe'nin oğulları şirket yönetimini üstleniyor.

Madeni kiralayan Pepe'nin dünürü Hilmi Güler

Amasra'da ağaçları katleden madeni şirkete 49 yıllığına kiralayan kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Kiralama sırasında bu bakanlığı yöneten isim de, Pepe'nin dünürü, halen AKP Ordu Milletvekili olan Hilmi Güler!
Pepe'nin Çevre ve Orman Bakanlığı döneminde “orman kanunu”nun da uygulandığını gösteren Vatan'ın dosyası özetle böyle.
Yarın, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yürüttüğü İsmailağa cemaati soruşturmasında mahkeme kararıyla dinlenen telefonlarda AKP Kocaeli Milletvekili Osman Pepe'nin ve dünürü Hilmi Güler'in konuşmalarını dikkatinize getireceğiz. Yasadışı dinlemelerle insanların özel hayatından çalınmış telefon sohbetlerini, üretilmiş ve kaynağı belirsiz konuşmaları yayınlayan medyanın hiç ilgi göstermediği konuşmalardan söz ediyoruz.
“Türkiye'de her şey olursunuz, bir tek rezil olamazsınız” sözünü, siyasetten medya ve iş dünyasına hemen her alanda bir kez daha doğrulayan konuşmalardan...

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"