07 Haziran 2010

ORAMİRAL YİĞİT: KARARGÂHTA AMİRAL KALMADI!

Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kafes Eylem Planı iddiaları çerçevesinde İzmir'de vermişti...

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında ortaya çıkan ciddi durumu değerlendirmek üzere, bugün Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bütün orgeneral ve oramirallerin katılımı ile bir toplantı icra edilmiştir...”
Tek cümlelik bu açıklama 23 Şubat 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinde yayımlandı. Yılda iki kez yapılan Yüksek Askeri Şûra toplantıları dışında hepsi bir arada görülmeyen ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesini oluşturan 13 orgeneral ile 2 oramiralin sürpriz buluşmasının nedeni, bir gün önceki büyük gözaltı operasyonuydu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, operasyon nedeniyle Mısır'a yapacağı resmi ziyareti ertelemişti. Başbuğ, yaklaşık 3,5 ay sonra çıkabildiği Mısır gezisini, bu kez Mavi Marmara gemisinin Gazze açıklarında saldırıya uğraması üzerine yarım bırakarak geri dönmek zorunda kalacaktı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki bütün orgeneral ve oramirallerin görüştüğü konu, bir gün önce gözaltına alınan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, eski 1. Ordu komutanları Çetin Doğan ve Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 muvazzaf ve emekli general, amiral ve subayın durumuydu.

Genelkurmay'da gizli toplantı, Çankaya'da üçlü zirve

Tayyip Erdoğan yurtdışında olduğu için Başbakan'a vekâlet eden Cemil Çiçek'in gözaltılardan hemen sonra Genelkurmay Karargâhı'nda Orgeneral Başbuğ ve Genelkurmay 2. Başkanı Arslan Güner ile gizlice buluştuğu ortaya çıktı. Çiçek, buluşmayı doğrularken, görüşmede, gözaltı operasyonuyla aynı gün Taraf gazetesinde yayımlanan, Erdek Deniz Üs ve Garnizon Komutanlığı'ndaki “Parola: Adi, İşaret: Başbakan” skandalının ele alındığını açıkladı.
"Toplu istifa”nın da gündeme geldiği öne sürülen komutanların sürpriz toplantısından iki gün sonra, 25 Şubat Perşembe günü bu kez Çankaya'da üçlü zirve yapıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya'ya ellerinde çantalarla gelen Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile üç saat süren bir toplantı yaptı. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Gündemdeki meselelerin anayasal düzen ve kanunlarımız çerçevesinde çözüme kavuşturulacağından vatandaşlarımızın emin olmaları ve bu süreçte kurumlarımızın yıpranmaması için herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği hususları vurgulanmıştır" denildi.

Başbuğ: Zirvede toplu istifa konuşulmadı

22-25 Şubat günleri arasında yaşananlara ilişkin kamuoyuna yansıyan bilgiler özetle böyle. Sürece ilişkin olarak, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın, "O iki gün tabii Türkiye’de çok dikkatli izlendi. Komutanların istifa kararı aldıkları ya da istifa edecekleri gibi haberlere de rastladık. Öyle bir eğilim yansıtıldı mı Çankaya’daki üçlü zirvede" sorusuna, İlker Başbuğ'un verdiği yanıtı da hatırlatalım:
"Hayır kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Kesinlikle ne konuşulmuştur, ne tartışılmıştır, ne yansıtılmıştır." (Milliyet - 13 Mart 2010)
Başbuğ'un sözleri, Çankaya'daki zirvede “toplu istifa”nın “kesinlikle konuşulmadığını, tartışılmadığını, yansıtılmadığını” gösteriyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Yiğit'in isyanı

Peki 23 Şubat'ta Genelkurmay'da yapılan komutanlar zirvesinde toplu olmamakla birlikte herhangi bir şekilde “istifa” konuşuldu mu?
Güvendiğimiz bir kaynak, bize “Evet” yanıtını veriyor. “Kim ya da kimler istifayı gündeme getirdi” sorumuz üzerine, “Deniz Kuvvetleri Komutanı Uğur Yiğit” karşılığını alıyoruz.
Yiğit'in, komutanlar zirvesinde “Ergenekon, Balyoz, Kafes” soruşturmaları sürecine işaret ederek “Karargâhta amiral kalmadı! Çok sayıda amiral ya tutuklu, ya gözaltında ya da ifade vermeye çağrıldı” dediği ve bu koşullar altında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan istifa etmeyi gündeme getirdiğini öğreniyoruz. “Toplu istifa” iddiasının bu çıkıştan kaynaklandığı, bu arada Yiğit'in de istifanın doğru olmayacağı konusunda ikna edildiği belirtiliyor.
Oramiral Yiğit'in, halen son atandıkları görevde bulunan tutuklu, şüpheli veya ifadesine başvurulan amirallerin atama, terfi ya da emeklilik durumlarının bu aşamada ele alınmasının da sorunlu olmasından rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor.
Oramiral Yiğit'in, peş peşe intiharlarla sarsılan Deniz Kuvvetleri'nde kendisini de hedef aldığı öne sürülen “amirallere suikast” planında suçlanan subayların masum olduğunu söylediğini ve “İsmi geçen iki albay (...) bana bir hücum olursa, bana bir mermi sıkılırsa bana göğsünü siper edecek arkadaşlardır" dediğini hatırlatalım.

Tutuklu ve sanık amirallerin durumu

Yiğit'in “Karargâhta amiral kalmadı” yakınmasına neden olan süreçte çok sayıda amiralin, tutuklu veya tutuksuz devam eden yargılamalarda sanık sandalyesinde bulunduğu biliniyor...
Örneğin, Mavi Marmara gemisine baskın nedeniyle geçen hafta Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la yapılan acil durum değerlendirmelerine katılan Deniz Harekât Eğitim Dairesi Başkanı Tuğamiral Cem Çakmak kısa bir süre öncesine kadar tutukluydu.
Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Ali Semih Çetin ile Erdek Mayın Filo Komutanı Ramazan Cem Gürdeniz halen Balyoz soruşturması tutukluları arasında bulunuyor.
Geçen hafta 6 şehit veren ikmal birliğinin bağlı olduğu İskenderun Deniz Üssü'nün komutanı Tuğamiral Turgay Erdağ, kısa bir süre öncesine kadar Balyoz soruşturmasından dolayı Hasdal Askeri Cezaevi'nde yatıyordu.
Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kafes Eylem Planı iddiaları çerçevesinde İzmir'de  ifade vermişti. Güney Deniz Saha Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri'ndeki 4 ana komutanlıktan biri. Diğerleri, Deniz Kuvvetleri'ndeki iki oramiralden birinin komuta ettiği Donanma Komutanlığı ile Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ve Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı.
Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih İlgar'ın da (bazı kaynaklarda “Ilgar” olarak geçiyor) Kafes eylem planıyla ilgili olarak ifadesine başvurulmuştu.
Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes operasyonu eylem planını hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasadışı örgütlenmede 'Danışma Kurulu' adı altında emir ve komuta yetkisini haiz örgüt mensubu olmakla” suçlanan Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih İlgar, emekli koramiral Feyyaz Öğütçü ile birlikte Kafes iddianamesindeki sanıklar arasında yer alıyor.
Savcılara ifade veren Tuğamiral Levent Görgeç, 7 denizci albay ile birlikte suçlandığı Poyrazköy iddianamesinde en yüksek rütbeli sanık konumunda bulunuyor.
Deniz Kuvvetleri'nde rütbeli personel kadrosunun, Kara ve Hava kuvvetlerine göre çok daha az olmasının sıkıntıyı artırdığına, uzun süreceği anlaşılan yargı sürecine karşın atama, terfi ve emekliye sevklerin ele alınacağı Yüksek Askeri Şûra'ya çok kısa bir süre kaldığına dikkat çekiliyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nı geçen ağustosta devralan Oramiral Yiğit'i istifa noktasına getiren tablo özetle böyle. Yiğit'in çıkışı konusunda paylaştığımız bilgiler gerçeği yansıtmıyor veya kısmen yansıtıyorsa, düzeltmeye ya da tamamlamaya hazır olduğumuzu not ederek noktalayalım...

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"