Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın ikinci kez tutuklanmasına neden olan “Balyoz darbe planı”na ilişkin olarak askeri cenahtaki gelişmeler bir hafıza tazelemesi gerektiriyor.
“Balyoz darbe planı” adı altında toplanan belgelerin yayımı, Taraf gazetesinde 20 Ocak 2010 Çarşamba günü “Fatih Camii bombalanacaktı” manşetiyle başladı. Darbe planı, emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın başında bulunduğu dönemde 1. Ordu Komutanlığı'nda 5-7 Mart 2003'te icra edilen “plan semineri”yle de ilişkilendirildi. Taraf, yaklaşık 5 bin sayfa olduğunu duyurduğu belgeler kapsamında, hükümete müdahale eğilimlerini de sergileyen seminerdeki bazı konuşmaların bant çözümlerinden özetler verdi.
Planda “Balyoz Sıkıyönetim Komutanı” olarak adı öne sürülen Çetin Doğan, kamouoyuna T24 aracılığıyla yaptığı ilk yazılı açıklamada, “seminerde 'iç tehdit' olarak değerlendirilen bölücü ve irticai gelişmelerin EMASYA planları çerçevesinde elbette ele alındığını” ifade etti. Söz konusu plan ve senaryoların “cumhuriyeti koruma ve kollama görevinin gereği olarak hazırlandığını” kaydeden Doğan, “işlenecek konular ve senaryoların önceden üst komutanlara bildirilmesinin esas olduğunu” vurguladı. Doğan, izleyen açıklamalarında Balyoz planını ve altında ıslak imzası bulunduğu iddialarını kesin bir dille reddetti.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan 21 Ocak'ta yapılan yazılı açıklamada ise, Doğan'ın aksine seminerin “iç” değil “dış tehdide karşı hazırlanan harekât planlarını geliştirmek ve eğitim” amaçlı düzenlendiği belirtildi. Genelkurmay açıklamasındaki “Bu plan seminerine ilişkin olarak ortaya atılan iddiaları, aklı ve vicdanı olan hiçbir kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Söz konusu iddiaları ciddiye alarak üzerinde yorumlar yapılmasının ve bilgi kirliliği yaratılmasının; özellikle toplumumuzda tedirginlik yaratmak isteyenlerin amacına hizmet edeceği değerlendirilmektedir” ifadesiyle darbe planı iddiaları reddedildi.
Başbuğ önce haberleri lanetledi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da, 25 Ocak'ta Genelkurmay Karargâhı'nda düzenlenen Kazım Karabekir'i anma toplantısında, tartışılan plan semineri belgelerinin, aradan 7 yıl geçmesi nedeniyle yönetmelikler gereğince imha edildiğini açıkladı. Başbuğ'un, Balyoz planında geçen “cami bombalama” gibi iddialar konusunda “ordudan hiç kimsenin böyle bir plan yapamayacağını” da içeren sözlerini hatırlayalım:
“Biz askere ne dedirttiriyoruz biliyor musunuz? 'Allah, Allah' diye askere taarruz ettiriyoruz. Yani şimdi ben size soruyorum, vicdansızlara soruyorum. 'Allah, Allah' diye askerine hücum ettiren, taarruz eden bir ordu, nasıl Allah'ın evi camiye bomba atmayı düşünür. Vicdansızlıktır. Lanetliyorum bunları. Bu kadar vicdansızlık olur mu? (...) Bugün de bu ordunun Mehmetçiği, 'Allah, Allah' sesleri ile eğitimde düşmana taarruz ediyor. 'Allah, Allah' sesleri ile eğitim yapıyor. Talimnamemizde var. Ya böyle bir ordu, böyle bir ordunun kişileri çıkacak, Allah'ın evi camilere bomba atacak, oradaki dini ibadetini yapan kişilere şey yapacak. Lanetliyorum. Yine bu ordunun kişileri çıkacak kendi uçağını v.s. bilmem ne yapacak. Lanetliyorum. Türk ordusunun da bir sabrı var... Siz bu ordunun tümünü nasıl böyle itham edersiniz? Hiç mi vicdanınız yok, yapanlara söylüyorum.”
'Kara Kuvvetleri inceliyor, bu hafta sonuçlanır'
25 Ocak'taki açıklamasında, 1. Ordu Komutanlığı'nın bağlı bulunduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın “Balyoz darbe planı” iddiaları konusunda inceleme başlattığını da duyuran Başbuğ, bu çalışmanın sonuçlanması konusunda önemli bir taahhütte de bulunmuştu:
“Bu incelemeler de sonuçlandıktan sonra, elbette, bunun da bu hafta içinde neticelenmesini istiyoruz, fazla uzaması da doğru değil. Bunları tabii ki sizlerle paylaşacağız. Şimdi bu iddialar vahim konular, vahim iddialar.... Kara Kuvvetleri Komutanlığımız, detaylı incelemelerini sürdürüyor. İnceleme sonuçlarını ümit ediyorum ki çok kısa bir süre sonunda daha açık, net olarak sizlerle paylaşacağız.”
Sonuç açıklanmadı, ama 'Olay ciddidir' açıklaması geldi
Başbuğ'un, Balyoz konusundaki son önemli açıklaması Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın köşesinde 14 Mart'ta yayımlandı. Başbuğ, 25 Ocak'ta “Vicdansızlıktır, lanetliyorum” dediği Balyoz süreci konusunda ilk kez “Olay ciddidir ve bugüne kadar belki yaşanan olayların Türk Silahlı Kuvvetleri üzerindeki etkisi açısından en önemlilerinden birisidir. Ve en ciddilerinden birisidir” diyordu.
Bu arada Çetin Doğan, 2003 Mayıs ayının sonunda Harp Akademileri Komutanlığı'nda kendisini özel görüşmeye davet eden dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün “1. Ordu'da ihtilal hazırlığı mı yapılıyor” diye sorduğunu açıkladı. Özkök'ün, Doğan'a yanıt verirken, plan seminerindeki konuşmasını hatırlatarak, “Böyle bir konuşmayı yapan insan, altındaki personelin bundan motive olarak olumsuz şeylere yol açabileceğini düşünmez mi” dediğini de hatırlatalım.
Başbuğ'un sözlerinin üzerinden 12 hafta geçti
Evet, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un, 25 Ocak'ta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın başlattığını ve aynı hafta içinde sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağını duyurduğu incelemenin üzerinden tam 12 hafta geçmiş bulunuyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın yaptığı inceleme bitti mi, bittiyse nasıl sonuçlandı?
Dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök'ün “1. Ordu'da ihtilal hazırlığı mı yapılıyor” sorusunun dayanaklarına yönelik bulgulara ulaşıldı mı?
Yanıtlar; Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un taahhüdü, yargı süreci, Balyoz planıyla ilgili olarak suçlananlar ve kamuoyunun bilgi edinme hakkı açısından büyük bir önem taşıyor.