07 Mayıs 2010

Hilmi Güler: Türk siyaset ve ihale adamı

Hilmi Güler, ODTÜ mezunu bir metalürji mühendisi. “Malzeme mühendisliği” üzerine doktorası bulunuyor...

Hilmi Güler, ODTÜ mezunu bir metalürji mühendisi. “Malzeme mühendisliği” üzerine doktorası bulunuyor. Türk Uçak Sanayii’nden sonra TÜBİTAK’ta Başkan Yardımcılığı, Makine ve Kimya Endüstrisi, İGDAŞ ve Etibank’ta Genel Müdürlük / Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuş. AKP kurucusu. 58, 59 ve 60. hükümetlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptı. Halen, AKP Ordu Milletvekili ve şirketlerinin işleri sorgulanan AKP Kocaeli Milletvekili Osman Pepe’nin dünürü.
Güler de Pepe gibi hayatın cömert davrandığı insanlardan. Zekâ, insanlara pozitif önyargılar veren bir tabiat, kulak verilir bir ses tonu, iyi bir eğitim, parlak bir kariyer, milletvekilliği ve bakanlık… Hayat, her biri bir ömrü idare edecek bu hasletleri tek kalemde ona ikram etmiş.
Peki o ne yapmış? Hepsini bilmiyoruz, örneğin neden bakanlık görevinden alındığını, tam olarak bilemiyoruz. Ama yukarıda özetlemeye çalıştıklarımız dışında kesin olarak bildiğimiz bir şey var; Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı koltuğunda otururken, bakanlıkta iş kovalayan bir işadamından “talimat alır” gibi konuşmuş.

Cemaat dinlemesine takıldı

Bunu nereden biliyoruz? İsmailağa cemaati soruşturmasını yürütürken “Ergenekon örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in cezaevine girmeden önce hazırladığı dosyadan. Cihaner halen tutuklu olarak cezaevinde bulunuyor, yöneltilen suçları işleyip işlemediğine yargı karar verecek.
Ancak Cihaner’in hazırladığı dosyada yer alan bazı isimlere ilişkin kuvvetli bulgu ve kuşkular,  örneğin Güler’in konuşması bir dava dosyası haline gelmemiş, gelememiş. Bu Güler’e özgü bir durum değil, bu Türkiye’ye, Türkiye’nin düzenine özgü bir durum. Türkiye’de politikacılar yargılanmaktan, yargıda olmasa bile etik düzlemde hesap vermekten hoşlanmıyorlar.
Cihaner’in soruşturması kapsamında Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla yapılan telefon dinlemesine takılan Hilmi Güler’in konuşmalarını hatırlayalım. Telefonun karşı ucunda, cemaat içi haberleşmede adı en çok geçen isimlerden işadamı Mehmet Çelik var. Çelik’i, Osman Pepe ile yaptığı konuşmalardan da hatırlayacaksınız.

Bakan’a talimat: Bizim yerimize giren şirketi onaylamayacaksın!

Tarih 19 Ocak 2009. Güler, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndaki odasında Mehmet Çelik ile konuşuyor. Konuşma tapelerinde Güler’in adı yerine “X Devlet Bakanı” denilmiş.  Ancak Cihaner, tutuklanmadan önce dosyaya eklediği yazıya “X Devlet Bakanı”nın o sırada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan Hilmi Güler olduğu kaydını düşmüş. Okuyalım:

X DEVLET BAKANI: Efendim
Mehmet ÇELİK: Selamünaleyküm
X DEVLET BAKANI: Aleykümselam
Mehmet ÇELİK: Nasılsınız sayın bakanım
X DEVLET BAKANI: İyiyim sen nasılsın inşallah
Mehmet ÇELİK: Allaha şükür Ankara da mısın Türkiye de misin?
X DEVLET BAKANI: Ankaradayım
Mehmet ÇELİK:Yarın ben istanbuldayım da müsait olabilir misiniz?
X DEVLET BAKANI: Ankara ya geldiğinde ara beni
Mehmet ÇELİK: Bu Türk A.Ş. var
X DEVLET BAKANI: Ee
Mehmet ÇELİK:( … anlaşılmadı ) geldi oraya bunu onaylamayacaksın bizim yerimize girdi
X DEVLET BAKANI: Öyle mi Bi geldiğinde bana bi söyle bunu
Mehmet ÇELİK:Geldiğimde bilgi verecem sana
X DEVLET BAKANI: Oldu
Mehmet ÇELİK: Bir şey var
X DEVLET BAKANI: Olur ne var
Mehmet ÇELİK: Hamit bey de bir araştırma yaptı onunla gelecem bilgi verecek sana
X DEVLET BAKANI: Tamam
Mehmet ÇELİK: Geç vakitse dersin bana
X DEVLET BAKANI: Bana arasın
Mehmet ÇELİK: Peki bakanım tamam
X DEVLET BAKANI: Sağ ol
Mehmet ÇELİK: Sağolun bakanım selamünaleyküm
X DEVLET BAKANI: Aleykümselam

Bakan talimatı alıyor

Mehmet Çelik, “kendi yerine” bakanlık işine talip olan şirketin adını Güler’e veriyor ve “Bunu onaylamayacaksın” diyebiliyor.  Enerji Bakanlığı koltuğunda oturan Güler de, emir kipiyle konuşan bu işadamına, “Öyle mi, (Ankara’ya) bi geldiğinde bana bi söyle bunu” karşılığını veriyor.
Çelik, 30 Ocak 2009’da bir kez daha arıyor Güler’i. “Selamünaleyküm” faslından sonra Güler “Hayırdır, bir şey mi var” diye soruyor. Çelik, “Bir konu konuşacam telefonda söylemeyecem” diyerek yüz yüze görüşme isteğini dile getiriyor. Güler kabul ediyor, haberleşmek üzere sohbeti noktalıyorlar.
Yüz yüze görüşmede ne konuşulduğu Cihaner’in dosyasında yok. Hilmi Güler’in resmi internet sitesindeki “Konuşmaları” başlıklı bölümde de yok!

Cihaner: Bakana talimat verir gibi konuşuyor

Cihaner, Erzurum Özel Yetkili Savcılığı’nca elinden alınan dosyayı gönderirken eklediği resmi notta, Güler’in konuşması için bakın nasıl bir değerlendirme yapıyor:
“(Mehmet Çelik) Yasama dokunulmazlığı olduğu anlaşılan Bakan Hilmi Güler'i arayarak talimat verir şekilde ticari rakibi konumda olduğu anlaşılan firmaya izin (ya da ihale) verilmemesi için telkinde bulunduğu izlenimini veren birtakım iletişimler tespit edilmiştir.,,”
Hilmi Güler, mahkeme kararıyla yapılan dinlemeye takılan telefon konuşmaları için bugüne kadar açıklama yapmadı. O da, Türkiye demokrasisinin “şeffaf olmayı ve hesap verebilmeyi” gerektirmediğini düşünüyor olmalı.
Siyaset, demokrasi, etik v.s... Bir an için hepsini bir kenara bırakın; Güler hayatın kendisinden bir nebze bile esirgemediği talihe nankörlük, geçmişine haksızlık etmemiş mi?
Hilmi Güler’in resmi internet sitesinden söz etmiştik… “Türk siyaset adamı” cümlesiyle başlıyor o site.
Evet, Türk siyaset adamı!

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"